> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Ebubekir Sifil Ile Soylesi..
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebubekir Sifil Ile Soylesi..  (Okunma Sayısı 769 defa)
06 Kasım 2009, 18:26:49
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 06 Kasım 2009, 18:26:49 »







EBUBEKİR SİFİL İLE SÖYLEŞi

 

Ebubekir Sifil Bey, İslami Camia’da nazarını “Ehl-i Sünnet” ölçülerinden ayırmadan dik durabilen bir yazarımız. Hak bahis olunca ve deliller ortaya konunca fikrinden dönme faziletini gösteren insanlardan..

 

Bize sıkça gelen sorulardan bir derleme hazırlayarak röportaj teklifimizi iletince kırmadılar, kendilerine teşekkür borçluyuz..Sorulara dokunmadık, Sorular ziyaretçilerimizin ifadesi ile soruldu, bu da bizim için bir ilk oldu.

 

Ebubekir beyin bazı fikirlerinden rahatsız olanlara da tavsiyemiz, hakikatleri şahıslarla tanımaya kalkmayınız ve adaletli düşünmeyi öğreniniz. Bâkisi hayal ve hüsran..

Soru: Miraç’ta Allah Resulünün(SAV) Hz.Musa ile konuşması ve namazları elli vakitten beş vakte indirmesi hadisesinin aslı var mıdır?

 

Hz. Peygamber (s.a.v)'in Miraç'ta birçok peygamberle (hepsine selam olsun) ve bu arada Hz. Musa (a.s) ile konuşması ve onun önerisi doğrultusunda namazların 50 vakitten 5 vakte kadar indirilmesi için Rabbü'l-alemin'e (c.c) niyazda bulunması rivayeti sahihtir. Başta el-Buhârî ve Müslim olmak üzere pek çok hadis imamı Miraç rivayeti meyanında bu hadiseyi de aktarmıştır.

Soru: Bilindiği üzere, kandil gecelerinde fazla ibadet yapmaktayız. Bu gecelerde fazladan ibadet yapmamızı gerektiren bir işaret, hadis veya ayet var mıdır? Eğer böyle bir işaret yoksa bu günleri özelleştirmek bidat olur mu?

 

Üç ayların ve kandil gecelerinin faziletleri hakkında birçok hadis varit olmuştur. Dolayısıyla bu ayları ve geceleri ihya etmek, daha doğrusu bu zaman dilimlerinde "ihya olmak" mü'minler için son derece önemlidir.

 

Bu aylarda ve gecelerde Efendimiz (s.a.v) tarafından belirlenmiş, bu zaman dilimlerine mahsus ibadetler yoktur. Bazı kitaplarda bu konuda nakledilmiş olan rivayetlerin hadis imamları tarafından sahih bulunmadığına dikkat edilmelidir. Ancak bu durum, bu zaman dilimlerinde herhangi bir şekilde ibadet yapmanın bid'at olduğu anlamına gelmez. Namaz kılmak, Kur'an okumak, iyilikte, ihsanda, tasaddukta bulunmak bu zaman dilimlerinde yapılabilecek ibadetler cümlesindendir. Burada dikkat edilecek husus şudur: Bütün bu ibadetleri yaparken bunların Hz. Peygamber (s.a.v)'den sahih yollarla nakledilmiş, sabit olmuş hususlar olduğu düşünülmemelidir. Allame el-Leknevî'nin de İkâmetu'l-Hücce alâ enne'l-İksâr fi'Ta'abbüd Leyse bi Bid'a isimli eserinde tahkik ettiği gibi, "çok ibadet yapmak" bid'at değildir. Tam aksine belli zaman dilimlerini fırsat bilerek ibadeti çoğaltmak, merğub ve mendub bir davranıştır.

 

Soru: Dinimize göre Tevrat ve İncil’in tahrif edildiği kesin midir? “Zikri biz indiriyoruz, Onu koruyacak olan da biziz” ayeti bu kitapları da kapsamıyor mu? Onların tahrifine nasıl izin verilmiş? Tirmizi de "bu kitaplarda ilim vardır, fakat Yahudiler ve Hıristiyanlar onlardan faydalanamıyor" ifadesi nasıl anlaşılmalı?Tahrif iddiası Allah’ın kendi indirdiği kitaplarda bir ayırım’a gittiği anlamına gelmez mi?

 

Bu soruya verilecek cevabı maddeler halinde şöyle tadad edebiliriz:

A. Dinimizde Tevrat ve İncil'in tahrif edildiği konusunda bir ifade bulunmadığını düşünmek doğru değildir. Kur'an ve Sünnet'te Tevrat ve İncil'in tahrif edildiğine dair pek çok nass bulunması (mesela bkz. 2/el-Bakara, 75, 79, 211; 3/Âl-i İmrân, 78; 4/en-Nisâ, 46; 5/el-Mâide, 13, 41…) bir yana, bu iki kitabın tahrif edilmediği düşüncesinin doğru kabul edilmesi, Kur'an'ın ya "gereksizliği"ni ya "bağlayıcılığının sınırlılığını" intaç eder. Yani eğer Tevrat ve İncil orijinal halleriyle mevcut iken Kur'an gönderilmişse, bunun makul izahı ancak Kur'an'ın sadece Araplar'a gönderildiği, Yahudi ve Hristiyanlar'ın Kur'an'a ve Efendimiz (s.a.v)'e iman etme yükümlülüğünün bulunmadığı düşüncesiyle yapılabilir. Oysa Kur'an kendisinin ve Hz. Peygamber (s.a.v)'in "bütün insanlığa" gönderildiğini açık bir şekilde beyan etmekte (34/es-Sebe', 28; 2/el-Bakara, 185…) ve pek çok ayetinde Ehl-i Kitab'ı Kur'an'a ve Efendimiz (s.a.v)'e iman etmeye çağırmaktadır.

 

Belki bunlardan önce, "Tevrat tahrif edilmediyse, İncil niçin gönderildi?" sorusuna cevap vermek gerekir. Hz. İsa (a.s) da bir İsrailoğulları peygamberi olduğu halde onları İncil'e iman etmeye niçin çağırmış olabilir?..

 

Öte yandan İncil'in, Tevrat'taki bazı hükümleri nesh ettiği bizzat Kur'an tarafından bildirildiğine göre (3/Âl-i İmrân, 50), Tevrat'ın o mensuh hükümleriyle amel etmek İncil inzal buyurulduktan sonra mümkün olmamak gerekir.

 

Aynı durum Kur'an için de söz konusudur. Yani Kur'an, daha önceki kitaplarla getirilmiş bazı yasakları nesh etmiştir (mesela bkz. 7/el-A'râf, 1157). Dolayısıyla Kur'an inzal buyurulduktan sonra artık o kitaplardaki hükümlerle amel edilmesi söz konusu olamaz.

 

Hz. İsa (a.s)'ın, kendisinden sonra gelecek, adı Ahmed olan bir peygamberi, yani Efendimiz (s.a.v)'i müjdelediği Kur'an'da zikredildiği halde mevcut İnciller'de bu noktaya rastlamıyor oluşumuz, İnciller'in kendi aralarındaki farklılık ve çelişkileri, keza mevcut Tevrat metinlerinin Hz. Musa (a.s)'a nazil olan metnin (birinci sürgün sırasında, yani M.Ö. 7-5. yüzyıllar arası) kayboluşundan yüzyıllar sonra oluşturulduğu gerçeği, Yahudi Tevratı ile Samirî Tevratı arasındaki 6 bin fark… gibi hususlar Tevrat ve İncil üzerinde inkâr edilemeyecek bir tahrif faaliyetinin gerçekleştirildiğinin en açık tarihsel belgeleridir. Bütün bu hususlar ilmî çalışmalarla, müstakil araştırmalarla belgelenmiştir. Şaban Kuzgun'un Dört İncil Farklılıkları Çelişkileri isimli çalışması ile Baki Adam'ın Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat adlı kitabı sadece birer örnektir… Esasen bu kitaplara insan eli ve sözü karıştığını fark edebilmek için yüzeysel bir bakış ile okunmaları dahi yeterli olacaktır.

 

Tevrat ve İncil üzerindeki tahrif faaliyetinin, metinde eksiltme-artırma, kelimelerin ve cümlelerin yerlerini değiştirme, yorum yoluyla maksadın çarpıtılması… gibi yöntemlerle yapıldığı vakıası ayrı bir başlık altında müstakil olarak ele alınması gereken bir husustur ki, burada buna sadece işaret etmekle yetinmek durumundayız…


B. et-Tirmizî'nin Sünen'inde yer aldığı söylenen "Bu kitaplarda ilim vardır; fakat Yahudiler ve Hristiyanlar onlardan faydalanmıyor" rivayetine gelince, bildiğim kadarıyla mezkûr kaynakta bu anlama gelebilecek bir rivayet vardır ve muhtevası kısaca şöyledir:

 

Bir keresinde Efendimiz (s.a.v) ilmin insanlardan alınacağını haber vermiş, yanında bulunan bir sahabî, Kur'an aramızda iken bunun nasıl olacağını sorduğunda, "Tevrat ve İncil Yahudi ve Hristiyanlar'ın yanında olduğu halde onlara ne fayda sağlıyor?" buyurmuştur (et-Tirmizî, "İlim", 5). Bu rivayet birbirine yakın lafızlarla İbn Mâce ("Fiten", 26), Ahmed b. Hanbel (IV, 160, 218; VI, 26), ed-Dârimî ("Mukaddime", 29), el-Hâkim (I, 180; III, 281) ve daha başkaları tarafından da aktarılmıştır.

 

Efendimiz (s.a.v)'in buradaki kastı –Allahu a'lem– şudur: Tevrat ve İncil'in tamamı tahrif edilmiş değildir. "Tevrat" ve "İncil" adıyla bugün elde bulunan kitaplarda vahiy mahsulü yerler de vardır. (Biz de zaten bu iki kitabın tamamının tahrif edildiğini söylemiyoruz.) Böyleyken Yahudiler ve Hristiyanlar mezkûr kitapların tahrif edilmemiş bu kısımlarından bile istifade etmiyor.

C. "Muhakkak ki Zikr'i biz indirdik ve onun koruyucuları da elbette biziz" (15/el-Hicr, 9) ayetinde geçen "Zikr"in Tevrat ve İncil'i kapsamadığının en önemli delillerinden birisi "vakıa"dır. "Tevrat" ve "İncil" adıyla bugün elimizde bulunan kitapların kimler tarafından hangi şartlarda kaleme alındığı tarihsel olarak sabit olduğu gibi, muhtevaları da ortadadır.

 

Allah'ın peygamberlerinden birine içki içerek kızlarıyla zina ettiği (!!) iftirasını atan, Hz., Yakub (a.s)'ı Allah Teala ile güreştirip galip getiren ve Hz. Musa (a.s)'a indirildiği halde O'nun ölümünden sonrasını da anlatan bir kitabın tahriften korunduğunu söyleyebilmek için ya taassupla kaskatı kesilmiş bir önyargının ya da cehaletin esiri olmak gerekir!

 

Aynı durum İnciller için de fazlasıyla geçerlidir. "İncil" dendiği zaman niçin bugün Kilise'nin "kanonik" olarak kabul ettiği 4 İncil'i anlıyoruz? 325 İznik Konsili'ne gelene kadar ortada yüzlerce İncil metni vardı. Bunların küçük de olsa bir kısmı bugün neşredilmiş durumdadır. Niçin diğer İnciller değil de 4 İncil?

 

Kaldı ki bu 4 İncil arasında da "korunan" bir kitapta bulunmaması gereken çelişki ve ihtilaflar vardır. En azından "sinoptik" denen 3 İncil ile Yuhanna İncili arasındaki farklılığı bizzat Hristiyanlar bile itiraf edip dururken bizler bunu ne adına görmezden geleceğiz? İncillerde Hz. İsa (a.s)'dan "Rabb" olarak bahsedilmesi, "korunmuş" kitap telakkisiyle ne kadar bağdaştırılabilir?

 

Dolayısıyla yukarıda da söylediğim gibi, bu kitapların tahrif edilmediğini söyleyebilmek için kapağını kaldırıp içine bakmamış olmak gerekir. Kur'an'ın ise bu türlü tahriflerden mutlak surette korunmuş olarak, 1400 küsür yıldır bir tek harfinde bile değişiklik olmadan bugüne kadar geldiği, yine "vakıa"nın şahitlik ettiği bir diğer gerçektir. Aksini iddia eden varsa buyursun.

 

Dolayısıyla mezkûr ayetin Kur'an'ın korunmuşluğunu anlattığını söylemek kesinlikle gerçeğin ifadesidir.


D. Bu durum, Allah Teala'nın kendi kitapları arasında bir ayrım yaptığını niye anlatsın ki? Eğer murad-ı ilahi, daha önceki kitapların tahriften korunması doğrultusunda tecelli etmiş olsaydı,...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebubekir Sifil Ile Soylesi..
« Posted on: 25 Nisan 2024, 17:04:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebubekir Sifil Ile Soylesi.. rüya tabiri,Ebubekir Sifil Ile Soylesi.. mekke canlı, Ebubekir Sifil Ile Soylesi.. kabe canlı yayın, Ebubekir Sifil Ile Soylesi.. Üç boyutlu kuran oku Ebubekir Sifil Ile Soylesi.. kuran ı kerim, Ebubekir Sifil Ile Soylesi.. peygamber kıssaları,Ebubekir Sifil Ile Soylesi.. ilitam ders soruları, Ebubekir Sifil Ile Soylesi..önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes