> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Modern Islam Dusuncesi Uzerine..
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Modern Islam Dusuncesi Uzerine..  (Okunma Sayısı 806 defa)
09 Kasım 2009, 22:32:17
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 09 Kasım 2009, 22:32:17 »



MODERN İSLAM DÜŞÜNCESİ ÜZERİNE

 

EBUBEKİR SİFİL


 

Altınoluk: İslâm içerisinde Modernist çizgi deyince neyi anlamak lâzım, isterseniz buradan başlayalım.

 

E.S: İslam dünyasında tarihin muhtelif dönemlerinde fikrî ve toplumsal anlamda bir takım inkıta dönemleri var. (Felsefe ve tercüme hareketleri ve) Moğol istilası vb. gibi. Bu inkıta dönemlerinin her birinden sonra İslam Ümmeti sahip olduğu dinamikler sayesinde yeniden toparlandı; yeniden selefî anlamda İslamî öze dönüşü hedefleyerek, bunu kısmen tarihî süreç içerisinde gerçekleştirdi. Fakat İslam dünyası tüm bu fetret dönemlerinin sonunda ve belki de son ve en önemli ayağı olarak modern zamanların getirdiği bir retorikle karşılaştı. Bu, aynı zamana İslam dünyasının fikrî, siyasî, ekonomik, askerî anlamda ve hayatın her alanında Batı karşısında zayıfladığı bir döneme tekabül ediyordu. Fakat, çok enteresandır; İslam dünyasının tarihte gerçekleştirdiği "Selef'e dönüş, "öze dönüş, "Sadr-ı İslam'a dönüş" hareketi modern zamanlarda bir türlü kendini gösteremedi. Bunda Batı'da geliştirdiler, modern zamanların teknikleri, ilmî faaliyetleri, bilinç süreçleri çok etkin bir rol oynadı. Çünkü artık Müslümanlar, "Neden Sadr-ı İslam'a dönmeliyiz?" sorusunu da sormaya başladılar. O zaman (tarihte) bu soru sorulmuyordu. "İdeal İslam orasıdır, oraya dönmeliyiz" deniyordu. Ama bugün, daha doğrusu bizim, Modernite'yle başlayan serüvenimiz, bu anlayışı da sorgulayarak başladı. "Neden Sadr-ı İslam?" "Neden Asr-ı Saadet?"

 

İslam dünyasının yaşadığı ekonomik ve sosyal zaafiyetler, belki siyasî karmaşalar, dünyanın yaşadığı konjonktür, İslam dünyasını, İslam'ı sorgulamak gibi bir konuma getirdi. Bunda klasik oryantalist hareketin rolü çok büyük. Aynı zamanda Müslümanlar'ın kendi dinamiklerinden haberdar olamamalarının ve bu dinamikleri sağlıklı bir şekilde işletebilen otoritelerden yoksun bulunmalarının getirdiği çok büyük bir dezavantaj da var.

 

Yani tarihte bir Mu'tezile hareketi var idiyse, bunun karşısında el-Hasanü'l-Basrî var idi, veyahut İmam el-Eş'arî, İmam el-Mâturîdî var idi. Dengelemek kolay oluyordu o zaman. Yahut bir Felsefe hareketi vardı, ama bu Felsefe hareketinin karşısında bir el-Gazzâlî vardı.

 

Bugün topyekün bir fikrî tasallut ve taarruz karşısındaki İslam dünyası kendini gerçekleştirebilecek bu tür otoritelerden mahrum bulunuyor. Dolayısıyla İslam dünyası, klasik Oryantalizm'in dayattığı soruları sorgulayamadı. Yani "Niye bu soruları sormalıyız?" sorusunu soramadı. Böyle olunca da o soruları bir "fenomen" olarak kabul etti. Bu sorular üzerine bilincini ve zihnî faaliyetini inşa etmeye başladı. İşte İslam dünyasına Modernizm'in girişi kısaca böyledir diyebiliriz.

 

Altınoluk: Yani Modernizm, Oryantalizm'in İslam'ın önüne koyduğu sorular üzerindeki zihnî mesai ile başlıyor.

 

E.S: Bu sorular sorgulanmadı. Bu soruların tarihsel, felsefî, sosyal arka planı sorgulanmadı. Çünkü bunu yapacak birikimden, tecrübeden ve derinlikten mahrumdu İslam dünyası. Zaten dikkat edilirse İslam dünyasında ilk uç veren Modernist hareketler, Ümmet'in Batı karşısında derlenip toparlanması gibi son derece yüzeysel argümanlara dayanıyordu.

 

Altınoluk: Modernist hareketin ilk çıkışında bir bakıma kendini savunma içgüdüsü var. Yani "İslam Ümmeti nasıl toparlanır" sorusu var.

 

E.S: Fakat bu, çok donanımlı bir arka plana sahip olmayan bir tavır. "Batı bizi teknolojide geçtiyse, biz de bunu yapabiliriz; Batı bugün bize fizik olarak hegemonya kurmuşsa, bu hegemonyayı biz Müslümanlar olarak dengeleyebiliriz" şeklinde. Bu, fiziksel planda böyle. Bunun felsefî, tarihsel, sosyal arka planı sorgulanmadı, araştırılmadı; belki dikkat bile edilmedi. Dolayısıyla bu çabalar Oryantalizm'in bilimsel verileriyle desteklenen Batı hegemonyası karşısında en küçük bir direnme dahi gösteremedi. Ve İslam dünyası bugün müşahede ettiğimiz noktaya geldi.

 

Altınoluk: Oryantalizm o dönemde İslam dünyasının önüne ne tür sorular koydu?

 

E.S: Hristiyanlık sistemleştirilmiş bir teoloji ve bunun uzantısı olarak sistemli bir yapı arz eden normatif kurallar bütünü olmaktan uzaklaştırıldığı için her türlü felsefî harekete, her türlü dış müdahaleye açık bir yapı arz ediyordu. Bu süreç özellikle Hristiyanlık bağlamında Protestan hareketin uç vermesiyle birlikte müthiş bir hız kazandı. Daha önce Kilise'nin bir tekeli söz konusuydu. Kilise belli bir çerçeve içerisinde tutarak Hristiyanlık üzerindeki egemenliğini, belirleyiciliğini sürdürüyordu. Fakat Protestanlık'la birlikte Hristiyanlık üzerine söz söyleme yetkisi Kilise'nin elinden alındı; kitlelere yayıldı. Bunda İncil'in orijinal dilden tercüme edilmesinin çok büyük bir etkisi var şüphesiz.

 

Hristiyanlık, var olmak amacını gerçekleştirmek uğruna kendisini her türlü müdahaleye açık tuttu. Hristiyanlığın Roma hukuku ile gerçekleştirdiği izdivaç, evet onu bir büyük medeniyetin dini yaptı; ama o, artık kendisi olmayan bir dindi.

 

Batı'da, özellikle Aydınlanma'dan sonra bilimsel bilginin arz ettiği önem ve ağırlık, dolaysız bir şekilde Hristiyanlığı da cazibe alanı içinde, etki alanı içinde tuttu. Ve Hristiyanlık, bilimsel bilginin verileri ışığında sorgulanmaya başladı. Protestanlık buna uygun bir ortam hazırladı. Rasyonel akıl Hristiyanlığı insan aklının verilerini ve pozitif verileri mihenk alarak sorgulamaya başladı. Hristiyanlığın, felsefî arka planı da olan bu sorulara ve sorgulamalara verebileceği hiç bir cevap yoktu. Onaylamak dışında pek bir tavrı da söz konusu olmadı. Böyle olunca da Batı'nın İslam dünyası üzerinde kültürel, sosyal, ekonomik... hegemonya kurma arzusu, hiç bitmeyen bu arzu Oryantalist çalışmaları da yedeğine alarak Hristiyan dünyasında yaşanan ve kısaca arz etmeye çalıştığım bu tecrübeyi İslam dünyasına ihraç etmeye kalkıştı. Aynı zamanda bu, İslam dünyasının askerî, kültürel, ekonomik ve zihnî anlamda zayıf olduğu bir döneme tekabül ediyordu.

 

Altınoluk: Oryantalizm'in sömürgeci çizgi içerisindeki faaliyetini biraz vurgulayabilir miyiz? Yani kolonyalist, sömürgeci hareket oryantalist hareketlere nasıl baktı?

 

E.S: Oryantalist hareketleri besleyen arka plan şüphesiz bu koloniyalist mantık idi. İslam dünyası fizik anlamda yeterince sömürülemiyor ve kontrol altında tutulamıyorsa, o zaman bilinç düzeyine inilmeli ve bu seviyede yeni bir hareket başlatılmalıydı. Aslında Oryantalistler'in yaptıkları da bu "yeni bilinc"i oluşturmaktan ibarettir. Buradan, Oryantalistler'in yaptığı İslamoloji çalışmalarını küçümsemek gibi bir sonuç çıkarılmamalı. Müslümanlar'ın, özellikle modern dönem Müslümanları'nın belki havsalalarına sığmayacak çalışmalar yaptılar.

 

Altınoluk: Bu hakikaten İslamî ilimlere katkı amacını mı taşıyordu? Burada bir sorgulama yapmak gerekmiyor mi?

 

E.S: Tabii ki hayır. Bu çalışmalar belli bir ideolojiyi gerçekleştirmek için yapıldı. Belli bir amaca hizmet etmek için yapıldı. İslam dünyasının fizik anlamda ulaşılamayan yerlerine bilinç anlamında ulaşmak için, yani bu faaliyetler Müslüman'ın bilincini çözümlemek için yapıldı.

 

Modern İslam anlayışının kendi geleneğine –bu tasnif üzerinde de belki ileride durmak lazım– gönderdiği sorgulamalardan iki tanesi dikkatimizi çekiyor. Birincisi teolojik tartışmalar bağlamında İmam el-Eş'arî'nin pozisyonu, kincisi fıkhî tartışmalar ve hadis tartışmaları bağlamında İmam eş-Şâfi'î'nin pozisyonu. Rasyonalist akım, Allah'ın iradesinin insanın iradesi ile arz ettiği durum konusunda yeteri açıklamayı getiremiyor. Mesela modernist Müslüman, İmam el-Eş'arî'nin determinizminden ve İmam eş-Şâfi'î'nin hadisçiliğinden sürekli şikâyet eder durur. Modern Müslüman için bunu açıklamak gerçekten zordur.

 

Bunu niçin söyledim? Batı'daki Modernist çalışmaların bize sunduğu veriler bu türlü özel konularda gerçekten problem arz ediyor. Eğer Allah'ın iradesi söz konusuysa, o zaman insan aklının belirleyiciliğinden, fonksiyonundan ve gücünden eni konu şüphe etmemiz gerekecek. Oysa Modernizm başlı başına rasyonalist bir arka plana dayanıyor. O zaman bu arka plana ve bu arka planın sunduğu verilere zıtlık teşkil eden argümanlar ve kişiler kötüdür, zararlıdır gibi bir şey ortaya çıkıyor. İşte Modernizm'in İslam dünyasına ihraç ettiği ya da İslam dünyasının Modernist jargondan ithal ettiği sorular İslam dünyasının kendi geçmişine ve tarihine yönelik, ama oryantalist orijinli sorular. Bunu açmamız gerekecek, çünkü bu önemli.

 

Bir kere en temelde vahiy üzerinde eni konu bir belirsizlik var. Daha doğrusu bu belirsizlik üzerine inşa edilmiş sorular var. Vahiy süreci nasıl gelişiyor, nasıl oluşuyor; bunu bir fenomen olarak kabul etmek doğru mudur? Akıl bu vahiy olgusunu nasıl açıklayabilir? Hz. Peygamber (s.a.v)'in, ya da genelde peygamberlerin vahiy sürecine bir katkısı var mıdır, bir dahli var mıdır, varsa ne boyuttadır? Yoksa peygamber-vahiy ilişkisini nasıl anlamlandırabiliriz? Bu çok temel sorular üzerine diğer soruları bina ettiler. Kur'an'ın, bugün de yoğun olarak tartışıldığını gözlediğimiz tarihsellik problemi bağlamında arz ettiği durum nedir? Özellikle normatif hükümler söz konusu olduğunda Kur'an'ın tarihselliği, Kur'an'daki normatif hükümlerin tarihselliği ne ölçüde doğrudur, ne ölçüde kabul edilmelidir? Ardından Sünnet ve Hadis üzerindeki sorular... Temelde Hadis ve Sünnet, Batılı araştırmacının gözünde "tradition"dan ibaret olduğu için Batılı buna, her türlü bağlayıcılıktan ve yazılı hale getirilmiş kurallar bütün olmaktan uzak bir "gelenek" olarak bakar.

 

 

 

Altınoluk: Oryantalizm Kur'an'a nasıl bakıyor? Resulullah (...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Modern Islam Dusuncesi Uzerine..
« Posted on: 18 Nisan 2024, 17:08:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Modern Islam Dusuncesi Uzerine.. rüya tabiri,Modern Islam Dusuncesi Uzerine.. mekke canlı, Modern Islam Dusuncesi Uzerine.. kabe canlı yayın, Modern Islam Dusuncesi Uzerine.. Üç boyutlu kuran oku Modern Islam Dusuncesi Uzerine.. kuran ı kerim, Modern Islam Dusuncesi Uzerine.. peygamber kıssaları,Modern Islam Dusuncesi Uzerine.. ilitam ders soruları, Modern Islam Dusuncesi Uzerine..önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes