Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Tevbe By: Halis_52 Date: 17 Eylül 2011, 17:59:42
Tevbe

Tevbe her müslüman erkek ve kadýna farzdýr. Nitekim ulu ALLAH (C.C.) þöyle buyuruyor:

— Ey iman edenler! Dönülmez bir tevbe ile ALLAH'a yöneliniz» (29).

Emir vücup içindir.

Yine ulu ALLAH (C.C.) þöyle buyuruyor:

— ALLAH'ý unuttuklarý için ALLAH'ýn kendilerini kendilerine unutturdu-ðu kimseler gibi olmayýnýz. Onlar fasýklarýn ta kendileridir» (30).

Ayet-i kerimedeki «ALLAH'ý unuttular» ifadesi, ALLAH'a daha önce söz vermiþ olduklarý halde O'nun kitabýna, uymaktan cayanlar demektir, «ALLAH da onlara kendi kendilerini unutturdu» cümlesi de kötülüklerinden vazgeçip kendileri hesabýna iyi davranýþlara giriþmek üzere kendi kendi-lerini deðerlendirmelerini hatýrlarýna getirmedi demektir. Nitekim Pey-gamber'imiz (S.AS.) þöyle buyuruyor:

— ALLAH'a kavuþmayý dileyen kimseye kavuþmaktan ALLAH hoþnut olur. Buna karþýlýk ALLAH'a kavuþmaktan hoþlanmayan kimseye kavuþmayý ALLAH da istemez.»

«Ayetteki «onlar fasýklarýn ta kendileridir» ifadesi de günah iþleme-yi tabiî bir yol haline getirenler, verdikleri sözden cayanlar» hidayet, rah-met ve maðfiret yolundan sapanlar demektir.

«Fasýk» iki türlüdür: Biri «kâfir fasýk», diðeri «facýr fasýk» «Kâfir fa-sýf» ALLAH'a ve O'nun Resul'üne inanmayan, hidayet yolundan çýkarak sa-pýklýk çýkmazýna koyulan kimsedir. Nitekim ulu ALLAH (C.C.) böylesi fasýk-lar hakkýnda þöyle buyuruyor:

— O, Rabb'inin emrinden çýkmýþtýr» (31).

Yani iman ederek ALLAH'ýn emrine uyma yolundan ayrýlmýþtýr.

«Facýr fasýk»a gelince içki içen, haram yiyen, zina eden, çeþitli gü-nahlar iþleyerek ibadet yolundan sapýp isyan yoluna giren ve fakat ALLAH'a ortak koþmamýþ olan kimselerdir.

Aralarýnda fark da þudur. Ölmeden önce tevbe edip kelime-i þaha-det getirmedikçe kâfir fasýðýn affedilmesi umulmaz. Buna karþýlýk facýr fasýk, ölmeden önce sadece tevbe ederek iþlediklerinden piþmanlýk duy-duðu takdirde affa uðramasý beklenebilir.

Bilinmelidir ki, sebebi nefsin azgýn arzularý olan her günahýn affedil-mesi beklenebilir. Buna karþýlýk sebebi kibir olan günahýn affý beklene-mez. Nitekim þeytanýn baþ kaldýrmasýna sebep kibri olduðu için affedil-memiþtir.

Buna göre ölmeden önce günahlarýndan vazgeçip ALLAH'a tevbe et-men gerekir ki, ALLAH'ýn dileðini kabul buyurmasýný beklemeye haklý ola-sýn. Nitekim ulu ALLAH (C.C.) þöyle buyurur:

«— Kullarýndan gelen tevbeferi kabul ederek kötülükleri affeden O' dur» (32).

Demek ki ulu ALLAH, tevbeyi kabul ederek yapýlmýþ olan kötülükleri baðýþlýyor. Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.) þöyle buyuruyor:

— Günahlarýndan tevbe eden kimse, hiç günah iþlememiþ kimse gibidir.»

Anlatýldýðýna göre adamýn biri her günah iþlediðinde iþlediði güna-hý bir deftere yazardý. Günün birinde yeni bir günah daha iþler, yaz-mak için defterini açar. Fakat günah listesinin kayýtlý olduðu sayfalarda

«o kimseler ki ALLAH onlarýn kötülüklerini iyiliklerle deðiþtirir» mealindeki ayet-i kerimeden baþka hiç bir satýr bulamaz (33) Ayetten murat ALLAH þirkin yerine imaný, zinanýn yerine affý, günahýn yerine ismet ve taatý de-ðiþtirir demektir.

Yine anlatýldýðýna göre Hz. Ömer (R.A.) bir gün Medine mahallelerin-den birini dolaþýrken bir delikanlý ile karþýlaþýr. Delikanlý, elbisesinin al-týnda içki þiþesi taþýmaktadýr. Hz. Ömer «delikanlý, elbisenin altýnda ne var» diye sorar. Delikanlý az kalsýn «Ýçki» diye cevap verecekti ki o anda içinden þöyle dua etti. «ALLAH'ým! Beni Ömer'in karþýsýnda rezil etme, rüsvay etme, ayýbýmý gözünden sakla, bundan sonra bir daha içki iç-meyeceðim.»

Arkasýndan «Ey Emirü'l - Mü'minin elbisemi altýnda taþýdýðým sirke þi-þeþidir» diye cevap verir. Hz.Ömer «göreyim» der. Delikanlý elbisesini

kaldýrýr, Hz. Ömer bakar gerçekten þiþe sirke olmuþtur! Demek ki içki sirkeye dönüþmüþtür.

Kul korkusu ile tevbe ettiði için samimiyetinden dolayý AÝIah'ýn içki-sini sirkeye deðiþtirdiðini görüyorsun. Bu böyle olunca kötülüðe batmýþ bir günahkâr, dönülmez bir tevbe ederek iþlediði kötülüklerden vazge-çecek olsa ulu ALLAH onun günah içkisini ibadet sirkesine dönüþtüre-cektir.

Ebu Hureyre (R.A.) anlatýyor:

Bir gece yatsý namazýný ALLAH Rasulü ile birlikte kýldýktan sonra yola çýktým, yürürken önüme bir kadýn çýktý, «ey Ebu Hureyre, ben bir günah iþledim, acaba tevbem kabul olur mu» diye sordu.

«Ýþlediðin günâh nedir» diye sordum. Kadýn «zina yaptým ve zinadan peydahladýðým çocuðu da öldürdüm» cevabýný verdi. Kadýna «mahvoldun ve cana kýydýn, yemin ederim ki, senin yapacaðýn tevbe kabul edilmez» karþýlýðýný verdim, ben böyle der-demez kadýn bayýlarak yere düþtü.

Yoluma devam ettim, yürürken içimden «ALLAH Rasul'ü henüz ara-mýzda iken ben fetva veriyorum, bu doðru deðil» dedim. Bu düþünce ile geriye döndüm, Peygamber'imize vardým, karþýlaþtýðým olayý O'na anlat-tým.

Bana dedi ki, «mahvoldun ve kadýný da mahvettin. Þu ayetler nerede, senin tutumun nerede! Ulu ALLAH (C.C.) þöyle buyuruyor:

— Onlar ki, ALLAH'ýn yanýna baþka bir ilâh katýp tapmazlar, kesin bir adalet hükmü olmaksýzýn ALLAH'ýn haram kýldýðý cana kýymazlar, zina et-mezler (iþte onlar ALLAH'ýn gerçek kullarýdýrlar) Kim bu haramlarý iþlerse cezaya çarpýlýr.

Kýyamet günü o kimsenin azabý kat kat olur ve periþanlýk içinde azab ile ebediyyen baþbaþa býrakýlýr. Yalnýz tevbe ederek salih ameller iþleyen

____________________________________
(29) Kur'an-ý Kerim/Tahrim Sûresi. 8
(30) Kur'an-ý Kerim/Haþr Sûresi, 19
(31) Kur'an-ý Kerim/Kebf Sûresi, 50
(32) Kur'an-ý Kerim/Þûra Sûresi, 25
(33) Kur'an-ý Kerim/Furkan Sûresi. 70


Ýmam Gazali- Mukaþefetül kulub

radyobeyan