32 - Secde Suresi By: sümeyra Date: 28 Eylül 2011, 05:55:23
32 – SECDE SÛRESÝ
Mekke’de indirilmiþ olup 30 âyettir. 15. âyetinde, âyetleri dinleyen müminlerin secdeye kapandýðýný ifade etmesinden ötürü bu sûreye Secde sûresi denilmiþtir. Bu âyet, tilavet secdesi âyetlerindendir.
Sûrenin gayesi, iki bölüm halinde yer almýþtýr. Birincisi:Kur’ân’ýn, Allah’ýn sözü olup, onu kabul edenlerin ve etmeyenlerin âkýbetlerini bildirmek. Ýkincisi:Hz. Mûsa (a.s.)’a da böyle bir hak kitap verilerek Ýsrailoðullarýnýn doðru yola ve zafere ulaþtýrýlmasý. Sûre, âhirette gerçekleþecek bazý durumlar bildirip, müminleri müjdeleyerek sona erer.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1 – Elif, Lâm, Mîm.
2 – Bu kitabýn, âlemlerin Rabbi tarafýndan indirildiðinde hiçbir þüphe yoktur.
3 – Yoksa: “Onu uydurdu” mu diyorlar?Bilakis, o gerçeðin ta kendisidir.
Senden önce kendilerini uyaran hiçbir peygamber gelmemiþ olan bir toplumu, doðru yolu bulmalarý ümidiyle uyarman için
Rabb’in tarafýndan gönderilmiþtir. [30,41]
Ýsmâiloðullarý içinde çýkan tek Peygamber, Hz. Muhammed (a.s.)’dýr.
4 – Allah o hak mâbuddur ki gökleri, yeri ve ikisinin arasýndaki varlýklarý altý günde yaratmýþ, sonra da arþýna kurulmuþ mutlak hükümrandýr. [7,54]
Sizin O’ndan baþka ne hâmîniz, ne þefaatçiniz vardýr. Hâla gereðince düþünmez misiniz?
5 – Gökten yere kadar her iþi düzenleyip yönetir.
Sonra bütün bu iþler, sizin hesabýnýza göre bin yýl tutan bir günde O’na yükselir. [65,12]
Bu âyet, sýrlarla dolu bir âyet olup akrebiyyet ile kurbiyyetin farkýna iþaret ediyor. Allah kulunda dilediði anda tasarruf eder, ona “Þahdamarýndan daha yakýndýr” Nasýl ki güneþin ýþýnlarý bütün parlak þeylere bir anda ulaþýr. Kul ise ondan çok uzaktýr, ona yükselmesi ömürlere sýðmaz. Nitekim, yerdeki parlak þeyler güneþe yükselemezler. Âyette geçen “emr” iþ demek olup maksat, kâinattaki bütün hadiselerdir.
6 – Ýþte gaybý ve þehadeti, görünmeyen ve görünen âlemleri bilen, mutlak galebe ve kudret, mutlak rahmet sahibi O’dur.
7 – Yarattýðý her þeyi güzel ve muhkem yapýp insaný ilkin çamurdan yarattý.
8 – Sonra onun neslini, önemsiz bir suyun özünden, menîden üretti.
9 – Sonra ona en uygun þeklini verdi, ona ruhundan üfledi.
Size kulaklar, gözler, gönüller verdi.
Ne az þükrediyorsunuz! [4,171; 17,85]
10 – Bir de: “Â! Topraðýn dibinde toz olup kaybolduðumuz zaman,
gerçekten bu hale gelmiþ olan bizler mi yeniden yaratýlacaðýz!” derler.
Hatta onlar Rab’lerinin huzuruna varacaklarýný da inkâr ederler.
11 – Sen de ki: “Sizi, canýnýzý almakla görevlendirilen ölüm meleði vefat ettirecek,
sonra da Rabbinizin huzuruna götürüleceksiniz.”
12 – Bir görseydin o suçlularý: Rab’lerinin huzurunda, mahçupluktan baþlarý önlerine eðilmiþ þöyle derken:
“Gördük, iþittik ya Rabbenâ! Ne olur bizi dünyaya bir gönder!
Öyle güzel, makbul iþler yaparýz ki!
Çünkü gerçeði kesin olarak biliyoruz artýk!” [19,38; 67,10; 6,27-29]
13 – Eðer dileseydik bütün insanlara hidâyet verir, doðru yola koyardýk.
Lâkin “Cehennemi cinlerden ve insanlardan bir kýsmýyla dolduracaðým” hükmü kesinleþmiþtir. [10,99]
14 – “Öyleyse, siz nasýl bugünkü buluþmayý unuttunuz ve bu unutmayý ömür boyu sürdürdüyseniz,
Biz de bugün sizi unuttuk.
Yaptýklarýnýzdan ötürü, tadýn bakalým sürekli azabý!” [45,34; 78,27-30]
15 – Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanýr ki kendilerine o âyetler hatýrlatýldýðýnda, derslerini hemen alýr, secdeye kapanýr, Rablerine hamd, O’nu takdis ve tenzih ederler, asla kibirlenmezler.
16 – Teheccüd namazý kýlmak için yataklarýndan kalkar, cezalandýrmasýndan endiþe ederek, rahmetinden ümid içinde olarak Rab’lerine dua edip yalvarýrlar ve kendilerine nasib ettiðimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.
17 – Ýþte onlarýn dünyada yaptýklarý makbul iþlere mükâfat olarak gözlerini aydýn edecek, gönüllerini ferahlatacak hangi sürprizlerin, hangi nimetlerin saklandýðýný hiçkimse bilemez. [4,22; 10,26] {KM, II Korintos 12,4}
Bu âyet, cennet nimetlerini pek güzel tavsif etmektedir. Hiç kimse kendisine saklanan nimetleri bilemez. Çünkü bu nimetler maddî gözlerden saklýdýr. Ýbn Abbas’ýn dediði gibi, bu dünyada, cennete dair bileceðimiz þeyler, sadece birtakým isimlerden ibarettir. Onlarýn gerçek mahiyetleri dünyadaki hallerinden farklýdýr. Allah Teâla hadis-i kudsîde þöyle buyurmuþtur: “Salih kullarýma öyle nimetler hazýrladým ki: ne göz görmüþ, ne kulak iþitmiþ, ne de beþerden birinin hatýrýndan geçmiþtir.”
18 – Öyle ya, mümin olan, hiç fâsýk gibi olur mu?Bunlar asla bir olmazlar. [45,21; 38,28; 59,20]
19 – Ýman edip, güzel ve makbul iþler iþleyenlere, yaptýklarýna karþýlýk konukluk olarak Me’va cennetleri vardýr.
20 – Yoldan çýkmýþ fâsýklarýn ise barýnaklarý cehennemdir.
Her ne zaman oradan çýkmak isteseler yine oraya itilirler.
Onlara: “Cehennem azabýný yalan sayýyordunuz. Tadýn da görün bakalým!” denir. [22,22]
21 – O kâfirlerin dönüþ yapmalarý ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlýk, musîbet, esaret, ölüm gibi peþin bir azap tattýracaðýz.
22 – Rabbinin âyetleri ile kendisine nasihat edildiðinde sýrtýný dönüp uzaklaþan kimseden daha zalim kimse olur mu?
Biz o suçlulardan elbette intikam alýp onlarý cezalandýracaðýz.
23-24 – Þu bir gerçektir ki, sana verdiðimiz gibi Mûsâ’ya da kitap vermiþ, sana vahyettiðimiz gibi ona da vahyetmiþtik.
Dolayýsýyla onun da böyle bir vahiy aldýðýndan hiç tereddüdün olmasýn.
Biz ona verdiðimiz kitabý, Ýsrailoðullarýna rehber kýldýk.
Onlar sabrettiði ve âyetlerimize kesin olarak inandýklarý müddetçe,
Biz, emir ve irþadýmýzla onlardan doðru yolu gösteren önderler tayin ettik. [17,2]
Âyet-i kerime, Hz. Mûsâ (a.s.)’a, Hz. Muhammed (a.s.)’ýn dünyayý þereflendireceðine dair bilgi ihtiva eden bir kitabýn gönderildiðini ifade etmektedir.
Yahut maksat þudur: Ýlahî vahiy yalnýz Hz.Muhammed (a.s.)’a verilmiþ deðildir. Daha önce Hz. Mûsâ’ya da verilmiþti. Onun için bu hususta þüpheye düþmek akýl kârý deðildir.
25 – Senin Rabbin kýyametteki büyük duruþma günü ihtilaf ettikleri hususlarda onlar arasýnda kesin hükmü elbet verecektir. [45,16-17]
26 – Yurtlarýnda dolaþtýklarý nice nesillerin hayatlarýný sona erdirmemiz, onlarý doðru yola irþad etmiyor mu?
Elbette bunda ibretler vardýr.
Hâla nasihat dinlemeyecekler mi? [19,98; 7,92; 27,52; 22,45-46]
27 – Görmüyorlar mý ki biz otsuz, kýr araziye su sevkediyoruz, onun sayesinde, hayvanlarýn ve kendilerinin yiyecekleri ekinleri yetiþtiriyoruz.
Hâla bunlarý görmeyecekler mi?
28 – Bir de: “Eðer iddianýzda doðru iseniz bu fetih (zafer veya kesin hüküm) ne zaman? derler.
29 – De ki: “Fetih günü, kâfirlere imanlarý fayda vermez, onlara mühlet de verilmez.” [4,84-85]
30 – Þimdi sen onlarý kendi hallerine býrak.
Yardýmýmýzý veya onlarýn helâk edilmelerini bekle!
Çünkü onlar da senin helâk olmaný bekliyorlar. [52,30; 11,93; 44,59]
Ynt: 32 - Secde Suresi By: ceren Date: 12 Ocak 2018, 16:32:11
Esselamu aleykum.rabbim bizleri onun yolunda giden ve onun emrine uyup kurtuluþa eriþen kullardan olalim inþallah. ...
Ynt: 32 - Secde Suresi By: Sevgi. Date: 12 Ocak 2018, 18:12:11
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu
Mevlam bizleri herdaim Rýzasýna uygun yaþýyanlardan eylesin inþaAllah. Paylaþým için Allah Razý olsun
radyobeyan