Tut elimden By: ehlidunya Date: 07 Mayýs 2012, 21:27:34
Tut elimden
Sevgi nedir? Nasýl hissedilir? Ya da nasýl hissettirirsiniz? Kimileri sevgisini sevdiklerine çok güzel kelimeler, süslü edebiyat ile karþýsýndakilere ustalýkla iletebilir.
Kimisi de söylemekten imtina eder, ölesiye kadar içindedir. Oysa içindeki yanardaðýn aðzý bir açýlsa neler, ne güzellikler çýkacak oradan, amma iþte bir çýksa ya da çýkabilse... Kimisi de hem sözlü olarak sevdiðini söyler, hem de temas ile. Temaslarýn en güzeli ise, ellerin elleri tutmasý, yakalamasý, avuçlarýn avuçlarý içine almasý ile sevginin en güzellerinden birisini verir sevdiðine, sevdiklerine.
Masum bir bebek annesini tanýmasa da kokusundan annesi olduðunu bilir, “Annem, anneciðim” diyemese de o minicik elleri ile annesinin yumuþacýk sýmsýcak ellerini tutar ve adeta haykýrýrcasýna “Beni býrakma anne, tut elimden” der. Minik elleri ile anneye, annesine adeta haykýrýrcasýna:
Hadi tut elimden sýmsýký anne,
Býrakma elimi, uzak kalma bana..
Al beni baðrýna bas sebepsizce,
Sevgiye ihtiyacým var, sev beni anne.
Þairin içten gelen bu dizelerine kim ne diyebilir, âmenna. Sevdik, hem de delicesine ve içimizden geldiði gibi dosdoðru, olabildiðince, içten ve samimî...
Býrakma elimi, tut ve sonsuza kadar benimle ol, yanýmda ol, sana ve senin þefkatine, sevgine ihtiyacým var. Tutar mýsýn elimden ve býrakmazsýn deðil mi anne? Tut anne, tut elimden, sevgine, þefkatine, merhametine ihtiyacým var. Tutarsýn deðil mi anne, anneciðim?
Çocukluk iþte... Amma çocuklarýn çocukluðu deðil bu, bakarsanýz büyüklerin çocukluðu gibi geliyor bana. Zira çocukken hep sormuþlar, ayný zamanda da hepimize sormuþlardýr: Anneni mi çok, babaný mý çok seviyorsun? Ben “Babamý çok seviyorum” demiþtim. Oysa “Sað gözünü mü, yoksa sol gözünü mü seviyorsun?” deseler her halde “Ýkisini de” derdik. Zira ayýramaz, ayýrmamýz mümkün olmaz idi. Çünkü birisi olmadan, diðeri ne kadar sizi mutlu eder? Þimdi yanýmda olsa idin, dertleþsek, sýkýntýlarýmý sana anlatabilsem ve sen de:
“Boþ ver evlât, sen mi düzelteceksin iþleri, koyuver gitsin. Keyfine bak. Dünya dünyada kalýyor. Ya ahiret? Ya ahiretimiz? Dünyamýz kadar biraz da ona çalýþsak, nasýl olur? Sýkma canýný, aç ellerini Allah’a ve yüreðinden geldiði gibi duâ et yalvar, gözyaþý dök ve rahatla. Duysun sesini kuþlar, duysun duâlarýný melekler, duysun niyazlarýný ins ve cinler ve yürekten ‘Allaaaaah’ de. ‘Allah bize yeter’ de.” desen.
Babamla ne güzel duâ etmiþ, ne güzel yalvarmýþ, yakarmýþ idik. Gene tut, gene tutar mýsýn ellerimden ve gene yüreðimizden geldiði gibi duâ edebilir miyim?
Baba tut elimden...
Beni çocukluðuma götür hadi...
Acýlar þýmartmasýn beni artýk!
Sen þýmart!
Uzaktaki hayallerimi de al...
Beni sallayarak uyut...
Hayallerimden bir oyuncak yapýp baþucumda tut...
Kayýp giden bütün hayallerimi tut baba!
Býrakma baba, býrakma ellerimi, dünyada hiçbir zaman býrakmadýn. Zor günümde, sýkýntýlý ânýmda, mutlu, huzurlu, sevinçli günlerimde dahi hep yanýmda, hep baþucumda idin. Hep söylüyorum ya, gene söyleyeceðim. Sizin babanýz öldü mü? Benim bir kere öldü, kör oldum. Tut baba, tut ellerimden ve düþtüðüm umutsuzluk, mutsuzluk, hüzün girdabýndan kurtar beni. Tut elimden baba. Tutar mýsýn baba, tutar mýsýn babacýðým?
Caným eþim, cennetim, yýllarca söyleyemediðim, söylemek istediðimde içime gömdüðüm sevgi sözcüklerini cân-ü gönülden haykýrmak isterdim. Ne kadar zormuþ oysa... Bir o kadar da kolay ve güzel olduðunu aradan geçen onca heba edilmiþ yýllardan sonra anladým, anlayabildim. Ne kadar da boþ geçirmiþim o yýllarýmý. Hatýrlar mýsýn, daha evliliðimizin ilk yýllarýnda sen elimi tutmak isterdin, ben kaçýrýrdým elimi, utanýrdým... Oysa ne kadar mânâsýz ve anlamsýz bir tepki... Oysa ne kadar güzelmiþ elini tutmak, avuçlarýný elimde, sýcaklýðýný yüreðimde hissetmek. Bir bebeðin annesinin ellerinde yakaladýðý mutluluðu, eþler de birbirlerinin ellerini tutmakla yakalayabilirlermiþ. Heyhat! Aradan geçen onca yýldan sonra anlayabilmek... Ne kadar gülünç, bir o kadar da aðlanýlasý bir durum.
Oysa bir hadis-i þerifte Efendimiz (asm) þöyle buyurmuþtur: “Kiþi, hanýmýnýn yüzüne baktýðý vakit, haným da efendisinin yüzüne bakarsa, Allah da her ikisine rahmet nazarý ile bakar. Erkek, hanýmýnýn ellerini avucuna alýnca, o da erkeðinin ellerini tutarsa, parmaklarýnýn arasýndan günahlarý dökülür.”
Ya Rab, ne güzel bir din, ne güzel bir peygamber. Bizler ne zaman hakikî manada teslim olacaðýz ve bu hakikatleri öðrenip dünyamýzý güzelleþtireceðiz. Yýl 2012, biz eþimizin elini elimize almaktan imtina ederken 1400 küsûr sene önce Âlemlere Rahmet Peygamberimiz (asm) ne güzel buyuruyor.
Sevgili eþim, sana bunca yaptýklarýmdan sonra tutar mýsýn elimi ve bir daha býrakmamacasýna sýký sýký tutar mýsýn ellerimi? Býrakma ellerini ellerimden. Sonsuza kadar tek ve bir olalým ve mutluluðun ebedî âleme kadar devam etmesi için duâ edelim, duâ edelim. Býrakma, býrakma tut ellerimi...
Ya Rab, her þeyimiz Sensin! Karanlýk gecelerimizi aydýnlatan, nura çeviren, sýkýntýlarýmýzý gideren ve bizi kâinatýn en yücesi yapan Sensin. Bizi Senin doðru yolundan ayýrma. Bizi Sensiz, bizi Senin sevginden, bizi Senin merhametinden ve þefkatinden mahrum býrakma. Tut elimizden. Bizi merhametinle, bizi þefkatinle, bizi nurunla nurlandýr. Ve ya Rab, tut elimizden.
Þair ne güzel demiþ, bize de duâ etmek ve âmin demek kalýyor. Okuyun, sizler de eminim ki “Tut elimizden, bizi býrakma Ya Rabbi!” diyeceksiniz.
Benliðimizin yaktýðý ateþte yakma bizi!
Bizi nefsimize kul etme, kul et nefsimizi Sana!
Bir lâhza dahi bize býrakma bizi!
Sen bize yetersin yetmeyiz biz bize .
Bilmediðimizi bildir, görmediðimizi göster!
Sen bildirmezsen bilemeyiz göremeyiz göstermezsen
Gönlümüze huzur, gözlerimize nur, dizimize derman ver!
Canana can, cana canan kalbe ferman ver!
Al iþte ellerimizi uzattýk Sana!
Ne olur, ne olur býrakma bizi bize!
Sen bize yetersin yetmeyiz biz bize!
Allah’ým ellerimizi býrakma!
Allah’ým!
Býrakma bizi
Tut elimizi!
Âmin.
BÜLENT ERTEKÝN
radyobeyan