> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Hanefi Fıkhı > Hidaye Tercümesi > Ezan
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ezan  (Okunma Sayısı 3404 defa)
07 Mayıs 2010, 17:20:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 07 Mayıs 2010, 17:20:58 »



Hidaye Tercümesi / Ezan

Namazın Sıhhatinin Şartları
Namazın Keyfiyeti
Namazdaki Okuyuş Hakkında Bir Fasıl


EZAN BABI



(Ezan yalnız beş vakit namazın farzları ile cuma namazı için sünnettir.) Ezan hakkmda mütevatir olan nakle binaen ezan (baş­ka namazlarda sünnet değildir.) (Ezanın keyfiyeti malumdur) ve gökten inmiş olan meleğin tarif ettiği şekildedir. (Ezanda terci´ yok­tur.) Terci´: İki şehadet kelimesini ikişer defa önce sessiz, sonra ses­li olarak okumaktır. İmam-ı Şafii (Allah rahmet eylesin) Ebû Mahdûre (Radiyallâhü anh)´m «Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve SeHem) bana ezanda terci yapmamı emir bu­yurdu» ([1]) hadisine dayanarak: -Ezanda terci vardır.» demiştir. Biz diyoruz ki: Ezan hakkında varid olan meşhur hadislerin hiç birin­de tercie dâir bir rivayet yoktur. Ebû Mahdûre (Radıyal-lâhü anh) ise, Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ona ezanı öğretirken, ezan kelimelerinin tekrarını terci sanmıştır.

(Sabah ezanında hayye alalfelah´tan sonra iki kez esselâtu hayran minennevm denilir.) Zira Bilâl-ı Habeşi (Radıyallâhü anh) bir sabah, Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ezandan sonra mescide gelmediğini görünce kapıya giderek iki kez esselatü hayrün minennevm demiş ve Peygamber Efendimiz (Sallal-

lahü Aleyhi ve Sellem) uyanınca; Yâ Bilâl bu ne güzel şey, bunu ezana kat» ([2]) buyurmuştur. Bu­nun sabah yalnız sabah ezanında söylenmesi de, sabah saatlarının uyku ve gaflet zamanı olduğu içindir.

(Kamet de ezan gibidir. Ancak kamette HAYYEALELFELAH´tan sonra iki kez KAD KAMETİSSALAH denilir.) Meşhur olan rivayete göre ezanı öğreten melek, kametin de ezan gibi olduğunu söylemiş­tir. ([3]) İmam-Şafiî (Radıyallâhü anh) :«Kamette kelimeler birer defa söylenir- demiş ise de, bu hadis onun görüşüne karşı bir delildir. (Ezanda kelimeler ağır ağır ve aralıklı olarak, kamette ise anl­arda ve aralıksız olarak söylenir.) Zira Peygamber Efendimiz, (Sal­lallahü Aleyhi ve Sellem). Bilâl (Radıyallâhü anh)´a:"Ezan okurken kelimeleri ağır ağır ve aralıklı olarak, kamet getirirken ise, ardarda ve aralık vermeden oku» ([4]) diye buyurmuştur ki bu, ezan ve kametin mustahap olan şeklidir. (Kişi yüzünü kıbleye vererek ezan okur ve kamet getirir.) Çün­kü ezanı öğreten melek yüzünü kıbleye vererek ezan okumuştur. Şayet kişi yüzünü kıbleye vermeden ezan okursa -gaye hasıl ol­duğu için- caiz ise de sünnete aykırı olduğundan mekruhtur. (HAYYEALESSELAH ve HAYYEALELFELAH kelimeleri söyle­nirken yüz sağa ve sola dönderiür.) Çünkü bu iki. kelime birer hi­tap mahiyetinde olup onlarla müslümanlar namaza çağırılır. Mü­ezzin başını minarenin şerefesinden dışarı çıkarıp sağa sola dönder-meye imkân bulamadığı takdirde (Ayaklarının aynı yerden ayrıl maması şartıyla şerefe içinde dönmesi) ki bu da şerefenin geniş ok duğu zaman mümkün olur (iyidir.) Zira sünnet, müezzinin ezanı bi­tirinceye kadar aynı yerde durmasıdır. (Ezanda en iyisi, kişinin par­maklarını kulaklarına sokarak ezan okumasıdir.) Çünkü bunu, se­sin yükselmesine yardımcı olduğu için Peygamber Efendimiz (Sal-lallahü Aleyhi ve Sellem) B i I â l´e emretmiştir. ([5]) Şayet mü­ezzin parmaklarını kulaklarına sokmasa da yine İyidir.) Zira par­maklan kulağa sokmak asli bir sünnet değildir.

(Sabah ezanından sonra çağrıyı tekrarlamak iyi bir usul ise de başka namazlarda mekruhtur.) Sabah ezanmdan sonra çağrıyı tek­rarlama usûlü, Ashab-ı Kiram devrinden sonra namaza karşı genel bir gevşeklik baş gösterdiği için Küfe uleması tarafından ih­das edilmiştir. Bu usûlün sabah namazına tahsis edilmesi de -yu­karda söylediğimiz üzere- sabah saatlerinin uyku ve gaflet zama­nı olduğu içindir. Dini hayatta genel bir gevşekliğin baş gösterme­si üzerine sonraki ulema bu usûlü bütün namazlarda istihsan etmiş­lerdir.

İmam Ebû Yûsuf: -Müezzinin bütün namazlarda memleket idarecisine «Ey Emir, Allah´ın selamı, rahmet ve bereket­leri üzerine olsun. Haydi namaza, haydi felaha. Allah senden razı olsun. Namaz vaktidir» demesinde bir sakınca görmüyorum» demiş­tir. İmam Muhammed ise, içtimai hayatta ve dini emirler muvacehesinde insan fertleri arasında bir fark bulunmadığını söy-liyerek İmam Ebû Yûsuf´un bu sözünü yadırgamıştir.

tmam Ebû Yûsuf, yöneticiler halkın işleriyle uğraş­tıkları için cemaatı kaçormasınlar diye bu çağınyı yöneticilere tah­sis etmiştir, ki hakim ile müftü de aynı durumdadırlar. imam Ebû Hanife´ye göre (Müezzin akşam nama­zından başka bütün namazlarda ezan ile kamet arasında oturur. Çün­kü ezan ile kameti ardarda okumamak ve birbirinden ayırmak ge­rekir.) Zira ezan ile kameti peşpeşe okumak mekruhtur. Diğer iki imam ezan ile kamet arasında oturmayıp da, onları biribirinden sa­dece hafif bir ara verme ile ayırmak kâfi gelmez. Zira ezanın ke­limeleri arasında da hafif duruşlar yapılır. O halde iki hutbe ara­sında nasıl oturuluyorsa, ezan ile kamet arasında da oturulmahdır» diyerek akşam, namazını da bu hükümden istisna etmemişlerdir. Ak­şam namazının tehiri mekruh olduğu için. İmam Ebü Ha­ni f e akşam namazının ezam ile kameti arasında oturmanın ak­şam namazının mekruh vakte girmesine sebeb olabileceğini düşü­nerek : «Aralarında hafif bir duruş kâfidir- demiştir. Zira her ne kadar ezanın kelimeleri arasında da hafif duruluyorsa da, ezan ile kametin hem eda şekilleri değişiktir ve hem de herbiri ayn bir yer­de okunur, iki hutbe ise öyle değildir. Onun için iki hutbeyi biri­birinden ayırmak, ancak aralannda oturmakla olur.

îmam-ı Şafii akşam namazını da diğer namazlara kı­yas ederek: «Akşam namazınm ezanı ile kameti, aralarında iki re­kât namaz kılmakla biribirinden ayrılır» demiştir. Halbuki -yuka­rıda belirttiğimiz üzere- akşam namazının tehiri mekruh olduğu için akşam namazı diğer namazlardan farklı olup onlara kıyas edi­lemez. ( Y a k u p demiştir ki: imam Ebû Hanife´yi gördüm. Akşam ezanını okuduktan sonra hemen kamet getirirdi, Ezan ile kamet arasında oturmazdı.) İmam Ebü Hanif e´ nin böyle yapmasından, müezzi­nin hem akşam namazında ezan ile kamet arasında oturmamasınm ve hem de fıkıh hükümlerirıi bilen bir kimse olmasının müstahap olduğu anlaşılır. Zira Peygamber-Efendimiz (Aleyhi´s-selâtü ve´s-selâm); «İçinizde en iyileriniz size müezzinlik ya­par.» ([6]) buyurmuştur. (Kaza namazı İçin de ezan okunur ve kamet getirilir.) Zira ri­vayete göre Peygamber Efendimiz bir yolculukta Ashabıyla birlik­te uykuda kalarak kaçırdığı sabah namazını kaza ederken hem ezan okutmuş ve hem de kamet getirtmiştir. ([7]) Bu hadis bizim için «Ka­za namazı için ezan yoktur. Yalnız kamet getirilir.» diyen İm a m -1 Ş â f i i´nin görüşüne karşı bir delildir. ([8]) (Şayet kişi bir kaç namazı kazaya bırakmış ise birinci namaz için) yukarıda geçen hadise binaen (hem ezan okur, hem kamet) getirir. Diğer namazlarda ise, isterse hem ezan okur. Hem kamet getirir) ki kaza namazı da eda namazı gibi olsun (isterse yalnız, kamet getirir.) Çünkü ezan, hazır olmayanların namaza gelmeleri içindir. Bunlar ise hepsi hazırdırlar. Ben diyorum ki: Rivayete gö­re imam Muhammed: -Diğer namazlar için ezan okunmaz, yalnız kamet getirilir- de­miştir. Derler ki: Hanefi fıkhının bütün imamları bu görüşte olabi­lirler.

(Ezan okurken ve kamet getirirken abdestlî olmak daha uygun ise de, abdestsiz olarak da ezan okunsa caizdir.) Çünkü ezan na­maz değil, bir zikirdir. Bunun için nasıl Kur´an okurken abdestli olmak müstehap ise, bunda da müstahaptır. (Fakat abdestsiz ola­rak kamet getirmek mekruhtur.) Çünkü abdestsiz kamet getiren kim­se, namaz için abdest almak zorunda olduğundan getirdiği kamet ile namazı biribirinden ayrılmış olur. Abdestsiz ezan ve kametin hük­mü hakkında iki rivayet daha vardır: Birine göre kamet de ezan gibi olup abdestsiz getirmek mekruh değildir. Çünkü kamet ikinci ezan demektir. Diğerine göre ezan da kamet gibi olup abdestsiz oku­mak mekruhtur. Zira abdestsiz ezan okuyan kimse, kendisinin yap­mayacağı bir, ibadete başkalarını çağırmış olur.

ECünüp olarak ezan okumak) kesin olarak (Mekruhtur) onun hakkında başka bir rivayet yoktur. Çünkü ezan gerçekte namaz ol­mamakla beraber bazı yönlerden namaza benzediği için cünüblükte onun namaza benziyen yönü göz önünde bulundurulmuştur. Abdest-sizlik ise, cünüblüğe göre daha hafif olduğu için. onda ezanın ger­çekte namaz olmadığı yönüne bakılmıştır. Câmi-ülsağiyr´de «Kişi ab­destsiz olarak ezan okursa, bir daha okumasına gerek yoktur. Fa­kat cünüb olarak okuyan kimsenin guslettikten sonra bir daha oku­ması kanaatimce daha iyidir» diye geçmektedir.

(Abdestsiz veya cünüb olarak ezan okuyan kimse, abdest aldık­tan veya guslettikten sonra bir daha okumadan namaz kılarsa na­mazında bir eksiklik olmaz.) Zira abdestsiz okunan ezanın bir daha okunması hakkında herhangi bir rivayet yoktur. Cünüb olarak oku­nan ezanın da her ne kadar bir daha okunması hakkında iki riva­yet varsa da, büsbütün ezansız ve kametsiz namaz caizdir. Şayet okumak isterse, yalnız ezan okunur, kamet getirilmez. Çünkü ezan -cuma namazında olduğu gibi- bazan tekrarlanır. Kametin tek­rarı ise hiç bir yerde yoktur. (Kadın da ezan okuduğu zaman durum böyledir) yani bir da­ha ezan okumak sünnete uyması için müstah iptir. (Herhangi bir namaz için, vakti girmeden ezan okunamaz.) Zi­ra ezan namaz vaktinin girdiğini bildirmek içindir. Vakit girmeden okunan ezan ise, şaşırtmaktan başka bir şey değildir. î m a m Ebû.Yûsuf: «Sabah namazı için gecenin son yarısında ezan okunabilir» de­miştir, ki îmam-ı Şafii de buna kaildir. Zira Mekke ve Medine halkı hep öyle yapagelmişlerdir. Bizim bunlara karşı olan delilimiz. Peygamber Efendimizin (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Bilâl´a -elini sağa sola uzatarak- «Tan yerinin şu tarafta bu tarafta ağardığını görmedikçe ezan okuma- ([9]) diye Duyurmasıdır. (Yolculukta olan kimse için de ezan ile kamet müstahaptır.) Zira Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) E ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ezan
« Posted on: 20 Nisan 2024, 10:02:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ezan rüya tabiri,Ezan mekke canlı, Ezan kabe canlı yayın, Ezan Üç boyutlu kuran oku Ezan kuran ı kerim, Ezan peygamber kıssaları,Ezan ilitam ders soruları, Ezanönlisans arapça,
Logged
03 Eylül 2016, 15:51:36
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 03 Eylül 2016, 15:51:36 »

Esselamu aleykum.Rabbim dunya oldukca ezan sesini eksitmesin.Ezan sesi ile allahin evine allahin buyruguna uyan kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Eylül 2016, 17:06:16
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 03 Eylül 2016, 17:06:16 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Ezan Islam ın asıl olan simgelerinden biridir. Rabbim bizleri ve göğü ezansız bırakmasın.  Rabbim paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes