Güncel Dini Haberler
Pages: 1
Umreye rekor talep By: reyyan Date: 17 Aðustos 2011, 15:32:38
Umreye rekor talep



Umreye talep geçen yýlý ikiye katladý


Türkiye'den umre için kutsal topraklara gideceklerin sayýsý artýþ gösteriyor. Umre'ye 2009'da 180 bin, 2010'da 278 bin kiþi gitmeyi talep ederken, baþvuru sayýsý bu yýl 400 bini aþtý. AA muhabirlerinin aldýðý bilgiye göre, umre için Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ile acentelere yapýlan umre baþvurularýnda artýþ yaþanýyor.

Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý yoluyla umreye 2009'da 95 bin 570 kiþi gitti. Ayný yýl acentelere yapýlan baþvuru ise 85 bin 361 oldu.

Kutsal topraklara umre için gitmek isteyenlerin 2010'da Baþkanlýk yoluyla yaptýklarý baþvuru sayýsý 145 bin 123, 2011'de ise 176 bin 985'i buldu. Acenteler yoluyla 2010'da baþvurularýn sayýsý ise 133 bin 431 olurken, 2011'de ise 234 bin 490'a ulaþtý.

Geçen yýl baþkanlýk ve acentelerin toplam sayýsý 278 bin 554'ü bulurken, bu yýl kutsal topraklarý ziyaret etmek isteyenlerin toplam sayýsý 411 bin 475 oldu.

-TÜRSAB ÜYESÝ ACENTELERE DE YOÐUN BAÞVURU VAR-

Öte yandan, Türkiye Seyahat Acentalarý Birliði (TÜRSAB) Baþkaný Baþaran Ulusoy TÜRSAB üyesi 102 seyahat acentesiyle geçen yýl ramazan ayýnda 27 bin 888 kiþinin umreye gittiðini, bu sayýnýn bu ramazanda 29 bin 775'e ulaþacaðýný, bugün itibariyle de 27 bin 108 kiþinin umre için kutsal topraklarda bulunduðunu bildirdi.

Geçen yýl birliðe üye seyahat acenteleriyle umre seyahati gerçekleþtirenlerin dönem boyu toplam sayýsýnýn 133 bin 705 olduðunu anlatan Ulusoy, bu sayýnýn 2011 yýlý itibariyle 233 bin 551'e ulaþtýðýný ifade etti.

Ýnanç turizminin oldukça kapsamlý, Kültür ve Turizm Bakanlýðýnýn üzerinde titizlikle durduðu, TÜRSAB'ýn da çeþitli giriþim ve etkinliklerle katýlýmda bulunduðu ayrýntýlý bir konu olduðunu anlatan Ulusoy, sözlerini þöyle sürdürdü:

''Bu turizm kolu kapsamýnda daha çok ülkemiz incoming turizmi odaklý çalýþýlmakla birlikte aslýnda çok çeþitliliðe sahip bir konudur. Hac ve umre konularý ise haiz olduðu özellikler sebebiyle ayrý bir yaklaþým gerektirdiðinden, genel inanç turizmi kapsamý dýþýnda ayrý bir konu olarak deðerlendirilmekte ve buna iliþkin çeþitli mevzuatlar ve her yýl yeniden oluþturulan organizasyon yapýsý bulunmaktadýr.

Ülkemizin Ortadoðu ülkeleri üzerindeki yüksek düzeyde bulunan itibarý daha çok hac ve umre turizmi üzerinde görülmekte ve bu durum ülkemiz lehine yaklaþým getirmektedir. Örnek olarak hacda Suudi yerel yönetimlerin düzenlediði organizasyonda hacýlar kýtalara veya büyük coðrafi bölgelere göre tahsisat yapmasýna raðmen, ülkemize has ayrý düzenlemeler ve hatta sadece ülkemiz hacýlarýnýn kullanabileceði tahsisli özel yol güzergahý dibi ayrýcalýklar verilmektedir.''

Ortadoðu ülkelerinden Türkiye'ye gelen ziyaretçilerin inanç turizmi kapsamýndaki yaklaþýmlarýnýn ise henüz arzu edilen seviyeye ulaþmadýðýna deðinen Ulusoy, ''Ýnanç turizmine yaklaþým biçimi, kültürden kültüre farklýlýklar göstermektedir. Batýlý ülke ziyaretçilerin ve ülkemiz insanýnýn çok sevdiði ve raðbet ettiði kutsal mekanlar, Ortadoðu ülkelerinden gelen turistler açýsýndan istenen ölçüde çekici bulunmamaktadýr'' dedi.

Ulusoy, TÜRSAB'ýn her yýl düzenli olarak, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn da katýlýmý ile Ýnanç Turizmi Sempozyumu, Ýnanç Turizm Günleri ve benzeri etkinlikler düzenlediðini ve buna iliþkin kitaplar ve çeþitli yayýnlar hazýrladýðýný anlattý.

-''DÝN TURÝZMÝNE GÜVENSÝZLÝK ORTADAN KALKTI''-

Son yýllarda meydana gelen talep artýþlarýnýn, baþta TÜRSAB'ýn Bakanlýklararasý Hac ve Umre Kurulu'na asil üye kabul edildiði 2005 yýlýndan itibaren doðrudan sektör üzerinde yönlendirici ve idare edici bir konuma gelmesinden sonra olduðunu belirten Ulusoy, þunlarý ifade etti:

''Birliðimizin, ülkemizde uygulanan yasa ve yönetmelikler kapsamýnda ve meslek örgütü sýfatý çerçevesinde meslek ahlakýný korumaya yönelik ciddi duruþu ve çalýþmalarý, kamuoyunda eskiden beri süregelen din turizmine yönelik güvensizliði ortadan kaldýrmýþtýr. Bu konuda profesyonel acente ve kadrolarýn etkinlik göstermesinin saðlanmasý ile kurulan denetim mekanizmalarý sayesinde, gerek Türkiye gerekse Suudi Arabistan Krallýðý ayaðýnda yürütülen hac ve umre organizasyonlarý yakýndan takip edilerek baþta tüketici haklarýnýn korunmasý olmak üzere ülkemizin itibarýna yakýþýr organizasyonlar düzenlenmesi saðlanmýþtýr. Önceleri sadece yüksek gelirli kesimin gidebildiði umre ve hac seferleri, ülkemizde son yýllarda meydana gelen iktisadi ve siyasi istikrara paralel olarak gelir seviyesindeki artýþ sayesinde artýk her kesimden ve gelir seviyesinden insanýn raðbet edebildiði bir seyahat biçimi haline gelmiþtir.''

-VATANDAÞ PROFÝLÝNDEKÝ DEÐÝÞÝM-

Umreye giden vatandaþlarýn profilinde ciddi deðiþiklikler olduðunu ifade eden Ulusoy, ''Önceki dönemlerde hac maliyetlerinin ülkemiz milli gelir þartlarýna göre yüksek olmasý sebebiyle umre yolcularý daha çok kýrsal kesimden insanlarýn hac yerine raðbet ettikleri, düþük hizmet standardý ve profesyonel olmaktan uzak düzenleme biçimine sahip olan bir seyahatti. Ancak son yýllarda, yukarýda belirtilen koþullarýn gerçekleþmesiyle umre seyahatine olan talep artýþýyla beraber, TÜRSAB'ýn yönlendirme ve ýsrarlarý sonucu seyahat acentelerinin sürekli yükselttiði hizmet seviyesi olumlu yönde büyük bir artýþ göstermiþtir. Eski tarz koðuþ sistemi odalarýn kullanýldýðý binalar yerine, yýldýzlý otellerde müstakil oda düzenine geçilmiþ ve bu arz iliþkisine paralel olarak talep neredeyse tamamen deðiþmiþtir. Artýk eðitim düzeyi yüksek ve þehir kesiminden insanlarýmýz da umre seyahatine raðbet etmekte, kýrsal kesimden gelenlerin sayýsýnýn ise azalmadýðý gözlemlenmektedir.''

-''UMRE SEYAHATÝ TALEBÝ 230 BÝNÝ GEÇÝYOR''-

2005 yýlýndan önce ancak 20-30 bin civarýnda görülen umre seyahati talebinin, günümüzde 230 bini geçtiðini anlatan Ulusoy, ayrýca tüketici profilinde meydana gelen bu deðiþiklik sebebiyle internet ortamýnda umre seyahati sunan acentelerin sayýsýnda artýþlar olduðunu, buna paralel olarak müþterilerin çevrimiçi satýn alma eðilimlerinin arttýðýný dile getirdi.

Profil deðiþikliðinden ötürü görülen bir baþka ilginç neticenin ise eskiden az da olsa meydana gelen sözlü ve sade yöntemlerle yazýlý þikayetlerin günümüzde daha çok avukat aracýlýðýyla hukuksal bir zemine yönelmesi olduðunu ifade eden Ulusoy, ''Artýk vatandaþlarýmýz tüketici haklarý konusunda son derece bilinçli bir duruma gelmiþtir. Her halükarda, bireysel þikayet baþvurusuyla gelen vatandaþlarýmýz için birliðimiz bünyesinde bulunan 'Hukuk Bölümü' profesyonel kadromuz aracýlýðý ile takip edilip, gerektiðinde acentelere idari ve maddi müeyyidelerin uygulanmasý saðlanmýþtýr'' dedi.

Birlik olarak vatandaþlarýn öncelikle saðlýk, güvenlik, huzur ve konfor koþullarý içerisinde ve özellikle de Türkiye'nin itibarýna yakýþýr bir þekilde disiplinli ve organize, ayný zamanda yüksek standartlarda ve örnek teþkil edebilecek bir þekilde bu seyahatlerini gerçekleþtirmelerinin saðlanmasýnýn temel hedefleri olduðunu söyleyen Ulusoy, bununla beraber seyahat acentelerinin düzenledikleri umre ve hac seferlerinde meydana gelen kalite artýþlarýnýn, göz ardý edilemeyecek bir niteliðe eriþtiðini belirtti.

Umre organizasyonuna katýlmanýn bir kiþiye maliyetiyle ilgili bilgi veren Ulusoy, ''Tur bedeli maliyeti, baþta uçak bileti klasmaný ve havayolu, otel tipi, kalýnacak süre ve acentenin sunduðu hizmetler baþta olmak üzere pek çok etken sebebiyle deðiþkendir. Tur bedelleri çoðunlukla 700 avrodan baþlamakta ve 6 bin 300 avro gibi rakamlara ulaþmaktadýr. Ancak çoðunlukla tercih edilen skalanýn 800 avro ile 1200 avro arasýnda olduðu göze çarpmaktadýr'' dedi.

AA



radyobeyan