Haberiniz olsun By: hafiza aise Date: 04 Ekim 2011, 13:50:42
HABERÝNÝZ OLSUN
Temmuz 2009 46.SAYI
BÝZ;NEREYE?
Milletçe bize neler oluyor? Atalarýmýz Orta Asya’dan göç edip geldi biliyoruz da, yeni nesil nereye doðru gidiyor acaba bunun farkýnda mýyýz? Komþumuza acaba yavrumu sobada yakar mý korkusuyla mý bakacaðýz? Bir annenin yasak iliþkisine þahit oldu diye kýydýðý yavrusu için kanal kanal gezip döktüðü timsah gözyaþlarýna þahit olduktan sonra, saðlýklý düþünmeye devam edebilecek miyiz? Zaman’dan Nedim Hazar’ýn bu konuda söylediklerine kulak verelim.
“Esas sýkýntý toplumun ahlaki ve etik deðerlerinin aþaðý doðru inmesinde deðil, kontrolsüz iletiþim aparatlarýnýn inanýlmaz bir cehalet ve vurdumduymazlýk ile bu meselelere dalýþýndadýr sanýrým. Eskiden de cinayetler iþleniyordu þüphesiz, eskiden de ahlaksýzlýklar -belki bugünkü kadar olmasa da- vardý. Geçmiþle günümüz arasýndaki tek fark, iletiþimin hýzý ve mahremiyet tanýmamasýdýr. Bugün yetkin olan olmayan, meselenin bilincinde olan olmayan birçok insan salt ‘izlenilirlik’ kaygýsý ile iletiþimi adeta bir zehir gibi toplumun damarlarýna zerk ediyorlar.”
SÝGARA YASAK, ALKOL SERBEST
Tütün ve Alkol Piyasasý Düzenleme Kurumu’ndan (TAPDK) edinilen bilgiye göre, ülkemizde içki tüketimi, üç yýldýr düzenli olarak artmaya devam ediyor. 2006 yýlýnda 880 milyon 971 bin 67 litre olan alkollü içki satýþlarý, 2007 yýlýnda 921 milyon 241 bin 826 litreye yükselmiþ, geçen yýl ise 180 milyon 341 bin 98 litre daha artarak 1.1 milyar litreyi bulmuþ. Uzmanlar kriz ortamýndaki bu artýþa neden olarak yerli dizilerin nerdeyse hepsinde görülen içki sahnelerini gösteriyor. Her ne kadar denetleme kurulunun sigara içilen sahneleri, bazý sinema filmlerinin görselliðini hiçe sayarak sansürlemesini bile saygýyla karþýlamaya çalýþýyorsak da, su gibi alkol tüketilmesine seyirci kalmasý karþýsýnda þaþýrmakta ve bu konunun içinde bir bit yeniði aramaktayýz.
MAYIN TARLASINDA DOLAÞIP DURMUÞUZ ÝÞ SANIP
Bu mayýn tarlasý mevzuundan bir þey anlayan var mý? Varsa bana anlatsýn diye dolanýp durduðum sýrada aklýma “Her þeyi anlamaya çalýþan, kahrýndan ölmeye de razý olmuþtur” Arap atasözü geliverince kararýmdan cayýverdim. Fakat Yusuf Kaplan’ýn Yeni Þafak gazetesindeki yazýsýný okuyunca þu satýrlarý sizinle paylaþmaktan da geri duramadým.
“Biz Doðu’da kendi ellerimizle döþediðimiz mayýný, ‘yamyamlardan yamyam beðenme’ oyunu oynarcasýna nasýl temizleteceðimiz meselesi üzerinde traji-komik þekillerde birbirimize gireduralým… Ama Türkiye’nin nasýl olup da asla kendi haline býrakýlmamasý gereken bir ‘serseri mayýn’a dönüþtürüldüðü, kontrol altýnda tutulmasý gereken bir ‘püsküllü bela’ olarak görüldüðü ve bunun bize de benimsetildiði meselesi üzerinde de kafa patlatmaktan geri durmayalým lütfen…”
HERKESÝN DESTANI KENDÝNE
Zaman’ýn haberine göre Türk Dil Kurumu (TDK) yabancý kaynaklý çizgi film ve bilgisayar oyunlarýnýn özellikle çocuklarda dil kullanýmýnda kötü örnek oluþturduðu düþüncesinden yola çýkarak Türk destanlarýný seri haline getirdi. TDK Baþkaný Prof. Dr. Þükrü Haluk Akalýn; “Bizim her destanýmýzdan, bir ‘Yüzüklerin Efendisi’ film dizisi kadar yeni filmler, senaryolar gerçekleþtirilebilir, yeni çizgi filmler hazýrlanabilir. Bunun için malzemeyi ortaya koyduk” diye konuþtu. Yayýna hazýrlýk çalýþmalarý tamamlanan ve 100 destandan oluþmasý düþünülen serinin çizgi film, dizi film ve bilgisayar oyunu olarak deðerlendirilmesi planlanýyor. Biz de bu güzel yurdumuzda bazen güzel ve yararlý iþler yapýldýðýný duyarak seviniyoruz.
Þule AKYOL