Hadistir Diyenler By: saniyenur Date: 14 Ekim 2011, 22:26:00
c. Hadistir Diyenler
Fahreddin er-Râzî (6.606/1209), Bârizî (6.738/1338), Yâfýî (6.768/1367), Ýsnevî (Ö.772/1370), Ýbn Kudâme (Ö.774/1343) ve gibi âlimler ise hadisinin sahih hadis olduðunu savunmuþlardýr.[1356]
Sûfiyye de ayný kanaati paylaþmýþ, bu ibarenin hadis olduðu sonucuna varmýþlardýr. Nitekim Bursevî bu görüþü hararetle savunmuþ, hadisin sýhhatini reddedenleri sert bir dille eleþtirmiþtir. Bursevî'nin kendi ifadelerini aynen aktarýyoruz:
Bu kelâmý eðerçi ulemâ-i hadis ve huffâzdan bazýlarý mevzuatta dere eylemiþlerdir. Velâkin Ýmam Gazali bazý müellefâtýnda ve Þeyh-i Ekber hazretleri Risâle-i Sülûk'ta ve Þeyh Neanüddin, Te'vîlâtmda ve Hüdâyi Efendi, Vâkýâtýnda ve Þeyhzâde, Haþiye'sinde ve sair kibâr-ý evliya ve uzama ve fuzalâdan cem'i kesir, kimi tefsir, kimi hadis ve kimi gayri musannefâtmda hadis-i sahih olmak üzere irad eylemiþlerdir. [1357]
Görüldüðü gibi Bursevî'nin hadis ilimlerine bakýþ açýsý budur. Gayet samimi ifadelerle ortaya konan bu görüþler tasavvuf ile hadis arasýndaki en büyük farký gözler önüne sermektedir. Tasavvufta hüsn-i niyeti ve büyüklere teslimiyeti temel ilke kabul edenlerde bu þekil düþünce tarzý esastýr. Hadiste ise tenkit ve tetkik muhaddislerin asla vazgeçemeyeceði temel ilkedir. Kim ve ne olursa olsun gerçeði söylemek lâzýmdýr.
Bursevî'nin yukarýdaki sözlerinden onun hadis anlayýþý ile ilgili þu sonuçlan çýkarabiliriz:
Gazâlî (6.505/1111), Ýbn Arabî (6.638/1240), Necmüddin Kübrâ, (0.618/ 1221), Hüdâyi Efendi (6.1038/1623) ve Þeyhzâde (6.951/1544) gibi âlimlerin eserlerinde yer alan hadisler,
Büyük velilerin, kamil âlimlerin tasniflerinde zikredilen hadisler Bursevî'ye göre tereddütsüz sahihtir.
Ýbn Arabî, Risâletüs-'sülûk'un dýþýnda Fütuhat'ta da bunun hadis olduðuna Ýþaret etmiþ, "Inne ulemae hâzihi'l-ümmeti enbîyâu Benî Ýsrail" "Ulemâu hâzihi'l-ümmeti enbiyâu sâiril iiraem" ve "Ulemâu hâzihi'l-ümmeti keenbiyai Benî Ýsrail", gibi ufak tefek bazý farklarla zikretmiþtir.[1358] Ayrýca Risâletü'l-envâr ve Kitabü menâzüi'1-kutb adlý eserlerinde de yukarýda geçen "Ulemâu hazihi'l-ümmetü enbiyâu Benî Ýsrail" ibaresini aynýsýyla tekrar etmiþtir. [1359]
Ýbn Arabî, deðiþik eserlerinde merfû hadis olarak naklettiði bu hadisin aslýnda tenkit edilmiþ bir haber olduðuna vâkýftýr. O, bu hadisi nakletmekteki amacýný; "Biz bu hadisi, isnadý saðlam olmamakla birlikte, bu ümmetin âlimlerinin mertebe bakýmýndan peygamberlere dahil olduðuna, dinleyenleri ün-siyet ettirmek Ýçin nakletmekteyiz" sözüyle açýklamýþtýr.[1360] Ayrýca Ýbn Arabî-ye göre, bu ümmet içinde Ýsrail Oðullan'nýn peygamberlerine benzeyenler baþta sahabe olmak üzere tabiûn ve etbâu't-tabiîndir. Ýsim vermek gerekirse, Ýbn Sirîn (Ö.110/728), Ýbn Ebi Rabah (6.115/733), Ebû Hanife (6.150/767), Süfyan es-Sevrî (6.161/177), Malik b. Enes (ö. 179/795), Ýbn Uyeyne (6.198/813), Þafiî (6.204/819), Ýbn Hanbel (Ö.240/854) bunlardandýr.[1361]
Bursevî, yukarýdaki hadisi hadis olarak açýklayýp þerheden Þeyhzâde (Ö.951/1544) [1362] 'nin bu görüþünde isabet ettiðini belirtmiþ ve daha açýk bir üslûpla þöyle demiþtir:
"Biz, bu ve benzen haberlerin hadis olduðunda þüphe etmiyoruz. Zira muhtevasýnýn geniþliði, mânasýnýn derinliði, âdil âlimlerin þehâdeti, kibâr-ý ulemânýn Gazâlî ve onun gibilerin eserlerinde bulunmasý bunu göstermektedir. [1363]
Görüldüðü gibi Bursevî zaman zaman metin tenkidi üzerinde de durmakta ve bir haberin hadis olup olmadýðýnýn anlaþýlmasýnda muhtevasýna, yani hadisin mânasýna da bakmaktadýr. Ona göre bir hadisin;[1356] Zerkeþî, s. 167.
[1357] Ferah, II, 99. Hadis için bk. Si/si/e, s. 22.
[1358]Ýbn Arabî, Fütuhat, 1,151, 223 (36. bab).
[1359] ibn Arabî, Risâletü'l-enuâr, s. 17; Kitabü menaziü'l-kutb, s. 1.
[1360] Fütuhat, I, 546.
[1361]Ýbn Arabî, Fütuhat, I, 151.
[1362] Þeyhzâde, Muhyiddin Mehmed b. Musluhiddin, Kâdý'nýn tefsirine yazdýðý haþiye ile tanýnan bir Osmanlý âlimidir. Hadisten Þerhu'l-Mesâbîh ve Þerhu'l-Meþânk adlý eserleri bulunan Þeyhzade, 951/1544'te Ýstanbul'da vefat etmiþtir. Bilmen, II, 643; Özel, Hanefi Fýkýh Âlimleri, s.113.
[1363] Temam, vr 29a.