Binbir Damla
Pages: 1
Mezhep Taassubu By: reyyan Date: 02 Ekim 2011, 17:12:29
Binbir Damla



Þubat 2006 86.SAYI


Yusuf YAVUZ kaleme aldý, BÝNBÝR DAMLA bölümünde yayýnlandý.

Mezhep Taassubu

Abdürreþid Ýbrahim anlatýyor:

Ümeyye Camii’nde (Þam’da) akþam namazý kýldým. Zaten müteaddit (birden fazla) mihraplar dikkat çekici idi. Ben, Hanefî Þafiî düþündüðüm yok. Fakat imama uyup namaza baþladýðým zaman, saðýmýzda toplanmýþ birçok adamýn, henüz imama uyup namaz kýlmakta tereddüd eder gibi durmalarý dikkatimi çekti. Ben imama uydum, imam Fatiha Suresi’nin yarýsýný okumuþtu, bir de tekbir sesi geldi. Derken Fatiha Suresi’ne baþlandý. Hayret ettim. Bakýyorum, bizim imam zamm-ý sure ile meþgul. Öbürü ise “ve iyyake nestaîn” diyor. Fevkalâde garibime gitti, müzebzeb (þaþkýn) bir halde kaldým. Bizim namaz tamam oldu, yanýmýzda namaz kýlanlar üçüncü rekâtýn baþýnda bulunuyorlar.

Sonra anlaþýldý: Biri Þafiî, diðeri Hanefî imiþ... Neden bu derece ayrýlýk tercih ediliyor? Bu suretle iki cemaatin bir arada namaz kýlmasýný, ayný yerde ayný anda iki imam arkasýnda iki cemaat teþkil etmesini hangi mezhebin fukahasý caiz görüyor? Düþündüm, bir türlü havsalama sýðdýramadým.

Ertesi günü gittim, vali Ýsmail Fazýl Paþa’ya söyledim. Vali Paþa hemen müftü efendiyi çaðýrdý. Ben bu hali müftü efendiye de söyledim. Vali Paþa, “Ýsterseniz yatsýdan sonra bu hususta bir vaaz veriniz, ben de gelirim.” dedi.

Ben de yatsý namazýnda bir vaaz verdim ve azarladým. Böyle iken cehalet gözlerini kör etmiþ, bunun çirkinliðini göremiyorlardý. Hatta camiden çýktýðýmýz zaman bir-iki adam itirazlarda dahi bulundular. Ben de dedim ki:

- Ýmam Þafiî, Ebu Hanîfe’nin merkadinde bulunduðu zaman, sabah namazýnda kunut okumaya utandý, hayâ etti. Siz nasýl olur da mezhebinizin imamý olan zattan hayâ etmezsiniz?
Böyle iken, benim sözlerim hiç kulaklarýna girmedi. Ve o gün ve ertesi gün, iki ayrý cemaatin yanyana namaz kýldýðýný gördüm. Bu kadar inatçý, mutaasýb adamlar...

Alem-i Ýslâm, 2/551-52.


Gözü Kör Eylemek


Okuduðumuz kitaplarda ve gazetelerde bazan öyle yanlýþlýklara tesadüf ediyoruz ki, gayri ihtiyari Fuzulî’nin þu sözü hatýra geliyor:

Kâh bir harf sukûtiyle kýlur nâdiri “nâr”
Kâh bir nokta kusuriyle gözü “kör” eyler!

Hakikaten de öyledir. Arap harflerinde bir noktanýn eksikliði ve fazlalýðý gözü “kör”, körü “göz” eyler.

Fýkra meþhurdur: Bir devirde halkýn silah taþýmasý yasak edilmiþ ve herkese ilan olunmuþ. Günün birinde zaptiyeler (emniyet ekibi) Nasreddin Hoca’nýn üzerinde koca bir saldýrma býçaðý bulmuþlar. “Yasaðý duymadýn mý?” demiþler. Hoca demiþ ki:

- Efendim yasaðý duydum da, ben medresede hocayým. Katipler bazan yanlýþ þeyler yazýyorlar. Ben de bunu tashih býçaðý olarak kullanýrým, yanlýþlarý bununla kazýyarak düzeltirim!

Zaptiyeler hayret ve merakla sorarlar:

- Küçücük bir harfi düzeltmek için, koca bir saldýrma mý gerekir?

Hoca oldukça tutarlý bir cevap verir:

- Bazan öyle yanlýþlar oluyor ki, bu býçak bile az geliyor!

Bizim mürettiphanelerde (dizgi iþlem yerlerinde) vakit vakit öyle yanlýþlýklar oluyor ki, genç mürettipler bana kýrýlmasýnlar, amma hani insanýn Nasreddin Hoca’nýn saldýrmasý ile dolaþacaðý geliyor!..

Rýza Tevfik merhumu Kadýköy’deki evinde bir ziyaretimde, bana Londra’da Ýngilizce olarak bastýrdýðý bir Arap edebiyatý göstermiþti. Kitapta Ýngilizce metinler arasýnda Arap harfleriyle yazýlmýþ metinler de vardý. Bunlarda bir üstün bir esre hatasý bile bulunmadýðýna þaþtým.

- Þu kitabýn mürettipleri, akþamlarý matbaalarda mürettiplik, musahhihlik etmek suretiyle hayatlarýný kazanmaya çalýþan genç talebelerdir. Arapça tek kelime bilmezler. Gördüðün yazýlarý, karþýlarýndaki modele bakarak nakýþ iþler gibi iþlerler, demiþti.

Mürettiplik, musahhihlik kolay iþ deðildir. Dikkat ister, titizlik ister, bilhassa bilgi ister. Vaktiyle Ahmed Rasim, Ahmed Midhat, Mahmud Sadýk gibi yazý þöhretleri musahhihlik yapar, harf sektirmezlermiþ.

A. Ragýp Akyavaþ: Üstad-ý Hayat, 2/121-122.


Uðursuz Saat


Onaltýncý asýr sonu saray ricalinden Gazanfer Aða, rüþvet yolu ile büyük servet yapmýþtý. O tarihte Ýstanbul’da Rüstem Aða adýnda pek meþhur bir saatçi vardý. Gazanfer Aða bu zata çok kýymetli taþlarla müzeyyen (süslü) bir koyun saati yaptýrmýþ, mücevherlerini de kendi vermiþti. Koyun saati, cep saatinin büyüðü olup, koyunda muhafaza edilirdi.

Gazanfer Aða, padiþahýn (III. Murad) gazabýna uðrayýp cellada teslim edilince, meþhur süslü saati koynundan çýkmýþ, cellat eline düþmüþtü. Cellat mezadýna düþen bu saati Týrnakçý Hasan Paþa satýn aldý. Bir müddet sonra o da idam olundu, saat yine cellat mezadýna düþtü. Bu seferde bu kýymetli saati pek ucuz bir bedelle Kasým Paþa satýn aldý. Birkaç ay sonra Kasým Paþa da cellada teslim edildi. Saat onun da koynundan çýkýp üçüncü defa cellat mezadýna düþtü. Bu sefer bu uðursuz saati Sadrazam Derviþ Paþa satýn aldý ve kardeþi Civan Bey’e hediye etti. Civan Bey pek genç yaþta Eðriboz’a katip tayin olundu.

Tarihçi Peçevî Ýbrahim Efendi, bir gün Eðriboz’da deniz üstünde kurulmuþ köþkte Civan Bey ile sohbet ediyormuþ. Söz saatten açýlmýþ. Peçevî de saat meraklýsý imiþ. Civan Bey koynundaki murassa (süslü) saati çýkararak tarihçiye göstermiþ. Peçevî, “Ömrümde bu kadar güzel saat görmedim.” demiþ. Civan Bey de saatin hikayesini anlatmýþ. Peçevî hemen saati býrakarak: “Böyle uðursuz saati insan düþmanýna vermez!” demiþ. Civan Bey derhal hançeriyle saatin elmaslarýný çýkarmýþ ve bir çekiçle de çarklarýný kýrýp denize fýrlatmýþ.

Bu sýrada bir atlý gelip Civan Bey’e vazifesinden azledildiðini teblið etmiþ. Civan Bey þaþkýnlýkla: “Azlimizi mucib bir suçumuz yoktu..” demiþ. Gelen adam: “Efendi, Derviþ Paþa idam edildi. Sizin dahi idamýnýz için ferman verilmiþ olup bostancýbaþýya gönderildi. Ancak araya giren þefaatçilerin yardýmýyla kelleyi kurtardýnýz. Ýkinci bir fermanla azlinizi teblið için ben buraya gönderildim.” cevabýný vermiþ. Civan Bey’in saati çekiçle kýrdýðý an, idam fermanýnýn deðiþtirildiði dakikalarda imiþ.

Üstad-ý Hayat (Peçevî, 2/294’ten), 2/251-252.


Ynt: Mezhep Taassubu By: Rabia nur kaplan 8.D Date: 29 Mart 2014, 16:05:04
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi;
Saolun sayenizde ödevimi yapmýþ oldum
Ynt: Mezhep Taassubu By: Seyit Enes Dogan Date: 31 Mart 2014, 12:44:06
çok güzel yazýlar ödevimi yapmýþ oldum çok teþekkürler

Ynt: Mezhep Taassubu By: 8-D fatma zehra Date: 31 Mart 2014, 12:51:29
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi;                                                                                                                 din ödevimi yapmama yardýmcý oldunuz allah sizden razý olsun
Ynt: Mezhep Taassubu By: Hanife 8.D Date: 02 Nisan 2014, 15:14:23
VE ALEYKÜM SELAM VE RAHMETULLAHÜ VE BERAKATÜHÜ;
RABBÝM KAT VE KAT RAZI OLSUN ÝNÞALLAH...
BU GÜZEL SÝTE SAYESÝNDE HEM ÖDEVLERÝMÝZÝ YAPABÝLÝYORUZ HEMDE BÝLGÝLERLE BÝLGÝLENEBÝLÝYORUZ.
ÇOK TEÞEKKÜR EDERÝMMM
HAYIRLI GÜNLER....

Ynt: Mezhep Taassubu By: Kaan8/B Date: 27 Nisan 2015, 21:01:49
Ýmam Þafiî, Ebu Hanîfe’nin merkadinde bulunduðu zaman, sabah namazýnda kunut okumaya utandý, hayâ etti. Siz nasýl olur da mezhebinizin imamý olan zattan hayâ etmezsiniz?
Böyle iken, benim sözlerim hiç kulaklarýna girmedi. Ve o gün ve ertesi gün, iki ayrý cemaatin yanyana namaz kýldýðýný gördüm. Bu kadar inatçý, mutaasýb adamlar...


radyobeyan