Kuran a Uygunluk By: sumeyye Date: 15 Eylül 2011, 14:10:43
1- Kur'an'a Uygunluk
Hadislerin Kur'an'a uygunluðu veya Kur'an'a arzý meselesi, sahabe zamanýndan beri bilinen ve tatbik edilegelen bir husustur.[409] Ayný zamanda bu, diðer mezhep imamlannm da kabul ettikleri bir usûldür "'.[410]
Bu konuda önce Ebu Hanife'yi dinleyelim: "Eðer bir kimse, Peygamber (s.a,v.)'in her söylediðine inanýyorum, ancak Nebi (s.a.v.) haksýz (cevren) konuþmaz ve Kur'an'a muhalefet etmez” derse bu, onun Peygamber (s.a.v.)'i tasdik ettiðini ve Peygamberi Kur'an'a muhalefetten tenzih ettiðini gösterir. Þayet Peygamber (s.a.v.), Kur'an'a muhalefet etse ve Allah'a karþý haktan baþka bir þey söyleseydi, Allah Tealâ,
"Eðer Muhammed, bize karþý ona (Kur'an'a) bazý sözler katmýþ olsaydý, biz onu kuvvetle yakalardýk, sonra onun þah damarýný koparýrdýk, hiçbiriniz de onu koruyamazdýnýz" [411] kavline uygun olarak, onu kuvvetle yakalar ve þahdamarýný koparýrdý. Allah'ýn Resulü Allah'ýn Kitabýna muhalefet etmez. Allah'ýn Kitabýna muhalefet eden de Allah'ýn Resulü olamaz... Nebi (s.a.v.)'den, Kur'an'a aykýrý olarak hadis rivayet eden kimseyi red, Peygamber (s.a.v.)'i red ve onu yalanlama deðildir. Bu, ancak, Peygamber (s.a.v.)'den batýl rivayette bulunan kimseyi reddir. Töhmet bu kimseyedir, Peygamber (s.a.v.)'e deðil. Onun için Peygamber (s.a.v.)'in söylediði her þey, iþitelim, iþitmeyelim, baþýmýz gözümüz üstünedir. Buna iman eder ve Allah'ýn Resulünün söylediðine, olduðu gibi þehadet ederiz. Ve yine þehadet ederiz ki O, Allah'ýn nehyettiði bir þeyi emretmez. Allah'ýn baðladýðý bir þeyi koparmaz. Allah'ýn tavsif ettiði bir þeyi ona aykýrý bir þekilde tavsif etmez. Þehadet ederiz ki O, bütün iþlerde Allah'la muvafýktýr. Bidat olabilecek hiçbir þey yapmamýþ, Allah Azze ve Celle'nin söylediði söze hiçbir þey katmamýþ ve zorlayýcýlardan olmamýþtýr. Onun için Allah Tealâ;
"Kim Peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmiþ olur" [412] buyurmuþtur".[413]
Ebu Hanife'nin bu ifadesinden çok açýk bir þekilde anlaþýldýðý gibi, onun, hadisleri muhteva olarak (metnen) deðerlendirmede dikkate aldýðý en önemli unsur, Kur'an'a uygunluk hususudur. Talebelerinde de ayný hassasiyet görülmektedir.
Nitekim Ebu Hanife'den sonra bu konu üzerine en çok dikkat çeken Ebu Yusuf olmuþtur. O þöyle der: "Rivayetler çoðaldýkça bunlar arasýndan, bilinmeyen, fýkýh ehlinin bilmediði, Kitaba ve Sünnete uygun olmayan rivayetler ortaya çýkar. Þaz hadislerden sakýn, hadisçilerin ve fukahanýn bildikleri (kabul ettikleri) ile, Kitap ve Sünnete uygun olanlarý al, diðerlerini buna göre deðerlendir. Çünkü Kur'an'a muhalif olan, Hz. Peygamber’den rivayet edilmiþ dahi olsa ondan deðildir".[414]
Ebu Yusuf bu görüþünü, Hz.Peygamber'e isnad ettiði þu hadisle de teyid ermektedir: "Resulûllah (s.a.v.) ölüm döþeðinde þöyle dedi:
“Ben yalnýzca Kur'an'ýn haram kýldýklarýný haram kýlarým. Allah'a yemin ederim ki benim adýma bir þeye (beni bahane ederek) sarýlmasýnlar".[415] Ebu Yusuf devamla þöyle der:
"Kur'an ve bildiðin (senin için maruf olan) sünneti kendine önder ve rehber yap. Buna tabi ol. Kur'an ve Sünnetten sana manasý açýk gelmeyen meseleleri buna kýyas et"[416]
Ebu Yusuf bu konuda daha açýk bir rivayeti, Evzafye yönelttiði bir itiraz vesilesiyle yaptýðý þu tavsiyeden sonra zikretmektedir: "Herkesin bildiði (kabul ettiði) hadisi al, þazz olandan sakýn. Bize Ýbn Ebi Kerime, Ebu Cafer'den, o da Resulûllah (s.a.v.)'tan þöyle rivayet etti: 'Resulûllah (s.a.v), yahudileri çaðýrarak onlara (bazý þeyler sordu. Onlar da anlattýlar ve Hz. Ýsa konusunda yalan söylediler. Bunun üzerine Nebi (s.a.v) minbere çýktý ve insanlara hitaben þöyle dedi:
“Benden hadisler yayýlacak, size gelenlerden Kur'an'a uygun olanlar bendendir, Kur'an'a aykýrý olanlarsa benden deðildir"[417]
Irak ehlinin, hadisleri sýk sýk Kur'an'a arzettikleri hususunu yine Ebu Yusuf’un zikrettiði þu haberden çýkarmak mümkündür:
"Hz.Ömer, Kûfe'ye giden Ensar’dan bir grubu uðurlarken onlara þöyle der:
"Ey Ensar topluluðu, sizinle beraber buraya kadar niçin geldim biliyor musunuz? Onlar:
"Evet, çünkü bu, (Ensar olmamýz hasebiyle) hakkýmýzdýr" dediler. Hz.Ömer þöyle dedi:
"Evet bu hakkýnýz. Lakin siz arý výzýltýsý gibi Kur'an okuyan (çok okuduklarýndan kinaye) bir kavme gidiyorsunuz. Peygamber (s.a.v.)'den rivayeti azaltýn. Bu konuda ben de sizinle beraberim." Bunun üzerine Karaza þöyle dedi:
"Bundan sonra asla, Resulûllah (s.a.v.)'den hadis rivayet etmiyeceðim".[418]
Daha sonra haber-i vahid konusunu incelerken de göreceðimiz gibi, hanefiler, Kur'an'a muhalif olan haber-i vahidleri manevi inkýta gerekçesiyle reddetmiþlerdir.[419] Bu sayýlarý sýnýrlý olan mütevatir ve meþhur haberler hariç tutulursa, hadis rivayetlerinin çok büyük bir bölümünü kapsamýna alan bir deðerlendirmedir ve Ebu Hanife'nin hadisleri Kur'an'a arz prensibinin bir devamýdýr.
Nitekim daha sonra hanefý usulcüleri, Ebu Hanife'nin bu prensibini, birtakým delillerle de teyid ederek geliþtirmiþlerdir. Bu delillerden birisi, Peygamber (s.a.v.)'e isnad edilen ve biraz önce zikrettiðimiz rivayete benzeyen:
"Benden sonra hadisler çoðalacak, benden bir hadis rivayet edilirse onu Allah'ýn Kitabýna arz edin, uyuyorsa kabul edin, bilin ki o bendendir. Allah'ýn Kitabýna uymuyorsa reddedin, bilin ki ben ondan berîyim" [420]rivayetidir. Muhtemelen, hadisleri Kur'an'a arzetme esasýný benimseyenlerin görüþlerinin hadisleþmiþ bir þekli olan bu ifade[421] tereddüt halinde hadisleri Kur'an'la karþýlaþtýrmayanlara da bir ikaz mahiyetindedir.
Bu konuda hanefilerin zikrettiði diðer bir delil ise Peygamber (s.a.v).'in þu hadisidir:
"Allah'ýn Kitabýnda olmayan her þart batýldýr ve Allah'ýn Kitabý en haklý olandýr" [422] Hz.Aiþe'nin rivayet ettiði hadisin ilgili kýsmý þöyledir:
"Allah'ýn Resulü (s.a.v.) þöyle buyurdu: 'Ýnsanlara ne oluyor da, Allah'ýn Kitabýnda olmayan þartlarý, þart olarak ileri sürüyorlar. Kim Allah'ýn Kitabýnda olmayan bir þartý þart koþarsa bu batýldýr. Böyle yüz þart ileri sürülse bile Allah'ýn þartý en haklý ve en güvenilir olandýr" .[423]
Serahsî, "Buradaki þarttan murad, Allah'ýn Kitabýna muhalif olan her þarttýr, yoksa þartýn kendisinin Kur'an'da yer almamasý deðildir. Çünkü bu hadisin kendisi de Kitapta yer almýyor. Bundan anlýyoruz ki, Allah'ýn Kitabýna muhalif olan her hadis merduttur" demektedir.[424]
Serahsî, haber-i vahidleri Kur'an'a arzetmeyenleri tenkid ederken bu görüþünü daha da berraklaþtýrarak þöyle der: "Bidat ve hevalarýn aslý, haber-i vahidi Kitab'a ve meþhur sünnete arz etmeyenlerden zuhur etmiþtir. Öyle bir kavim ki Peygamber (s.a.v.)'e ittisalinde þüphe olan ve ilm-i yakýn (kesin ilim) gerektirmeyen þeyi, asýl yapýyorlar sonra Kitap ve meþhur sünneti onlara göre tevil ederek, tabiyi metbu, esas olaný kesin olmayan ( zannî olan) þey kýlýyorlar. Böylece hevâ ve bidatlere düþmüþ oluyorlar".[425]
Bu konuda örnek olarak, Ebu Hanife'nin biraz önce aktardýðýmýz, mevzu ile ilgili görüþlerini serdetmeye vesile olan olayý zikredebiliriz:
Ebu Hanife:
"Mümin, zina ederse, imaný, baþýndan gömleðinin çýkarýldýðý gibi çýkarýlýr, sonra tevbe edince iman kendisine iade edilir" [426] hadisi hakkýnda görüþünü soran birisine, "bu haber Kur'an'a muhaliftir" diyerek þöyle devam eder: "Allah Teala Kur'an'da, “zina eden kadýn ve erkek”[427] þeklinde hitap etmiþ, onlardan iman ismini kaldýrmamýþtýr. Yine Allah Teala;
“Ýçinizden kötülük yapan (zina eden) iki kiþiye eziyet edin (cezalandýrýn)” [428]buyurmuþtur. Buradaki "sizden" (minkum) kavli ile yahudileri veya hýristiyanlarý deðil sadece müslümanlarý kasdetmiþtir".[429]
Büyük günah (kebâir) iþleyenin dinden çýkýp çýkmayacaðý meselesi veya iman artar mý, eksilir mi tartýþmalarý, o günün revaçta olan konuarýndandýr. Ebu Hanife, imaný, dil ile ikrar, kalb ile tasdik olarak gördüðü için, ameli ondan bir parça saymamýþ ve bir müslümanýn, þirk dýþýnda iþlediði amel ne kadar kötü olursa olsun, mümin sýfatýnýn devam edeceðini belirtmiþtir.[430] Bu yüzden Ebu Hanife, mürcieden, yani büyük günah iþleyip, farzlarý terk edenler hakkýndaki hükmü öbür dünyaya irca (tehir) edenlerden veya "ameli imandan sonraya býrakanlardan" [431] sayýlmýþtýr.
Daha sonra haber-i vahid konusunu incelerken, özellikle "nassa (Kitaba) yapýlan ziyade" ve "umumi asýllara muhalif haber-i vahid" bölümlerinde zikredeceðimiz birçok örnek, hanefilerin Kur'an'a muhalif gördükleri için amel etmeyi reddettikleri hadisler olarak kabul edilmektedir.[432][409] Bununla ilgili örnekler için bkz. Zerkeþî, el-Icâbe li-Ýradi mâ Ýstedrekethu Aiþetu ale's-Sahabe; Dümeynî, Mekâyîs u Nakdi Mutuni's-Sünne, 55-107.
[410] Bkz. Rifat Fevzi Abdülmuttalib. Tevsîku's-Sünne fil-Karni's-Sânî el-Hicrî, 297-318; Dümeynî, age, 295-302.
Hadisçilerin bir kýsým bu usûlü benimsemedikleri gibi, tehlikeli sayarak tenkid etmiþlerdir. Çünkü onlara göre, Kitab ve Sünnet, (vahiy mahsûlü olmalarý itibarýyla) ayný derecededir. Hatta bazýlarýna göre. Sünnet, Kitab'a hakimdir. (el-Ýtticâhât, 205)
Ýbn Hazm bu görüþü þöyle özetler: "Aslýnda Kur'ân'a muhalif sahih bir haberin bulunmasýna imkân yoktur. Þeriatla ilgili her haber, ya Kur'ân'da olana izafe edilerek, ona atfedilerek mücmelini tefsîr eder veya ondan istisna edilerek mücmelini beyan eder. Üçüncü bir þekle imkân yoktur", (el-Ýhkâm, II, 81)
Ýbn Kayyým ise, Ahmed b. Hanbel'in de içinde yer aldýðý hadisçilerin bu konudaki görüþlerini kabul ederek, bir kimsenin Kur'ân'ýn zahirinden anladýðý ile Rasûlullah'ýn sünnetini reddetmesinin caiz olmadýðýný belirtir ve bu konuda birçok örnek sýralar. (Bkz. Ý’lâmul-Muvakki'în, II, 293 vd.)
Bu usûlü, hadisleri kabul etmeyip, Kur'ân'ýn zahirini yeterli gören Havâric ve Rafý za'um da kullandýðý, konuyla ilgili hadisleri onlarýn uydurduðu da söylenmiþtir. (Bkz. el-Ýtticâhât, 206)
[411] el-Hakka: 44-47.
[412] Nisa: 80.
[413] Ebu Hanife, el-Alim, 26-27.
[414] Ebu Yusuf, er-Redd, 31.
[415] Age., 31.
[416] Ebu Yusuf, et-Redd, 32.
[417] Age., 24-25. Dr. Ýsmail Hakký Ünal, Ýmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayýþý Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý: 86
[418] Age., 30.
[419] Serahsî, Usul, 1,364.
[420] Age., I, 365. Þafiî'nin, bu rivayeti tenkidi için bkz. er-Risâle, 224-225. Dr. Ýsmail Hakký Ünal, Ýmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayýþý Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý: 86
[421] Rivayetin tenkidi için bkz. Dümeynî, Mekâyis, 290-294.
[422] Serahsî, Usul, I, 364. Dr. Ýsmail Hakký Ünal, Ýmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayýþý Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý: 87
[423] Buharî, Büyü, 67. Dr. Ýsmail Hakký Ünal, Ýmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayýþý Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý: 87
[424] Serahsî, Usul, I, 364-365.
[425] Age., I, 367.
[426] Ebu Davud, es-Sünne, 15; Tirmizî, iman, 11.
[427] Nur: 2.
[428] Nisa: 16.
[429] Ebu Hanife, el-Alim, 27.
[430] Ebu Hanife'nin bu görüþü için bkz. Risale ilâ Osman el-Betlî, 69.
[431] Diðer bir (anýma göre ise irca. Hz. Osman'ýn kaili üzerine ortaya çýkan iç harpte, taraflar hakkýndaki hükmü sonraya býrakma iþidir. Ebu Hanife'nin irca ve amel-iman iliþkisi hakkýndaki kendi görüþü için bkz. el-Alim, 24-25 ve Risale ila Osman el-Betlî, 66-70. îrcâ konusunda geniþ bilgi ve Ebýý Hanife'nin Mürcieden sayýlýp sayýlmayacaðý tartýþmalarý için bkz. Laknevî, er-Refu ve't-Tekmîl, 352-373 ve Tehânevî, Kavâid. 141-146.
[432] Bu örneklerden bazýlarý için bkz. Serahsî, Usul, I. 365-366. Dr. Ýsmail Hakký Ünal, Ýmam Ebu Hanife'nin Hadis Anlayýþý Ve Hanefi Mezhebinin Hadis Metodu, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý: 84-88
Ynt: Kuran a Uygunluk By: murat6c Date: 15 Ekim 2014, 20:08:16
Allah razý olsun yardýmcý oldunuz
Ynt: Kuran a Uygunluk By: saniyenur Date: 15 Ekim 2014, 21:06:11
Hadislerin Kur'an'a arzý konusunda Aiþe annemizin de çok emeði olmuþ. Bu konuda Yusuf Karadavi'nin Hz. Aiþe'nin sahabeye yönelttiði eleþtiriler adlý kitabý okumanýzý tavsiye ederim.
Ynt: Kuran a Uygunluk By: ayþe Date: 17 Aralýk 2014, 15:26:25
Esselâmü aleykum ve rahmetullah , hadisler konusunda çok hassas davranýlmalý. Inþallah okumak nasip olur kardeþim belirttiðiniz kaynaðý.
Ynt: Kuran a Uygunluk By: halim Date: 17 Aralýk 2014, 17:18:28
Esselamu aleykum ; Ýnþaallah kuran ve sünneti seniye çerçevesinde hayýrlý bir yaþam geçirmek duasýyla ...ALLAH razý olsun
Ynt: Kuran a Uygunluk By: selçuk 8-B Date: 16 Mart 2015, 16:09:09
Her þey ayet ve hadislerle belirlenmiþ ve bir düzen içerisindedir.Bunlarý bilmek bizim faydamýzadýr...
Ynt: Kuran a Uygunluk By: ceren Date: 15 Temmuz 2016, 16:58:49
Aleykumselam.Ebu Hanifi hadislerinde kur ani ornek almis ve ona gore eser yazmistir.Rabbim bizleri kur anin emrettigi sekilde yasayan kullardan eylesin inþallah.Rabbim razi olsun paylasimdan sumeyye abla....
Ynt: Kuran a Uygunluk By: yagmur_7-c Date: 17 Temmuz 2016, 15:16:47
Ve aleykum selam
Kuran peygamber efendimiz sav in sözü demiþlerdi kafirler....Ama eðer ona göre olsaydý dunyevi sözlerden icermez miydi?Rabbim in sözüdür Kuraný Kerim....Rabbim Kuran i hayatýmizdan çýkarmasýna inþallah....
Ynt: Kuran a Uygunluk By: Bilal2009 Date: 17 Temmuz 2016, 15:47:07
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Peygamberimiz hevasýndan konuþmaz. Rabbim bizleri hadislere uyanlardan eylesin. Rabbim paylaþým için razý olsun.
Ynt: Kuran a Uygunluk By: Rüveyha Date: 17 Temmuz 2016, 16:09:17
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain ÝnþaAllah..Peygamberimizin her daim Allahýn rýzaýna uygun davranmýþ,ümmetinden de bu istemiþtir.Mevlam sünnet ehli olmayý nasip eylesin ÝnþaAllah
Ynt: Kuran a Uygunluk By: Yaðmur Gmþ Date: 17 Temmuz 2016, 19:42:35
Bismillah...
Rabbim bizleri Kur-an ve hak yolundan Ve Efendimizin sünnetlerinden hiç bir zaman ayýrmasýn.
Allah cc. razý olsun.