Ferhat ile Sedat By: reyyan Date: 25 Aðustos 2011, 06:24:18
Tencere
Mart 2008 111.SAYI
Ferzan TOPATAN kaleme aldý, TENCERE bölümünde yayýnlandý.
Ferhat ile Sedat
– Hoþ geldin Ferhat nasýlsýn?
– Çok iyiyim abi, evleneceðim kýzý sonunda buldum!
– Ciddi misin?
– Hem de çok… Bizimkileri gönderip istetmek için gün sayýyorum.
– Oo! Çok iyi yahu. Ýnþallah inþallah… Nasýl oldu? Kim tanýþtýrdý? Akraba filan mý yoksa?
– Yok yok, tanýdýk deðil? Daha tanýþmadýk bile aslýnda. Birkaç gündür ayný otobüste Kýzýlay’a gidiyoruz…
– Bir dakika, bir dakika… Sen bu bahsettiðin kýzla tanýþmýyorsun, birkaç kere ayný otobüste gittiniz ve annenle babaný bu kýzý istemeye mi götüreceksin?
– Hemen deðil tabi canýým. Önce onu bi’ tanýmam, konuþmam lazým.
– Hani görücü usulü evleneceðim, kendim bu iþleri býraktým artýk demiþtin?
– Evet býrakmýþtým. Ama…
– Ama?
– Ta ki otobüste “Fazla bileti olan var mý?” diye o seslenene kadar?
– Sen de ona bilet verdin öyle mi?
– Ah keþke… Benden önce davrandýlar. Ýki çift laf edemedik bile…
– Ya, dayýmsýn ama ben senden büyüðüm. Azcýk bir aklým varsa sana söyleyim, bu iþ olmaz. Olmaaaaz!
– Duygularýmla oynama Sedat! Ben her þeyi düþündüm.
– Her þeyi düþündün mü? Nasýl düþündün?
– Kýzýlay’da bir giyim maðazasýnda çalýþýyor.
– Takip ettin yani…
– Yok caným, tesadüf, ayný yöne gidiyormuþuz. Yanlýþ anlamasýn diye ben hatta karþý kaldýrýmdan takip ettim.
– Takip ettin?!!
– Fark ettim diyelim… Ama taktýn takip takip diye… Kimden yanasýn sen ya?!
– Ee, sonra ne olacak?
– Ona bir mektup yazdým. Duygularýmý ifade eden…
– Eyvah! Eyvah!
– Mektubu vermek için birkaç defa maðazaya girdim çýktým. Çocuk reyonunda çalýþýyor. Gittim çocuk elbiselerine bakýyordum. Yanýndaki arkadaþý gelip, “Buyurun nasýl bir þey baktýnýz?” demesin mi?
– Ee, sen de uzun uzun kalmýþsýn herhalde…
– Çocuklar için ne kadar deðiþik þeyler yapmýþlar öyle…
– Ne yaptýn sonra?
– Baktým olacak gibi deðil, birkaç parça bebek eþyasý aldým.
– Yapma ya!
– Bizimkiler evde görür diye iþyerindeki dolabýma koydum. Annem görse ne derim? Hatta orda þöyle bir þey de oldu. Kýz, “Çocuðunuz kaç yaþýnda?” diye sormasýn mý? Az daha beni evli zannedecekti. “Yok caným, yeðenlerime alýyorum, ben evli deðilim, bekârým.” dedim. Bunu özellikle vurgulayýp, “Evli olacak kadar yaþlý mýyým sizce?” dedim. Ýþte o an bana baktýðýný fark ettim.
– Sonra ne oldu? Mektubu verseydin hemen.
– Veremedim. Heyecandan elim ayaðým birbirine dolaþtý. Bu arada isminin Esra olduðunu öðrendim. Ne güzel isim deðil mi? Neyse, ertesi gün giysilerden birinin rengini beðenmediklerini söyleyip yine gittim. Sonraki gün de bir beden büyüðü ile deðiþtirmek için.
– Mektubu yine mi veremedin…
– Onun yerine baþka bir fikir geldi aklýma. Gidip patronuyla konuþacaðým.
– Allah Allah. Ne diye konuþacaksýn patronuyla ki?!
– Ona diyeceðim ki; “Sizinle açýk konuþmak istiyorum. Ben yanýnýzda çalýþan filanca kiþiden hoþlanýyorum. Sakýn yanlýþ anlamayýn. Bu konuda çok ciddi düþünüyorum. Ama siz de takdir edersiniz ki bu iþler öyle damdan düþer gibi olmaz. Onu tanýmam, onun da beni tanýmasý için bir fýrsat oluþturabiliriz. Sizden ricam beni burada iþe alýn. Yo yo, lütfen, para filan istemiyorum! Bir süreliðine bana yardýmcý olmanýzý istiyorum. Bunun karþýlýðýnda para isteyecek deðilim. Kim bilir onunla evlendiðimizde siz de nikâh þahidimiz olursunuz.” Evet aynen böyle diyeceðim ona. Niye susuyorsun? Bir þey söylesene!..
– Puha ha ha!
– Ne gülüyorsun ya, komik mi o kadar?
Allah Allah!..
– Ya dayý… Ah, karným karným! Beni mahvettin. Ah! Ya, bir þey söyleyeceðim, Allah aþkýna sence patron bu konuþma karþýsýnda ne yapar?
– Ne yapacak caným… Öyle büyük bir maðazanýn patronuysa mutlaka güngörmüþ, halden anlayan bir adamdýr. Eminim benim samimiyetimi takdirle karþýlayacaktýr.
– Ya dayý, gel sen vaz geç bu iþten. En iyisi mektubu ver.
– Ayný sonuçlarý doðurmaz Sedatçýým… Bak, göreceksin yakýn zamanda bu iþi neticelendireceðim.
…
Birkaç gün sonra…
– Dayý dur kýmýldama…
– Ahhh!
– Kaç dikiþ daha atacaksýnýz doktor bey?
– Bir tane daha kaldý.
– Dayý bitmiþ, sýk diþini!
– Ah Sedatçýðým, biliyor musun, dayak yediðime hiç üzülmüyorum. Ben þeye üzülüyorum…
– Neye dayý?
– Patronun oðlu o kýzla sözlüymüþ ya! Buraya yazýyorum, o sonradan görmenin çocuðu o kýzla evlenmez. Evlense de onu mesut edemez. Ben o kýzýn kaderine üzülüyorum. Ahh!..
– Ya, dayý ya! Býrak þu iþin peþini ya. Ya, evleninceye kadar seni nasýl yaþatacaðýz bilmiyorum ki…
– Beyler beni güldürmeyin, dikiþi atamýyorum…
– Pardon doktor bey, siz devam edin.
– Ahh!
– Aah, ah!
Ynt: Ferhat ile Sedat By: sümeyra Date: 12 Eylül 2011, 21:08:42
Kýzlar hayalperest olur diye düþünürdüm..Demek ki bu iþ farklý..Allah bütün bekarlarýn yardýmcýsý olsun..Hayýrlý yuvalar kurmayý nasib etsin..Güzel hikayeydi..Paylaþan kardeþimin emeðine saðlýk..