Bayram Ola By: reyyan Date: 25 Eylül 2011, 12:25:11
Bayram Ola
Ekim 2007 - 106.sayý
Mehmet IÞIK kaleme aldý, KAPAKTAKÝLER bölümünde yayýnlandý.
Bayram, sevinilecek bir þey varsa yapýlýr. Biz Ramazan ayý biter bitmez bayram yapýyoruz. Acaba bizi sevindiren Ramazan ayýnýn bitmesi midir? Aylarýn sultaný bilip baþýmýzýn üstünde tuttuðumuz Ramazan
ayý bitti diye mi seviniyoruz, yoksa iþin içinde baþka þeyler mi var?
Bayramdýr, sevinelim.
Bayramdýr, eðlenelim.
Bayramdýr, eþi dostu, akrabayý, konu komþuyu ziyaret edelim. Gönül alalým. Sevincimizi, sevgimizi paylaþalým. Deðer verelim, ikramlarda bulunalým. Güler yüzle, sýcak gönülle karþýlayalým ve karþýlaþalým. Ama
haramlardan sakýnarak…
Bayram böyle bir þey iþte… Hem seviniyoruz eðleniyoruz, hem de sevap alýyoruz. Bayramlarda sevinip eðlenmek, sevindirmek, gönül almak sünnettir, hepsi birer ibadettir. Sevinerek, eðlenerek sevap kazanmak
ne hoþ…
ÝLK BAYRAM VE MÜSLÜMAN BAYRAMLARI
Peygamber s.a.v. Efendimiz ve Mekke’deki ilk müslümanlar Medine’ye hicret edinceye kadar bayram nedir, bilmediler. Çünkü bayram edebilecek rahatlýk bulamadýlar; sevinçlerini birbirleriyle paylaþabilecek
fýrsatlarý hiç olmadý. O sýralarda Mekke’de müslüman olmak demek, itilmek, kakýlmak, horlanmak, eziyet çekmek, iþkence görmek demekti. Hayat imkaný bile tanýnmayan bir insan bayramý nasýl düþünsün?
Nihayet Medine-i Münevvere’ye hicret baþladý. Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz de Medine’ye ulaþtý. Medine’nin yaþadýðý en büyük bayram da o gün gerçekleþti. Sevinçlerin en büyüðünü Medine o gün yaþadý.
Böyle bir sevinç, böyle bir bayram, sadece bu mübarek þehre ve orada yaþayanlara nasip oldu. Bu bayram, dünyada bir kere gerçekleþti.
Günler geçmeye, aylar birbirini kovalamaya baþladý. Medine-i Münevvere’de, Allah’ýn Peygamberi s.a.v.’in þekillendirdiði bir hayat kuruluyordu. Dolu dolu, canlý, dünya ve ahiretin bir arada, bir dengede yaþandýðý bir hayat… Güzel ve iyi olan gelenekler devam ediyordu, eksikleri olanlar tamamlanýyor, yanlýþ adetler, alýþkanlýklar ise iyi olanlarla deðiþtiriliyordu.
Medine ahalisinin Ýran kültüründen etkilenerek uzun zamandan beri yapageldikleri iki bayramlarý vardý. Rasulullah s.a.v. bu bayramlarýn yapýlmýþ olduðunu duyunca bundan hoþlanmadý ve onlarýn yerine Ramazan
sonunda ve hac ibadetinin bitiminde bayram yapýlmasýný ilân buyurdu. (Ebu Davud, Salât 246). O günden sonra Medine-i Münevvere’de bayramlar, Ramazan ve hac ibadetinin sonunda büyük bir sevinç ve neþe içinde kutlandý.
HAYRA ERMENÝN SEVÝNCÝ
Bayramlar toplumlarýn sevinç günleridir. Rasulullah s.a.v. Efendimiz de her toplumda bulunan bu geleneði müslüman için anlamlý bir hale getirip, tamamen Ýslâm’ýn deðerleri ve sevinçleri üzerine inþa etti.
Ramazan ayý özel olarak Allah tarafýndan seçilmiþ bir aydýr. Allah Tealâ’nýn ezelî ve ebedî sözleri demek olan Kur’an-ý Kerim bu ayda indirilmiþtir. Ýnsan ve insanlýk için hayat ölçüsü olsun, hayat onunla kýymet bulsun diye lütuþarýn en büyüðü olarak gönderilmiþtir.
Yüce Mevlâ içinde Kur’an-ý Kerimi indirdiði Ramazan ayýný aylarýn en bereketlisi kýlmýþ; özellikle onu indirdiði geceyi de bin aydan hayýrlý eylemiþtir. Ramazan ayýnda güzelce orucunu tutan ve gecelerini elinden geldiðince deðerlendiren kulunun kalbine takva hassasiyetini yerleþtireceðini de müjdelemiþtir.
fiimdi bir insan Kur’an’ý hayatýna uygular, onun gereðince bir hayat yaþamaya çalýþýrsa binlerce insandan daha hayýrlý olmaz mý? Böyle bir müslüman Ramazan ayýna ulaþmýþ, güzelce orucunu tutmuþ ve gecelerini
deðerlendirmeye çalýþmýþsa, doyasýya bayram etmeye hak kazanmaz mý? Ýþte bu, bayram edilecek çok büyük bir nimettir.
O halde Ramazan bayramý için þunu da söyleyebiliriz: Bu bayram bir müslüman için takvayý elde etme ve bin aydan daha hayýrlý olan bir gecenin bereketinden faydalanmýþ olma bayramýdýr.
HÜRRÝYETÝN, HUZURUN, KARDEÞLÝÐÝN BAYRAMI
Esirler bayram yapamazlar. Çünkü onlar bir yokluk ve yoksunluk hali yaþamakta, iradeleri baþkalarýnca kontrol edilmektedir. Bayram ise ancak özgür irade sahiplerine ait bir haldir. Müslüman da Yaratýcýsý’nýn emrini dinleyip insaný esir yapan tesirlere karþý koymuþ ve nefsin ve þeytanýn zulmünden diðer müslüman kardeþleriyle birlikte özgürlüðe kavuþmuþtur. Kul olma özgürlüðüyle ibadetlerini yerine getirebilmiþ olma nimetine karþý þükredip bayram yapmaktadýr.
Nefsine ve þeytana karþý sabrederek hayýr çerçevesinde kalabildiði için bir sabýr bayramý yaþamakta, onlarýn tahakkümünden kurtulmanýn sevincini kutlamaktadýr.
Oruç ibadeti ve diðer hayýrlý iþlerin daha yoðun yaþandýðý bu ayda bütün günahlara ve hatalara daha çok tevbe etmek de, Peygamber s.a.v. Efendimiz’in tavsiyelerindendir. Ramazan ayýnýn sonuna ulaþan bir müslümanýn kalbi, ibadetler ve tevbe ile iyice yumuþamýþ, yanlýþlardan ve günahlardan nefret etmeye baþlamýþtýr. Bayram sabahýna bu duygularla ulaþan bir müslüman için bu bayram, ayný zamanda günahlardan
ve yanlýþlardan kurtulma bayramýdýr.
Ayrýca, sosyal hayatta en ciddi hastalýklardan biri kabul edilen dargýnlýklarý küskünlükleri sona erdirme imkaný sunduðu için, her bayram bir sosyal huzur bayramýdýr ayný zamanda.
Hayatýn yoðunluðu içinde insan görüþme fýrsatý bulamadýðý akrabalarýyla, dostuyla, arkadaþýyla bu mübarek ayýn sonunda, bayram vesilesiyle bir araya gelmekte, sevincini paylaþabilmektedir. Farz olan sýla-i rahim bu vesile ile gerçekleþmektedir. Bu açýdan bakýldýðýnda bayram, fertler arasý baðlarýn güçlendiði bir sýla-i rahim bayramýdýr bir taraftan da.
Bütün bunlar bir araya gelince, bayram edilmez de ne yapýlýr? Müslümana da böyle bayramlar yakýþýr. Ýþte Ramazan ve Kurban bayramlarý müslüman bayramý. Sevinmenin, eðlenmenin, izzet ikram etmenin ibadet olduðu bayramlar…
Kutlu olsun, mübarek olsun.
YIL BOYUNCA ORUÇLUYMUÞ GÝBÝ
Þevval ayýnýn birinci günü Ramazan bayramýdýr. Bayram gününden sonra Þevval ayý bitinceye kadar altý gün oruç tutmak, Rasulullah s.a.v. Efendimiz tarafýndan tavsiye edilmiþ sünnet bir ibadettir. Efendimiz s.a.v., "Kim Ramazan orucunu tutar, sonra Þevvâl ayýndan altý gün ona eklerse, bütün yýl oruç tutmuþ gibi olur." (Müslim, Sýyâm 39) buyurmuþlardýr.
Þevval ayýnda tutulacak altý günlük oruca bayramdan hemen sonra baþlayýp ara vermeden tamamlamayý daha faziletli kabul eden âlimlerimiz olduðu gibi, ayýn içine yayarak tutmayý daha faziletli bulanlar da vardýr. Hangisi istenirse tercih edilebilir.