Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Dede Halife By: armi Date: 02 Temmuz 2009, 13:13:36
Osmanlý âlimlerinin meþhurlarýndan. On altýncý asýrda yaþamýþtýr. 1565 (H.973)'te vefât etti.

Gençliðinde ticâret ve deri dabaðcýlýðý yaptý. Yirmi yaþýna kadar ilimden bir harf okumamýþ, bir ilim ehlinin sohbetinde bulunmamýþtý. Yirmi yaþýndan sonra bir hâdise sebebiyle ilme baþlayýp devrinin meþhur âlimlerinden oldu. Amasya'da deri dabaðcýlýðý ile meþgul iken, Amasyalýlar þehirlerine gelen bir müftüyü aðýrlamak için bir bahçeye götürmüþlerdi. Dede Halîfe de bir tanýdýðý vâsýtasýyla bahçedeki cemâatýn arasýna katýlmýþtý. Yemek hazýrlýklarý yapýlacaðý sýrada biraz odun lâzým oldu. Dede Halîfe; "Ben toplayayým." diye yerinden fýrladý. Bu arada misâfir müftü ona bakarak; "Bu câhil gitsin." dedi. Müftünün bu sözlerini duymuþtu ve kendinin ilimden habersiz bir câhil olduðunun da farkýnda idi. Ancak o anda bu þekilde hor görülmesi kendisini baþýndan kaynar sular dökülür gibi yakmýþtý. Birdenbire büyük bir kýrýklýk hâline girmiþ, son derece mahzunlaþmýþtý. Perîþân bir halde kalabalýktan yavaþ yavaþ uzaklaþarak odun toplamaya gitti. Kalabalýk gözden kaybolunca, oradaki bir sudan abdest aldý. Ýki rekat namaz kýldý. Sonra yüzünü yere koyarak secde hâlinde tam bir teslimiyet ve yakarýþla Allahü teâlâya duâ edip, câhillikten kurtarmasýný istedi. Ýlim ve fazîlet sâhibi kimselerden olmak için içli duâlar yaptý. Duâ için yüzünü topraða koyduðu sýrada o kadar kendinden geçti ki, bu sebeple toprakta yüzü çizilip kanamýþ ve farkýnda olmamýþtý. Sonra kalkýp odun topladý. Götürebileceði kadar yüklenip bahçede oturan cemâatin yanýna getirdi. Kalabalýða yaklaþýnca yüzündeki çizikleri ve kanlarý görerek aðaç toplarken yüzünü yaralamýþ diye gülüþtüler. Bahçede bulunanlarýn hepsinin biraraya toplanmýþ olduðu bir anda Dede Halîfe misâfir ve ilim sâhibi müftünün yanýna yaklaþýp elini öptü. "Ýþimi býrakýp, ilim öðrenmek istiyorum!" dedi. Müftü; "Çok zor senin bu isteðin. Çok çalýþýp, gayret sarfetmeden ve bir hocanýn dersine, hizmetine devâm etmeden mümkün deðildir. Sen bu yükün altýndan kalkamazsýn." dedi. Ama o çok kararlý bir halde yalvararak ýsrâr etti. Müftü sonunda ona ilim öðretmeyi kabûl etti.

Ertesi gün iþini býrakýp dükkanýnda bulunan mallarýný satýp ilim öðrenmek için hazýrlýk yaptý. Kitaplar satýn aldý. Derhal ilim tahsîline baþladý. Büyük bir gayret ve þevkle günden güne ilmini ilerletti. Sonunda Bursa'da Sultan Murâd Medresesinin meþhur müderrislerinden Müderris Sinânüddîn'e muîd, yardýmcý müderris oldu. Bu vazîfesinden sonra ise müderris olarak deðiþik yerlerde ve çeþitli medreselerde uzun müddet müderrislik yaptý. En son Ýznik'teki Süleymân Paþa Medresesinden emekliye ayrýldý. Daha sonra müftülük vazîfesi de verildi.

Tefsîr ve fýkýh ilimlerinde büyük ve fazîlet sâhibi bir âlim idi. Ayrýca eserler de yazdý. Sarf ilminde en meþhûr kitaplardan olan Taftazânî kitabýnýn þerhi üzerine bir hâþiye (açýklama) yazmýþtýr. Fýkýh ilmine dâir bir manzumesi ve çeþitli ilimlere dâir risâleleri vardýr.

1) Ikd-ül-Manzûm; c.2, s.164

Ynt: Dede Halife By: Bilal2009 Date: 07 Aðustos 2015, 06:39:02
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,  Ýnsani ilim ve hikmet yoluna sokan samimiyettir.  Çünkü samimiyet öðrenmenin yarisi veya daha fazlasidir.  Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri samimiyet ehli eylesin.
Ynt: Dede Halife By: Sevgi. Date: 04 Kasým 2020, 06:07:26
Aleyküm selam. Rabb'im bizleri rýzasýna uygun þekilde ilim öðrenip ilimle amel edenlerden eylesin inþaAllah

radyobeyan