> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > El-Bidaye Ven Nihaye >  Hicretin Doksanbeşinci Senesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicretin Doksanbeşinci Senesi  (Okunma Sayısı 1028 defa)
22 Kasım 2010, 12:20:21
Esila

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 967


« : 22 Kasım 2010, 12:20:21 »



Hicretin Doksanbeşinci Senesi


Ali B. Hüseyin

Ebu Bekir B. Abdurrahman B. Haris.

Hicretin Doksanbeşinci Senesi

Haccac B. Yusuf Es-Sakafî´nîn Biyografisi

Fasıl

Haccac´dan Nakledilen Yararlı Sözler Ve Onun Aşırı Cesareti

Hicri Doksanbeşîncî Senede Vefat Eden Meşhur Şahsiyetler.

İbrahim B. Yezid En-Nehaî

Hasan B. Muhammed B. Hanefiyye.

Humeyd B. Abdurrahman B. Avf Ez-Zührî



Ali B. Hüseyin


Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebi Talib el-Kureşi el-Haşimî. Zeynelabi- adıyla tanınmıştı. Annesi Seleme adında bir ümmû veledtir. Ali da kendisinden büyük başka bir kardeşi de vardı. Babasıyla bir-"kte öldürüldü.

Biyografisini anlatacağımız bu Ali ise, babasından, amcası Hasan b- Aliden, Cabir´den, İbn Abbas´tan, Misver b. Mahreme´den, Ebu Hü-reyre´den, Safıye´den, Aişe´den ve Ümmü Seleme´den (ki bunlar Pey­gamber zevceleriydiler.) hadis rivayet etmiştir.Aralarında kendisinin oğulları Zeyd, Abdullah, Ömer, Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Kar, Zeyd b. Eşlem, Tavus (ki bu onun akranla-rındandır.), Zührî, Yahya b. Said el-Ensârî, yine yaşıtlarından olan Ebu Seleme´nin de bulunduğu bir cemaat da kendisinden hadis riva­yet etmişlerdir.

İbn Hallikan dedi ki: Ümmü Seleme, Fars hükümdarlarının so­nuncusu Yezdücürd´ün kızıydı. Zemahşerî´nin, "Rebiü´l-Ebrar" adlı ki­tabında anlattığına göre Yezdücürd´ün, Hz. Ömer zamanında esir dü­şen üç kızı vardı. Bunlardan birisi, Abdullah b. Ömer´in payına düştü ve bu kadın, Abdullah b. Ömer´e Salim adında bir erkek çocuk doğur­du. Diğeri de Muhammed b. Ebi Bekir es-Sıddık´ın payına düştü. O kadın da ona Kasım adında bir erkek çocuk doğurdu. Üçüncüsü de Hüseyin b. Ali´nin payına düştü. O da Hüseyin´e, biyografisinden bah­setmekte olduğumuz şu Ali Zeynelabidin´i doğurdu. Bu çocukların üçü de teyze çocuklarıydılar.

İbn Hallikan dedi ki: Kuteybe b. Müslim, Yezdücürd´ün oğlu Fey-ruz´u öldürünce, onun iki kızını Haccac´a gönderdi. Haccac, bunlardan birini kendine ayırdı. Diğerini Velid´e gönderdi. Velid´e gönderdiği de Yezid en-Nakıs´ı doğurdu.

İbn Kuteybe´nin, "Maarif adlı kitabta anlattığına göre Zeynelabi-din´in annesi, Sindli Selame idi. Gazale olduğu da söylenir. Ali b. Hü­seyin Zeynelabidin, Kerbela´da babası Hz. Hüseyin´le beraberdi. Yaşı­nın küçüklüğünden (veya hastalığından) Ötürü kendisini öldürme­diler. O zaman kendisi yirmiüç yaşındaydı. Daha büyük olduğu da söylenmiştir. Ubeydullah b. Ziyad, onu öldürmek istedi, ama Cenâb-ı Allah, ona bu imkanı vermedi. Bazı facirler, Muaviye oğlu Yezid´e, Zeynelabidin´i öldürmesini tavsiye ettilerse de Cenâb-ı Allah, ona da bu imkanı vermedi. Ondan sonra Yezid, Zeynelabidin´e saygı gösterir, onu kendi meclisinde yanında oturturdu. Onsuz hiç yemek yemezdi, sonra onları Medine´ye gönderdi. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin, Medi­ne´de çok saygı gördü.

İbn Asakir´in ifadesine göre Ali b. Hüseyin Zeynelabidin´in kendi adına nisbet edilen camisi, Dımaşkta´dır ve tanınan bir mescittir.

Ben derim ki: îbn Asakir´in sözünü ettiği yer, Dımaşk camiinin doğu tarafındaki şehitliktir.

Abdülmelik b. Mervan, ikinci kez onu Şam´a getirtmiş ve Bizans hükümdarının kendisine sikke ve kağıtlarla ilgili sorduğu sorulara karşı vereceği cevap hususunda fikrini sormuştu.

Zührî dedi ki: Ali b. Hüseyin Zeynelabidin´den daha takvalı ve da­ha faziletli bir Kureyşli görmedim. Babası Hz. Hüseyin´in şehadeti za­manında yanındaydı. Yirmiüç yaşındaydı, aynı zamanda hastaydı. Ömer b. Sa´d, onu kastederek: "Şu hastaya sataşmayın." demişti.

Vakidî dedi ki: «Ali b. Hüseyin Zeynelabidin, insanların en takva-hlarından, en abidlerinden ve Allah´tan en çok korkanlarmdandı. Yü­rürken elini kolunu sallamazdı. Beyaz bir sarık takar ve sarığın ucu­nu arka taraftan sarkıtırdı.

Künyesi Ebu Hasen´di. Ebu Muhammed, Ebu Abdillah olduğu da

söylenir.»

Muhammed b. Sa´d dedi ki: Ali b. Hüseyin Zeynelabidin, sika, gü­venilir, çok hadis rivayet eden, şahsiyetli, takvalı, vera sahibi bir kimseydi. Annesi, Gazale idi. Hz. Hüseyin´den sonra azatlısı Zebid onunla evlendi ve bu evlilikten Abdullah b. Zebid doğdu. Ona, Aliy-yü´1-Asğar denirdi. Aliyyü´l-Ekber ise, babası Hz. Hüseyin´le birlikte Öldürülmüştü. Birden fazla ravi böyle demişlerdir.

Said b. Müseyyeb, Zeyd b. Eşlem, Malik ve Ebu Hazim´in ifadele­rine göre ehî-i beyt arasında Zeynelabidin´in misli yoktu.

Yahya b. Said el-Ensârî dedi ki: Haşimilerin en faziletlisi olan ve kendisine kavuştuğum Ali b. Hüseyin´in şöyle dediğini işittim: "Ey in­sanlar, bizi İslâm sevgisiyle sevin. Bize olan sevginiz, nihayet utanç haline geldi."

Başka bir rivayete göre de şöyle demiştir: "Nihayet bizi insanlara karşı sevimsiz kıldınız."

Asmaî dedi ki: Hz. Hüseyin´in nesli, ancak Ali b. Hüseyin vasıta­sıyla devam etti. Ali b. Hüseyin´in nesli de ancak amcası oğlu Hasan vasıtasıyla devam etti.

Mervan b. Hakem, ona şöyle demişti: "Birkaç cariye satın al da çocukların çoğalsın." O da: "Cariye satın alacak param yok." cevabını vermiş, bunun üzerine Mervan, ona 100.000 dirhem ödünç vermişti. O da gidip bu parayla cariyeler satın almıştı. Böylece çocukları doğ­muş ve nesli çoğalmıştı. Sonra Mervan, hastalandığı zaman çocukla­rına, Ali b. Hüseyin´e vermiş olduğu ödünç parayı almamalarını vasi­yet etti. Hüseynilerin tümü, Ali b. Hüseyin Zeynelabidin neslinden-dır. Allah, ona rahmet etsin.

Ebu Bekir b. Ebu Şeybe dedi ki: Zührî´nin sahih olan senetleri; Alı b. Hüseyin, onun babası ve onun dedesi vasıtasıyla gelen rivayet­lerin senetleridir.

Anlatıldığına göre kendisi namaz kılmaktayken içinde bulunduğu oda yanmıştı. Namazı tamamladıktan sonra kendisine: "Niçin namazı bırakıp da evden dışarı çıkmadın " diye sorduklarında şu cevabı ver-mıŞtı: Cehennem ateşini düşündüğümden şu yangın ateşini hatırla­madım ve farkında olmadım."

Au b. Hüseyin Zeynelabidin, abdest alırken rengi sararırdı. Na­maza dururken de vücudu tiril tiril titrerdi. Ona bunun sebebi sorul-gunda şöyle cevap verirdi: "Kimin huzuruna duracağımı ve kiminle konuşacağımı bilmiyor musunuz "

Hacca gittiğinde telbiye getirmek isteyince vücudu sarsılmaya ve titremeye başladı, şöyle dedi: "Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, dediğim zaman bana "lâ lebbeyk" denilmesinden korkuyorum (Yani, buyur Al­lah´ım buyur, dediğim zaman bana; senin çağrına icabet edilmeyecek­tir, denilmesinden korkuyorum)." Arkadaşları, onu telbiye getirmeye teşvik edip yüreklendirdiler, ancak telbiye getirince bayılıp bineğin­den düştü.

Her gün ve gecede 1.000 rekat namaz kılardı.

Tavus dedi ki: «Onun Hatim´de namaz kılıp secde halinde iken şöyle dediğini işittim: "Ey Rabbim! Kulların senin avlundadırlar. Sen­den dilenenler, senin avlundadırlar. Sana muhtaç olan fakirlerin de senin avlundadırlar."

Allah´a yemin ederim ki, ben sıkıntıya düştüğüm zaman bu duayı okduğumda mutlaka sıkıntım gideriliyordu.»

Anlatıldığına göre Ali b. Hüseyin Zeynelabidin, geceleyin çok sa­daka verirdi ve şöyle derdi: "Geceleyin verilen sadaka, Rabbin gazabı­nı söndürür, kalbi ve mezarı nurlandırır. Kıyamet gününde kulun maruz kalacağı karanlıkları giderir ve Allah, onun sadaka olarak ver­diği malın karşılığını iki kez verir."

Muhammed b. İshak dedi ki: "Medine´de bazı kimseler vardı. Bunların geçimleri sağlanıyordu, ama geçimlerini kimin sağladığını bilmiyorlardı. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin vefat edince bunlara erzak getiren kimse kalmadı. Böyle olunca da geceleyin kendilerine erzak getiren kişinin o olduğunu anladılar. Vefat ettiği zaman sırtında ve omuzlarında dağarcık taşıma nedeniyle bazı izler gördüler. O, dağar­cığı sırtına vurup dulların, düşkünlerin evlerine erzak taşırdı. Anla­tıldığına göre o, Medine´de yüz hane halkının geçimini sağlardı ve on­lar, onun vefatına kadar bu erzakların kendilerine nereden geldiğini, kimin getirdiğini bilmiyorlardı."

Ali b. Hüseyin Zeynelabidin, Muhammed b. Üsame b. Zeyd´in ya­nına gitti. Hastalığı nedeniyle onu ziyaret için gitmişti. Muhammed b. Üsame, ağlamaya başladı. Ali b. Hüseyin, ona sordu:

- Niçin ağlıyorsun

- Borçluyum.

- Borcun ne kadar

- 15.000 dinar (Başka bir rivayette anlatıldığına göre 10.000 di­nar demiştir.).

- Borcunu Ödemek bana ait olsun.

Ali b. Hüseyin Zeynelabidin dedi ki: "Rasûlullah´m (s.a.v.) sağlı­ğında Ebu Bekir ile Ömer ne mertebede idiyseler, onun vefatından sonra da aynı mertebede idiler.1´

Bir gün adamın biri, Ali b. Hüseyin Zeynelabidin´e sövdü, ancak Ali duymazdan geldi. Duymuyormuş gibi davrandı. Adam ona: "Seni kastediyorum, sana sövüyorum." deyince Ali, ona: "Ben de seni gör­mezden geliyorum." diye cevap verdi.

Bir gün Ali b. Hüseyin, mescitten çıkınca adamın biri ona sövdü. Çevredekiler, Ali´nin yardımına geldiler. Ali: "Bu adama ilişmeyin." diye nasihat verdi. Sonra söven adama dönüp şöyle dedi: "Allah´ın senden gizlediği daha birçok ayıplarımız var. Senin bir ihtiyacın yok mu Sana yardımcı olalım." Adam utandı. Ali de gömleğini onun üze­rine attı ve ayrıca 1.000 dirhem parayı ona vermeleri için adamlarına emir verdi. Bundan sonra o adam kendisini görünce: "Doğrusu, sen peygamber evladındansm." derdi.

Dediler ki: Ali b. Hüseyin Zeynelabidin ile Hz. Hasan´ın oğlu Ha­san tartıştılar. Aralarında bir rekabet vardı. Hz. Ali´nin torunu Ha­san b. Hasan, ona sövdü ama o sustu. Gece olunca Ali b. Hüseyin, onun evine gitti ve şöyle dedi: "Ey amcaqğlu, eğer sen doğru söylediy­sen Allah beni affetsin, eğer yalan söylediysen Allah seni bağışlasın ve sana selam olsun." Böyle dedikten sonra dönüp evine gitti. Hz. Ha­san´ın oğlu Hasan, bunun üzerine hemen gidip onunl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 22 Kasım 2010, 12:21:15 Gönderen: Esila »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicretin Doksanbeşinci Senesi
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:56:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicretin Doksanbeşinci Senesi rüya tabiri, Hicretin Doksanbeşinci Senesi mekke canlı, Hicretin Doksanbeşinci Senesi kabe canlı yayın, Hicretin Doksanbeşinci Senesi Üç boyutlu kuran oku Hicretin Doksanbeşinci Senesi kuran ı kerim, Hicretin Doksanbeşinci Senesi peygamber kıssaları, Hicretin Doksanbeşinci Senesi ilitam ders soruları, Hicretin Doksanbeşinci Senesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes