Zikrin Fazileti By: sumeyye Date: 03 Ekim 2011, 13:49:05
Zikrin Fazileti
3379. Ýbn Abbâs'ýn bildirdiðine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Sizden aciz olup gece ibadetine tahammül edemeyen, cimrilik edip malým harcamayan, düþmandan korkup cihat etmeyen, yüce Allah'ý çokça ]mýsýn/zikretsin" buyurmuþtur. (Abd b. Humeyd)
Hadisi Bezzâr da tahrîc edip "Bunu sadece bu yoldan bilmekteyiz" demiþtir.
3380. Câbir b. Abdullah bildiriyor: Bir gün Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem) yanýmýza çýkarak þöyle buyurdu: "Ey insanlar, muhakkak ki Allah'ýn meleklerden oluþan bir takým müfrezeleri vardýr ki, bunlar yeryüzündeki zikir meclislerine katýlýrlar. Öyleyse cennet bahçelerinden beslenin." Ashabý: "Cennet bahçeleri nerede, ya Resûlallah?" diye sorunca: "Zikir meclisleridir. Sabah akþam Allah'ý zikre koþun. Allah nezdindeki mertebesini bilmek isteyen Allah'ýn kendi nezdindeki mertebesine baksýn. Zira Allah Teâlâ buyurur ki: Kulun (Allah katýndaki) mertebesi, kulun Allah'ý kendi nefsinde yerleþtirdiði \nertebededir" buyurdu. [232] (Müsedded, Ýbn Menî, Abd b. Humeyd, Ebû Yala ve Bezzâr)
3381. Enes'in bildirdiðine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve^em): "Hangi toprak parçasýnda namaz veya zikirle Allah 'in adý anýlmýþ sa, orasý yedi kat yere kadar aziz ve celil olan Allah'ýn anýlmasýndan sevinç duyar ve çevresindeki topraklara karsý övünür" buyurmuþtur. (Ýbn EbîÖmer) [233]
3382. Musa b. Ubeyde ayný hadisi þu ilaveyle nakletmiþ tir: "Hangi kul çöl bir arazide namaz kýlmak üzere ayaða kalksa, mutlaka o yer onun için süslenir." (EbÛ Ya'lâ) [234]
3383. Alâ b. Ziyâd'm naklettiðine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellan): "Cennet bahçelerine koþun!" buyurdu. "Ey Allah'ýn Nebisi! Cennet bahçeleri nerededir?" diye sordular. "Zikir halkalarýdýr" buyurdu. (Müsedded) [235]
3384. Enes b. Mâlik'in bildirdiðine göre Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem): "Muhakkak ki Þeytan, aðzýný Adem oðlunun kalbi üzerine koyar, (insan) Allah'ý anarsa, geri geri çekilir. (Anmayý) Unutursa, kalbini yutar. Ýþte "sinsi vesveseci [236] den murad budur" buyurmuþtur. (EbÛ Ya'lâ) [237]
3385. Antere anlatmaktadýr: Ýbn Abbâs'ýn yanma girdik. Bir adam ona: 'Hangi amel daha üstündür?" diye sordu. "Allah'ý zikir en büyük ameldir" ledi. (Bunu üç kere tekrarladý) Sonra þöyle dedi: "Hangi topluluk Allah'ýn evlerinden bir evde otururlar, Allah'ýn kitabýný inceleyip aralarýnda müzakere ederlerse, mutlaka melekler onlara kanatlarýný gerer ve onlar toplantýdan kalkýncaya kadar Allah'ýn misafirleri olarak görülürler." (Müsedded) [238]
3386. Muâz b. Cebel naklediyor: Bizler Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem) ile beraber Cümdân'ýn [239] Def [240] bölgesinde yürürken birden Allah Resulü (saUallahu aleyhi vesellem) durup: "Ey MuâzJ Öne geçenler nerededir?" diye sordu. Dedim kî: "Bazý insanlar geçip gitti, bazýlarý ise geride kaldý." O yine: "Ey Muâz,! Öne geçenler (sâbikûn) nerededir? Onlar Allah'ý zikirden baþka bir þeyle meþgul olmazlar. Cennet bahçelerinden beslenmek isteyen, Allah 'ý çokça ansýn" buyurdu.[241] (Ýshâk)
3387. Muâz demiþtir ki: "Âdem oðlu Allah'ý zikir gibi kendisini azaptan kurtaracak bir amel iþlememiþtir." "Allah yolunda cihat da mý?" dediler. "Evet. Ýsterse kýlýcýyla çarpýþsýn. Zira Allah Allah'ý anmak elbette (ibadetlerin) en büyüðüdür [242] buyurmuþtur diye karþýlýk verdi. (Ýshâk) [243]
3388. Ebû Hureyre'nin bildirdiðine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Meclisler üç türlüdür: Çâniml kazançlý, sâtimikarsýz ve zararsýz ve þâdS/zararda olan. Ðânim, meclisinde Allah 'ý çokça anandýr. Salim susup leh ve aleyhine olacak bir iþ yapmayandýr. Þâcib ise sözü ve davranýþý aziz ve celil olan Allah'a isyana girendir. " (Müsedded)
3389. Ebû Hureyre demiþtir ki: "Meclisler üç türlüdür: (Meclislere katýlanlarýn) Kimisi kazançlý, kimisi selâmette, kimisi de olur. Ðânim Allah Teâlâ'yý anan kuldur. Salim, yazýcý meleðine hayýr ya da þer yazdýrmayan kuldur. Þâcib ise bâtýla dalan kimsedir ki, kendi haline üzülür." (Müsedded) [244]
[232] Hadisi Ahmed b. Menî, Abd b. Humeyd, Ebû Ya'lâ, Bezzâr, Ýbn Ebi'd-Dünyâ, Taberânî, sahth hükmüyle el-Hâkim ve Beyhakî de rivayet etmiþtir. Bkz. Bûsîrî, II, 8.
[233] Bûsîrî þu açýklamayý yapmýþtýr: "Hadisin senedi zm/r/týr. Zira Yezîd b. Ebân er-Rakkâþî ve ravîsi zayýftýr." (II, 8). Bûsîrî ayrýca hadisin tamamýnýn Namazýn Faziletine Dair bölümde geçtiðini söylemiþtir.
[234] Îbnü'l-Mübârek, ez-Zühd, s. 115, no. 339,
[235] Bûsîrî ravilerinin güvenilir olduklarýný söylemiþtir. (II, 8)
[236] Nâs sur. 114/4.
[237] Bûsîrî demiþtir ki. Bunu Ebû Ya'lâ, Ýbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, zayýf biri olan Ziyâd b. Abdullah en-Nümeyrî tarikiyle rivayet etmiþlerdir. (II, 7)
[238] Bûsîrî hadisi tam olarak zikretmiþ ve hakkýnda açýklama yapmamýþtýr. (II, 6)
[239] Cümdân, Kudeyd ile Usfan arasýnda bulunan Eþlem evleridir. Bunun Ýbn Yenbu' ve daðý olduðu da söylenmiþtir. [Vefâü'l-vefâ)
[240] Def, Usfan bölgesinde bir yerdir.
[241] Bûsîrî demiþtir ki: "Bunu Ýshâk, Ebû Bekir b. Ebî Þeybe rivayet etmiþtir." (II, 7)
[242] Ankebût sur. 29/45.
[243] Bûsîrî þu açýklamayý yapmýþtýr: "Hadisi Ýshâk mevkuf olarak, Ýbn Ebî Þeybe ise merfû olarak rivayet etmiþtir. Abd b. Humeyd ise Ýbn Ebî Þeybe'den sahih bir senetle nakletmiþtir.... Ayrýca Ahmed b. Hanbel de kopukluk bulunan bir senetle tahrîc etmiþtir." (II, 6) Müsnede'de ise þu açýklama yer almýþtýr: "Ahmed b. Hanbel bu son kýsmý içinde kopukluk olan baþka bir senetle rivayet etmiþtir. Ayrýca hadisin aslý Tirmizî ve kaynaklarda yer almýþtýr."
[244] Her iki hadisin senedinde de Yahya b. Ubeydullah b. Mevhib yer almýþtýr ki, onun sebebiyle Bûsîrî hadisin senetlerini zayýf görmüþtür. (II, 6)