Kapaktakiler
Pages: 1
Tarihi Kim Yazar? By: reyyan Date: 25 Eylül 2011, 12:21:41
Tarihi Kim Yazar?



Ekim 2007 - 106.sayý

Ali DEMÝRTOPUZ kaleme aldý, KAPAKTAKÝLER bölümünde yayýnlandý.

Milattan sonra 600’lü yýllarda yaþanan Ýran-Roma savaþlarý, tarihin nasýl yazýldýðý, zafer ve maðlubiyetleri neyin belirlediði konusunda oldukça açýklayýcýdýr. Bu savaþlarýn sonucu önceden bildirilerek müminlere gerçekte kimin muzaffer olduðu öðretilmiþtir.


395yýlýnda Doðu ve Batý olarak ikiye ayrýlmýþ olan Roma Ýmparatorluðu’nun batý kolu 476 yýlýnda tarih sahnesinden tamamen silinmiþti. Doðu Roma Ýmparatorluðu da 600’lü yýllarýn baþlarýnda son derece zor bir durumdaydý. Avarlar ve Slavlar, surlarý saðlam birkaç þehir dýþýnda Konstantinopolis’e kadar tüm Balkanlarý ve Trakya arazisini kontrol altýna almýþlardý. Ayný dönemde Ýranlýlar da (Sasaniler)doðudan batýya doðru Anadolu’daki Roma topraklarýný adým adým ele geçirmekteydi. Roma idarecileri ise savaþ için ne para ne de asker bulabilecek durumdaydýlar.

Ýranlýlar 613’te Romalýlar’ý Antakya yakýnlarýnda büyük bir yenilgiye uðrattýlar. Bu hadise Ýran selinin, önüne çýkan tüm Roma þehirlerini yutarak ilerlemesini hýzlandýrdý. 614 yýlýnda ateþperest Ýranlýlar Kudüs’e de girdiler ve Yahudilerle iþbirliði yaparak büyük bir katliama sebep oldular. Bir sonraki yýl Ýran birlikleri Konstantinopolis boðazýnýn Anadolu kýyýlarýna ulaþtýklarýnda Avarlar ve Slavlar da þehir surlarýný karadan kuþatmýþ bulunuyorlardý.

Roma’nýn sonu gelmiþ gibi görünüyordu. Baþkentin dýþ dünyayla irtibatý, deniz yolu dýþýnda neredeyse tamamen kesilmiþti. Ýranlýlar 619’da Mýsýr’ý da ele geçirince hububat ihtiyacýný bu bölgeden karþýlayan þehir iyice çaresiz duruma düþtü. Asya’daki topraklarýna artýk sözü geçmeyen, Anadolu’da küçük bir kesim hariç neredeyse bütün bölge üzerindeki hakimiyetini kaybeden, Balkanlar’ýn kontrolünü yitiren, her yerden sürülüp atýlan ve Konstantinopolis þehri surlarýnýn içerisine hapsolan bir imparatorluk…

Artýk Roma’nýn ne gücü ne de itibarý vardý. Durum o kadar ümitsizdi ki, Ýmparator Herakleios bir karþý taarruz organize edebilmek için taht merkezini Konstantinopolis’ten Kartaca’ya (Tunus) taþýmayý bile düþünmüþ ama bunu din adamlarýna kabul ettirememiþti.

MÜÞRÝKLERÝN SEVÝNCÝ


Ateþperestlerin hýristiyanlarý bozguna uðrattýðý haberleri Mekke’ye ulaþtýkça, müþrikler sanki bozguna uðrayan kendi þehirlerindeki bir avuç müslümanmýþ ve zaferin sahibi de kendileriymiþ gibi içleri içlerine sýðmaz bir vaziyette ortalýkta dolaþýyorlardý. “Bizimkiler” diyorlardý, “sizinkileri bozguna uðratmýþ...” Müslümanlar üzerinde maddi ve manevi baskýyý artýrmak için hiçbir fýrsatý kaçýrmýyorlardý: “Ýþte Romalýlar da Allah’a ve ondan geldiðini kabul ettikleri bir kitaba inanýyorlar ama ateþperest Ýranlýlar tarafýndan periþan edilmiyorlar mýydý? Demek ki inançlarý müslümanlarý da bozguna uðramaktan
koruyamayacaktý.”

Bir süre sonra müslümanlar arasýnda yayýlan bir haber kendilerine ulaþtýðýnda müþriklerin keyfi daha da arttý. Müminlerle alay etmek, onlarýn Allah Rasulü s.a.v.‘in Allah‘tan aldýðýný buyurduðu haberlere hemen inaný vermeleriyle, bu “saþýk”larýyla eðlenmek için kâfirlerin eline bir baþka fýrsat daha geçmiþti. Allah Rasulü s.a.v. “Rumlar’ýn birkaç yýl içerisinde Ýranlýlar’ý yeneceðini” (Rum Suresi,3-4) söylemiþti. Dünyanýn iki büyük gücü Roma ve Ýran birbirlerine girmiþ, Peygamber s.a.v. Efendimiz de bu haberle duruma dahil olmuþtu.

Peki, bu ifadeyi içeren söz konusu ayetler tam olarak ne zaman indirilmiþtir? Bunu tayin etmek bizim açýmýzdan oldukça güç. Kesin olan ise 613-620 tarihleri arasýndaki Bizans bozgununun yaþandýðý süreçte indirilmiþ olduklarýdýr. Yaygýn bir kanaate göre ise 614-615 yýllarýnda, yani Roma arazisinin Arabistan yarýmadasýna en yakýn sýnýrlarýný teþkil eden, Ýranlýlar’ýn Suriye ve Filistin’i iþgali sýrasýnda nazil olmuþtur.

ROMA’NIN ZAFERÝ


Bizans üzerine yaptýðý çalýþmalarla meþhur Georg Ostrogorsky, Mýsýr’ýn Sasaniler’in eline düþtüðü 619 yýlýndaki dönemi þöyle ifade ediyor: “Bu suretle hemen hemen bütün Önasya Ýran hakimiyeti altýnda bulunmaktaydý. Eski Akamanýþ devleti, bir zamanlar Listinianos devrinde Imperium Romanum’un yeniden vücut bulmuþ olmasý gibi, tekrar teessüs etmiþ görünüyordu.” “Fakat,” diye ekler Ostrogorsky, “yeni Ýran Devleti için bunun reaksiyonu çok daha çabuk geldi ve sükut da çok daha büyük ölçüde oldu.”

Ama nasýl? Bizans araþtýrmacýlarý iþte bu nasýl’ýn peþindedirler. Nasýl olmuþtur da artýk kýmýldamasý bile imkansýz gibi gözüken Roma, birkaç yýl içerisinde karþý taarruz organize edebilecek duruma ulaþabilmiþ ve Sasaniler’i tüm Anadolu’dan çýkarmakla kalmayýp, Ýran içlerinde zaferler elde edebilmiþtir?

E. Stein, Roma-Ýran savaþýndaki bu dönüþümü “mucizeyi andýran bir deðiþiklik” olarak tanýmladýktan sonra “thema” sistemi denilen yeni bir idari organizasyondan söz eder. Ona göre, söz konusu dönüþümü
açýklayabilmek için tek makul yol budur. Ne var ki, ayný Stein, “thema” denilen organizasyona o tarihlerde henüz geçilmemiþ olduðunu öne süren görüþe de katýldýðýný eklemekten çekinmiyor. Stein’ýn içine düþtüðü çeliþki aslýnda meselenin ne kadar müþkül olduðunu gösteriyor. Zira, ortada “mucizevi bir deðiþiklik” vardý r, bunun izah edilmesi gerekir. Ama “iþte þundan dolayýdýr” denilebilecek çok somut bir sebep de ortada yoktur.

619 yýlýnda Avarlar’a büyük meblaðlar ödeyen Herakleios onlarla bir barýþ yaptý ve Avrupa arazisinden Asya’ya bu suretle asker geçirmesi mümkün oldu. 5 Nisan 622’de Konstantinopolis’ten ayrýldý. Anadolu arazisinin hâlâ kontrol edebildiði bölgelerinde yaz aylarý boyunca yeni birliklerin eðitimiyle uðraþtý. Herakleios, sonbaharda harekete geçerek Anadolu’daki Ýran kuvvetlerini bulunduklarý yerleri terke zorladý. Sonrasýnda ise ilerlemesini doðuya doðru sürdürdü.

Öte yandan, Pisides’in ifadesine göre Ýranlýlar, Roma ordusunu “zincire vurulmuþ it” gibi takip ediyorlardý. Roma ve Ýran ordusunun esas karþýlaþmasý Armenia arazisinde vuku buldu. Sonuç malum. 622 yýlý içerisinde cereyan eden bu savaþta Þahrbaraz komutasýndaki Ýran ordusu büyük bir yenilgiye uðradý. Romalýlar “Anadolu’yu düþmandan temizlemek” olan öncelikli hedeþerine kesin olarak ulaþmýþ bulunuyorlardý
ve sonrasýnda zaferleri devam etti.

ALLAH NASIL DÝLERSE


Romalýlar Ýranlýlar’ý hezimete uðratýrken müslümanlar da hayatî öneme sahip Bedir savaþýnda müþriklere karþý zafer kazanýyorlardý. Birkaç yýl önce Ýran’ýn zafer mevsiminde, Yüce Allah Romalýlarýn galibiyetini haber verirken, o gün “müminlerin sevineceðini” de beyan etmiþti. (Rûm, 4)

Tüm bu hadiselerden anlamamýz gereken baþka þeyler de vardýr. Örneðin, Romalýlarýn galibiyetinden bir müddet sonra zafer yine Ýran tarafýna geçmiþtir. Zira, “O, dilediðine yardým eder.” (Rûm, 5). Bugün Ýran
kazanýr, yarýn Roma… Çok geçmeden ne Roma kaldý, ne de Sasaniler. Onlarýn süper güçleri, Arabistan çöllerinden, Allah’ýn Son Peygamberi’nin getirdiði dini yaymak için yarýþýrcasýna dört bir yana daðýlan müminler tarafýndan çok kýsa bir süre içinde paramparça edildi. Ýran’ýn ateþi söndü ve devasa Roma ordularý bir avuç müslümanla karþýlaþmamak için binbir çare peþine düþtüler. Ýran-Roma merkezli ve aksi düþünülemez dünya tasavvuru 20-30 yýl içerisinde yok olup gitti. Müþriklerin bir zamanlar alaya alýp, mecnun diye eðlendikleri Peygamber s.a.v. Efendimiz’in ordularý Arabistan, Ýran ve Roma topraklarýnýn vârisi oldu. Çünkü “Bundan önce de, sonra da emir Allah'ýn”dý. (Rum 4).

Dünya böyle devreder. Bugün yaþadýðýmýz dünya da gider, yerine bir baþka dünya gelir. Yine Allah’ýn emriyle...


radyobeyan