Fıkıh Usulü 3. Ünite Özetleri3. ÜNİTE FIKIH USULÜ : SÜNNET1. Sünnetin Tarifi Ennas Whatsap Grubu / ilimdunyasi.com Sünnet; Hz Peygamberden, kuran dışında nakledilen söz, fiil ve takrirlerdir.
Buna göre sünnet; farz,vacib,mendub, sahijfasit, batıl gibi hükümlerin bir delilidir.
Sünnet ve hadis terimi arasında fark vardır. Umumi kabule göre sünnetin sözlü şekline hadis denir. Sünet ise daha çok fiilidir. İlk dönemlerde, bir bölgenin örf adeti, sahabenin tatbikatı, Hz peygamberden gelen meşhur rivayetlerle ya da sahabe ve tabiinle desteklenmiş olan ümmetin tatbikatı na da Sünnet denmiştir.
2.Delil ve Kaynak Oluşuİslam hukukunun 2 önemli kaynağından biri olduğu İslam hukukçuları tarafından da söylenmektedir. İslam Alimleri Kuran yanında sünneti de şer-i hükümlerin kaynağı kabul edip bunu Kuran icma ve akıl delilleriyle ispat etmişlerdir.
a) Kuran delili b)İcma Delili c) Akıl delili
a)Kuran delili : Kuran Peygambere itaati emreder. Ona itaati Allaha itaat kabul eder.
b)İcma delili: Başta sahabe olmak üzere İslam ümmeti şer-i hükümlerde kuran yanında sünnete de danışmak gerektiğini söylemişlerdir. Bu sünnetin bağlayıcılığı konusunda icma edildiğini gösterir.
c) Akıl delili: Allahın son elçisi olduğuna iman edilmişse onun getirdiği talimatlara da inanmak gerekir. Kuran Peygamberin tebliğ , irşad, ve hüküm verme gibi özellikleri bulunduğunu müminlere anlattığını kendi hevasından konuşmadığını bildirdiğinden ona tabii olmak akıllıca olur.
3.Sünnet Çeşitleri
3.1 Mahiyeti (yapısı) bakımından sünnet
Bu bakımdan sünnet 3 kısma ayrılır.
a) Kavli (sözlü) sünnet b)Fiili Sünnet c)Takriri Sünnet
Kavli (sözlü) sünnet: Allah Resulünün insanlara örnek olup dini bir hükmü bildirmek gibi çeşitli maksatlarla söylemiş olduğu sözlerdir.
***---Peygamberin dini bir hususu hükmü bildiren sözleri vahye dayandığı için kaynak kabul edilir
fakat vahye dayanmadığı bilinen dünyevi tecrübeleriyle ilgili sözleri şer-i hüküm için kaynak teşkil etmez.----***
Fiili Sünnet: Peygamberin yaptığı işlerdir. Namaz kılış şekli ,haccetmesi, abdest alması, çeşitli suçlara verdiği cezalar .vb. Hz peygamberin her yaptığı fiilin şer-i bakımından hüküm kaynağı için delil olup olmaması anlamında bazı görüşler vardır.Bu bakımdan fiiller 3 kısımdır;
a) Peygamberin beşeri(insani) yönüyle ilgili fiilleri:
Ennas Whatsap Grubu / ilimdunyasi.com Bu fiillerde peygamberlik değil insani yönü ağır basar. Dolayısıyla bu kısma giren fiiller hüküm ve hukuk kaynağı teşkil etmez. Peygamberin yemesi içmesi uyuması gibi fiilleridir.Bunlar için onu örnek almak gerekli değildir.HZ peygamberin hastalık tedavisi,ziraat,harp ,ticaret gibi dünyevi işlerde şahsi bilgi ve tecrübeleri de bu gruba dahildir.
b)Peygamberin kendine mahsus olduğu Şer-i delil ile beyan edilmiş olan fiilleri:
Peygamberin bazı fiilleri vardır ki sadece kendine mahsustur. Hadis ve fıkıh usulü literatüründe bu fiiller ''peygambere ait özellikler''( el Hasaisu'n Nebeviyye) tabiriyle ifade edilir. Bunlar Allahın sadece peygambere lütfettiği özelliklerdir.Bu davranışlar başkalarını bağlamaz böylelikle dini bir hüküm kaynağı teşkil etmez.Peygamberin kıldığı teheccüd,kuşluk gibi bazı nafile ibadetler peygambere farz olduğu halde ümmete farz değildir. 2 veya daha fazla gün iftar etmeden (savm-ı visal) orucu tutması, 4 den fazla hanımla evlenmesi gibi durumlar peygambere has fiillerdir.
c) Hz Peygamberin Dini Delil (Teşri'i Nitelik ) Taşıyan fiilleri
Bunlar hem ümmetin hem de peygamberin yapması gereken, dini hükümlerin öğretilmesi amaçlı fiillerdir. Bu anlamda Peygambere tabi olmak gerekir.Bu tür fiiller de 2 çeşittir.
1) Hz Peygamberin Kuranın manası kapalı(mücmel) hükümleri açıklığa kavuşturmak için yaptığı fiiller:Namazın kılınış şekli, orucun tutulmasına dair hükümler, hac ifası bu tür fiillere örnektir. Bunlar ümmet için bağlayıcıdır. Nitekim Peygamberimiz'' ben namazı nasıl kılıyorsam ,siz de öyle kılın ''buyurmuştur. Bu tür fiiller Kuranın tamamlayıcı sayılırlar.
***Aynı zamanda bu fiiller o mücmel ayetin hükmünü alırlar. o ayet vacib bir hükmü içeriyorsa bu fiili (sünneti)yapmak da vacibtir.***
2) Hz Peygamberin müstakil hüküm vaz etmek amacıyla yaptığı fiiller:Buradaki amaç yukarıda belirtildiği gibi mücmel(kapalı)ayet hükmü için değil müstakil ayetin açıklanması için yapılan fiillerdir. Bu gibi fiillerin hükmünün vacib mi mendub mu yoksa mübah mı olduğu hususunda 2 ihtimal vardır.
1.ihtimal; sahabe bu konuda bu fiili sünnetlere tabi olma hususuna çok önem vermişlerdir. Onun yaptığı gibi yapmaya çalışmış benzer olaylarda da bunu delil göstermişlerdir. Mesela ''biz peygamberi böyle yaparken gördük ''gibi ifadeler söylemişlerdir.Hz.Ömer tavaf esnasında Haceru'l esvedi öper ve öperken de şöyle söylermiş.'Ben senin faydası ve zararı olmayan bir taştan başka bir şey olmadığını biliyorum.Şayet Resulullahın seni öptüğüne görmeseydim,seni asla öpmezdim ''
2.ihtimal; Fiili sünnetin şer-i vasfı bilinmez.Bu durumda 2 ihtimal vardır. Bazen fiilde Allaha yakınlık amaçlanır. Bu durumda alimler arasında görüş birliğine göre bu fiillere ittiba müstehaptır. Devamlı olarak 2 rekat namaz kılmak bu kabildendir.
Bazen de Allaha yaklaştırma gibi bi gayesi yoktur. Bu durumdaki fiilleri yapmak da mubahtır. alım-satım, ziraat ortaklığı bu tip fiillerdendir.
Takriri Sünnet: Hz.Peygamberin bizzat görerek ondan işiterek öğrendiği sahabenin bir söz ve davranışı karşısında onay verme anlamında sükut etmesine denir. Onayladığı zaman ya sükut ederdi ya da sevincini belli ederdi.sevinçle sükutu tasvibini daha da kuvvetlendirirdi.
Takriri sünnet: Hz. Peygamber'in bizzat görerek veya işiterek bilgi sahibi olduğu sahabenin bir söz veya davranışı karşısında sükut etmesidir.
3.2. Rivayet (Bize geliş şekli) Bakımından Sünnet(Mütevatir,Meşhur,Ahad)Bu bakımdan sünnet mezheblere göre farklı şekillerde tasnif edilir.
Hanefilere göre;1. Mütevatir: Ennas Whatsap Grubu / ilimdunyasi.com Hz.Peygamberden yalan üzere birleşmeleri aklen mümkün olmayacak sayıda bir sahabe topluluğunun rivayet ettiği , daha sonra bu topluluktan Tabiin ve Etbau't tabiin devrinde de aynı özellikteki toplulukların rivayet ettiği haberlerdir.
Mütevatir haberin taşıması gereken şartlar;
a) Rivayet edenlerin yalan üzere ittifak etmelerinin imkansız olması.
Bu ravilerin belli bir sayıda olması şart değildir.Önemli olmaları sayıca çok ve yalan üzere birleşmelerinin imkansızlığıdır.
Tevatürün gerçekleşmesi için rivayet olunanı bütün insanların tasdik etmesi şart değildir. Tevatürde kaide; kendisiyle zaruri bilginin hasıl olmasıdır.
b) Rivayet tabakalarının her birindeki raviler istenen sayı ve evsafta olmalıdır.
c) Ravilerin Hz peygamberden naklettikleri bilgi,müşahade veya işitmeye dayanmalı.
Mütevatir haberin çeşitleri;
2 kısımdır.a) Lafzi mütevatir b) Manevi mütevatir
a) Lafzi mütevatir: Bütün ravilerin lafız ve manalarında ittifak ettikleri rivayetlerdir. Peygamberden nasıl duyulmuşsa aynı onun kullandığı lafızlarla nakledilmiştir.Bu şekilde mütevatirlerin sayısı oldukça azdır.Lafzen mütevatire örnek;'' kim bilerek bana yalan isnad ederse, cehennemdeki yerine hazırlansın''
b) Manevi mütevatir: Lafız ve mana bakımından farklılıklar taşısa da bütün ravilerin rivayet ettiği lafızların ortak manada birleştiği hadislerdir. Mesela peygamberin dua esnasında ellerini havaya kaldırdığı ile ilgili 100 kadar hadis rivayet edilmiştir.
Hz. Peygamberin şu hadisleri de manevi tevatür yoluyla nakledilmiştir.
''Ameller niyetlere göredir.Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan sadece odur''
Mütevatir sünnetin hükmü:Mütevatir sünnetle amel etmek FARZ dır.onu inkar eden KAFİR olur.
2. Meşhur:Hz.Peygamber'den bir veya iki ya da tevatür sayısına ulaşmamış sayıda sahabi tarafından rivayet edimişken ,Tabiin ve Etbau't tabiin devirlerinde tevatür sayısına ulaşmış raviler tarafından rivayet edilen sünnettir.Meşhur sünnet esas kaynağı itibariyle AHAD dır.fakat tabiin ve etbaut tabiin devirlerinde mütevatir hale gelmiştir.
''Ameller niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan sadece odur''hadisi meşhur bir hadistir.çünkü bunu hz peygamberden Hz Ömer rivayet etmiş.sonra tevatür esnasında ravi nakletmiştir.
şu hadis de meşhur hadislerdendir.''Bir kadın halası ve teyzesi üzerine nikahlanamaz.(bunlar aynı nikah altında toplanamaz)''
***meşhur hadisin mütevatir hadisten farkı; Mütevatir sünnette her 3 tabakadaki ravilerin tevatür derecesinde olması şarttır. meşhur sünnette ise ;1. tabakadaki ravilerin tevatür derecesine ulaşmaları şart değildir.***
Meşhur sünnetin hükmü: bu tür sünnet kesine yakın bir bilgi ifade eder. Hanefiler buna'' ilmu't-tume'nine''adını verirler. Hanefilere göre meşhur hadis mütevatir hükmündedir.meşhur hadisi inkar eden FASIK hükmündedir.
3. Ahad: Ennas Whatsap Grubu / ilimdunyasi.com Hz. Peygamberden itibaren 1 veya 2 yahut tevatür dercesine ulaşmayan sayıda sahabenin daha s...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın