neslinur
Thu 29 April 2010, 04:40 pm GMT +0200
LAHN
(Okuyuş hatası)
Lügatta: “Hata etmek ve doğrudan sapmak” manalarına gelen
“lahn”, Tecvid ilminde : “Tecvid kaidelerine uymamaktan meydana
gelen hata” demektir. İki kısma ayrılır:
l- Lahn-ı celi: Ağır ve açık hata demektir ki, Kur’an-ı Kerim
okuyabilen herkesin kolaylıkla farkedip anlayabileceği derecede bulunan
hatalı okuyuşlardır. Şu hallerde meydana gelir:
a- Harflerin mahreçlerini veya sıfat-ı lazimelerini bozmak. Tı ( (ط
harfini, dal ( د) veya te ( ت); hı ( خ) harfini ha ( ح) veya he ( ه ) olarak
okumak gibi. Misal: ( خَلَقَ ) Yarattı; ( حَلَقَ ) Traş etti.
b- Harekelerde yapılan hatalar. Ayetin manası ister bozulsun, ister
bozulmasın. ( أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ ) ayet-i kerimesindeki te’yi ötre veya esre okumak
gibi.
c- Kelimede bir harf ziyadeleştirmek veya eksiltmek. ( لَمْ يَلِدْ ) lafz-ı
şerifini ( لَمْ يَلِيدْ ) diye okumak gibi.
d- Medd-i tabileri terketmek. ( قَالَ ) yi ( قَلَ ) okumak gibi.
e- Harekeyi sükûna veya sükûnu harekeye çevirmek. ( اَلْحَمْدُ ) lafz-ı
şerifini. ( اَلِحَمِدُ ) seklinde okumak gibi.
Bu hataların vukuunda, ibarede mana değişebileceğinden fahiş bir
hata ve haram işlenmiş olur. Çoğu zaman namaz bozulur. Binaenaleyh
Kur’an-ı Kerim okuyanların, lahnın bu çeşidinden kesinlikle kaçınmaları
gerekir.
2- Lahn-ı hafi: Küçük ve gizli hatadır ki ancak tecvidi iyi bilen,
Kur’an ve kıraat ilmi konusunda ehil olan kimselerin fark edebileceği
hatalardır. Harflerin sıfat-ı arızası terk edildiği zaman, lahn-ı hafi
meydana gelir. İhfayı, idgamı, iklabı, terkik ve tefhimi yerine
getirmemek gibi. Lahn-ı hafi, manayı bozmaz.
Lahnın hükmü: Lahn-ı celiden kaçınmak farz-ı ayındır. Çünkü
Lahn-ı celi çoğu zaman namazı bozar. Lahn-ı hafiden sakınmak farz-ı
ayın olmamakla beraber, lahn-ı hafi de: Kur’an tilavetini ve tecvid
ahkâmını zedelediği için tenzihen mekruhtur, sevabı eksiktir. Kur’an
okuyan herkes gücü yettiği ölçüde lahn-ı hafiden kaçınmalıdır. Lahn-ı
hafi, namazı bozmaz.
(Okuyuş hatası)
Lügatta: “Hata etmek ve doğrudan sapmak” manalarına gelen
“lahn”, Tecvid ilminde : “Tecvid kaidelerine uymamaktan meydana
gelen hata” demektir. İki kısma ayrılır:
l- Lahn-ı celi: Ağır ve açık hata demektir ki, Kur’an-ı Kerim
okuyabilen herkesin kolaylıkla farkedip anlayabileceği derecede bulunan
hatalı okuyuşlardır. Şu hallerde meydana gelir:
a- Harflerin mahreçlerini veya sıfat-ı lazimelerini bozmak. Tı ( (ط
harfini, dal ( د) veya te ( ت); hı ( خ) harfini ha ( ح) veya he ( ه ) olarak
okumak gibi. Misal: ( خَلَقَ ) Yarattı; ( حَلَقَ ) Traş etti.
b- Harekelerde yapılan hatalar. Ayetin manası ister bozulsun, ister
bozulmasın. ( أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ ) ayet-i kerimesindeki te’yi ötre veya esre okumak
gibi.
c- Kelimede bir harf ziyadeleştirmek veya eksiltmek. ( لَمْ يَلِدْ ) lafz-ı
şerifini ( لَمْ يَلِيدْ ) diye okumak gibi.
d- Medd-i tabileri terketmek. ( قَالَ ) yi ( قَلَ ) okumak gibi.
e- Harekeyi sükûna veya sükûnu harekeye çevirmek. ( اَلْحَمْدُ ) lafz-ı
şerifini. ( اَلِحَمِدُ ) seklinde okumak gibi.
Bu hataların vukuunda, ibarede mana değişebileceğinden fahiş bir
hata ve haram işlenmiş olur. Çoğu zaman namaz bozulur. Binaenaleyh
Kur’an-ı Kerim okuyanların, lahnın bu çeşidinden kesinlikle kaçınmaları
gerekir.
2- Lahn-ı hafi: Küçük ve gizli hatadır ki ancak tecvidi iyi bilen,
Kur’an ve kıraat ilmi konusunda ehil olan kimselerin fark edebileceği
hatalardır. Harflerin sıfat-ı arızası terk edildiği zaman, lahn-ı hafi
meydana gelir. İhfayı, idgamı, iklabı, terkik ve tefhimi yerine
getirmemek gibi. Lahn-ı hafi, manayı bozmaz.
Lahnın hükmü: Lahn-ı celiden kaçınmak farz-ı ayındır. Çünkü
Lahn-ı celi çoğu zaman namazı bozar. Lahn-ı hafiden sakınmak farz-ı
ayın olmamakla beraber, lahn-ı hafi de: Kur’an tilavetini ve tecvid
ahkâmını zedelediği için tenzihen mekruhtur, sevabı eksiktir. Kur’an
okuyan herkes gücü yettiği ölçüde lahn-ı hafiden kaçınmalıdır. Lahn-ı
hafi, namazı bozmaz.