Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüðü
Pages: 1
Bidat By: sidretül münteha Date: 08 Ekim 2011, 15:31:49
Bid'at:



Deðil Hadis ilminde, diðer islamî ilimlerin hemen hepsinde sýkça rastlanan bir terimdir. Sözlükte bir þeye baþlamak, ibda ve ihdas etmek, yani bir þeyi ilk defa ortaya atmak; inþa etmek manalarýna gelir. Genellikle Ýslâmiyet'in kemale ermesinden sonra ortaya atýlýp dine nisbet ve izafe edilen þeylere denir. Bu þeyler Hz. Peygamber (s.a.s) 'in saðlýðýnda yoktur. Sahabiler tarafýndan bilinmemektedir. Sonradan ortaya çýkmýþ ve dine sokulmuþlardýr. Þu halde “dinin kemale ermesinden sonra ortaya- çýkan nesneye bid'at denir. Bir görüþe göre de bid'at, Hz. Peygamber'den sonra dinde ortaya çýkan iþlere, heva ve heveslere de ýtlak edilir. Çoðulu bida' gelir.”120
Genel manada bid'ate, emirlerin halk arasýna karýþmaktan çekinmeleri misal verilebilir. Hz. Peygamber hayatta iken böyle bir þey yoktur. Bizzat o, aile hayatý dýþýnda devamlý olarak sahabilerin arasýna karýþmýþ, onlarla birlikte olmuþtur. Sahabe zamanýnda da durum deðiþmemiþtir. Toplum içinde söz sahibi herkes, özellikle emirler halk arasýna girmemeleri lazým geldiði ileri sürülmüþ; bu iddiayý desteklemek üzere bir takým deliller getirilmiþtir. Hatta bu konuda hadis uyduranlar da olmuþtur. Böylece bu iþ, dinî bir kalýba sokulmaya çalýþýlmýþtýr.

Bid'atte en mühim noktayý Hz. Peygamber'in ebedî aleme göç ediþinden sonra ortaya çýkan þeyler oluþu ile bunlara islâmî bir görünüm verilmesi teþkil eder. Birinci noktayý bazý Ýslâm âlimleri mutlak manada anlamýþlar ve muhdes yani dinde sonradan ortaya konan her þeyi bid'at saymýþlardýr. Buna karþýlýk kimi âlimler de bid'at tarifîndeki ihdas edilen þey esasýnýn mutlak manada alýnmamasý gerektiði görüþüne varmýþlardýr. Bunun sonucu olarak bid'at telakkisinde oldukça farklý görüþler ortaya çýkmýþtýr. Bu görüþler münakaþalara yol açmýþtýr. Sonunda bid'at, bid'at-ý hasene ve bid'at-ý seyyi'e olarak iki grubda mütalaa edilmiþtir. Bid'at-ý Hasene, iyi ve yararlý bid'at manasýyle “cinsine Ýslâm Þeriatinde bir asim þahidi olduðu” bir diðer ifadeyle “dini bir asýlla izah edilebilen” Bid'at-i seyyi'e ise dinle ilgisi olmayan, çok kere dinî asýllara zýt düþen zararlý bid'atlerdir. Bunlara bid'ati dalâl (saptýran, sapýk bid'at) da denir. 121
Hadis ilminde bid'at, ravinin akidesiyle ilgili ta'n sebeplerindendir. Özel terimiyle bid'atu'r-râvî, ravinin bid'ad ehlinden olmasý manasýnadýr ve metâ'in-i aþere denilen ravinin cerhinde göz önünde bulundurulan on tenkid noktasýndan biridir. Ravinin adaletiyle ilgilidir.
Ravinin bid'ati genel olarak iki grupta mütalaa edilir. Bunlardan birincisi, bid'at-i mükeffire denilen ve sahibini -Allah korusun- küfre götüren; sonunda tekfir edilmesine sebep olan bidattir. Ýkincisi küfre götürmese de sahibinin fâsýk sayýlmasýna sebep olan bid'attir. Böyle bidatlere bid'at-i gayr-i mükeffire denilmiþtir.
ez-Zehebî'ye göre ravinin bid'ati iki türlüdür. Birisi bid'at-i suðrâ, yani küçük bid'attir. Tâbi'în ve Tebe'u't-Tâbi'în dönemlerindeki þekliyle aþýrý olmayan Þia taraftarlýðý, yahut Hz. Ali'ye karþý harbedenler hakkýnda ileri geri söz söylemek gibi aþýn Þi'a taraftarlýðý küçük bid'at kabilindendir. Ýkincisi bid'at-i kubrâ (büyük bid'at) denilenidir. Rafýzîlik, aþýn Rafýzî taraftarlýðý, Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'e sövmek ve bu mezhebe davet etmek bu tür bidattir. 122
Hadis Ýlminde kimlerin bid'at ehlinden sayýldýklan ve mübtedi' denilen bidate kapýlmýþ ravilerden hadis rivayeti ya da rivayetlerinin deðerlendirilmesi için ehlu'l-bid'a maddesine bakýlabilir.


radyobeyan