> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte >  Kıyametle İlgili Meseleler 9
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kıyametle İlgili Meseleler 9  (Okunma Sayısı 605 defa)
26 Nisan 2010, 15:48:30
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Nisan 2010, 15:48:30 »



AÇIKLAMA:






1- Bu hadis, ilk çıkacak kıyamet alâmeti hususunda varid olmuştur. Dikkat edilirse zikredilen iki alâmetten hangisinin önce olacağında kesin bir ifade olmadığı anlaşılır. Ancak biri diğerinin izindedir; biri çıkınca diğeri hemen onu takip edecektir. İlk çıkacak alâmet hangisi olacak hususu ulema tarafından münakaşa edilmiştir. 5033 numaralı hadisin açıklamasında kısmen geçti.

2- Burada, hadiste geçen dabbetu´l-arzdan bahsetmek istiyoruz. Dabbetu´l-arz tabir olarak arz hayvanı demektir. Kur´an-ı Kerim (Neml 82)´de ve pek çok hadiste kıyamete yakın, kıyamet alâmetlerinden biri olarak dabbetü´l-arzın çıkacağından bahsedilmiştir. Şerh kitaplarında bununla ilgili çok farklı açıklama ve tasvirler mevcuttur. Bazılarını şöyle hülasa edebiliriz:

* Bununla cehalette hayvanlar menzilesinde olan eşrar murad olunmuştur.

* Bazıları: "Hadiste geçen, Cessase´dir" demiştir. (Cessase hadisi 5009 numarada geçti.)

* Hz. Ali: "Sakalı olan bir adamdır" demiştir.

* Bir hadiste: "Dabbetu´l-arz Musa´nın asası ve Süleyman´ın mührü beraberinde olarak çıkacak, mühür ile mü´minin yüzünü parlatacak, asa ile kâfirin burnunu kıracak, insanlar sofraya toplanacak, mü´min kâfir tanınacak" denir.

* Huzeyfe İbnu Esid´in bir eserine göre: "Dabbenin üç hurucu var: Birisinde bazı badiyelerden çıkar, sonra gizlenir; birisinde de umera kanlar dökerken bazı şehirlerden çıkar, yine gizlenir, sonra da insanlar mescidlerin en şereflisi, en büyüğü ve en faziletlisi nezdinde iken, arz kendilerini fırlatmaya başlar; derken halk kaçışır, mü´minlerden bir taife kalır, "bizi Allah´tan, hiçbir şey kurtaramaz" derler. Dabbe de onların üzerine çıkar, yüzlerini inciden yıldız gibi cilalandırır, sonra hareket eder. Artık ne takip eden yetişebilir, ne kaçan kurtulabilir. Bir adama varır, namaz kılıyordur. Vallahi sen ehl-i salat değilsin der yakalar, mü´minin yüzünü ağartır, kâfirin burnunu kırar, dedi. O zaman insanlar ne halde olur? dedik, "Arazide komşular, emvalde şerikler, seferlerde arkadaşlar" dedi.

* Bazı alimler: "Dabbe, emr-i bi´lma´ruf nehy-i ani´lmünker terkedilince çıkar" demiştir.

* Bazı müfessirler onun Safa dağından çıkacak büyük bir hayvan olduğunu söylemiştir.

* Bazıları onun, birincisi Mehdî, ikincisi Hz. İsa´dan sonra, üçüncüsü de güneş batıdan doğduktan sonra olmak üzere üç kere çıkacağını söylemiştir.

* Dabbe hakkında Bediüzzaman şu açıklamayı yapar: "Kur´an´da, gayet mücmel bir işaret ve lisan-ı halinden kısacık bir ifade, bir tekellüm var. Tafsili ise ben şimdilik, başka meseleler gibi kat´î bir kanaatle bilemiyorum. Yalnız bu kadar diyebilirim: َ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِّ اللّه "...Nasıl ki kavm-i Fir´avn´e "çekirge afatı ve bit belası" ve Ka´be tahribine çalışan kavm-i Ebrehe´ye "ebabil kuşları" musallat olmuşlar. Öyle de Süfyan´ın ve Deccallerin fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve "Ye´cüc ve Me´cüc´ ün anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zir ü zeber edecek. Allah u a´lem, o dabbe bir nevidir. Çünkü gayet büyük bir tek şahıs olsa, her yerde herkese yetişmez. Demek, dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak, Belki اِّ دَابّةُ اَرْضِ تأكُلُ مِنْسآتَهُ ayetinin işaretiyle o hayvan dabbetü´l-arz denilen ağaç kurtlarıdır ki, insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde, dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Mü´minler, iman bereketiyle ve sefahat ve su-i istimalden tecennübleriyle kurtulmasına işareten ayet iman hususunda o hayvanı konuşturmuş."[92]



ـ5048 ـ15ـ وعن معاذ بن جبل رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ

اللّهِ #: عُمْرَانُ بَيْتُ المَقْدِسِ خَرَابُ يَثْرِبَ، وَخَرَابُ يَثْرِبَ خَرُوجُ الْمَلْحَمَةِ، وَالْمَلْحَمَةُ فَتْحُ الْقُسْطَنْطِينِيّةِ: وَفَتْحُ الْقُسْطَنْطِينِيّةُ خُرُوجُ الدَّجَّالِ. ثُمَّ ضَرَبَ بِيَدِهِ عَلى فَخِذِ الّذِى حَدَّثَهُ؛ ثُمّ قَالَ: إنّ هذَا الْحَقُّ كَمَا أنّكَ قَاعِدٌ ههُنَا، يَعْنِى مُعَاذَ بْنَ جَبَلٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه[. أخرجه أبو داود والترمذي .



15. (5048)- Hz. Muaz İbnu Cebel (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (birgün):

"Beytu´l Makdis´in imarı Yesrib´in harabıdır. Yesrib´in harabı melhamenin (savaşın) çıkmasıdır. Melhame İstanbul´un fethidir, İstanbul´un fethi Deccal´in çıkmasıdır!" buyurdular Sonra elini (Resulullah), konuşmakta olduğu kimsenin (yani Hz. Muaz´ın) dizine vurdular ve:

"Bu söylediğim kesinlikle hakikattir. Tıpkı senin burada oturman hak olduğu gibi" buyurdular."

Hz. Muaz burada kendisini kasdetmektedir. (Yani Aleyhissalâtu vesselâm´ın konuştuğu ve dizine elini vurduğu kimse Muaz İbnu Cebel (radıyallahu anh)´dir.)" [Ebu Davud, Melahim 3, (4294).][93]



AÇIKLAMA:



Burada, birbiriyle irtibatlı olarak zuhura gelecek bazı hadiseler nazar-ı dikkate arzedilmektedir. Ebu Davud bu hadisi Emaratu´l-Melahim başlığı altında kaydeder. Buna göre, sayılan hadiseler melhame denen büyük savaşların çıkmasına alamettir; o da Deccal´in çıkmasına...

* Beytu´l-Makdis, Mescidu´l-Aksa denen Kudüs şehrindeki mukaddes mesciddir. Onun umranı, imandır. İmar da insanca, gelirce, malca çokluğa kavuşmasıyla gerçekleşir.

* Yesrib, Medine-i Münevvere´nin cahiliye devrindeki eski adıdır.

Hadisi bazı şarihler: "Mescid-i Aksa´nın imarı Medine´nin harabının sebebidir" diye anlamıştır. Ancak Aliyyu´l-Kârî, "sebeb"i kabul etmez, "Mescid-i Aksa´nın imarı, Medine´nin harab olma zamanına rastlar" şeklinde açıklama getirir.

Bazı şarihler, "Beytu´l-Makdis´in imarı"ndan, harab edildikten sonra yeniden imar edilmesini anlarlar. "Çünkü derler, ahirzamanda, o harab olur, kâfirler sonra imar ederler." Bazı şarihler: "Umran, mükemmel şekilde imardır. Öyleyse, Beytu´l-Makdis, Medine´nin harabı zamanında normalin üstünde mükemmel bir imara mazhar olacaktır. Çünkü Beytu´l-Makdis´in harab olması mevzubahis değildir" demiştir.

* Hadiste geçen melhame yani büyük savaştan, Şam ile Rum arasında çıkacak büyük bir savaş anlaşılmış ise de, İbnu Melek "Şam´la Tatarların arasında geçen savaşın kastedildiğini" söyler. Aliyyu´l-Kârî: "Birinci görüş daha doğru" der.

Bazı alimler, bunlardan herbirinin, kendinden sonra vukua gelecek bir hadisenin alâmeti olduğunu belirtir.

Resulullah, Hz. Muaz´a, bu söylediklerinin yakin ifade ettiğini belirtmiştir. Gerçekten de hepsi çıkmıştır.[94]



ـ5049 ـ16ـ وعن عبداللّهِ بن بسر رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: بَيْنَ الْمَلْحَمَةِ. وَفَتْحِ الْمَدِينَةِ سِتُّ سِنِينَ وَيَخْرُجُ الْمَسِيحُ الدَّجَّالُ في السَّابِعَةِ[. أخرجه أبو داود .



16. (5049)- Abdullah İbnu Büsr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Melhame ile Medine´nin fethi arasında altı yıl vardır. Yedinci yılda da Mesih Deccal çıkar." [Ebu Davud, Melahim 4, (4296); İbnu Mace, Fiten 35, (4093).][95]



AÇIKLAMA:



Hadiste geçen Medine´den maksad İstanbul´dur. Çünkü Medine, kelime olarak şehir demektir. Kelime burada lügat manasında kullanılmış olmaktadır. Mamafih yine Ebu Davud´un bir rivayetinde "Büyük melhame, İstanbul´un fethi ve Deccal´in çıkması yedi ay içerisindedir" denilmektedir. Bu hadiste Medine yerine İstanbul zikredilmiştir.

İki hadis arasında dikkat çeken bir müşkil var: Birinde "yedi yıl" denirken, diğerinde "yedi ay" denmektedir. İbnu Kesir şöyle bir açıklama ile müşkili gidermeye çalışır: "Melhame´nin başı ile sonu arasında altı yıl vardır. Sonu ile İstanbul kastedilmiş olan Medine´nin fethi arasında bir yakınlık vardır. Öyle ki, bu Deccal´in çıkmasıyla birlikte yedi ay içerisinde olur."

Aliyyu´l-Kârî, teâruzun halledilemez durumda olduğunu belirttikten sonra melhame-i kübra ile Deccal´in çıkması arasında yedi yıl olduğunu belirten hadisin, yedi ay olduğunu söyleyen hadisten daha sahih olduğunu -Ebu Davud´un kaydına dayanarak- cezmen ifade eder. [96]



İKİNCİ BAB


SÛR´A ÜFLENMESİ VE NEŞR



ـ5050 ـ1ـ عن أبي سعيد رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: كَيْفَ أنْعَمُ وَقَدِ الْتَقَمَ صَاحِبُ الْقَرْنِ الْقَرْنَ وَحَنَا جَبْهَتَهُ وَاضِعاً سَمْعَهُ يَنْتَظِرُ أنْ يُؤْمَرَ فَيَنْفُخَ. فَكأنَّ ذلِكَ ثَقُلَ عَلى أصْحَابِهِ رَضِيَ اللّهُ عَنْهم، فقَالُوا: كَيْفَ نَفْعَلُ أوْ كَيْفَ نَقُولُ؟ قَالَ: قُولُوا: حَسْبُنَا اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ، تَوَكَّلْنَا عَلى اللّهِ، وَرُبَّمَا قَال: عَلى اللّهِ تَوَكَّلْنَا[. أخرجه الترمذي .



1. (5050)- Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Sûrun sahibi (İsrafil aleyhisselam), sûr denen borusunu ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim?" buyurmuşlardı. Bu, sanki ashabına çok ağır gelmişti:

"Peki biz ne yapalım -veya ne diyelim- ey Allah´ın Resûlü?" diye sordular. Onlara: "Hasbünallah ve ni´melvekil (Allah bize yeter, o ne güzel vekildir!), Allah´a tevekkül ettik. -belki de "tevekkülümüz Allah´adır!" demişti- deyiniz!" diye emir buyurdular." [Tirmizî, Kıyamet 9, (2433).][97]



AÇIKLAMA:



el-Kâdı merhum, Resulullah´ın bu hadiste: "Kıyameti koparacak olan İsrafil, sûrunu ağzına dayamış, üfleme emri beklerken yani kıyamet bu kadar yaklaşmış iken, ben nasıl ferah bir yaşayışa girebilirim?" demek istediğini söyler. Kıyamet ve ölüm hadiselerinin anılmasında, hatırlanmasında insanlara bir ders, bir nasihat var. Resulullah bu dersi vermektedir.[98]



ـ5051 ـ2ـ وعن ابن عمرو بن العاص رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ]سُئِلَ
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kıyametle İlgili Meseleler 9
« Posted on: 18 Nisan 2024, 13:14:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kıyametle İlgili Meseleler 9 rüya tabiri, Kıyametle İlgili Meseleler 9 mekke canlı, Kıyametle İlgili Meseleler 9 kabe canlı yayın, Kıyametle İlgili Meseleler 9 Üç boyutlu kuran oku Kıyametle İlgili Meseleler 9 kuran ı kerim, Kıyametle İlgili Meseleler 9 peygamber kıssaları, Kıyametle İlgili Meseleler 9 ilitam ders soruları, Kıyametle İlgili Meseleler 9önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes