> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Akaid Eserleri > Tahavi Şerhi > Basa ve Cezaya İman
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Basa ve Cezaya İman  (Okunma Sayısı 753 defa)
07 Ocak 2012, 20:05:52
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 07 Ocak 2012, 20:05:52 »



Ba’sa ve Ceza’ya (Amellerin Karşılıklarının Görülmesine) İman


Meâd (öldükten sonra diriliş) Kitab’ın, sünnet’in, aklın ve selim fıtratın delâlet ettiği hususlardandır. Yüce Allah aziz Kitabında ona dair haberler vermiş, bu hususta deliller ortaya koymuştur. Kur’ân-ı Kerîm, surelerinin bir çoğunda onu inkâr edenlerin kanaatlerini reddetmiştir.

Çünkü peygamberler (hepsine salat ve selam olsun) âhirete iman gereğini ittifakla bildirip tebliğ etmişlerdir. Âlemlerin Rabbinin varlığını kabul etmek Âdemoğullarında umumi bir özelliktir ve bu fıtrîdir. Hepsi âlemlerin Rabbini kabul eder. Firavun gibi inat edenler müstesnâ.

Âhiret gününe iman ise böyle değildir, onu inkâr edenler pek çoktur. Muhammed -Sallallahu aleyhi vesellem- de peygamberlerin sonuncusu olduğundan ve onun peygamber olarak gönderilmesi ile Kıyametin kopması, şehadet parmağı ile orta parmağın biribirlerine yakınlığı gibi yakın oluşundan[132] ve o Hâşir ve Mukaffi ünvanlarına sahip olduğundan dolayı, âhiret ile ilgili olarak daha önceki peygamberlerden hiçbirisinin kitabında bulunmayan türden geniş açıklamalarda bulunmuştur.

İşte bundan dolayı kimi felsefe’ciler ve onlara yakın bazıları Muhammed -Sallallahu aleyhi vesellem-den başka bedenlerin tekrar yaratılacağını açıkça ifade eden olmadığı zannına kapılmışlar ve bunu ahiretin bir çeşit hayallendirme, canlandırma ve topluluğa yapılan hitab kabilinden olduğu şeklindeki görüşlerine delil göstermişlerdir.

Kur’ân-ı Kerîm ölüm halinde nefsin dönüşünü, büyük Kıyamet esnasında da bedenin dirilişini birden çok yerde açıklamış bulunmaktadır. Bunlar ise büyük Kıyameti ve bedenlerin yeniden dirilişini inkar ederler ve onlardan kimisi şöyle der: Bunu Muhammed -Sallallahu aleyhi vesellem-den başka hayal ve temsil yolu ile haber veren olmamıştır.

Ancak bu bir yalandır, büyük Kıyamet Âdem’den Nuh’a kadar İbrahim’e, Musa’ya, İsa’ya ve diğer peygamberlere varıncaya kadar bütün peygamberler tarafından bilinen ve bildirilen bir husustur.

Yüce Allah, Adem’in yeryüzüne indirilişini haber verirken şöyle buyurmaktadır: "Buyurdu ki: ‘Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Siz yeryüzünde bir süreye kadar yerleşip, kalacak ve orada geçineceksiniz. Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz. Yine oradan çıkarılacaksınız’ buyurdu." (el-A’raf, 7/24-25)

Lanet olasıca iblis de şöyle demişti: "Rabbim, o halde tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver. Buyurdu ki: ‘O halde sen kendisine mühlet verilenlerdensin. O belli zamanın gününe kadar." (Sad, 38/79-81)

Nuh -Aleyhisselam- da şöyle demişti: "Ve Allah sizi yerden bir bitki gibi bitirmiştir. Sonra sizi yine oraya iâde edecek ve sizi bir defa daha çıkaracaktır." (Nuh, 71/17-18)

İbrahim -Aleyhisselam- da şöyle demişti: "Kıyamet gününde bana günahımı bağışlamasını ümit ettiğim de O’dur..." (eş-Şuara, 26/82) Yine o şöyle demişti: "Rabbimiz hesabın ayağa kalkacağı gün beni, ana-babamı ve bütün iman edenleri bağışla." (İbrahim, 14/41) Yine şöyle demişti: "Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster..." (el-Bakara, 2/260)

Musa -Aleyhisselam-a gelince, Yüce Allah kendisine seslendiğinde şöyle buyurmuştu: "Muhakkak Kıyamet saati gelecektir. Her nefis yaptığının karşılığını görsün diye vaktini gizli tutarım. Ona iman etmeyen ve hevâsına uyan kimse ondan seni alıkoymasın. O takdirde helâk olursun." (Tâhâ, 20/15-16)

Hatta Firavun hanedanından olup iman eden kişi de öldükten sonra dirilişi biliyordu. O, Musa -Aleyhisselam-a iman etmişti. Yüce Allah bize onun şu sözleri söylediğini nakletmektedir: "Ey kavmim! Muhakkak ben sizin için bağırışıp çağırışma gününden korkarım. O günde arkanızı dönüp gideceksiniz ve sizi Allah’a karşı koruyacak kimseniz olmayacaktır. Allah’ın saptırdığını doğru yola iletecek kimse bulunmaz." (el-Mu’min, 40/32-33) O bu şekilde sözlerini sürdürmüş ve nihayet: "Ey kavmim! Bu dünya hayatı ancak bir geçimliktir. Âhiret ise doğrusu asıl kalınacak yurdun ta kendisidir." (el-Mu’min, 40/39) diyecek noktaya kadar gelmişti. Nihayet Yüce Allah’da: "Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine sokun (denilecek)" (el-Mu’min, 40/46) diye buyurmuştur. Musa -Aleyhisselam- da şöyle demişti: "Bize hem bu dünyada, hem de âhirette iyilik yaz. Çünkü biz, Sana döndük." (el-A’raf, 7/156)

Yüce Allah (sureye adını veren) İnek (Bakara) kıssasında bize şunu haber vermektedir: "O sebeble: ‘Onun bir parçasıyla ona vurun’ dedik. İşte Allah ölüleri böyle diriltir. Akledersiniz diye size âyetlerini gösterir." (el-Bakara, 2/73)

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’in bir çok âyet-i kerîmesinde rasûlleri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olmak üzere gönderdiğini haber verdiği gibi, cehennem ehli hakkında cehennem bekçilerinin kendilerine şöyle diyeceklerini de bildirmektedir: "Size aranızdan Rabbinizin âyetlerini üzerinize okuyan ve bugününüze kavuşmakla sizi korkutan peygamberler gelmedi mi? Onlar: ‘Evet’ diyecekler. ‘Fakat azab sözü kâfirler aleyhine hak olmuştur.’" (ez-Zümer, 39/71)

İşte bu cehenneme girecek kâfirlerin bazılarının, rasûllerin bugünleri ile karşılacakları hususunda kendilerini uyardıklarına dair bir itiraftır. Kısacası bütün rasûller son peygamberin uyarıp korkuttuğu şekilde günahkarların dünya ve âhirette görecekleri cezaları bildirip korkutmuşlardır. Va’d ve vâid’in (tehdidin) söz konusu edildiği Kur’ân-ı Kerîm’in bütün surelerinde bu husus böylece dünyada da, âhirette de söz konusu edilmektedir.

Yüce Allah peygamberine kendi zatı adına öldükten sonra dirilişin gerçekleşeceğine dair yemin etmesini emrederek şöyle buyurmaktadır: "Kâfirler: ‘Sa’at (Kıyamet) bize gelmeyecek’ dediler. De ki: ‘Hayır, gaybı bilen Rabbim hakkı için elbette o size gelecektir.’" (Sebe’, 34/3); "O gerçek midir? diye senden haber almak isterler. De ki: ‘Evet, Rabbim hakkı için o elbette haktır ve siz Allah’ı âciz bırakacak değilsiniz.’" (Yunus, 10/53); "O kâfir olanlar öldükten sonra asla diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: ‘Hayır, Rabbim hakkı için elbette diriltileceksiniz. Sonra da işlediğiniz mutlaka size haber verilecektir. Hem bu Allah’a göre pek kolaydır.’" (et-Teğâbun, 64/7)

Yüce Allah kıyametin yakın olduğunu da haber vererek şöyle buyurmaktadır: "O saat (Kıyamet) yaklaştı ve ay yarıldı." (el-Kamer, 54/1); "İnsanların hesaba çekilecekleri vakit yaklaştı. Onlar ise gaflet içerisinde yüz çeviricidirler." (el-Enbiya, 21/1); "İsteyen biri inecek azabı istedi o kâfirler içindir. Onu önleyebilecek yoktur." (el-Mearic, 70/1-2) ve daha sonra da şöyle buyurmaktadır: "Çünkü onlar, onu (azabı) uzak gördüler. Biz ise onu yakın görürüz." (el-Meâric, 70/6-7)

Yüce Allah öldükten sonra dirilişi inkâr edenleri kınayarak şöyle buyurmaktadır: "Allah’a kavuşmayı yalanlamış bulunanlar hem en büyük zarara uğramışlardır, hem de doğru yolu bulamamışlardır." (Yunus, 10/45); "Bilin ki o saat hakkında tartışanlar elbette (Haktan) uzak bir sapıklık içindedirler." (eş-Şura, 42/18); "Halbuki âhirete dair bilgileri ardarda (kendilerine) ulaştırılmıştır. Onlar ise ondan yana şüphe içindedirler. Hatta onlar ona karşı kördürler." (en-Neml, 27/66); "Onlar var güçleriyle: ‘Ölecek kimseyi Allah diriltmez’ diye Allah’a yemin ettiler. Hayır öyle değil, bu O’nun gerçekleştirmeyi üzerine aldığı hak bir vaaddir... İnkar edenler de kendilerinin gerçekten yalancı kimseler olduklarını bilsinler diye." (en-Nahl, 16/39); "Elbette Kıyamet mutlaka gelecektir. Bunda hiç şüphe yoktur fakat insanların çoğu iman etmezler." (el-Mu’min, 40/59);

"Biz onları Kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzü koyun haşredeceğiz, varacakları yer cehennemdir. Alevi yavaşladıkça Biz onlara alevini arttırırız. Bu onların cezasıdır, çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ettiler ve; ‘Bir yığın kemik ve ufalanmış toprak olunca mı sahi biz mi yeniden yaratılıp diriltileceğiz?’ dediler. Onlar gökleri ve yeri yaratmış olan Allah’ın kendilerinin benzerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi? Hem onlar için bir ecel tayin ettik ki onda hiçbir şüphe yoktur. Fakat zalimler küfürde kalmaktan başkasında ayak diretmediler." (el-İsra, 17/97-99);

"Ve dediler ki: ‘Bir yığın kemik ve ufalanmış toprak olduğumuz zaman mı, biz mi yeniden yaratılıp, diriltileceğiz?’ De ki: ‘Taş veya demir olun yahut gönlünüzce büyük kabul ettiğiniz herhangi bir yaratık.’ ‘Bizi kim diriltecek?’ diyecekler. Hemen deki: ‘İlk defa sizi yoktan yaratmış olan.’ Sana kafalarını sallayacaklar ve: ‘O ne vakit olacaktır’ diyecekler. De ki: ‘Yakın olması umulur.’ Sizi çağıracağı gün O’na hamdederek çağrısına uyup geleceksiniz ve ancak pek az bir süre kaldığınızı zannedeceksiniz." (el-İsra, 17/49-52)

Yüce Allah’ın: "Kendi yaratılışını unutarak bize bir misal getirip dedi ki: ‘Çürümüş haldeki kemikleri kim diriltecek?’" (Yasin, 36/78) buyruğundan itibaren surenin sonuna kadar devam eden buyruklar da bu kabildendir.

Şâyet insanların en bilgilisi, en fasihi ve en güçlü anlatıma sahip olanları bu delilden daha güzel yahut buna benzer bir delili veciz oluşları ve delillerin ortaya konulup sağlıklı ve yerinde oluşları bakımından benzer lafızlarla böyle bir şeyi ifadeye kalkışacak olursa, elbetteki buna güç yetiremezdi.

Yüce Allah bu husustaki delilin başına bir cevap gerektirecek şekilde, inkarcı birisinin sorduğu bir soruyu sözkonusu etmiştir. Yüce Allah’ın: "Kendi yaratılışını unutarak" ifadesinde zaten yeterli cevap vardır, gerekli delil ortaya konulmuştur. Eğer Yüce Allah delili pekiştirmek ve daha bir açıklamak murad etmemiş olsaydı, bu bile şüpheyi izale etmek için yeterli olurdu.

O bakımdan Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: " De ki: "Onları ilk defa yaratan kim ise onları diriltecektir." Böylelikle ilk yaratmayı tekrar yaratmaya, birinci var etmeyi ikinci var...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Basa ve Cezaya İman
« Posted on: 27 Nisan 2024, 03:47:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Basa ve Cezaya İman rüya tabiri,Basa ve Cezaya İman mekke canlı, Basa ve Cezaya İman kabe canlı yayın, Basa ve Cezaya İman Üç boyutlu kuran oku Basa ve Cezaya İman kuran ı kerim, Basa ve Cezaya İman peygamber kıssaları,Basa ve Cezaya İman ilitam ders soruları, Basa ve Cezaya İmanönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes