Mukaddes zamanlar By: hafiza aise Date: 05 Ekim 2011, 16:27:12
MUKADDES ZAMANLAR; ÜÇ AYLAR
Haziran 2009 45.SAYI
ZAMANIN ÖNEMÝ
Allah Teala’nýn kullarýna sayýlamayacak kadar çok nimeti vardýr. Ýnsanoðlunun bunlarý sayabilmesi, hakikatini idrak edebilmesi mümkün deðildir. Yüce Rabbimiz bu nimetleri sürekli olarak ikram etmeye devam etmekte, her nimetin ardýndan bir baþkasý gelmektedir. Nitekim Cenab-ý Allah bir ayet-i kerimesinde þöyle buyurur: “O size istediðiniz her þeyden verdi. Allah’ýn nimetini sayacak olsanýz sayamazsýnýz…” (Ýbrahim, 34)
Allah Teala’nýn insanoðluna verdiði nimetlerin en büyüðü, O’na iman etmek ve O’nun katýndan gelenlere inanmak, Allah Teala’nýn farz kýldýðý ve emrettiði þekilde bunlarýn gereðini yerine getirmektir. En kýymetli nimetlerden birisi de zaman nimetidir. Nitekim pek çok ayet-i kerime zamanýn ehemmiyetine, ne kadar büyük bir nimet olduðuna ve de önemine iþaret etmektedir: “Biz, geceyi ve gündüzü birer ayet (delil) olarak yarattýk. Nitekim Rabbinizin nimetlerini araþtýrmanýz, ayrýca, yýllarýn sayýsýný ve hesabý bilmeniz için gecenin karanlýðýný silip (yerine, eþyayý) aydýnlatan gündüzün aydýnlýðýný getirdik. Ýþte biz, her þeyi açýk açýk anlattýk.” (Ýsra,12)
“RAHMET RÜZGARLARINA ÝSABET ETMEYE ÇALIÞIN”
Rasulullah Efendimiz (s.a.v) zamanýn önemine þöyle iþaret buyurmuþtur: “Ýki nimet vardýr. Ýnsanlarýn çoðu bunlarý deðerlendirmede aldanmýþtýr: Sýhhat ve boþ vakit.” (Tirmizi, Zühd; Ýbni Mace, Zühd) Evet, bizler vaktin kýymetini bilmeli ve özellikle de Allah Teala’nýn bizlere birer lütuf olarak gönderdiði bu kutlu zaman dilimlerini fýrsat bilmeyiz. Rasulullah Efendimiz (s.a.v) bu zamanlarýn deðerlendirilmesi hususunda þu tavsiyede bulunmuþtur: “Bütün vakitlerde hayrýn peþinde olun. Rabbinizin rahmet rüzgarlarýna isabet etmeye (yakalamaya) çalýþýn; çünkü Allah’ýn rahmet rüzgarlarý eser. Ýsteyen kullar ona isabet eder. Allah’tan ayýplarýnýzý örtmesini ve korkularýnýzdan emin kýlmasýný isteyin!” (Ali el-Müttaki, Kenzü’l-Ummal; Suyuti, Camiu’s-Saðir)
MUKADDES ZAMANLAR
Allah (c.c) mekanlar içinde mukaddes mekanlar; zamanlar içinde de mukaddes zamanlar yaratmýþtýr. Ýþte o mukaddes zamanlardan birisi de üç aylar diye bilinen Receb, Þaban ve Ramazan aylarýdýr. Dinimizce bu üç aylarýn önemi ve kýymeti pek büyüktür. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bu aylarla ilgili olarak, “Allahým, Receb ve Þaban’ý hakkýmýzda hayýrlý ve mübarek kýl, bizi Ramazan’a ulaþtýr” þeklinde dua etmiþtir. (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned; Süyutî, ed-Dürrü’l-Mensur, Heysemi, Mecmau’z-Zevaid)
GÖNÜL EVLERÝMÝZÝ AYDINLATAN IÞIKLAR; KANDÝLLER
Halkýmýzýn “kandil” olarak adlandýrdýðý geceler, gönül evlerimizi aydýnlatan ýþýklardýr. Mübarek gecelere “kandil” isminin verilmesi, o gecelerde salâtîn camileri baþta olmak üzere mabetlerin, dergahlarýn içlerine ve minarelere kandillerin asýlmasý ve mahyalarýn döþenmesi þeklindeki son birkaç asýrlýk bir Osmanlý geleneðine dayanmaktadýr. Ýlk olarak Osmanlý padiþahlarýndan II. Selim döneminde (1566–1574), camiler aydýnlatýlýp minarelerde kandiller yakýldýðý için bu gecelere kandil geceleri denilmiþtir.
Üç aylar dediðimiz Recep, Þaban ve Ramazan aylarý dört mübarek geceyi misafir ederler: Reðaip Kandili, Berat Kandili, Miraç Kandili ve Kadir Gecesi. Regaip, Recep ayýnýn ilk cuma gecesine; Miraç, Recep ayýnýn yirmi yedinci gecesine denir. Berat, Þaban ayýnýn on beþinci gecesine; Kadir Gecesi ise Ramazan ayý içinde saklýdýr. Bu kutlu zamanlar, kendimizi denetleme, deðerlendirme bakýmýndan çok önemlidir. Esasen bütününün deðerlendirilmesi gereken müminin hayatýnda, böyle zamanlar ayrýca yenilenme fýrsatý olarak kabul edilmelidir.
ÝFRAT VE TEFRÝTTEN SAKINMALI
Recep, Þaban ve Ramazan aylarý, Yüce Allah’ýn ruhumuza ikram ettiði faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapýlan dileklerin dalga dalga Allah’a ulaþtýðý, dökülen piþmanlýk gözyaþlarýnýn günahlarý silip yok ettiði kandiller geçididir. Ancak þunu hiçbir zaman unutmamalýyýz ki, manevi hayat süreklilik ve kararlýlýk ister. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), “Allah’ýn en çok sevdiði (nafile) ibadet, az da olsa devamlý olanýdýr.” (Müslim, Fedail)
buyurarak müminleri bu hususlarda daha dikkatli olmaya ve titiz davranmaya davet etmektedir. Kandil gecelerinde güzelce ibadet edip, ondan sonra býrakmak, çok fazla ibadet edip de sonra yorulup dermansýz düþüp, ibadetten soðuyup kenara çekilmek doðru deðildir. Nebi (s.a.v) “Ýþlerin en hayýrlýsý orta yollu (mutedil) olanýdýr” (Beyhaki, Þuabu’l-Ýman; Ali el-Müttaki, Kenzü’l-Ummal) hadisiyle bizlere ifrat ve tefritten sakýnmamýzý tavsiye etmektedir.
Üç aylar ve mübarek geceler, öncelikle Rabbimiz’e, ailemize, milletimize ve ülkemize karþý görev ve sorumluluklarýmýzý hatýrlatmalý, hatalarýmýzdan ve günahlarýmýzdan tövbe etmemize vesile olmalýdýr. Nitekim yüce Allah, engin rahmetine sýðýnýp tövbe etmemizle ilgili olarak þöyle buyurmaktadýr: “(Ey Muhammed!) De ki: Ey kendilerine kötülük edip aþýrý giden kullarým! Allah’ýn rahmetinden ümidinizi kesmeyin, doðrusu Allah günahlarýn hepsini baðýþlar. Çünkü O, çok baðýþlayandýr, çok merhamet edendir.” (Zümer, 53)
ÜÇ AYLARI NASIL DEÐERLENDÝRMELÝYÝZ?
• Öncelikle böyle zamanlarda kulluðumuzu gözden geçirerek, eksik ve hatalarýmýzý ele almalý ve bunlarý düzeltebilmenin yollarýný aramalýyýz. Yani hesaba çekilmeden önce burada kendi kendimizi hesaba çekmeliyiz ki, ahiretteki hesabýmýz kolay olsun.
• Üç aylarý günahlarýmýzýn affý için bir fýrsat bilmeli ve bol bol tövbe ve istiðfarda bulunmalýyýz. Müslümanlarýn içinde bulunduðu sýkýntýlarý düþünerek dua edip Allah’a yalvarmalýyýz.
• Eðer kaza namazlarýmýz varsa bunlarý kýlma yoluna gitmeli, kaza namazýmýz yoksa bile, çokça nafile namaz kýlmaya çalýþmalý ve özellikle geceleri iyi deðerlendirmeliyiz.
• Ýmkanýmýz nispetinde çokça Kur’an okumalýyýz.
• Akrabalarla, komþularla ve dostlarýmýzla olan yakýnlýðýmýzý bir kat daha arttýrmalý ve yapacaðýmýz ziyaretlerle onlarýn gönlünü almalýyýz.
• Etrafýmýzdaki fakir fukaraya yardým etmeli, imkanýmýz ölçüsünde sadaka vermeli, fakir öðrencilerin okumasý için onlarýn elinden tutmalýyýz. Çünkü bu zaman dilimlerinde vereceðimiz sadakalar veya zekatlarýmýz bize kat kat fazla sevap
getirecektir.
Hüseyin OKUR