Takdim By: sumeyye Date: 22 Eylül 2011, 13:16:18
TAKDÝM
Rahman ve Rahim Allah'ýn Adýyla
Ýslam'ý bütün dinlere galip kýlmak üzere Resulünü hidayet ve hakikat ile gönderen Allah'a hamd u senalar olsun.
Ýnsanlýðýn hidayet rehberi Kur'ân-ý Kerim'i beyan edip temiz þeyleri helâl ve çirkin þeyleri haram kýlmak üzere gönderilen Resûl-i Ekrem'e, onun âl ve ashabýna ve onunla birlikte indirilen nura tâbi olanlara salât u selâm olsun. [2]
I. Batýnýn Ýslam Dünyasýný Sömürgeleþtirmesi ve Müslümanlarýn Yakalandýðý Esas Hastalýk
Modern tarihe vakýf olanlarýn bildiði gibi haçlý zihniyetini tevarüs eden entrikacý bati, iki yüz seneyi aþkýn bir süredir Ýslam dünyasýný boyunduruk altýna almanýn planlanný yapmýþ ve bulduðu her fýrsatta bu planlan uygulamaya koymuþtur. Bu doðrultuda karþýlaþtýðý her fýrsatý deðerlendirmiþ ve büyük bir kýsmýna egemen oluncaya kadar Ýslam dünyasýný peyderpey istilâ etmiþtir. Aslýnda Bati, Ýslam dünyasýnýn geri kalan kýsmýný da istila edebilecek güçteydi. Ancak amaçladýðý hedefler açýsýndan geri kalan kýsmý bilfiil iþgal etmek yerine, Özene-bezene eðittiði bazý yerli iþbirlikçilere teslim etmeyi daha uygun gördü. Bunlar, köken itibariyle müslümanlardan olup onlarýn diliyle konuþan kimselerdi. Ancak batýdan daha batili, sömürgecilerden daha sömürgeci piyonlardý. Bunlar, batinin bilfiil iþgal ettiði topraklarda hedeflerini gerçekleþtirmek için sarf ettiði gayretten çok daha fazla gayret sarf ediyorlardý.
Bu manzara, Ebu Davud'un aktardýðý þu nebevî mucizenin gerçekleþmesinden baþka bir þey deðildi:
"Pek yakýnda diðer ümmetler, aç insanlann bir çanak baþýna üþüþmesi gibi sizin baþýnýza üþüþecek." Ashab-ý Kiram bunun üzerine: Ey Allah'ýn Resulü bu, müslümanlarýn sayý bakýmýndan az olmasýndan mýdýr? diye sorunca Allah Resulü cevaben þöyle der: "Hayýr, aksine siz o gün çoksunuz. Ancak bu çokluk, sel üzerinde biriken çerçöpün çokluðu gibi olacaktýr. Allah-û Teâlâ sizin kalplerinize uehen salacak ve düþmanlarýnýzýn kalplerinden heybetinizi çekip alacaktýr." Ey Allah'ýn Resulü vehen nedir? diyenlere de þu cevabý verir: "Vehen, dünya sevgisi ve ölüm korkusudur.[3]
Ýþte müslümanlarý paramparça eden ve onlarý düþmanlarý eliyle her türlü zillete düçâr kýlan ve yaþamakta olduklan zillet ve bayaðýlýða maruz býrakan ve sonuçta müslümaný uysal koyundan daha hakîr kýlan amansýz hastalýk budur. Hadis-i þerifte belirtildiði gibi bu hastalýk, dünya sevgisi ve ölüm korkusudur.
Ýlk müslümanlar ise, bunun aksine ölümü {Allah yolunda þehit olmayý) seviyor ve dünyadan ikrah ediyorlardý. Onlar bu iki fazileti haiz olduklarýndan dolayý, sayý bakýmýndan az olduklarý halde bütün dünyaya meydan okuyup Allah uðrunda hakkýyla cihad ettiler. Çok kýsa bir zamanda Allah'ýn dinini yeryüzünün büyük bir bölümüne yaydýlar. Sayý ve araç bakýmýndan az olduklarý halde dünyanýn en büyük iki imparatorluðunu dize getirdiler. Hatta bu durum, birçok düþünürün þaþýrýp kaldýðý ve hakkýnda bir çözüm yolu bulamadýðý en girift mesele haline geldi. Zira bunun çözümü; kahramanlar üreten, Allah yolunda þehadeti, hayata ve infaký biriktirmeye tercih eden þahsiyetler çýkaran Ýslam'ýn, ilahî ve hak din olduðunu itiraf etmekte yatmaktaydý.
Evet, bu iki zaaf (dünya sevgisi ve ölüm korkusu) müslümanlarýn bu gün düçâr olduðu çöküþ, gerileme, zillet ve bayaðýlýðýn baþlýca nedenidir. Bu nedenler arasýnda bazý tahlilçilerin ve düþünürlerin zikrettiði baþka sebepler de bulunmaktadýr ki; bunlann bir kýsmý yanlýþtýr. Doðru olan1 kýsmý da zikrettiðimiz iki olumsuzluktan neþet etmekte ve ona dönüktür. [4]
[2] Muhammed Salih Ekinci, Hüccet Deðeri ve Tedvin Açýsýndan Sünnet, Raðbet Yayýnlarý: 13.
[3] Ebu Dauud, Melâhim, 5, hadis nr: 4288
[4] Muhammed Salih Ekinci, Hüccet Deðeri ve Tedvin Açýsýndan Sünnet, Raðbet Yayýnlarý: 13-15.