Kapaktakiler
Pages: 1
Kim Evini Yakar? By: reyyan Date: 18 Ekim 2011, 21:05:56
Kim Evini Yakar?




Mehmet IÞIK
kaleme aldý, KAPAKTAKÝLER bölümünde yayýnlandý.


Elimizde bulunanla üstünlük taslamak bize yasaklandý. Üstünlük yalnýzca takvadadýr, bunu hepimiz kabul ederiz. Acaba insan kendi takvasýyla üstünlük taslamaya kalkabilir mi? Yahut takva sahibi olma isteði baþkalarýna üstün olmak için ortaya çýkar mý? Bu sorularýn çok vahim bir cevabý var. Evet, insan kendi eliyle evini ateþe verebilir...

Binbir zahmetle para kazanan bir insanýn, bu zahmetle kazandýðý parayla güzel bir ev inþa ettiðini dü þünün. Sonra sebepsiz bir paranoyaya kapýlýp, bir bidon benzinle evini ateþe veriyor. Üstelik kendisi de içeride bulunarak !..

Böyle bir insanýn yaptýðýna kim “iyi yapmýþ” diyebilir? Olsa olsa “aklýný kaybetmiþ, delirmiþ bu adam” denilir.

Binbir emekle kurup inþa ettiklerimizi kendi elimizle mahvetme hali, dünyalýk bir çok meselede rastlanan bir durumdur. Ama bu hal asýl manevi hayatýmýz için daha çok geçerlidir.

Farz olsun, nafile olsun, yaptýðýmýz ibadetlerle, hayýrlý iþlerle Rabbimiz'in rýzasýný, ahiret saadetini kazanmaya çalýþýrýz. Ama bunlarý yaparken Allah rýzasý niyetinden saparsak, ibadetlerimizle kibirlenip baþkalarýndan üstün olduðumuz vehmine kapýlýrsak, o adamýn durumuna düþmüþ oluruz. Kendi amellerimizle kendimizi, ahiret yurdumuzu yakmýþ oluruz.

Mevlâna Halid el-Baðdadî k.s. Hazretleri'nin bu konuya dikkat çeken bir mektubu var. Mekke'de bulunan halifesi allâme Molla Ahmed el-Hakkâri'ye göndermiþ. Mektubun tercümesi þöyle:

“ Bismillahirrahmanirrahim ;

Gafur olan Bârî Tealâ'nýn affýna çok muhtaç kul Halid'den , saydýðý ve sevgi beslediði Molla Ahmed el-Hakkâri'ye…

Selamlar size; akar sular gibi berraklýðý getiren selamlar…

Dualar üzerinize… Dua edileni beþerî perdelerden ve gizli-karanlýk yollardan kurtaran dualar…

Gönlümüz iyiliðinizi ve güzelliðinizi düþünmekle meþgul olduðu, gözlerimiz cemalinizi görmeye arzulu olduðu bir esnada, sizleri bu kaðýt parçasý ile hatýrlamak, dua ile de yardým etmek istedik.

Sizlere, parlak Tarik-i Âliye'ye tamamýyla yapýþmanýzý tavsiye ederim.

Nafileler ile çokça meþgul olmak sizleri aldatmasýn. Çünkü nafile ibadetler haddizatýnda güzel olmakla beraber, nefsini hiçe saymayan kiþiler için öldürücü zehir gibidir. Görmez misin ki, bazý kiþilerde zahirî ibadetlerle meþgul olduklarý için bir enaniyet ve hatta zulüm baþ göstermi þtir. O kadar ileriye giderler ki, kendilerinin daha fazla takva ehli olduklarýný zannederek yoldan ve yolda gidenlerden yüz çevirirler. Halbuki zahir ve batýn ehli büyük alimlerin ittifak ettikleri gibi, kiþinin kendini baþkalarýndan daha fazla takva sahibi görmesi büyük günahlarýn en büyüklerindendir.

Bundan baþka, kendilerini ibadet ehli zanneden kimselerden bazýlarý, aþikâr olarak tasavvuf ehline de düþmanlýk yaparlar. Halbuki Ýbn -i Atâ, el-Hikem isimli eserinde þöyle demiþtir:

‘Alçak gönüllülük ve boyun bükmeye sebep olan bir hata, övünmeye ve böbürlenmeye sebep olan bin tattan daha hayýrlýdýr.'

Hamd , alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir.”

Mektubun muhatabý, Mevlâna Halid k.s. Hazretleri'nin hem ilim hem gönül yönüyle yetiþtirerek Mekke'de irþad için görevlendirdiði halifesidir. Onun þahsýnda hepimizi uyarmaktadýr. Demek ki bu hastalýk herkese bulaþabilir. Ýnsandaki benlik duygusu þeytanla bir olup insaný maðlup edebilir. Kiþinin varlýðýný Allah'ýn önünde yerle bir ettiði secdeyi bile benlik vesilesi yapabilir.

Nefs denilen benlik duygusundan ve onun ortaðý þeytanýn vesvesesinden kurtulmanýn kolay bir yolu yok mu? Var elbette. Onlarý sahibine þikayet etmek… Bunun nasýl olacaðýný bir kýssa ile izah edelim:

Bir gönül adamý talebesine sorar:

- Oðlum , yolcu olsan ve yol üzerinde bir daðdan geçerken önüne koyun sürüsü çýksa ve sürünün köpekleri sana saldýrsa ne yaparsýn?

Delikanlý cevap verir:

- Efendim , sopamla, taþlarla onlarý kovarým.

Mürþid :

- Oðlum bunlar koyun köpekleri, büyük ve kalabalýk… Sopaya, taþa aldýrýrlar mý? Üstüne gelir seni parçalarlar, diye sözüne devam edince, bu sefer talebe üstadýna sorar:

- Peki üstadým, ne yapmalýyým?

Mürþidi herkes için kurtuluþ yolunu þöyle açýklar:

- Oðlum koyun sürüsü olur da, bir sahibi olmaz mý? Onlarýn baþýnda bir çobanlarý mutlaka vardýr. Sen ona seslensen, “þu köpekleri üzerimden çek” diye ondan rica etsen ve o da köpekleri çaðýrsa, bu köpekler sahiplerinin sözüne itaat etmezler mi?

Talebe:

- Sahiplerine mutlaka itaat ederler efendim, der. Bunun üzerine mürþid þunlarý söyler:

- Oðlum , insanýn nefsi ve þeytan Allah'ýn bir nevi köpekleridir. Onlarýn sahibi Allah'týr. Sana saldýrdýklarýnda onlarý sahiplerine þikayet etsen ve: “Ey Rabbim, bunlardan beni koru. Ben ibadetlerimi sadece senin rýzan için yapmak istiyorum. Ama içimden bir duygu beni býrakmýyor, þeytan sürekli kalbime vesvese veriyor. Diðer insanlardan üstün olduðumu bana söylüyorlar. Bu düþünceler bana ait deðil; þeytanýn vesveseleridir. Beni onlardan koru...” diye yalvarsan Allah seni korumaz mý?

Evet; ibadetlerimizden, hayýrlý iþlerden asla geri duramayýz. Çünkü onlarý yaptýkça Allah'a yaklaþabiliriz. Fakat ihlâsý, yani onlarý sadece ve sadece Allah için yapmayý unutmamalýyýz.



radyobeyan