Ekmek su cep telefonu By: hafiza aise Date: 19 Aðustos 2011, 11:56:18
YENÝ ÝHTÝYAÇ LÝSTEMÝZ EKMEK, SU, CEP TELEFONU
Eylül 2010 60.SAYI
Gayet zinde bir ruh haliyle güne baþladýðýnýzý düþünün. Zihniniz dingin, ruhunuz ve bedeniniz enerji dolu halde, sizi gideceðiniz yere götürecek olan toplu taþýma aracýna biniyorsunuz. Aman ALLAHým o da ne? Birden bütün o pozitif duygularýnýzý tepe taklak ettirecek bir sesle yerinize çakýlýyorsunuz. Bir adam baðýr çaðýr birisine beddua ediyor. “Sabah sabah bu kavga da ne?” diye huzursuz oluyorsunuz. Tam arkanýza dönüp müdahale etmeye yeltenecekken, bulunduðunuz aracý zindana çeviren korkunç sesin küçücük bir telefondan geldiðinin farkýna varýyorsunuz. Evet, bu bir cep telefonunun zil sesi…
HEMEN DE SIKI FIKI OLUVERDÝK
Toplum olarak cep telefonlarýyla pek hýzlý tanýþtýk ve hemen de sýký fýký oluverdik. Hayatýmýzda öyle yer edindiler ki, “Bunlar çýkmadan önce ne yapýyorduk?” diye birbirimize sorar olduk. Cep telefonlarýnýn yaydýðý radyasyonun tehlikelerini yakinen bilsek de, gün boyu bir an bile vazgeçemiyoruz onlardan. Hatta gece bile ayrý kalamayýp yataklarýmýzýn baþucunda yerlerini almaya devam ediyor telefonlarýmýz. Az deðil, bugün dünyanýn neredeyse yarýsý cep telefonu kullanýyor. Türkiye’de ise mobil telefon abone sayýsýnýn önümüzdeki yýl yaklaþýk 55 milyonu bulacaðýndan bahsediliyor. Bir zamanlarýn Türkiye’sinde manyetolu telefonlara þahit olup, bir telefon görüþmesi için saatlerce bekleyen insanlar, cep telefonlarýnýn bu þaþýrtýcý hýzdaki geliþimini hayretle izliyor.
Hýzla geliþen teknoloji ve þehir hayatýnýn cep telefonlarýný gerekli kýldýðý yadsýnamaz bir gerçek, fakat doðru kullanmayý bilmediðimizde bu yeni teknolojinin oluþturduðu kültüre ayak uyduramadýðýmýz noktalar oluyor muhakkak. Örneðin toplu taþýma araçlarý, toplantý, cami vb. yerlerde kulak týrmalayýcý ses kayýtlarýyla çalan telefonlar ya da hiç tanýmadýðýmýz insanlarýn yüksek sesli telefon görüþmelerini dinlemek zorunda kalmamýz, gün boyu iptal olmuþ bir halde dolaþmamýza sebep olabiliyor. Bunun yaný sýra sosyal bir ortamda, tam da koyu bir muhabbetin ortasýnda çalan cep telefonlarý ya da bir yandan konuþulaný dinler görünüp, diðer yandan parmaklar ýþýk hýzýyla hareket ettirilerek çekilen mesajlar, yüz yüze görüþme amaçlý birlikteliklerin kalitesini düþürüyor.
SONU GELMEYEN TARÝFELER GEVEZELEÞTÝRÝYOR
Yaptýðý telefon görüþmelerine iki-üç saatten önce son veremeyen bir haným, o gün yarým saat konuþup telefonu kapatýr. Eþi hayretler içinde kalarak sorar: “Hayýrdýr, bugün anlatacaklarýn nasýl oldu da yarým saatte bitti?” Hanýmý cevap verir: “Yanlýþ numaraydý!”
Bu, iþin mizahi tarafý elbette… Ama özellikle son zamanlarda GSM þirketlerinin bedavasý bol fýrsatlarýndan yararlanmayanýmýz yok gibi. Ekonomik hatta ücretsiz bir tarifeye kayýtlý olabiliriz. Belki de telefon görüþmelerimizin maddi boyutunu fazla umursamýyoruzdur. Fakat ihtiyaç dýþý konuþmalarla karþýmýzdakinin hattýný ve zamanýný iþgal ettiðimizin farkýnda olmalýyýz. “Daha daha nasýlsýn? Havalar nasýl?” türünden lüzumsuz sorularla görüþmeyi uzatmak açýkçasý “Benim vaktim çok, gel beraber tüketelim” tavrý taþýr.
AÇANA KADAR ÇALDIR DUR!
Cep telefonlarýnýn en önemli özelliði, aranýlan kiþiye günün yirmi dört saati ulaþabilme imkaný tanýmasýdýr. Taþýnýlabilir olmalarýnýn amacý da budur zaten. Fakat bu durumu dayanak göstererek aradýðýmýz kiþinin müsait olup olmadýðýný göz önüne almadan, ýsrarla görüþmeye çalýþma hakkýna sahip deðiliz. Zira herhangi bir nedenden cevap veremiyor olabilir çaðrýmýza.
Aranýlan kiþinin telefonu, týpký Efendimiz’in (s.a.v) tavsiye buyurduðu kapý çalma adabýnda olduðu gibi, üç, en fazla dört kere çaðrý býrakýlýp kapatýlmalýdýr. Bir müddet geri dönülmesi için beklenip, dönülmediði takdirde -mutlaka görüþülmesi gerekiyorsa- tekrar aranmalý veya bu numaraya iþin aciliyetini belirten bir mesaj gönderilmelidir.
KONUÞMA STÝLÝMÝZ KÜLTÜRÜMÜZÜN YANSIMASIDIR
Telefon görüþmesi yaparken konuþulan kiþinin ses tonunu ayarlamasýndan, seçtiði cümlelere kadar pek çok tavrýndan o kiþinin kültürü hakkýnda az çok bilgi edinilebilir. Ayrýca görüþmeye giriþte gösterilecek özen karþýdaki kiþiye güven verir. Telefona yanýt verirkenki samimi ve nazik tavrýmýz görüþmenin gidiþatýný olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Örneðin konuþmaya tebessüm ederek baþladýðýmýzda yüz kaslarýmýz harekete geçer ve bu pozitif enerji ses tonumuza yansýr. Bunun yaný sýra, kendini tanýtmadan konuya girmek ortama “Bil bakalým ben kimim?”, “Beni tanýmadýysan aþkolsun” havasý katar. Oysa “Ben falancayým” diye kendini tanýtmak en fazla üç saniye alýr. Ayrýca büyüklerimizin birini aradýðýnda konuþmaya baþlamadan önce “Müsait misiniz?” diye sormasý da telefon görüþmeleri konusunda bize yol gösterici niteliktedir. Aksi takdirde karþýmýzdaki kiþi konuþmaya mecburen devam eder, konuya yoðunlaþamaz ve sonuçta bu görüþmeden tam bir verim almak zorlaþýr.
Cep telefonu tamamen kiþisel bir eþya olsa da o an yanýnda bulunduðumuz herkesi bir þekilde etkiliyor. Zira konuþmalarýmýz sadece ahizedeki kiþi tarafýndan deðil herkesçe duyulabiliyor. Bunun için topluluk içinde, telefonda konuþtuðumuz kiþi ile baþ baþaymýþ gibi davranmaktan kaçýnmalýyýz. Ancak bu þekilde etrafa verdiðimiz rahatsýzlýðý en aza indirgemiþ oluruz.
CEP TELEFONUNUN ADABI
Yasak levhasý bulunan yerlerde cep telefonlarýný kapatmalý; topluluk içinde sessize alýp, kimseye rahatsýzlýk vermemeye özen göstermeliyiz.
Baþkalarýnýn telefonlarýný dinlemek ve mesajlarýný okumak, kiþilerin özel hayatlarýna saygýsýzlýktýr.
Görüþme yapmamýz gereken kiþileri, sabah 08:00’dan önce ve gece 22:00’dan sonra rahatsýz etmemeliyiz.
Baþka birinin telefonunu kullanma durumunda kaldýysak, öncelikle ne kadar samimi olsak da o kiþiden izin istemeliyiz. Bunun yaný sýra, aradýðýmýz kiþiye bu durumu açýklamalý ve görüþme süremizi mümkün olduðunca kýsa tutmalýyýz.
Telefon görüþmesi yaparken bir þeyler yiyip içmek, sakýz çiðnemek vb. bize ciddiyetsiz bir hava verir. Ayrýca öksürmek ya da hapþýrmak durumunda kaldýysak aðzýmýzý telefondan uzaklaþtýrmalýyýz.
Araç kullanýrken telefonla konuþmak dikkat daðýtýr ve tehlikelidir. Çok gerekliyse araç kitlerinden yararlanýlabilir.
Gürültülü bir yerde baðýrýþ çaðýrýþ sesimizi duyurmaya çalýþmak yerine, sessiz bir mekanda görüþmeli veya mümkünse gürültüyü en aza indirgemeye çalýþmalýyýz.
Efendimiz (s.a.v) toplum içerisinde iki kiþinin kendi aralarýnda özel konuþmalarýný hoþ görmemiþtir. Tanýdýklarýmýzla sosyal bir ortamda bulunuyorsak, telefonumuzu yanýtlamadan önce özür dileyip izin istemeli ve görüþmeyi kýsa tutmaya çalýþmalýyýz. Hatta dýþarýya çýkarak konuþmak en uygunudur.
Otobüs, metro gibi toplu bulunulan yerlerde, telefonumuza gelen bir çaðrýyý cevaplamak zorunda kaldýysak, mümkünse arayan kiþiden müsait olduðumuzda görüþmeyi talep etmeli, acil görüþmemiz gerekiyorsa kýsýk bir ses tonuyla konuþmalýyýz.
Yanlýþ bir numara çevirdiðimizde kaba bir tavýrla suratýna kapatmaktansa, özür dileyip, görüþmemize kibarca son vermeliyiz. Ayný þekilde, bize gelebilen yanlýþ aramalarda da nezaketi elden býrakmamalýyýz.
Telefonlarýmýzý çok gerekmedikçe bizden baþkasýnýn yanýtlamamasý, özellikle çocuklarýn açarak hattý meþgul etmemesi gerekir.
Telefon numaramýzý çok gerekmedikçe gizlememeliyiz. Aradýðýmýz kiþiler göremedikleri veya tanýmadýklarý bir numarayý açmak istemiyor olabilirler.
Müsait olmayýp cevap veremediðimiz bir çaðrý aldýðýmýzda, uygun bir anýmýzda arayan kiþiye mutlaka geri dönmeliyiz.
Görüþme yaptýktan sonra telefonu kapatma hakký arayan kiþinindir. Ancak konuþtuðumuz kiþi bir büyüðümüz ise görüþmeye bizim deðil de onun son vermesini beklemek edebe daha uygun düþer.
ARAYANIN YÜZÜNE KAPATMAK DOÐRU MU?
Zamanýmýzýn büyüklerinden bir zat talebeleriyle toplantý yaparken toplantýya katýlanlardan birinin cep telefonu çalar. Telefonu çalan kiþi telaþla ve toplantýyý bölmüþ olmanýn mahcubiyeti ile derhal telefonunu kapatýr. Bu duruma karþýlýk o zat þöyle buyurur: “Hayýr, ne olursa olsun telefonu bu þekilde kapatmayýn. Arayaný cevaplamamak (meþgule almak) karþýnýzdakine saygýsýzlýktýr. Telefonu açýn ve müsait olmadýðýnýzý söyleyip izin alarak telefonu kapatýn.”
Ceyda ARIN
Ynt: Ekmek su cep telefonu By: sümeyra Date: 11 Haziran 2012, 20:58:18
Zamanýn gereklerine uygun davranarak da edepli olmak mümkün..Bu güzel paylaþým için Allah razý olsun..