Miþkatul Mesabih
Pages: 1
Niyet Bahsi By: sumeyye Date: 10 Eylül 2011, 15:33:17
 

Niyet Bahsi


Tercümesi :

1- Ömer ibni el hattab (R.A.) dan mervîdir, demiþtir;

Resûlüllah (S.A.V.) buyurdu ki :

«Ameller (in kýymet ve kabulü), ancak niyyetlere göredir. Ve herkesin niyyet ettiði ne ise, kavuþacaðý (nâii olacaðý ve eline geçecek) þeyde an­cak odur.

«Binâen aleyh bir kimsenin hicreti, Allahâ ve Resulüne olursa, iþte onun hicreti, Allâfta ve Rasûlünedir.

«Þayet bir kimsenin hicreti, eline geçireceði bir dünyaya veya nikah­layacaðý bir kadýna olursa, iþte o kimsenin hicreti de, hicretinin gayesi ne ise, ona (dünya veya kadýna) olur » Buhâri, Müslim[28]

 

Îzâhat
 

Râvi Hz. Ömer (R.A.) kimdir? :

Mekke-i mükerremdeki Kureyþ kabîlesindendir. Peygamber (S.A.V) efendimizle Kâb bin Lüey-de nesebi birleþir.

Resûlüliah {S.A.V) efendimiz onu «Ebû Hafz» künyesi ile künyeledi, Ve hak ile bâtýlýn arasýný tefrik ettiði için «Faruk» lakabý ile Ýakablandýrdý.

Hz. Ömer (R.A.) erkeklerden müslüman olanlarýn kýrkýncýsýdir. Müslü­man olduðu sýrada kadýnlardan on adet müslüman kadýn vardý. Ve Hz. Ömerin müslümanhðý nübüvvetin altýncý senesinde olmuþtur.

Hz. Ebü Bekirin (R.A.) vefatýndan sonra Hz. Ebû Bekirin tavsiyesi üze­rine halîfe seçilmiþtir. Hilâfete, hicretin on üçüncü senesinde geçmiþtir. Halifeliði zamanýnda pek çok belde ve þehirler fethedilmiþtir.

Medîne-i münevvere de Hnstiyan bir köle olan Ebû Lülü-ün tecâvüzü ile zilhiccenin dördünde çarþamba günü sabah namazýný kýlarken þehit ol­muþtur.

Vefatý, hicretin yirmi üçünde asah olan kavle göre, altmýþ üç (63) ya­þýnda olmuþtur. On sene altý ay halifelik yapmýþtýr.

Sahabe arasýnda ilk defa «Emîril müminin» ismi Hz. Ömere verilmiþ­tir.

Peygamberimizin, ikinci halîfesi, kayýn pederi ve Hz. Hafza validemi­zin pederidir.

Rivayet ettiði hadîsi þerif, beþyüz otuz yedi (537) adettir. Bunlardan seksen biri (81) Buhârî ve Müslimin ittifaký iledir. Otuz dördü (34) tek ba­þýna Buhârî de ve yirmi bir (21) adedide Müsîimdedir.

Yüzüðünün kaþýnda «Kefâ büýnevti vâizen yâ Ömer! : Ey Ömer! vâzu nasîhat yönünden ölüm kâfidir.» yazýlý idi.

Ýlâhî hükmü icra etmede çok þedit, akýllý, müctehid, mücâhid, sabýrlý

ve dilinde hakkýn tezahürü görülmüþ ve onun temennilerinden bâzýlarýna göre, ilâhî âyetler gelmiþtir.

Kâdî Beydâvî, Nisa sûresinin (60) numaralý âyeti olan «Sihirbazýn hu­zurunda muhakeme olmalarýný isterler» tefsirinde þu hâdiseyi zikrediyor :

«Ýbni Abbas (R.A.) in rivayetine göre.

Bir münafýkla Yahûdî arasýnda bir husûmet( niza ve kavga) meydana geliyor. Yahûdî mahkemeleþmek için Resûlüllâha (S.A.V.), münafýk da Ya-hûdîlerin sihirbazý olan Kâb bin Eþrefe müracaat etmek ister. Yahûdî o münâfýký güç belâ ikna eder, sonra her ikiside beraber Resûlüllâhýn huzu­ru seâdetine girerler. Peygamber (S.A.V) efendimiz Yahûdîyi haklý görün­ce, onun lehine hüküm verir. Fakat dýþarýya çýkýnca münafýk bu . hükme râzî olmayacaðýný söylüyor ve Yahûdîyi zorla Hz. Ömere götürüyor, Ömer-de mahkeme olalým diyor.

—  Yahûdî, Hz. Ömere Resûluilah benim için hükmetti, fakat münafýk onun hükmüne râzî olmadý   ve sene dâvayý getirdi, diyor.

—  Bunun üzerine Hz. Ömer münâfýka; böylemi oldu? diyerek soruyor.

—  Münafýk da, evet diyor.

—  Hz. Ömer: Siz olduðunuz yerde durun ben hemen    geliyorum, di­yor. Ve içeriye giriyor, kýlýcýný aldýktan sonra    dýþarýya çýkýyor, münâfýkýn boynunu düþürünceye kadar kýlýcýný vuruyor ve diyor ki:

— Allah'ýn ve Resulünün hükmüne razî   olmayana ben böyle hükme­derim, der.

—  Bunun üzerine derhal Ceprâil Aleyhisselam geliyor, ve: Ömer hak-ia batýlýn arasýný tefrik etti, demiþtir.

—  Bu sebebden dolayý, kendisine «Fârûk» lakabý, söylendi,»[29]

Fazilet ve adaletine âid sayýlmayacak kadar hükümler, haller, hadiseler ve esaslar vardýr. Kýsaca özetlemiye çalýþtýk ve þerhde ki malumatla iktifa ettik. Cenâbu hak, Razi olsun ve Þefaatýndan bizi mahrum etmesin, Amin. [30]



[29] Mirkatüîmefatih, C. I, 34

[30] Mustafa Uysal, Ýzahlý Miþkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayýnlarý 1/32-34.




radyobeyan