Nefislerin tezkiyesi By: hafiza aise Date: 17 Aðustos 2011, 18:14:38
NEFÝSLERÝN TEZKÝYESÝ: KURBAN
Kasým 2010 62.SAYI
Peygamber Efendimiz (s.a.v) hicretin ikinci senesinde, Sevik Gazvesi’nden sonra Medine’ye geldiðinin ertesi günü, (Zilhicce’nin onuncu günü) müminlerle birlikte mescitte ezansýz ve kametsiz iki rekat namaz kýldýrdý ve hutbe okudu. Bu hutbede müminlere kurban kesmelerini emretti. Ýki cihan serveri (s.a.v), satýn aldýðý semiz, boynuzlu beyaz iki koçtan birini keserken, “Allahým! Bu, senin birliðine ve senden bana gelenlere iman eden bütün ümmetim namýnadýr” diye buyurdu. Ýkincisini keserken de þöyle buyurdular: “Allahým! Bu da, Muhammed ve Muhammed’in ev halký içindir.” Bu kurbandan kendileri, ev halký ve yoksullar yediler. Ýþte Ýslam’daki ilk Kurban Bayramý budur!
KURBAN TESLÝMÝYETÝN BÝR GÖSTERGESÝ
Kurban kesen kimse adeta þöyle demiþ olmaktadýr: Ya Rabbi! Senin yolunda, senin rýzaný kazanmak uðruna maldan-mülkten, sevdiklerimden ve hatta canýmdan geçmeye hazýrým. Ýþte bu kurbaný benim bu imanýmýn ve teslimiyetimin bir göstergesi olarak yine senin adýnla kesiyorum. Bu kurbanýn topraða dökülen kaný, sana verdiðim sözde, imanýmda ve ihlasýmda bütün benliðimle sabit-kadem olduðumun tasdikidir. Kabul eyle ve beni bu yolda daim eyle...
Kurban Allah’a yaklaþma ve O’nun rýzasýný kazanma vesilesidir. Kur’an-ý Kerim’de þöyle buyrulmaktadýr: “Biz her ümmete kurban ibadeti koyduk ki Allah’ýn kendilerine rýzýk olarak verdiði hayvanlarý keserken Allah’ýn adýný ansýnlar. Þunu unutmayýn ki hepinizin ilahý bir tek ilahtýr. Öyleyse yalnýz O’na teslim olun. Sen ey Rasulüm! O alçak gönüllü, samimi ve ihlaslý olanlarý müjdele!” (Hac, 34)
KURBAN BÝR ÝMTÝHAN SEBEBÝDÝR
Allah kurban kesme emriyle kullarýný imtihan etmekte, onlarýn takvalarýný, ilahi emre itaatteki titizliklerini, Allah’a yakýnlýk derecelerini ölçmektedir. Bu husus ayet-i kerimede þöyle belirtilir: “Onlarýn ne etleri ne de kanlarý Allah’a ulaþýr; fakat O’na sadece sizin takvanýz ulaþýr. Sizi hidayete erdirdiðinden dolayý Allah’ý büyük tanýyasýnýz diye O, bu hayvanlarý böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananlarý müjdele!” (Hac, 37) Bu ayette de görülüyor ki, kesilen kurbanlarda gaye, ihlas, takva ve Allah’a yaklaþmadýr. Allah rýzasýndan yoksun olarak kesilip daðýtýlan etlerin, akýtýlan kanlarýn, ne kadar çok olursa olsun, Allah katýnda hiçbir deðer ve kýymeti yoktur.
KURBAN KESMENÝN FAZÝLETÝ
Rasulullah Efendimiz (s.a.v) hali vakti yerinde olan birinin Kurban Bayramý’nda yapacaðý faziletli ameli þöyle ifade etmiþtir: “Ademoðlu kurban bayramý günü, Allah katýnda kurban kesmekten daha sevimli bir iþ yapmamýþtýr. Þüphesiz o kesilen kurban kýyamet günü boynuzlarý ve kýllarý ile gelir. Hiç þüphe yok ki, kurbanýn kaný yere düþmeden önce Allah katýnda kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoþ edin.”
Bir kurban bayramý günü Rasulullah (s.a.v), Hz. Fatýma’ya (r.a), “Ey Fatýma! Kalk ve kurbanýnýn yanýna giderek (onun kesilmesine) þahit ol! Zira ondan akýp yere düþen ilk kan ile birlikte Allah Teala’nýn senin geçmiþ günahlarýný baðýþlamasý vardýr” dedi. Hz. Fatýma (r.a), “Ya Rasulullah, bu durum sadece bize mi özel yoksa bütün müminler için de geçerli mi?” diye sordu. Rasulullah (s.a.v), “Bütün müminler için…” buyurdu.
Allah kurban kesme emriyle kullarýný imtihan etmekte, onlarýn takvalarýný, ilahi emre itaatteki titizliklerini, Allah’a yakýnlýk derecelerini ölçmektedir.
AÝLEDE BÝR KÝÞÝNÝN KURBAN KESMESÝ YETERLÝ MÝDÝR?
Ýslam dininde; ailede “mal birliði” deðil “mal ayrýlýðý” prensibi vardýr. Yani bir aile içinde de olsa herkesin malý kendisine aittir. Bir kimse, babasýnýn, eþinin veya oðlunun servetiyle zengin sayýlamaz. Baba fakir olduðu halde oðlu; koca fakir olduðu halde karýsý zengin olabilir. Bu bakýmdan aile içinde, diðer þartlarla beraber kimler dinen zengin sayýlýrsa, sadece onlar kurban kesmekle yükümlü olurlar. Hepsi zengin sayýlýrsa, her birinin, ayrý ayrý kurban kesmesi gerekir. Aile içinde zengin sayýlan kimse yoksa hiç biri kurban kesmekle yükümlü olmaz.
KADIN KURBAN KESEBÝLÝR MÝ?
Hayvan kesiminde, bu iþlemi yapacak kiþinin akýl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya ehl-i kitap olmasýnýn dýþýnda bir þart bulunmamaktadýr. Bu þartlarý taþýyan kiþi, kadýn olsun, erkek olsun kurban kesebilir.
KURBAN KESMEYÝP DEÐERÝ FAKÝRLERE VERÝLSE
Kurbanlýk hayvan satýn almayýp, onun yerine parasýný fakirlere daðýtmakla veya hayýr kurumlarýna baðýþlamakla kurban sorumluluðu yerine getirilmiþ olmaz. Çünkü böyle yapmakla kurbandan beklenen amaç gerçekleþtirilmiþ olmaz. O halde kurban kesmekle mükellef olan kimseler, ancak dinimizin belirlediði hayvanlardan birisini alýp onu kurban kesim vakti içinde kesmekle bu sorumluluðu yerine getirmiþ olabilirler.
Özellikle “hayvan haklarý”, “hayvan kýyýmý” gibi sözlerle kurban ibadetine dil uzatanlarýn bu tavrýnýn dinimiz açýsýndan hiçbir önemi ve geçerliliði yoktur. Bu sözlerle insanlarýn aklýný karýþtýrmak isteyenler, çeþitli eðlence ve kutlamalar için katledilen hayvanlarý ve onlarýn kesilme sebeplerini biraz düþünseler daha iyi olur. Hayvanlar, süs olarak sevilmek ve ölünce topraða gömülmek için yaratýlmamýþtýr. Yüce Yaratýcý onlarý, insanlarýn hizmetine sunmuþtur. Onlar, Yüce Allah’ýn isminin zikredilerek kesilip yenilmesi, istifade edilmesi ve sahibine þükredilmesi için yaratýlmýþtýr.
Kurbanda niyetimiz Allah rýzasýný kazanmak olmalýdýr. Gavs-ý Bilvanisi Seyyid Abdülhakim (k.s) buyurmuþtur ki: “Ýnsan, amellerini cenneti kazanmak veya cehennem korkusu için deðil, sadece Allah dostluðunu ve rýzasýný kazanmak için yapmalýdýr.”
Hüseyin OKUR