> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Sabredenler ve Şükredenler >  Tekliflere Sabretmek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tekliflere Sabretmek  (Okunma Sayısı 2466 defa)
18 Temmuz 2010, 17:24:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 18 Temmuz 2010, 17:24:21 »



بســـم الله الرحمن الرحيم
 
 
Tekliflere -Şeriatte Yapılması Emredilenlere ve Yasak Edilenlere- Sabretmek Mukadderata Sabretmekten Daha Üstündür

 
 
- Emredilenlere mi,

- yoksa yasak edilenlere mi,

- yoksa mukadderata mı sabretmek daha efdaldir diye sorulursa:

Buna şöyle cevap verilir:

Emredilenler ile yasak edilenlere sabretmek, mukadderata sabretmekten daha faziletlidir. Çünkü mukadderata iyi kimse de, kötü kimse de, mü'min de, kâfir de sabreder.

Sabrı ihtiyarî olsun, mecburi olsun her insanın mukadderata mutlaka sabretmesi gerekir. (Çünkü ondan kurtuluş yoktur). Ama emredilenleri eda ederken çekilen sıkıntılara ve yasaklardan sakınmalara sabır ise, ancak peygamberlere tâbi olanların sabrıdır. Bu konularda en çok sabırlı olanlar en fazla peygamberlere bağlı olanlardır.

Her sabır yerine göre faziletlidir. Mesela: yerine göre harama karşı sabretmek faziletlidir yerine göre ibadet ve taata sabretmek faziletlidir.

Yasaklara karşı sabır mı, yoksa emredilenlere sabır mı, efdaldir?

Bu konuda ihtilaf vardır:

Bir kısım alimler:

"yasaklara karşı sabretmek daha faziletlidir. Çünkü bu sabır, daha zor, daha güçtür. Zira iyi işleri ve iyi amelleri iyi kimseler de yapar kötü kimseler de yapar."
 
 
Yasakları yapmamaya sabretmek ise ancak sıddıkların işidir, diyerek delillerini şöyle sıraladılar:

Haramlara karşı sabretmek nefsin arzusuna karşı sabretmektir. Bu sabır ise, daha zor ve daha faziletlidir. Zira bu, nefislerin sevdiği sevgiliyi Allah için bırakan kimsenin Allah'ı kendi nefsinden ve nefsinin arzularından daha çok sevdiğinin delilidir. Fakat sevgilinin sevdiğini yapmak, Allah'ı sevmenin delili olamaz. Mürüvvet (insanlık) ve fütüvvet (asalet) bunların hepsi sabra bağlıdır.

Ahmed b. Hanbel dedi ki:

"Fütüvvet, arzu edilen bir şeyin Allah korkusu için bırakılmasıdır. Kulun, mürüvvet ve fütüvveti sabrına göredir."

Emredilenleri yapmaya sabreden kimseye şaşılmaz. Çünkü onların hepsi adalet, ihsan, ihlas ve iyilik gibi, faziletli ve temiz nefislerin sevdikleridir.

Bilakis şaşılacak kimse, nefisleri aldatıcı olan yasaklara karşı sabredendir. Zira bu kimse, dünyadaki sevdiklerini ahiretteki sevdikleri için bırakandır. Çünkü nefis peşin olanı sever. Nefsin peşin olanlara karşı sabretmesi tabiatına aykırıdır.

Yasaklara çağıranlar dörttür;

1 - İnsanın nefsi,

2 - Şeytanı,

3 - Fena istek ve arzularıyla,

4 - Dünyasıdır.

İnsan, bu dört düşmanla cihad etmedikçe, yasakları terk edemez. Zira bu dört düşmanla cihad etmek ise, nefislere en ağır ve en acı gelen şeydir. Çünkü yasaklar, nefislerin fena arzu ve lezzetlerinden menedilmesinden ibarettir.

O halde bu dört kuvvetli düşman, insanı fena arzu ve lezzetlere çağırdığı halde, onlara karşı çıkmak en güç ve en ağır şeylerdendir. Bundan dolayı yasaklara yaklaşma kapılarının hepsi kapatılmıştır. Emredilenlerde ise kul, gücün yettiği kadarıyla mükellefdir.

Nitekim Resul-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Size bir şeyi emrettiğim zaman gücünüzün yettiği kadar, onu yapın. Size neyi yasak edersem ondan sakının."

Bu hadis-i şerif, emredilmiş olanların kapısından, yasak edilmişlerin kapısının daha dar olduğuna acizlik ve özürden dolayı emredilenlerin bazısının terkedilmesine ruhsat ve izin verilmiş olduğuna, yasaklardan hiçbirinin yapılmasına ruhsat ve izin verilmemiş olduğuna delâlet etmektedir.

Bundan dolayı hadler ve diğer cezalar, yasaklar işlendiğinde tatbik edilir. Fakat emredilenler terkedildiğinde onlar için  muayyen bir ceza yoktur. Hatta emredilenlerin en büyüğü namazdır. Bunu terkeden için had var mıdır, yok mudur, bu konuda alimler ihtilaf etmişlerdir.

İşte bunlar, yasaklara karşı sabretmenin daha faziletli olduğunu ileri süren alimlerin delillerinden bazılarıdır.
 
 
Diğer bir kısım alimler ise, emredilenleri yapmaya sabretmek, yasakları bırakmaya sabretmekten daha faziletlidir, diyerek delillerini şöyle sıraladılar.

Allah katında, emredilenleri yapmak, yasakları bırakmaktan daha sevimlidir. İki şeyden sevileni üzerinde sabretmek bir çok yönlerden daha üstündür.

Birincisi; Allah'ı tanıyıp, O'nun birliğini kabul ederek yalnız O'na kulluk yapmak, O'na yönelmek, O'na tevekkül etmek, ibadet ve taatları ihlasla O'nun için yapmak, O'nu sevmek, O' nun hükümlerine razı olmak, O'nun hizmetinde bulunmak gibi, şeyler asıl maksadlar olduğu gibi emredilenler de asıl maksadlardır.

Allah Teala, insanları bu maksadlar için yaratmıştır, bunların yapılmasını emretmiştir. O halde bunların yapılmaları bizzat istenilmektedir.

Yasaklar ise, emredilenlerin yapılmasına mani oldukları için veya yasaklarla meşgul olurken emredilenler ihmal edildiği için veyahut emredilenlerin olgunlaşmasına mani oldukları için yasak edilmişlerdir.

Buna göre yasaklar, başkalarından dolayı yasak edilmişlerdir. Emredilenlerin ise kendilerinin yapılmaları bizzat istenilmektedir.

Şayet içki, kumar, Allah'ı zikretmekten, namaz kılmaktan, Allah'ın kulları arasında koymuş olduğu muhabbetten alıkoymasaydı ve kul ile Allah'ın bilinmesine, ibadet edilmesine, hamdedilmesine, tazim edilmesine, namaz kılınmasına, secde edilmesine sebep olan akıl arasında perde olmasaydı haram kılınmazlardı. Yine diğer haram kılınanlar da, Allah'ın sevdiklerinden ve razı olduklarından alıkoydukları için ve kul ile onun olgunlaşması arasında perde oldukları için haram kılınmışlardır.

İkincisi; Emredilenler, Allah'ı bilmekle, O'nun birliğini kabul ederek ibadet etmekle, zikretmekle, şükretmekle, sevmekle, tevekkül etmekle ve yönelmekle ilgilidir. Bunların ilgili bulunduğu yer, Allah'ın Zatı, isimleri ve sıfatlarıdır. Yasakların ilgili bulunduğu yer ise, yasak edilenlerin kendileridir. Buna göre ikisinin arasındaki fark düşünülemeyecek kadar büyüktür.

Üçüncüsü;Kulun emredilenleri yapmaya zaruret ve ihtiyacı yasakları terketmeye olan zaruretinden daha büyüktür. Çünkü kulun Allah'ı bilmeye, O'nun birliğini kabul ederek ihlasla amel etmeye, yalnız O'na kulluk etmeye, yalnız onu sevip, O'nun taatında bulunmaya muhtaç olduğu kadar hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.

Kulun bunlara ihtiyacı kendi nefsine olan ihtiyacından daha büyüktür. Çünkü kulun, emredilenlere olan ihtiyacı bedenini ayakta tutan gıdaya ihtiyacından daha büyüktür. Zira gıda bedenin ihtiyacıdır, emredilenler ise kalbin ve ruhun gıdasıdır.

Kul, bedeni ve kalıbıyla insan değil, ancak kalbi ve ruhuyla insandır. Nitekim denilmiştir ki:

"Ey bedenine hizmet eden kimse, ona hizmet etmekle bedbahtlığında ne kadar devam edeceksin, sen bedeninle değil, ancak kalbinle insansın."

Yasakların terkedilmesi, emredilenlerin yapılabilmesi içindir.

Dördüncüsü; Yasakları terk etmek perhiz babındandır. Emredilenleri yapmak ise, kuvvet ve gıdayı muhafaza etmek babından olup, onlar olmadan bedenin ayakta kalması mümkün değildir. Zira hayat ancak onlarla devam eder. İnsan perhizi terk ettiğinde -her ne kadar hastalığı artsa da- yaşayabilir. Fakat bedeni ayakta tutan kuvvet ve gıda olmaksızın yaşayamaz.

İşte bunlar, emredilenlerle yasakların misalleridir.

Beşincisi; Günahların hepsi iki asla ve esasa dayanır;

1 - Emredilenleri terketmek ve

2 - Yasakları yapmak.

Bir kimse, ömrünün evvelinden sonuna kadar bütün yasakları işlese, sonunda emredilmiş olan imanın zerresi kendisinde bulunsa bu kadar iman ile cehennemde ebedi kalmaktan kurtulur. Fakat yasaklardan hiçbir şey işlemediği halde emredilenlerden olan imanı yerine getirmezse (yani iman etmese) ebedi cehennemde kalır.

Netice olarak dağlar kadar günahı olan kimsenin zerre kadar imanı bulunsa ebedi cehennemde kalmayacaktır. Fakat hiç günahı olmadığı halde zerre kadar imanı da bulunmasa ebedi cehennemde kalacaktır, öyleyse emredilenler nerede, yasaklar nerede?.     

Altıncısı; Bir kimse ömrünün evvelinden sonuna kadar bütün yasakları işlese, sonunda emredilmiş olan tevbeyi yapsa bütün günahları affedilir. Allah'a ortak koşmaktan veya kafir olarak ölmekten başka hiçbir günah, emredilenleri (ibadet ve taatları) yok etmez. Her günahın tevbe ile affedileceği hususunda alimler arasında ihtilaf yoktur. Fakat alimler, günah işlemekle ibadet ve taat yok olur mu olmaz mı, bu meselede münakaşa etmişlerdir. Bu mesele üzerinde münakaşa ve tafsilat vardır. Fakat burası yeri değildir.

Yedincisi; Adem aleyhisselam'ın günahı, yasak olanı, işlemekle oldu. Sonucu, Rabbi'nin onu seçmesi, onun tevbesini kabul etmesi ve onu doğru yola eriştirmesi oldu. Şeytanın günahı, emredilmiş olanı terketmekle oldu. Sonucu, Allah Teala'nın beyan buyurduğu üzere kafirlerden oldu. Cenab-ı Hak, şeytanı, kıyamete kadar Adem aleyhisselam'ın zürriyeti için ibret kıldı.

Sekizincisi; Şüphesiz emredilenler, Allah katında sevilenlerdir. Yasaklar ise, sevilmeyenlerdir. Allah Teala'nın yasakları takdir ve hükmetmesinin hikmeti, onların, Allah'ın sevmiş olduğu şeylerin kulları tarafından ve kendi Zatı tarafından meydana getirilmesine sebep olmasıdır.

- Kullarının tevbe etmeleri,

- İstiğfar etmeleri,

- İbadet ve taatta bulunmaları,

- Boyun eğmeleri ve alçakgönüllü olmaları gibi şeyler Cenab-ı Hakk'ın kulları tarafından yapılmasını sevdiği şeylerdir.

Allah Teala'nın kendi zatı tarafından yapılmasını sevdiği şeyler de şunlardır:

- Tevbe edenlerin tevbesini kabul etmesi,

- İstiğfar edenlerin günahlarını bağışlaması,

- Af dileyenleri affetmesi gibi şeyler.

Cenab'ı Hakk'ın, sevmediği şeyleri, sevdiği şeylere vesile ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tekliflere Sabretmek
« Posted on: 25 Nisan 2024, 11:10:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tekliflere Sabretmek rüya tabiri, Tekliflere Sabretmek mekke canlı, Tekliflere Sabretmek kabe canlı yayın, Tekliflere Sabretmek Üç boyutlu kuran oku Tekliflere Sabretmek kuran ı kerim, Tekliflere Sabretmek peygamber kıssaları, Tekliflere Sabretmek ilitam ders soruları, Tekliflere Sabretmek önlisans arapça,
Logged
01 Ekim 2015, 20:03:55
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 01 Ekim 2015, 20:03:55 »

Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Reyyan abla.Rabbimin emir ve yasaklarına uyan,emirlerine itaat eden,sabır eden kullardan olalım inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

01 Ekim 2015, 21:02:44
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #2 : 01 Ekim 2015, 21:02:44 »

ve aleykümüsselam ve rahmetullah.
çok güzel bir paylaşım olmuş.emeğinize sağlık. Allah (c.c.) razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes