Konu Ve Kaynaklar By: saniyenur Date: 18 Ekim 2011, 21:35:33
Konu Ve Kaynaklar
Sünnet, Kur'an-ý Kerim'in Hz. Peygamber tarafýndan yapýlmýþ bir yorumu, hadis de bu yorumun yazýlý belgeleridir. Hz. Peygamber'in bütün Ýfadeleri Kur'an'm geniþ bir tefsirini, hadisçilerin tüm sözleri de sünnetin detaylý bir þerhini oluþturmaktadýr.
Hadis musannefâtýnýn tedvin ve tasnifinden sonra Hz. Peygamber'e ait olan bu hadislerin þerh çalýþmalarý, ona paralel olarak hadislerdeki garib ve nâdir kullanýlan kelimelerin sözlük açýklamalarýný Ýhtiva eden hadis lügatlan "garîbü'l-hadis" ile hicri III. asýrda baþlamýþtýr.[2] Kýsmî þerh mahiyetindeki bu tür eserler, zamanla yerini daha hacimli þerh çalýþmalarýna býrakmýþtýr. Hadis edebiyatý tarihi içinde bugün bilinen en eski þerh, Ebû Süleyman Ahmed b. Muhammed el-Hattâbî (Ö.388/998) tarafýndan Ebû Dâvûd (ö.275/888)'un Sünen'ine yazýlan Meâlimü's-sünen adlý eserdir. Ebû Davud'un Sünen'i gibi bir eseri tefsir, müþkil lafýzlarý izah, muðlak mânalarýný þerh, ahkâm yönlerini beyân, hadis metinlerindeki hüküm istinbatýna elveriþli noktalara delâlet ve lafýzlarýn gerisinde yatan fýkhî mânalarý keþf edeceðini belirten Hattâbî'nin bu açýklamalarý tabiatýyla bir þerhte hangi yönlerin bulunduðunu da ortaya koymaktadýr.[3] Dolayýsýyla ilk devirlerde ve ondan sonraki dönemlerde hadislerin þerhleri, daha çok rivayet ve dirayet esaslarýna dayanýlarak yapýlmýþtýr. Fakat zamanla muhaddisler tarafýndan benimsenen bu iki metoda, mutasavvýflar kendi düþünce ve yaþayýþlarýna uygun, manevî ve ruhî tecrübelerine, ledünnî mükâþefelerine dayalý üçüncü bir metod daha ilave ettiler. "Ýþârî" adý verilen bu metod, hadislerin de Kur'an âyetleri gibi tasavvuf? þerh ve yorumunun yapýlabileceði sonucunu doðurdu. Böylece hadislere diðer ilimlerden farklý bir yaklaþýmla, tasavvuf! þerh metodu da girmiþ oldu. Ayný kiþiler, hadis ilimlerinin teknik yönlerinde de farklý görüþler geliþtirdiler. Söz geliþi, keþf ve rüya yoluyla hadislere ulaþma böyle bir tezdir.
Bugün bilinen hadis sarihleri içinde tasavvufî tecrübeye dayalý olarak ilk þerh yazan, Hakîm Tirmizî (ö.320/932)'dir. Hakîm Tirmizî'den önce Hasan Basrî (ö.HO/727), Süfyân es-Sevrî (Ö.161/778), Süfyân b. Uyeyne (ö.196/811), Maruf el-Kerhî (Ö.200/815) ve Muhammed b. Eþlem et-Tûsî (Ö.242/856) gibi sûfilerin hadis rivayeti ve tasavvufî þerh faaliyetleriyle uðraþtýklarý bilinmekte ise de iþârî hadis þerhinde Ýlk ciddi çýðýrýn Hakîm Tirmizî tarafýndan açýldýðý belirtilmektedir.[4] Onun baþlattýðý bu yol Gülâbâdî (5.380/990), Sadreddin Konevî (Ö.673/1274) ve Ýsmail Hakký Bursevî (ö.1137/1725) gibi mutasavvýflar tarafýndan devam ettirilmiþtir. Mutasavvýflarýn tasavvufî hadis þerhi konusunda yazdýklarý eserler, sayý bakýmýndan diðer þerhler kadar olmasa bile, yine de bir hayli yekûn tutmaktadýr. Burada ilk asýrlardan baþlayarak Bursevî'ye kadar yazýlmýþ olan önemli bazý tasavvufî hadis þerhlerini tanýtmak Ýstiyoruz. Bu vesileyle Bursevî'den önceki literatürü gözden geçirme ve Bursevî üzerinde etkili olan mutasavvýflarý tanýma fýrsatý elde etmiþ olacaðýz.
[2] Hadislerin anlaþýlmasý yolunda ortaya konan ilk garîbü'l-hadis eseri Ebû Ubeyde Ma'mer b. el-Müsennâ (Ö.210/825) yazmýþtýr. Bugün basýlmýþ elde mevcut en eski garîbü'l-hadis, Ebû Ubeyd Kasým b. Sellâm (ö.223/838)'a aittir. Ondan daha geniþ ikinci önemli eser ise, Ýbn Kuteybe (ö .276/889)'nin Garîbü'l-hadis'idir. Eser, 1977'de Baðdat'ta üç cilt halinde basýlmýþtýr. Çakan, Ý.L., Hadis Edebiyatý, s. 170. Ibnü'n-Nedim, kendi dönemine kadar olan garîbü'l-hadislerden otuza yakýn eser ismi vermektedir. Fihrist, s. 115-116.
[3]Çakan, s. 150.
[4] Kettânî, er-Risâletü'l-müstatrafe, s. 102; Yýlmaz, H. Kami), Tasavuufi Hadis Þerhleri ve Konevi'nin Kýrk Hadis Þerhi, s. 34-35, Karahan, Abdülkadir, Ýslâm Türk Edebiyatýnda Kýrk Hadis, s