Her halde edep By: SevD@_GüLü Date: 30 Kasým 2011, 16:40:09
Her halde edep
Sahabenin ve salihlerin kabirlerini ziyaret ederken, onlarý rahatsýz edecek hâllerden sakýnmalýdýr. Erkek kadýn birbirine karýþmýþ ve sýkýþmýþ olarak ziyaret edilmez. Böyle durumlarda türbenin içine girmeye veya kabre yakýn olmaya kendini zorlamamalýdýr. Huzur ve edep içinde biraz uzaktan, hatta türbenin dýþýndan bile selam verilip, ziyaret ve dua yapýlabilir.
Edep çiðnenerek ibret ve sevap alýnamaz. Bu sükunet ve edeplere özellikle Hz. Resûlullah (s.a.v) Efendimizin, Sahabe-i Kiramýn ve büyük zatlarýn türbe ve kabirlerini ziyaret ederken dikkat etmelidir. O huzurda kargaþadan çekinmeli, itip kakarak kimseyi rahatsýz etmemelidir.
Büyük arif Hace Alaüddin Attar (k.s) kabir ziyaretinin hedefini þöyle belirtmiþtir:
Mürid, büyüklerin mezarlarýn ziyaret ettiðinde, orada yatan büyüðün sýfat ve hâllerinden ne anlamýþ ve ne sebeple kendisine yönelmiþ ise o derecede feyiz alýr. Mukaddes ruhlara yönelmek için zahiren uzak olmanýn bir zararý yoktur. Ancak asýl iþ, kabirde yatan zatýn sýfatlarýný anlamaktýr. Hz. Þah-ý Nakþibend (k.s) þu beyitleri çok söylerdi:
Büyüklerin kabrine baðlanmaktan ne çýkar Onlarýn yaptýðýný yap, sen de hedefine var.
Allah dostlarýnýn kabirlerini ziyaretten gaye, mezara deðil, Cenab-ý Hakka yönelmektir. Oradaki velinin ruhaniyeti Allahu Tealaya yönelmek için ancak bir vesiledir.113
Kabir ziyareti konusunda, müridin dikkat edeceði baþka bir husus da, bir Peygamber (a.s) veya büyük zatýn kabrini ziyaret ederken, kalbi toplamak ve istifadeyi çoðaltmak için rabýtaya sarýlmaktýr. Bu konuya büyükler çok önem veriyorlardý .
Seyyid Sultan Muhammed Raþid Hz.leri (k.s), bir sohbetinde buyurdu ki:
�Mürid, sofi, mürþidinden izinsiz türbe ve merkadlere gidemez, gitmemesi lazýmdýr.� Sonra bir müddet sustu, biraz sonra: �Rabýtasýz gidemez!� buyurdu. Ýzinsiz gidemez hükmünü, rabýtasýz gidemez þeklinde ifade etti. Bunun manasý þudur:
Mürid mürþidini rabýta ederek türbe ve merkadleri ziyaret ederse, onun vesile ve bereketiyle büyük menfaat elde eder. Yoksa, kendi nefsi ile yapacaðý ziyaretlerden gerçek menfaat göremez. Dikkat edilirse Seyyid Muhammed Raþid Hz.leri, sohbetinde önce �izinsiz gidemez� buyurdu, sonra bunu deðiþtirerek �rabýtasýz gidemez� buyurdu. Yani bu konuda içtihat yaptý ve hükmü kolaylaþtýrdý ki ümmet-i Muhammede, sofilere zorluk olmasýn. Çünkü, Seyda Hz.leri tasavvufta müçtehid idi. Bu sohbet benim aklýmda kalmýþtý. Bir gün bu konuyu Gavsýmýz Seyyid Abdulbaki (k.s) Hz.lerine sordum:
�Kurban, adaba göre sofinin önce mürþidini, sonra büyüklerin türbelerinin bulunduðu merkadi ziyaret etmesi gerekiyor. Oysa, bu gün bazý sofiler, önce merkade gidip ziyaret ediyorlar; buna Gavsýmýz ne buyururlar.� O zaman Gavsýmýz:
�Önce merkade gitmelerinde bir sakýnca yoktur, gidebilirler.� buyurdu ve peþinden þu sohbeti yaptý:
�Þeyh Abdurrahman Tahi Hz.leri, hâlifesi Þeyh Fethullah Verkanisi ile hacca gitmiþlerdi. Hac vazifesini yaptýktan sonra Medine-i Münevvere�ye geldiler. Resûlullah (s.a.v) Efendimizin Ravzasýna yaklaþtýklarýnda, Þeyh Fethullah þeyhinin rabýtasýný yapmaya baþladý. Þeyh Abdurrahman Tahi Hz.leri ona dönüp:
�Molla Fethullah! Burada da mý Sadatýn rabýtasýn yapýyorsun?� diye sordu. Þeyh Fethullah:
�Evet Kurban, asýl burada Sadatýn rabýtasýný yapmam lazýmdýr. Sadatýn rabýtasý olmazsa, ben bu periþan hâlimle, hangi yüzle iki Cihanýn Efendisinin huzuruna çýkarým. Ben rabýtaya en çok burada muhtacým. dedi.�
Buradan anlaþýlýyor ki yüksek makam sahibi büyükleri ziyaret eden bir mürid o makamlarýn edebini, o makamdaki zatlarýn kýymetini ve onlara karþý yapýlacak hürmet þeklini çok iyi bilen mürþidini gönlüne ve önüne alýrsa, nefsi ile baþ baþa kalmaz, eli boþ dönmez.
Müridin her zaman her yerde ve her iþte en önemli sermayesi edeb ve tevazudur. Kendini hiç bilerek mürþidini önüne aldýðýnda, o vesile ile gelecek bereket müridin manevi hâline göre deðil, mürþidin manevi derecesine göre olur ve asýl menfaat müride kalýr. Bundan, ziyaret edilen zatýn noksan olduðu anlaþýlmasýn. Kusur ve noksanlýk ziyaretçi müridin nefsindedir. Mürþid, büyüklerin derece ve kýymetini çok iyi bildiðinden mürid onu bir aracý yapmýþ, bu vesile ile kalbini toplamýþ ve kazancýný artýrmýþ olur.
Kâmil bir mürþidin sevgisi ve edebi ile kalbi dolu bir mürid, büyük zatlardan birinin kabrine yöneldiðinde, kabirdeki zat onun gönül tahtýnda oturan büyüðün hatýrýna müride manen iltifatta bulunur ve onun için Allah�a istiðfar eder. Bu da müride yeter.
Arifler yolunun edepleri
Ynt: Her halde edep By: ceren Date: 07 Þubat 2017, 21:42:58
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri yaratýldýðýmýz fýtrat üzerine yaþayan ve iman hali ile yaþayan ve o hal üzerine ölüp Allaha kavuþan kullardan olalým inþallah...
Ynt: Her halde edep By: HALACAHAN Date: 07 Mart 2017, 14:36:48
Kâmil bir mürþidin sevgisi ve edebi ile kalbi dolu bir mürid, büyük zatlardan birinin kabrine yöneldiðinde, kabirdeki zat onun gönül tahtýnda oturan büyüðün hatýrýna müride manen iltifatta bulunur ve onun için Allah�a istiðfar eder. Bu da müride yeter.
radyobeyan