Kýyas Istýhsan ve Istýslah
Pages: 1
Muhaddisler By: seymanur K Date: 04 Ekim 2011, 17:23:52
Muhaddisler:


Bir kýsým muhaddisler (hadisçiler)'e göre nass ve haberler, bü­tün olaylara cevap verecek mahiyette olduðundan kýyas'a lüzum yoktur. Esasen kýyas, bir nevi re'y ve ictihâd olduðu için yanýlma ihtimali vardýr. Halbuki nass'lar, hatâdan uzak ve kesin hüküm­ler ifade ederler. O halde kýyas'a deðil, haber ve sünnetler'e baþ­vurmak gerekir. Bu maksatla hadîsciler, topladýklarý hadîsleri, fý­kýh kitablarýnýn bablarý gibi konulara göre tasnîf ve tertip etmiþ­lerdir. Bu arada Buhârî, Ýbn-i Mâce ve Dârimî gibi bazý hadîs bil­ginleri, kendi hadîs kolleksiyonlarýnda kýyas ve re'yi kýnayan birer bap ayýrmýþlardýr. [396] Dârimî, kýyas hakkýnda Þa'bîden þöyle rivayet edildiðini kayd eder:

“Kýyas'dan sakýnýn! Beni yed-i kudretinde tutan Tanrý'ya and olsun ki kýyas'la amel edince mutlaka haramý helal, helali haram kýlacaksýnýz. Ancak Hz. Peygamber'in sahâbîlerinden hýfz edip size nakledenlerin rivâyetleriyle amel ediniz.” [397]

Bununla birlikte bir kýsým muhaddîsler, kýyas'ý büsbütün red­detmezler. Sözgelimi Ahmed b. Hanbel, mecbur kalýnca kýyas'a baþ­vurulacaðýný söylemiþtir. [398] O'nu takib eden Hanbelîler, kýyas'a daha çok önem vermiþler, hakkýnda nass ve sahâbîlerin fetva ve hükümleri bulunmayan konularda kýyas'dan faydalanmýþlardýr. [399]

Mezhebi bir süre bütün Suriye ve Endülüs halkýnca benimsen­miþ olan [400] Þam'ýn ünlü fakîhî Abdurrahman b. Amr el-Evzâî (Ö. 157 H.) Hadîsci olduðu, geçmiþlerin eserlerine uyulmasýný ve ki­þilerin re'ylerinden sakýnýlmasým söylediði [401] halde, fetva verir­ken zaman zaman kýyas'a baþvururdu. Buna bir misâl olmak üzere, Ebû Hanîfe ile Evzâ'î arasýnda tartýþma konusu olan þu meseleyi gözden geçirelim:

Bir müslüman, eman (izin) alarak dâr-i harb'e (düþman bir memlekete) girse ve orada ev, arazi, köle ve giyim eþyasý gibi mallar satýn alsa, sonra da burayý müslümanlar fethetse, Ebû Hanîfe'ye göre o müslümanýn ev ve arazisi de ganimet (fey') olur;  öteki mallarý kendisine býrakýlýr. Evzâî ise, bunu, Hz. Peygamber'in Mek­ke'yi fethedince oradakilere yapmýþ olduðu muameleye kýyas ede­rek, Ebû Hanîfe'nin görüþünü reddeder ve o müslümanýn ev ve arazisinin de kendisine býrakýlacaðýný savunur. Burada Ebû Hanîfe'yi destekleyen Ebû Yûsuf, Hz. Peygamber'in Mekke'de özel bir muamele yaptýðýný ve o sýrada Mekkeliler'in hepsini baðýþladýðýný söyler. [402] Bu konuda Evzâî'yi destekleyen Ýmam Þafiî ise, nere­de olursa olsun, müslümanýn hiçbir malýnýn ganimet olamryacaðým. Iraklýlar'ýn bu re'ykrin Sünnet'e uymadýðýný; ancak Evzâî'nin de kýyas'da yanýldýðýný; çünkü Hz. Peygamber'in Mekke'ye sulhen gir­diðini ileri sürer. [403]

Muhaddisler, Kur'an ve Sünnet'teki teþbih (benzetme) yoluyla yapýlmýþ olan açýklamalarý kýyas saymazlar ve bunlarýn, Allah tara­fýndan bildirilmiþ olan esâsýn daha iyi anlaþýlmasý için beyan edil­diðini söylerler. Nitekim “Hakkýnda bilgi sahibi olmadýðýn þeyin ardýna düþme!” [404] âyetine da­yanarak kýyas'a karþý olumsuz bir durum alan [405] imam Buhârî, el-Câmi'u's-Sahîh'inin Kitabu'l-Î'tisâm bölümünün, “Belli bir aslý, açýklanmýþ bir asl'a teþbih edenler babý” nda:

 Müsedded, Ebû Avâne, Ebû Biþr, Saîd b. Cü-beyr ve Ýbn-i Abbas yoluyla Hz. Peygamber'in, ölmüþ bir kadýnýn hacc adaðýný, birine olan borcuna teþbih ettiðini rivayet eder. [406] Buhârî, yine ayný yerde:

Asbað b. el-Ferec, Ýbn-i Vehb, Yûnus, Ýbn-i Þihâb, Ebû Seleme b. Abdurrahman ve Ebû Hüreyre yoluyla þu hadîs'i nakleder.

“Hz. Peygamber'e bir bedevi gelip, yâ Rasulallah, karým siyah bir çocuk doðurdu, ben de onu tanýmadým, dedi. Hz. Peygamber, ona, senin “develerin var mý? diye sordu.” O da, evet, dedi.

Hz. Peygamber, “renkleri nasýldýr?” diye sordu. Bedevi, kýzýldýr, dedi.

Hz. Peygamber, “içlerinde karamtýrak olan var mýdýr?” dedi.

Adam, evet, onlar arasýnda karamtýrak olanlar vardýr, diye cevap verdi.

Hz. Peygamber, “sana göre bu onlara nasýl gelmiþtir?” dedi.

Bedevi, belki bu bir da­mardýr ki o buna çekmiþtir, yâ Rasulallah, diye cevap verdi.

Bunun üzerine Hz. Peygamber, “belki bu da bir damardýr ki o da buna çek­miþtir,” buyurdu ve ona çocuðunu reddetmesi için müsaade etme­di.” [407]

Görülüyor ki bu hadîs'te Hz. Peygamber, kendisine benzeme­diði için çocuðunu reddetmek isteyen bedevî'yi, tamamen kýyas yo­luyla ikna etmekte, karýsýndan doðan siyah çocuðun kendisine ait olduðunu ve bunu tanýmamakta haklý olmadýðýný bildirmektedir. Gerçek odur ki, Hz. Peygamber, bazý meseleleri böyle kýyas yoluyla açýklamýþtýr. Bir kýsým muhaddisler, ister buna teþbih desinler, is­terse baþka bir ad versinler. Dolayýsýyla kýyas taraftarlarýnýn görüþ ve tutumlarý Sünnet'e aykýrý deðildir. [408]



[396] Buharý, el-Câmi'u's-Sahîh, c. IV, s. 428 (Ýtisâm: 7-Babü mâ Yüzkeriu min Zemmi'r-Re'y ve Tekellüfi'l-Kýyas);    Ýbn-i Mâce, Sünen, c. I, s. 14 (Bâbu Ictinâbi'r-Re'y ve'1-Kýyas); Dârimî, Sünen, c. I, s. 46,67 (Bâbü't-Teverru'u ani'l-Cevab ti mâ Leyse Fîhi Kitab ve lâ Sünne( Bâbü'n fî Kerâhiyyeti Ahzi'r-Re'y).

[397] Dârimî Sünen, c. I, s. 47,65.

[398] I. Kayyim, Ý'lâm, Delhi tabý, c. I, s. 11.

[399] M.E. Zehra, Târihu'l-Mezâhib,  s, 339,340.

[400] Zehebî, Tezkiretü'1-Huffâz, c. I, s. 178,182.

[401] Zehebî,  a.g.e.,  c,   I,  s.  180.

[402] Ebu Yusuf, er- reddü ala siyeril- evzal, ebul vefaneþri , kahire, 1357, s. 107

[403] el-umm, c. vn, s. 329,330.

[404] Ýsrâ: 17/36

[405] Buhari el-Camius-sahih, c. s. 429( k. Ýtisam: 7

[406] Buhari, a. g. e. c. s. 431( k. Ýtisam: 12)hadisin metni için bu bölümün e paraðrafýnýn 5 numaralý bendinin b fýkrasýna bak

[407] Buhârî, a.g.e , c. IV, s. 431  (K. Ý'tisâm: 12).

[408] Dr. Abdulkadir Þener, Ýslam Hukukunun Kaynaklarýndan Kýyas, Istýhsan Ve Istýslah, Diyanet Ýsleri Baþkanliði Yayýnlarý:87-89.


radyobeyan