Kuran ve Melekler Kuran By: müzzemmil Date: 13 Eylül 2011, 14:14:03
Kur'an ve Melekler Kur'an = Vahiy ve Ýslâm O gün - Kýyamet Günü
Kur'an’ý Kerim'de Kur'an kelimesi 68 yerde geçmektedir. Mesela el-Kur'an lafzý þu ayette olduðu gibi 58 ayette zikredilmiþtir:
"Muhakkak biziz, biz ki sana Kur'an'ý (el-Kur'an) parça parça indirdik." [530]
Kur'ânen lafzý ise þu ayette olduðu gibi 10 yerde zikredilmiþtir:
"Biz onu Arabça bir Kur'an (Kur'ânen) olarak indirdik ki anlayasýnýz." [531]
Kur'an’ý Kerim'de bu kadar da Melâike lafzý geçmektedir. Þöyle ki, söz konusu ýstýlah þu ayette olduðu gibi 68 yerde kullanýlmýþtýr:
"Melekleri (melâike), kullarýndan dilediðine, emrinden (kalblere hayat veren) ruh (vahiy) ile indirir." [532]
Yani Kur'an lafzý, melâike lafzý kadar tekrarlanmýþtýr.
Ancak, Kur'an lafzýna sadece þu iki ayette zikredilen Kur'ânehû kelimesini ilave ettiðimizde bu sayý yetmiþ olmaktadýr.
"Onu (senin kalbinde) toplamak ve (sana) okutmak (Kur'ânehû) bize düþer." [533]
"Sana Kur'an'ý (Kur'ânehû) okuduðumuz zaman onun okunuþunu tâkib et." [534]
Böylece 70 defa zikredilen Kur'an kelimesi ve türevleri vahiy kelimesinin tekrarý kadardýr.
Vahiyden türeyen evheynâ kelimesi þu ayette olduðu gibi 24 yerde kullanýlmýþtýr:
"Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiðimiz gibi, sana da vahyettik (evheynâ)." [535]
Yûhâ lafzý þu ayette olduðu gibi 14 yerde geçmektedir:
"Ben sadece bana vahyolunana (yûhâ) uyarým." [536]
Uhiye lafzý ise þu ayet’i kerimede olduðu gibi 10 yerde tekrarlanmýþtýr:
"Bu Kur'an bana vahyolundu (ûhiye) ki, onunla sizi ve (onun) ulaþtýðý herkesi uyarayým.". [537]
Elbette ki bu ýstýlah, ayný lafýzda Kur'an'da bir kere geçen yalancýlarýn vahyini kapsamýna almamaktadýr.[538]
Nûhî lafzý ise þu ayette olduðu gibi 4 yerde geçmektedir:
"Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona: 'Benden baþka tanrý yoktur, bana kulluk edin' diye vahyetmiþ (nûhî) olmayalým." [539]
Evhâ lafzý da þu ayette olduðu gibi 4 defa tekrarlanmýþtýr:
"Bunlar, Rabb'inin sana vahyettiði (evhâ) hikmetlerdendir." [540]
Bu sayý, Kur'an'da 4 yerde geçen Allah'ýn bal arýsýna veya arz'a vahyini ya da peygamberlerin halka vahyini kapsamýna almamaktadýr.[541]
Yûhî lafzý þu ayet’i kerimede olduðu gibi 3 yerde geçmektedir:
"O aziz ve hakim olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyeder (yûhî)." [542]
Elbette bu lafýz, (Kur'an'da) bir yerde geçen þeytanla ilgili vahyi kapsamýna almamaktadýr. [543]
Nûhiye lafzý þu ayette olduðu gibi 2 yerde zikredilmiþtir:
"(Ey Muhammed) bunlar sana vahyettiðimiz, (nûhiye) görünmez âlemin haberlerindendir." [544]
el-vahyi lafzý ise þu ayet’i kerimede olduðu gibi 2 yerde belirtilmiþtir:
"De ki: 'Ben ancak sizi vahiyle (el-vahyi) uyarýyorum." [545]
Ayrýca vahyinâ lafzý þu ayette olduðu gibi 2 yerde geçmektedir:
“Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (vahyinâ) gereðince gemiyi yap..." [546]
Evheytü lafzý þu ayet’i kerimede bir defa zikredilmiþtir:
"Havarilere: 'Bana ve elçime inanýn' diye vahyetmiþtim. (evheytû)." [547]
Nûhîhâ lafzý da þu ayette bir defa geçmektedir:
"(Ey Muhammed), bunlar sana vahyettiðimiz (nûhîhâ) gayb haberlerindendir." [548]
Ayrýca feyûhî lafzý Allah’u tealanýn þu sözünde bir defa zikredilmiþtir:
"Yahut bir elçi gönderip izniyle dilediðini vahyeder (feyûhî). O, yücedir, hakimdir." [549]
Allah’u tealanýn þu sözünde olduðu gibi bir yerde de vahyen geçmektedir:
"Allah bir insanla (karþýlýklý) konuþmaz. Ancak vahiyle (vah-yen) yahut perde arkasýndan konuþur." [550]
Ayrýca vahyuhu bir defa þu ayet’i kerimede kullanýlmýþtýr:
"Sana vahyedilmesi (vahyuhu) henüz tamamlanmadan Kur’an'ý acele okumaða kalkma."[551]
Böylece Allah’u tealanýn özellikle kullarýna ve peygamberlerine nazil ettiði ilâhî vahiyden bahseden vahiy kelimesi ve türevleri 70 defa geçmektedir. Bu da, Kur'an ýstýlahý ve türevlerinin sayýsý kadardýr.
Bu sayý kadar da Ýslâm lafzý ve türevleri tekrarlanmýþtýr, el-Ýslâm kelimesi Þu ayette olduðu gibi 6 yerde zikredilmiþtir:
"Allah Katýnda din, Ýslâm'dýr (el-Ýslâm)." [552]
Müslim'in lafzý þu ayette olduðu gibi 21 yerde geçmektedir:
"Rabb'imiz, üzerimize sabýr dök ve bizi müslümanlar (müslimin) olarak öldür." [553]
Allah’u tealanýn þu sözünde olduðu gibi 15 yerde de müslimûne olarak gelmiþtir:
"Onlar arasýnda bir ayýrým yapmayýz, biz Alla'a teslim olanlarýz (müslimûne)." [554]
Esleme kelimesi þu ayette olduðu gibi 5 yerde geçmektedir:
"Hangi insan, din yönünden, iyilik edici olarak yüzünü Allah'a teslim edip (esleme) dosdoðru Ýbrahim dinine tâbi olandan daha güzel olabilir?" [555]
Eslemû lafzý ise þu ayeti kerimede olduðu gibi 3 yerde zikredilmiþtir:
"Ben de kendimi Allah'a teslim ettim (eslemû), bana uyanlar da." [556]
Eslemtü lafzý da þu ayette olduðu gibi 3 yerde geçmektedir:
"Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbî Allah'a teslim oldum (eslemtü) dedi."[557]
Müslimen lafzý þu ayet’i kerimede olduðu gibi 2 yerde tekrarlanmýþtýr:
"Ýbrahim ne yahudi, ne de hristiyandý; dosdoðru bir müslümandý (müslimen)." [558]
Müslimat lafzý ise þu ayette olduðu gibi 2 yerde geçmektedir:
"Müslüman erkekler ve müslüman kadýnlar (müslimat), mümin erkekler ve mü'min kadýnlar." [559]
Allah’u tealanýn þu sözünde olduðu gibi eslemû lafzý da 2 yerde tekrarlanmýþtýr:
"Size azab gelip çatmadan Rabb'inize dönün, O'na teslim olun (eslemû)." [560]
Eslemnâ lafzý ise bir defa geçmektedir:
"Köylüler (bedeviler) 'Ýnandýk' dediler. De ki: 'Siz inanmadýnýz, fakat 'Ýslâm olduk' (eslemnâ) deyin." [561]
Üslime lafzý da þu ayette bir defa zikredilmiþtir:
"Âlemlerin Rabbine teslim olmakla (üslime) emrolundum."[562]
Tüslimûne lafzý ise þu ayette bir defa kullanýlmýþtýr:
"Allah nimetini böyle tamamlýyor ki, siz müslüman olup (tüslimûne) esenliðe eresiniz." [563]
Nüslime lafzý da þu ayet’i kerimede bir defa geçmektedir:
"Deki: Yol gösterme, ancak Allah'ýn yol göstermesidir. Bize, âlemlerin Rabb'ine teslim olmamýz (nüslime) emredildi." [564]
Allah’u tealanýn þu sözünde de bir defa yüslim geçmektedir:
"Kim güzel davranarak özünü Allah'a teslim ederse (yüslim) o, en saðlam kulpa yapýþmýþtýr."[565]
Yüslimûne lafzý da þu ayette bir defa zikredilmiþtir:
"Onlarla (ya) dövüþürsünüz, yahut (onlar) müslüman olurlar (yüslimûne)." [566]
Þu ayet’i kerimede de eslim lafzý bir defa geçmektedir:
"Rabb'i ona 'Ýslam ol' (eslim) demiþti." [567]
Allah’u tealanýn þu sözünde de bir defa Ýslâmekum zikredilmiþtir:
"Müslüman oldular diye sana minnet ediyorlar. De ki: 'Müslüman olmanýzý (Ýslâmekum) benim baþýma kakmayýn'." [568]
Ýslamihim lafzý da bir defa þu ayette geçmektedir:
"Ýslam olduktan (Ýslâmihim) sonra inkâr ettiler, baþaramadýklarý bir þeye yeltendiler." [569]
MüsIimeyni lafzý ise þu ayette bir defa belirtilmiþtir:
"Rabb'imiz, bizi sana teslim olanlar (müslimeyni) yap..." [570]
Allah’u tealanm þu sözünde bir defa da müslimeten geçmektedir:
"Neslimizden de sana teslim olan (müslimeten) bir ümmet çýkar" [571]
(Elbette bu sayýlar içine, Kur'an'da bir defa soru þeklinde geçen eslemtüm (teslim oldunuz mu?) lafzý Ýslam'ýn tahakkukunu ifade etmediði için girmemektedir.) Böylelikle Ýslâm lafzý ve türevleri Kur'an’ý Kerim'de 70 defa tekrarlanmýþtýr.
Yeniden diriliþ gününe, Kýyamet gününe iþaret eden yevme izin (o gün) lafzý da Kur'an’ý Kerim'de ayný sayýda tekrarlanmýþtýr; þu ayette olduðu gibi:
"Yüzler de var ki o gün (yevme izin) nimet içinde mutlu." [572]
Ve yine ayný sayýda Kur'an'da yevm-ül kýyameti (Kýyamet Günü) geçmektedi; þu ayet’i kerimede olduðu gibi:
"Halbuki kýyamet günü (yevm-ül kýyameh) yer, tamamen O: nun (Allah'ýn) avucu içindedir, gökler de sað elinde durulmuþtur." [573]
Böylece Kur'an lafzý ve türevleri 70 defa tekrarlanmýþ, ayný sayýda da vahiy ýstýlahý zikredilmiþtir. Yine ayný sayýda Ýslâm türevleri, yevme izin lafzý ve yevm-et kýyamehden bahsedilmiþtir.[574][530] Ýnsan: 76/23.
[531] Yusuf: 12/2.
[532] Nahl: 16/2
[533] Kýyamet: 75/17.
[534] Kýyamet: 75/18.
[535] Nisa: 4/163.
[536] Yunus: 10/15.
[537] En'am: 6/19
[538] Yazar þu ayet-i kerimeye iþaret etmektedir: "Allah'a karþý yalan uydurandan, ya da kendisine bir þey vahyedilmemiþken "bana da vahyolundu" (ûhiye) diyenden ve "Ben de Allah'ýn indirdiði gibi indireceðim" diyenden daha zâlim kim olabilir?" (En'am: 6/93. Burada, kendisine vahiy gelmediði halde vahiy geldiðini iddia eden yalancýdan bahsedilmektedir. (Tabatabaî).
[539] Enbiya: 21/25.
[540] Ýsrâ: 17/39.
[541] Bu dört kýsým þunlardan ibarettir: "Rabb'in bal arýsýna vahyetti (evhâ)." (Nahl: 16/68), "Ýþte o gün (yer), haberlerini söyler; çünkü Rabb'in ona (yer'e) vahyetmiþtir (evhâ), (Zelzele: 5). "Böylece onlarý, iki günde yedi gök yaptý ve her göðe emrini vahyetti (evhâ), (Fussilet: 41/12), "(Zekeriyya), mabedden kavminin karþýsýna çýkýp onlara: 'Sabah akþam (Rabbinizi) teþbih edin’ diye vahyetti (evhâ).” (Meryem: 19/11).
[542] Þûra: 42/3.
[543] Þu ayet-i kerimeye iþaret edilmektedir: “Böylece biz, her peygambere insan ve cin þeytanlarýný düþman yaptýk. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldýzlý sözler vahyederler (yuhi). (En’am: 6/112).
[544] Al-i Ýmran: 3/44.
[545] Enbiya: 21/45.
[546] Hûd: 11/37.
[547] Maide: 5/111.
[548] Hûd: 11/49.
[549] Þûra: 42/51.
[550] Þûra: 42/51.
[551] Tâhâ: 20/114.
[552] Al-i Ýmran: 3/19.
[553] A’raf: 7/126.
[554] Bakara: 2/136.
[555] Nisa: 4/125.
[556] Al-i Ýmran: 3/20.
[557] Neml: 27/44.
[558] Al-i Ýmran: 3/67.
[559] Ahzab: 33/35.
[560] Zümer: 39/54.
[561] Hucurat: 149/4.
[562] Mü'min: 40/66.
[563] Nahl: 16/81.
[564] En'am: 6/71
[565] Lokman: 31/22
[566] Fetih: 48/16.
[567] Bakara: 2/31.
[568] Hucurat: 49/17.
[569] Tevbe: 9/74.
[570] Bakara: 2/128.
[571] Bakara: 2/128.
[572] Gaþiye: 88/8.
[573] Zümer: 39/67.
[574] Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, Ýnkilap Yayýnlarý, Ýstanbul, 1988: 71-77.