Deðerlerimiz
Pages: 1
Bana hizmeti anlat By: hafiza aise Date: 22 Eylül 2011, 10:43:31
BANA HÝZMETÝ ANLAT

Þubat 2010 53.SAYI

Hizmetle dünya tarlasýna en verimli tohumlar ekiliyor. Umulmayacak bereketteki baþaklarý ahirette toplanacak inþallah. Asýl hasýlat oraya ait. Bu ayrý bir yazý konusu ama biz bu yazýmýzda istedik ki, hizmetin dünyaya bakan yönüyle uðraþanýna neler kazandýracaðýný kýsmen de olsa paylaþalým. Bunun için yýllarca hizmetin içinde bulunan deðerli insanlarla görüþmeler yaptýk. Fakat ne yazýk ki yer darlýðý sebebiyle bu görüþmelerin çok azýný yazýmýzda yansýtabileceðiz. Ancak “damla ummana misaldir” kabilinden umuyoruz ki büyüklerin bereketini o kýsa sunuþlarla da görebiliriz.

KARÞINDAKÝ KÝÞÝYLE EÐÝTÝLÝYORSUN ADETA

Yýllarýný hizmetle geçiren Sabiha Haným, hizmetin kazandýrdýklarýný þöyle anlatýyor: “Kiþi bu yolda sohbet edilen yerlerde ayakkabýlarý çevirmekten daha büyük sorumluluklara kadar çeþitli görevlerde bulunabiliyor. Böylece A’dan Z’ye insanlarýn tavrýný anlamayý, onlarý tanýmayý, empati kurmayý öðreniyor. Toplulukta karþýndaki kiþiyle eðitiliyorsun adeta. Ýyi ya da kötü davranýþlarý görünce onlardan örnek alýyorsun. Herkesten bir þey öðreniyorsun.”

Hitabet ve bilgisiyle ünlenen ve bu þekilde çevresine faydalý olmaya çalýþan Esra Haným, kalabalýk, bilgili, yöresel ananelerin uygulandýðý bir aileye küçük gelin olarak girdiðinde bugünkünden çok farklý olduðunu ve hizmetle neler kazandýðýný bakýn nasýl anlatýyor: “Bir baský ortamýnda bulunuyordum. Herkes her þey hakkýnda konuþur, anlatýr ama ben sadece onlarý dinlerdim. Sohbet vazifesiyle birlikte bu kez aile üyeleri beni dinlemeye baþladý. Hizmetten sonra deðer görmeye baþladým. Daha özgüvenli biri oldum. Konuþmayý ve baþkalarýna bilgilerimle fayda saðlamayý öðrendim.” Hayýr amaçlý satýþlarýyla meþgul Fatmanur Haným ise hizmetin hayatýna etkisini þöyle açýklýyor: “Aile ve þahsi sýkýntý ve mutsuzluklardan uzaklaþtýrýyor. Satýþ yaptýkça manevi bir tatmin ve huzur buluyor, rahatlýyorum. Ve o huzurla eve dönüyorum.”

HÝZMETLE ÝNSAN OLDUÐUMUZU ANLADIK

Hizmete baþladýktan sonra her þeyin deðiþtiðini anlatan Meryem Haným “Hizmetteyken bazen öyle dertler dinledim ki üç gün yemek yiyemedim. Dýþarýdaki o dertleri görünce þükreden bir kul halini alýyorsunuz. Günahkarlarý dinleyince Allah’ýn af çeþidini, ne kadar merhametli olduðunu öðreniyorsunuz. Sineniz geniþliyor. Kalabalýktaymýþýz ama halkýn arasýnda deðilmiþiz. Halk içinde hakka dönmeyi öðrendik. Ne olursa olsun herkesi sevmeyi öðreniyorsun. Hizmetle, insan olduðumuzu anladýk” diyor.

Kermes iþleriyle ilgili faaliyetlerde bulunan Fadik Haným, hizmetin içine girdikten sonra dikiþ dikmeyi, mantý hamuru yapmayý öðrendiðini söyleyip ekliyor: “Ben otuz yaþýna kadar kendimi hiç tanýmýyormuþum. Her þeyi yeniden öðrenmeye baþladým. Yaþantým evim, ailem, çevrem her açýdan çok farklý oldu. Olaylara tek pencereden bakarken, bir sürü pencereden bakmayý öðrendim. Biri hakkýnda tek bir hareketiyle karar verirdim. Herkesi ayný kalýpla deðil, kendine has özellikleri olduðunu fark edip, kendi çerçevelerinde deðerlendirmeyi öðrendim. Önceden çok fazla düþünmeye gerek kalmadan çabucak konuþurdum. Þimdi konuþacaðým þeyi tartýyorum, insanlarýn yaptýðý hareketi anlamaya çalýþýyorum?”

ÝLAÇSIZ TEDAVÝ OLMAMI SAÐLADI

Özellikle sosyal alanda yaptýðý hayýr çalýþmalarýyla adýndan söz ettiren Emine Haným, küçük yaþta evlenip ardý ardýna beþ çocuk dünyaya getirdiðini ve bunalýma girdiðini, ailede bazý sorunlar yaþadýðýný, o dönem kimseye verimli olamadýðýný anlatýp ekliyor: “Ne zaman hizmete girdim, tüm bunalýmlarýmdan kurtuldum. Çünkü dýþarýda insanlara yardým ettiðim için, tatmin olmuþ bir ruhla eve daha güçlü dönmeye baþladým. Ýbadetlerimi düzgün yapýp kurallara uyduðumda maddi manevi çok yardýmlar gördüm. Bir psikiyatriste gidiyorsun seni konuþturuyor, konuþturuyor, ilaçlarla uyuþturuyor. Ben gittiðimde, direkt beni ilaca yönlendirdi. Ama Allah’a olan güvenim, büyüklerimin duasý, ibadetlerim ve hizmetle meþguliyet ilaçsýz tedavi olmamý saðladý. Bu gibi þeyler benim hizmete daha fazla sarýlmama neden oldu.”

BÝLGÝMÝZÝ VE KÜLTÜRÜMÜZÜ ARTIRDI

Hayýr iþleriyle uðraþan Zehra Haným hizmetin karþýlýksýz iyiliði öðrettiðinden bahsedip þöyle devam ediyor: “Sohbetlerde anlatmaya baþlamadan dergilerden, kitaplardan okuyarak ya da dersler alarak önce biz öðrenmeye çalýþtýk. Bu da bilgimizi ve kültürümüzü artýrdý. Bu arada fedakarlýðý öðreniyorsun. Mesela kayýnvalidem-kayýn pederim memleketten geldiðinde bende kalýr. Hizmetim var diye onlarý ihmal etmem mümkün deðil. Onlarýn öðle yemeðini vermek için koþtura koþtura eve giderim gerektiðinde. Tabi bunlar için kendinizden biraz fedakarlýk yapmanýz gerekiyor. Fakat amaç Allah rýzasý olunca, ona göre bir güç de geliyor ve iþleriniz kolaylaþýyor.”

Armaðan Haným için hizmet eþittir mutluluk olmuþ: “Ben hizmette mutluyum. Bir eksik giderdiysem mutluyum. Hizmetin mutluluðunu bana baþka hiçbir þey vermiyor. Eðer kalýcý bir þeyler býrakabiliyorsak, bir hayra vesile oluyorsak mutlu oluruz. Hizmetle becerilerimiz arttý. Ben önceden çarþýya bile gitmezken, kermes için çeksiz senetsiz veresiye alýþveriþ yapar olmuþtum. Oysa esnaf beni tanýmýyordu. Bu arada ben de meslek edindim. Ýstersem bir yerde çok rahat çalýþabilirim. Bir iþ yerini rahatça yönetebilirim. Darda kalsam, bana bir meslektir mefruþat üzerine öðrendiklerim. Ama ben Allah için yapýnca mutlu oluyorum.”

EÞÝMLE BÝRBÝRÝMÝZE KARÞI SAYGI VE HÜRMETÝMÝZ ARTTI

“Ben zaten çalýþan biriydim. Ama dýþarýdaki ile hizmetteki çalýþmak bambaþka. Burasý insana huzur veriyor” diyen Asiye Tilki hizmetle tasavvuf ahlakýný daha iyi öðrendiðini söylüyor ve ekliyor: “Eþimle birbirimize karþý saygý ve hürmetimiz arttý. Çocuklarým her konuda bana yardým etmeye baþladý, ‘annem yoruluyor’ diye. Oysa daha önce çalýþtýðýmda ayný duyarlýlýðý göstermiyorlardý. Ýnsanlarýn derdiyle dertlenmeyi öðrendik. Önceden bu insanlar yok muydu? Vardý, ama ben görmüyordum. Ýnsanlara bakýþ açýmýz deðiþti. Onlarý kendi evladýn gibi görmeye baþlýyorsun. Mümin kardeþliði ve ailesinin ne demek olduðunu öðrendik. Birbirimizi öylesine candan kucaklýyoruz ki. Bu kendi akrabalarýnda bile göremediðin bir yakýnlýk ve sýcaklýk.”
Allah için dýþarýda koþtururken, kendi iþlerinin düzene girdiðini belirten Nahide Doðan hizmetin maddi manevi bereketine deðiniyor: “Hizmetle evimiz bereketlendi. Zaman da bereketleniyor. Hem evimin iþini yapabiliyorum, hem hizmetimi yapýyorum, hem de eve döndüðümde kendimi hala dinç hissediyorum. Hizmete gittiðimde çok saðlýklýyým. Ama iki gün hizmetten kopayým o gün evde hasta yatarým. Ben her þeyi hizmetle aþtým. Kendimi geliþtirdim. Bilmediðim þeyleri öðrendim. Mantýyý daha güzel, dikiþi daha hýzlý, ev iþlerinde daha pratik olmayý, daha çok Kur’an okumayý, daha çok ibadete sarýlmayý öðrendim. Gýybeti kestim, onun yerine Allahýn ve dostlarýnýn sohbetlerini yapar oldum çevremle. Hizmete girdikten sonra adeta sinirlerim alýndý. Yumuþacýk bir insan oldum. Önceden biri bana kötü bir þey yapmýþsa, ona sert kýrýcý bir iki söz söylemeyi kar görüp, paylayýnca keyif alýyordum. Þimdi deðil paylamak, bilmeden birini kýrdýysam, onun üzüntüsünü günlerce yaþýyorum. Etrafýmdan kötü insanlar ayýklandý, hep iyi insanlar sardý.”

SIKINTILAR ÖNÜNDE BÝR KALKAN

Hizmetin kiþileri olgunlaþtýrdýðýna dikkat çeken Safiye Sadýk “Hizmetin içindeyken farklý kiþilerle geçinmeyi, barýþýk yaþamayý öðreniyoruz” diyor. Safiye Haným’a göre hizmet içe doðru derinleþmeyi saðlýyor. Þefkat, merhamet, maddi ve manevi yardým duygu ve melekelerini harekete geçiriyor. “Biz hizmette insanlara hüsnü niyetle yaklaþmayý, hatalarý, kusurlarý örtmeyi öðrendik” diyen Safiye Haným sözlerine þöyle devam ediyor:

“Hizmet, sorumluluðu birlikte getiriyor. Ýnsan kendi hayatýna da çekidüzen veriyor. Baþkalarýnýn olgun taraflarýný görüp onlara imrenirken, öyle olmaya gayret ediyorsunuz. Kendi eksiklerinizi daha rahat görebiliyor, onlarý tamire çalýþýyorsunuz. Düþünerek konuþma özelliði kazanýyorsun. Bu da bir takým boþ konuþmalarýn önüne geçiyor. Dinlemeyi öðretiyor. Dinlediðinizde iletiþim sorunu ortadan kalkýyor. Böylece sorunlarý daha kolay çözmek mümkün oluyor. Somut, pratik çözüm yeteneðiniz geliþiyor. Hizmet bir yük deðil, rahmettir. Ýnsanýn baþýna gelebilecek sýkýntýlar önünde bir kalkan olduðunu tecrübelerle yaþadýk. Hizmet adýna bir takým ufak tefek sýkýntýlar, büyük sorunlarýn ortadan kalkmasýna sebep oluyor. Bu ilahi bir yardým. Çünkü Allah’ýn kullarýna hizmet edene, Allah daha çok rahmet ediyor. Biz bunu yuvamýzda, çocuklarýmýzda dalga dalga dýþa doðru yaþýyoruz. Bu rahmeti çocuklarým da hissediyor. Tahsil hayatlarýnda, çalýþma hayatlarýnda istediðimiz, beklediðimiz noktadan çok daha ileri baþarýlar elde ettiler. 

“HER ÞEYÝ BIRAKIP DIÞARIDA HÝZMET EDECEÐÝM” DÜÞÜNCESÝ YANLIÞ

Hizmetin içindeyken arkanýzda büyük bir manevi güç hissediyorsunuz. Hizmet bir okul gibi, çok yönlü bir okul…” diyen Tuðba Zengin karakter kazanýmlarý yanýnda el becerilerinin de geliþtiðine dikkat çekiyor. “Hizmet kiþideki güzelliklerin ve kabiliyetlerin ortaya çýkmasýna bir vesile. Ummadýðýnýz kiþide çok güzel kabiliyetler ortaya çýkabiliyor. Hiç tahmin etmiyorsunuz ki, o kiþi çok güzel boyama yapsýn, þiir okusun… Bir arkadaþýmýz vardý. Kimse ondaki kabiliyetin farkýnda deðildi. Bir seminerde konuþmacý ararken talebi üzerine görev ona verildi. Çok güzel þiir okuyan ve anlatan bir sesle karþýlaþtýk. Ondaki cevher o hizmetle ortaya çýkmýþ oldu. Herkeste çok çeþitli kabiliyetler vardýr. Adeta topraðýn altýndaki hazine gibi içte gömülü olan bu yetenekler büyüklerin metotlarýyla ortaya çýkýyor.

Hizmet, kiþiyi olgunlaþtýrýp, vakarlaþtýrýyor. Sivrilikleriniz törpüleniyor, sakinleþip daha ýlýmlý ve sevecen oluyorsunuz. Hizmetteyken huzurla eve dönüyorsunuz çünkü; o gün Allah için bir þeyler yapmanýn mutluluk ve zevkini yaþýyorsunuz. O nedenle ev yaþamý da çok huzurlu oluyor. Hizmetin içinde özellikle psikolojik sorunlar ortadan kalkýyor. Ýnsan, hizmette kendisini dinlemekten kurtuluyor. Ýstese de dinleyecek vakti olmuyor ki…

Hizmette büyük bir yoðunluk yaþýyorsunuz. Ancak kiþi prensipli olmayý öðreniyor. Sabah erken kalkýp ev iþlerini yapýp, hizmete öyle çýkarsak ve evimize en geç akþam ezanýndan önce dönersek hem hizmeti, hem ev düzenimizi korumuþ oluruz. ‘Ben her þeyi býrakýp sadece dýþarýda hizmet edeceðim’ düþüncesi yanlýþtýr. ‘Çocuðum gelsin, dýþarýda kalsýn. Eþim gelsin, yemek, ütülü bir pantolon bulamasýn’ bu olmaz. Bunu büyükler de istemiyor. Evimiz, eþimiz, çocuklarýmýz, hizmetimiz hepsi birlikte gitmeli. Eðer evimizi ihmal edersek, bu kez baþka sýkýntýlar yaþanabilir. Çözüm her þeyi planlý ve düzenli bir þekilde sürdürmekte. Hizmet ehli bir arkadaþýmýzýn evine çat kapý gitmiþtim. Marangozluk el becerisi olan biriydi. Yaptýðý iþleri ve evini bir vesileyle çekmecelerine kadar tek tek gösterdi. Her þey yerli yerinde, temiz, düzenli, pýrýl pýrýldý ve kendisi beþ çocuklu bir anneydi. Dýþarýda yaptýðý hizmet evini, anne ve eþliðini ihmal etmesine sebep olmamýþtý.

Eþiyle birlikte hizmet dairesi içinde olan arkadaþlarýmýz daha þanslý. Çünkü; ortak konularý ve konuþacaklarý çok fazla. Bu da aralarýndaki iletiþimin daha güçlü olmasýný saðlýyor. Þahsen ben de eþiyle birlikte hizmetin içinde olan bir haným olarak bunu hissedebiliyorum. Bizler bugün hizmet nimetinin içinde olmasaydýk, malayani iþlerle uðraþýyor olabilirdik. Hizmet bizi boþ iþlerle uðraþmaktan ve zamaný boþa harcamaktan alýkoyuyor. Allah Teala bu nimetini herkese nasip etsin.”

ADIM ADIM EÐÝTÝLDÝM

Hukukçu olmasýna raðmen ne zaman bir topluluða girse en kuytu yerlerde saklandýðýný belirten Ahsen Nur kendisi için topluluk önünde konuþmanýn tam bir kâbus olduðunu söylüyor. Fakat hizmete dahil olduktan sonra adeta adým adým eðitildiðini anlatýyor. Önce evlerde küçük topluluklara sohbetle baþlamýþ Ahsen Haným’ýn macerasý. Sonra daha büyük topluluklara seslenmiþ ve nihayet büyük salonlarda konferans/seminer vermeye kadar gitmiþ. Ahsen Haným “Ukdem olan yazma tutkumu yine profesyönel olarak hizmetin içinde gerçekleþtirdim. Ýnsanlarla iletiþimim daha güçlü ve güvenli bir þekilde arttý. Çevrem ve tanýdýklarým eskiye kýyaslanamayacak oranda geniþledi. Aile huzurum ise milat gibi, hizmetten öncesi ve sonrasý diye iki cepheye ait” diyor ve sözlerine þöyle devam ediyor:

“Neden mesleðimi yapmayýp da böyle görünürde pek de bir getirisi olmayan, kendi tabirlerince ‘Boþ iþlerle’ uðraþtýðým sýk sýk sorulurdu. Çünkü günümüz kapitalist dünyasýnda karþýlýðý para ya da bir menfaat temini olmayan hiçbir iþ anlamlý bulunmuyor materyalist beyinlerce. Niçin çalýþmadýðýmý soranlarý þöyle yanýtlýyorum: ‘Ýkimiz de sabah evden çýkýyoruz. Ýkimiz de ücretle çalýþýyoruz. Ama bir farkla; sen geçici olan bu dünyada kullanacaðýn, hemen ay sonunda göreceðin bir ücretle, inþallah ben de mutlak gelecek bir günde ebedi olarak kullanacaðým, bu dünyadakiyle karþýlaþtýrýlamayacak büyüklükte bir ücretle çalýþýyorum.” Hizmettekilerin ücreti, daha önce de ayný vazifeyi yapmýþ olan peygamberlerin, dost ve salihlerin ücretini ödemeyi üzerine alan Allah’a ait. Kim ondan daha cömert ve sözüne sadýk olabilir ki?”

Rabia SULUK


radyobeyan