Nuhbetul-Fiker Þerhi
Pages: 1
Mukaddime By: saniyenur Date: 11 Ekim 2011, 23:02:08
MUKADDÝME


Rahman ve Rahim olan Allah’ýn adýyla…

Hamd, Alim, Kadir, Hayy, Kayyum, Basir olan ALLAH’adýr. Tek bir ALLAH’tan baþka ilah olmadýðýna, þeriki bulunmadýðýna þehadet ederim ve onu tekbir ederim. Cennet nimetleriyle müjdeleyici ve Cehennem azabýyla uyarýcý olarak tüm insanlýða gönderdiði efendimiz Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)’e aline ve ashabýna da ALLAH salat ve selam eylesin.

Muhaddislerin kullandýklarý ýstýlahlarý hakkýnda eski ve yeni imamlara ait eserler oldukça fazladýr. Bu hususta ilk kitab tasnif eden, Kadý Ebu Muhammed Ramehurmuzi(Rahimehullah) olup kitabýna “el-Muhaddisu’l-Fasýl” adýný vermiþtir; ancak bu kitap, bütün mevzularý ele almamýþtýr.

Ramehurmuzi (Rahimehullah)’dan sonra Hakim Ebu Abdillah Nisaburi (Rahimehullah) gelir. Fakat o da kitabýný tertib ve tehzib etmemiþtir.

Hakim’i, Ebu Nu’aym Ýsbehani (Rahimehullah) takip etmiþ ve onun kitabýna bazý ilavelerle yeni bir kitap ortaya koymuþ, bir çok þeyleri de kendinden sonrakilere býrakmýþtýr.

Bunlardan sonra Hatib Ebu Bekr el-Baðdadi (Rahimehullah) gelmiþ, “el-Kifaye” adýný verdiði rivayet kaideleriyle alakalý ve bir de “el-Cami li adabi’þ-þeyh ve’s-sami” adýný verdiði rivayet adabýyla alakalý birer kitap tasnif etmiþtir. Hadisle ilgili ne kadar ilim varsa, o konuda bir kitap vücuda getirdiði için Hafýz Ebu bekr Ýbn Nukta (Rahimehullah) onun hakkýnda “Her insaf sahibi bilir ki, Hatib’ten sonra gelen muhaddisler onun kitaplarýna istinad ederler” demiþtir.

Hatib (Rahimehullah)’dan çok sonra diðer bazý kimseler daha gelmiþ ve bu ilimden nasiblerini almýþlardýr. Kadý Ýyad (Rahimehullah) küçük bir kitap cemetmiþ ve ona “el-Ýlma’ fi ma’rifeti usuli’r rivaye ve takyidi’s-sem’a” adýný vermiþtir. Ebu Hafs Meyanci (Rahimehullah) bir cüz cemetmiþ ve “ma la yesa’u’l-muhaddise Cehluh” diye isimlendirmiþtir. Bunlar gibi þöhret kazanan, verdiði bilgi çok olsun diye deðiþik konularý içine almýþ, anlaþýlmasý kolay olsun diye kýsa tutulmuþ daha birçok kitaplar tasnif edilmiþ ve bu, Hafýz, Fakih, Takiyyuddin Ebu Amr Osman ibn Abdurrahman ibn Salah Þehruzuri (Rahimehullah) gelinceye kadar bu þekilde devam etmiþtir. Ýbn Salah (Rahimehullah) Dýmaþk’ta yaþamýþtýr. Eþrefiye Medresesinde hadis öðretimiyle görevlendirildiði zaman meþhur kitabýný toplamýþ; hadis usulü ilminin muhtelif konularýný tehzib ile bunlarý yeri geldikçe talebelerine de yazdýrmýþtýr. Bu yazdýrma münasebetiyle olsa gerek, kitabýn tertibi istenilen kemale ulaþamamýþtýr. Ýbn Salah, daha ziyade yukarýda zikrettiðimiz Hatib Baðdadi’nin muhtelif kitaplarýna itina göstermiþ, daðýnýk mevzularýný bir araya getirmiþ, baþka ziyadelerde bulunmuþ, faydalý olanlarýný seçmiþ ve bu suretle baþka kitaplarda daðýnýk olan meseleler, onun kitabýnda biraraya gelmiþtir. Bu sebepledir ki halk, bu kitaba eðilmiþ ve onun yolunda gitmiþtir. niceleri onu nazmetmiþ, nicesi ihtisar etmiþ, niceleri de üzerine Müstedrekler yazmýþ, niceleri iktisar etmiþ, niceleri onun leh ve aleyhinde bulunmuþ saymakla bitmez.

Bazý dostlar, kendileri için bu kitabý ihtisar etmemi benden taleb ettiler. Ben de onu küçük bir kitap halinde özetledim ve “Nuhbetu’l-fiker fi mustalahý ehli’l-eser” adýný verdim. Bu iþi yaparken, bazý nadir ve faydalý ilaveler yaparak onu kendime has bir üslupla tertib ve izah ettim. Sonra yeniden bende bir heves uyandý ve bu ilme yeni baþlayanlar için gizli taraflarýný beyan eden, faydalý taraflarýný gösteren ve müþkillerini halleden bir þerh yazmak fikri uyandý. Nihayet, bu yola girmek temennisiyle dostlarýn isteklerine icabet ettim. Ýzah ve tevcih yönünden metnin þerhinde büyük gayret sarfettim; anlaþýlmayan taraflarýna iþarette bulundum; çünkü ev sahibi evin içindekini baþkasýndan daha iyi bilir. Bende þu düþünce de belirdi ki, þerhi yazarken konuyu geniþletmek daha uygun ve metin arasýna koymak daha faydalý olacaktýr. Ýþte bu maksatla gideni az bulunan bu yola girdim. ALLAH’tan muvaffakýyet temennisiyle ben derim ki:


radyobeyan