Kurban By: seymanur K Date: 21 Ekim 2011, 06:59:48
KURBAN
Kurban, sünneti müekkededir.
Kurban, bir seneyi bitirmiþ koyundan, iki seneyi bitirmiþ keçiden, beþ seneyi bitirmiþ deveden, iki seneyi bitirmiþ sýðýrdan verilir.
Deve ile sýðýr yedi kiþi için, koyun ve keçi ise bir kiþi için kurban edilir.
Dört çeþit hayvanýn kurban edilmesi caiz deðildir:
1. Körlüðü belli olan.
2. Topallýðý belli olan.
3. Hastalýklardan bir hastalýðý olan.
4. Fazlaca zayýf olan.
Boynuzu olmayan ve boynuzu çýkmýþ hayvanýn kurban olmasý caizdir. Kuyruðu ve burnu kesik olursa caiz olmaz.
Kurban (udhiyye), Allahu Teala'ya yaklaþmak için Kurban bayramý günlerinde kesilen hayvandýr.
Kurban, Allah'a yaklaþmak amacýyla kesilen deve, sýðýr, koyun ve keçiden olunur.
Kurbanýn meþruiyeti Kur'an ve sünnet ile sabittir.
Kur'an'dan delil þu Ayet-i Kerimedir:
"Rabbin için namaz kýl ve kurban kes." (Kevser: 108/2)
Sünnetten delil de þu hadis-i þeriftir:
Enes (r.a.)'dan þöyle rivayet1 edilmiþtir.
"Hazreti Peygamber boynuzlu ve beyaz renkli iki koçun Besmele ve tekbir getirdikten sonra ayaklarýný boyunlarýna koyarak kendi eliyle kurban etti." [1]
Kurbanýn meþruiyetinin hikmeti:
Kurban kesmek bir ibadettir. Allah'a boyun eðmekten sonra gelir.
Hz. Ýbrahim oðlu Ýsmail'i kurban etmekle mükellef kýlýndýðýnda yerine getirmek istediði kurbanýn manasýný ihya edip onu canlý olarak gündemde tutmaktýr. Hz. Ýbrahim ve oðlu Hz. Ýsmail'in Allah'ýn emrine boyun eðmeleri nedeniyle Allah'u Teala, Ýsmail'in yerine kurban edilmek üzere bir koç indirerek Hz. Ýbrahim'e o koçu kurban etmesini emretmiþtir.
Ayrýca kurban kesmekte fakir ve yoksullarý doyurup sevindirmek söz konusu olur. Bu da fakirlerle zenginler arasýndaki kardeþlik baðlarýný daha da güçlendirir.
Kurbanýn hükmü:
Kurban kesmek sünnet-i müekkededir.
Ýki sebepten dolayý kurban kesmek vacip olur.
a) Kurban edilmeye elveriþli bir hayvana iþaretle, 'Bu benim kurbanýmdýr.' veya "Bu hayvaný kurban edeceðim' gibi ifadelerde bulunulursa o hayvanýn kurban edilmesi vacip olur.
b) Allah'a yaklaþmak amacýyla, 'Kurban kesmek bana borç olsun' diyerek adak adayan kimseyede kurban vermesi vacip olur.
Kurban kesmekle mükellef olanlar,
a) Müslüman olmak.
b) Akýllý ve ergenlik çaðýnda olmak.
c) Kurban kesmeye maddi güç yetirmektir.
Kendisinde bu üç þart bulunan kimseye kurban bayramýnda kurban kesmek sünneti müekkededir
Koyun ve keçiden kurban edilmesi için ikiþer yaþýný doldurmasý lazýmdýr. Ancak koyun bir yaþýný bitirip ikinciye basarsa kurban edilebilir.
Ebu Hureyre (r.a.) Hazreti peygamberden þöyle duyduðunu rivayet eder:
"Ýki yaþýna basmýþ koyunu kurban ediniz. Çünkü onu kurban etmek caizdir." [2]
Deve ve sýðýrýn yedi kiþi için kurban edilebileceðinin delili: Cabir (r.a.) þöyle demiþtir:
" Hazreti Peygamber ile beraber Hudeybiye senesinde deve ve sýðýrý yediþer kiþi için kurban ettik." [3]
Kurban olarak kesilen kurbanlýk hayvanda metinde geçen dört maddeden herhangi biri bulunursa caiz olmaz.
Hazreti Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:
"Körlüðü sýrasýnda kör hayvaný, hastalýðý esnasýnda hasta hayvaný, topallýðý devam ettiði sürece tcpal hayvaný ve kemik iliði kalmayacak kadar zayýf hayvanýn kurban edilmesi caiz deðildir." [4]
Kulaðýn bir tanesi veya ikisi farketmez çünkü onun elinden eksiklik olur ve yenilen bir parçanýn yokluðudur.
Kurban kesmenin vakti; Bayram namazý kýlýndýktan sonra baþlayarak teþrik günlerinin sonuncu günü akþamý güneþ batana kadar olan süredir. Kurban kesiminde beþ þey sünnettir:
1. Eûzu Besmele çekmek,
2. Peygamber (s.a.v.)'e salavat getirmek.
3. Hayvaný kýbleye yöneltmek.
4. Besmeleden önce veya sonra üç defa tekbir getirmek.
5. Kabulü için duada bulunmak.
Nezr olunan bir kurbanýn etini sahibi yiyemez. Sünnet olarak kesilen bir kurbanýn etinden sahibi yiyebilir. Kurban (eti ve derisi) satýlmaz fakat fakir ve miskinlere (ihtiyaç sahiplerine) verilir.
Kurban kesmenin vakti, bayram günü güneþ doðduktan sonra iki rekat namaz kýlýnýp iki hutbe okunduktan sonra baþlar bayramýn dördüncü günü güneþ batana kadar devam eder.
Peygamberimiz (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:
"Bu günümüzde ilk yapacaðýmýz þey, namaz kýlmak ondan sonra (evlerimize) dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uygun davranmýþ olur. Kim namazdan önce kurban keserse bu yalnýz ailesine takdim ettiði bir et sayýlýr. Onun kurban ibadetiyle hiç bir ilgisi yoktur."[5]
Hadiste geçen 'bu gününüzde'den maksat Zilhiccenin onuncu günü olan bayramýn birinci günüdür. 'Bundan önce' denmesinden maksat ise namaz vakti girmeden önceki vakittir.
Bayramýn diðer üç günü ise teþrik günleri olan Zilhiccenin 11, 12 ve 13.üncü günleridir.
Zübeyir ibnul Avvam'dan rivayete göre Hazreti peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur.
"Teþrik günlerinin tamamýnda kurban kesilebilir." [6]
Kurban kesildiði zaman besmele çekmek ve tekbir getirmek sünnettir.
Allahu Teala þöyle buyurmuþtur:
"Besmele ile kesilin hayvanlardan yeyin." (Enam:16/18)
Hazreti Enes'in rivayetine 'Allah Resulü besmele çekip tekbir getirdi.' buyurarak kurbanýný kesmiþtir, ve Müslimin rivayyetinde ise 'Bismillahi vellahu ekber.' dedikten sonra kurbaným kesmiþtir.[7]
Hz. Aiþe (r.a)'dan rivayete göre Hz. Peygamber bir koç kurban etmek istediðinde býçaðý eline alýp,
"Bismillah ya Allah Muhammed'den, Muhammed ailesinden ve Muhammed ümmetinden kabul et" [8] deyip kesmiþtir.
Sünnet olarak kurban kesen kiþi etinden yiyebilir, zengin dostlarýna da verebilir. Ancak sünnet olan kurbanýn üçte ikisini daðýtýp kalan üçte birini ehline yedirmesidir. Yine en efdal olaný þudur ki kurban kesen kiþi teber-rüken birazýný yiyip geri kalanýný fakirlere sadaka olarak vermesidir. Beyhaki'den rivayet edildiðine göre Hz. Peygamber kurban kestiðinde onun ciðerinden yiyordu. [9]
Kurbanýn etinden az bir parça olsa dahi fakirlere verilmesi ve bunun piþmemiþ olmasý þarttýr.
Tatavvu' olarak (sünnet olarak) kesilen kurbanýn üçte bir miktarýný kendisine veya ailesine yemek üzere býrakmasý ve kalanýný fakirlere daðýtmasý sünnet olmakla beraber Teberruken bir lokma kendisine býraktýktan sonra hepsini sadaka olarak daðýtmak daha efdaldýr. --------------------------------------------------------------------------------
[1] Buhari, 5245, Müslim, 1966.
[2] Camiussaðir, 512; Ýmam Ahmed, 6/368.
[3] Müslim, 1318.
[4] Hakim, 4/227.
[5] Buhari, 5225; Müslim, 1961.
[6] Ýbni Hýbban, 1008.
[7] Müslim, 1967.
[8] Müslim, 1967.
[9] Muðnil Muhtac, 3/290.