Sufilerin Hadis Anlayýþý
Pages: 1
Makbul Hadisler By: saniyenur Date: 17 Ekim 2011, 22:01:20
1. Makbul Hadisler

Makbul hadis, kendisiyle amel edilmesi gereken hadislerdir. Bu tür hadislere ma'mûlün bih denir. Mütevatir, sahih ve hasen hadisler bu gru­ba dahildirler. [451] Bu grubun dýþýnda olduðu halde kendisiyle amel olunan baþka hadisler de vardýr. Nitekim zayýf hadisler içinde bu kabil hadislere rast­lanmaktadýr.

Ýslâm tasavvufunun temelini genellikle makbul, daha açýk bir ifadeyle sahih hadisler oluþturur. Kur'an ve sünnete sýký sýkýya baðlý olan mutasavvýf­lar görüþlerini saðlam temeller üzerine oturtmaya büyük özen göstermiþlerdir. Klasik tasavvuf kitaplarýnda meselâ, Serrâc (ö.378/988)'ýn Lüma'mda, Kuþeyrî (ö.465/1073)'nin Risâle'sinde, Gazâlî (Ö.505/llll)'nÝn Ýhyâ'sýnda ve Sühreverdî (ö.632/1234)'nin Avârif indeki hadislerin çoðu sahih hadislerden ibarettir. Sûfilerin hadis bilmedikleri þeklindeki bir anlayýþ tutarlý deðildir. Ta­savvuf tarihinin en büyük simalarýndan kabul edilen Sülemî (ö.412/1021)'nin ayný zamanda büyük bir muhaddis olduðu, [452] eserleri günümüze en çok ula­þan Ýlk sûfi Muhasibi (ö.243/857)'nin hadiste imam derecesine yükseldiði, [453] keþif yolunun önderi kabul edilen Ýbn Arabi'nin Ýbn Hacer (ö.852/1448)'in Ýfadesiyle "Asarý ve süneni iyi bildiði [454] ve yedinci asýr muhaddisleri ara­sýnda zîkredildiði, [455] kaynaklarýn bize verdiði bilgiler arasýndadýr. Mutasavvýf­larýn zahirî ilim tahsiline önem vermediklerini söyleyemeyiz. Meselâ, Ýbnü'n-Nedim "Zahid Mutasavvýflar ve Tasnif Ettikleri Eserler" baþlýðý altýnda ilim tahsil etmiþ, eser yazmýþ mutasavvýflardan þu isimleri kaydetmektedir: Haris el-Muhasibî fö.243/857), Abdülaziz b. Yahya, Mansûr b. Ammâr, el-Burculanî, Utbetü'l-Ðulam, Ýbn Ebi'd-Dünyâ (0.281/ 8959) [456] Ýbnü'l-Cüneyd, Ebü'l-Hasen Ali b. Muhammed el-Mýsrî (0.388/ 998), [457] Ðulam Halil (Ö.275/888), Sehl b. Abdullah et-Tüsterî (Ö.383/993), Feth el-Mevsýiî, Ebû Hamza es-Sufî, Muhammed b. Yahya, Cüneyd el-Baðdadî (Ö.297/909) bunlar arasýnda­dýr. [458] Zahiri ilimleri öðrenmiþ, zahir ile bâtýný birleþtirmiþ ehl-i Ýlim arasýnda durum böyle olmasýna raðmen, ciddi þekilde hadis tahsil etmemiþ zâhid ve sûfi müelliflerde ne yazýk ki muhaddislerde görülen disiplinli bir hadis anlayý­þýný görmek mümkün deðildir. Bundan dolayýdýr ki, ileride mevzu hadisler konusunda da Ýfade edileceði üzere Bursevî ve onun gibi düþünen mutasav­výflar hüns-i zan besledikleri evliya ve ulemânýn eserlerindeki hadisleri sýrf bu iyi niyete dayalý olarak fazla bir tetkike ve tenkide tâbi tutmadan nakille ye­tinmiþlerdir.[459] Tasavvuf erbabýnýn dillerindeki ve eserlerindeki bu çeþit hadis­lerin sadece birbirlerine duyduklarý güven yüzünden kuþaklardan kuþaklara aktarýlmasý sonucunda bu hadislerin þuyû bulmasý kolaylaþmýþ, Ýþin vehametini gören muhaddislerin Ýlmî tenkit ve Ýkazlan da bu yayýlmayý önleyememiþ, müslüman halkýn kültüründen bunlan söküp atmaya güçleri yetmemiþtir.

Bursevî, bir þeyh ve mutasavvýf kimliðiyle yazdýðý eserlerde çoðunlukla böyle bir metodu benimsemiþtir. Kitaplarýnda deðiþik kaynaklardan çok sayý­da hadis nakletmiþ, görüþlerini hadislerle desteklemeye çalýþmýþtýr. Bakabildi­ðimiz kadarýyla, Tuhfe-i Vesîmiyye'de 20, Tuhfe-i Halîliyye'de 25, Kenz-i Mahfî'de 30, Silsile-i Celvetiyye'de 36, Rûhu'l-Mesnevî I. ciltte 164, II. ciltte 218, Kitabü'n-Netice I. ciltte 200, II. ciltte 250 civarýnda hadis tespit etmiþ bulunuyoruz. Bu hadislerin çoðu muteber kaynaklarda zikredilen sahih ha­dislerdir. Rûhu'l-beyân'dakÝ hadislerin sayýsý ve sýhhat dereceleri ise ciddi bir çalýþma konusunu teþkil etmektedir. Zira bu eserde hadis sayýsý büyük bir yekûn tutmakta, yalnýz on ciltlik baskýsýnýn I. cildinde 535, H'de 615, Hl'de 582, IV'te 430, V'te 538, Vl'da 447, VU'de 466, VHI'de 420, IX'da 555 ve X. cildinde 475 hadis ve on cildin tamamýnda toplam olarak 5063 hadis bulun­maktadýr. Bu sayýlan üç aþaðý, beþ yukarý çýkarmak mümkündür.Yukanda saydý­ðýmýz eserlerde bulunan hadislerin üçte ikilerinin sahih olduðunu, geriye kalan üçte birlik kýsmýnýn da ihtilaflý ve mevzu hadislerden oluþtuðunu söyleyebiliriz.

Bursevî, tefsirinde sûre sonlarýndaki hadisleri deðerlendirirken hadisleri sahih, zayýf ve mevzu olmak üzere üçlü bir taksime tâbi tutmuþ, sahih ha­dislerle ihticac meselesinde ulemânýn ortak görüþlerine katýldýðýný açýkça söy­leyerek; "Eðer hadis sahih ise, bu konuda söz söylemeye hacet yoktur.[460] demiþtir. Bursevî, sahih hadisler çerçevesinde mütevatir hadisin inkarýný kü­für, meþhurunkini dalâlet olarak görmüþ, haber-i vahidle sabit olan bir þeyin inkarýný küfür olarak deðil, belki kabul etmemek suretiyle günah olarak de­ðerlendirmiþtir.[461] Bursevî'nin bu görüþleri ölçülü ve doðrudur. O, sahih ha­dislerle amel edilmesinin yanýnda merdud hadisler kapsamýnda adý geçen zayýf hadislerle de amele taraftardýr.

[451] Subhi Salih, s. 116.

[452] Zehebî, Tezkiratü'I-huffâz, III, 1046; Ýbnü'1-Imâd, III; 196, Ateþ, Sülemî'nin Risaleleri, s. 3

[453]Ýbnü'n-Nedim, s. 230; Hatîb, VIII, 211; Muhasibi, Risâletü'l-müsterþidîn, s. 7, II (Ebû Gudde'nin takdim yazýsý); a. mü, Riâye, s. 5; Aydýnlý, s. 204.

[454]Ýbnü'1-Imâd, V, 190.

[455] Kettânî, s. 335.

[456]Ýbnü'n-Nedim, Ýbn Ebi'd-Dünyâ'yý "Hadisleri ve bu konudaki rivayetleri bilen" hadisçi zahid bir sûfi olarak tanýtýr ve eserlerinin listesini verir. Fihrist, s. 230.

[457] el-Mýsrî (Ö.388/998) de "Hadisi bilen" bir sûfi olarak geçmektedir. Ýbnü'n-Nedim, s. 231.

[458]Ýbnü'n-Nedim, s. 230-232.

[459] Ateþ, Sülemî'nin Risaleleri, s. 3.

[460] Rûh,m,548.

[461] Hadis-iErbaîn, s. 28-29.



radyobeyan