Sizden Fazla Veren Var By: Eslemnur Date: 12 Aðustos 2011, 18:37:54
SÝZDEN FAZLA VEREN VAR
Hazret-i Ebû Bekir'in halifeliði sýrasýnda Medine'de büyük bir kýtlýk baþgöstermiþti. Halk ekmek yapmak için bir buðday tanesini bile bulamaz olmuþtu. Bu durumu gören Medineli tüccarlar, ellerindeki bütün parayý buðday alýp satmaya yatýrmýþlardý.
Hazret-i Osman da bu arada Þam'a bir ticaret kafilesi göndermiþti. Oradan yüz deve yükü buðday satýn alarak Medine'ye getirtmiþti. Bu miktar, halkýn buðday ihtiyacýný büyük ölçüde karþýlayabilirdi. Bâzý tüccarlar derhal Hz. Osman'a müracaat ettiler. Þam'dan getirttiði bu buðdayý satýn almak istediler. Buðdayýn bir mennesine (5 kilo 12 gram aðýrlýðýndaki bir ölçü birimi) 4 dirhem veriyorlardý. Fakat Hz. Osman, tüccarlarýn verdiði fiyatý az buldu.
"Sizden fazla veren var," dedi ve buðdayýný hiç kimseye satmak istemedi.
Tüccarlar bu durumda teklif ettikleri fiyatý arttýrdýlar. Fakat yine Hz. Osman'dan "Sizden fazla veren var" cevabýný aldýlar. Nihayet buðdayýn bir mennesine 7 dirhem vermeye bile râzý oldular. Bu, verebilecekleri en son ve en yüksek fiyattý. Fakat Hz. Osman'ýn aðzýndan "Sizden fazla veren var" sözünden baþka lâf çýkmýyordu.
Bâzýlarý onun bu tutumunu, fýrsat düþkünlüðüne ve çok kazanmak hýrsýna veriyordu. Halk þiddetli ihtiyaç içinde kývranýrken, onun böyle davranmasýný kendisine hiç yakýþtýramýyordu. Nihayet mes'eleyi Halife Hz. Ebû Bekir'e anlatmaya karar verdiler. Ondan, Hz. Osman'la aralarýný bulmasýný isteyeceklerdi.
Halifenin huzuruna çýkarak, durumu olduðu gibi anlattýlar. Hz. Ebû Bekir anlatýlanlarý sonuna kadar dinledi. Ve onlara:
-"Bu iþte bir gariplik var," dedi. "Bana öyle geliyor ki, siz Hz. Osman'ýn sözünü iyi anlayamadýnýz. O, Resûlüllah'ýn dâmadý ve Cennet'te arkadaþýdýr. Halkýn ihtiyacýný fýrsat bilip ondan kâr ve çýkar elde edecek kimse deðildir. Böyle davranýþýnýn mutlaka bir hikmeti vardýr. Haydi, beraber gidip mes'eleyi bizzat kendisinden öðrenelim."
Hep birlikte Hz. Osman'ýn yanýna vardýlar. Hz. Ebû Bekir tüccarlarýn anlattýklarýný Hz. Osman'a söyledi. Ondan, niçin malýný verilen fiyata satmadýðýný sordu.
Hz. Osman'ýn bu suâle cevabý þaþýrtýcýydý:
"Ey Resûlüllah'ýn halifesi! Bunlar benim bir menne buðdayýmý 7 dirheme satýn almak istiyorlar. Yani, bire 7 veriyorlar. Halbuki, ben onu, bire 700 veren birine satmak istiyorum. Yüce Allah, her bir hasenata karþýlýk 700'e kadar ecir ve mükâfat vereceðini va'detmiyor mu? Böyle kârlý bir ticaret varken, ben ne diye malýmý onlara satayým."
Hazret-i Osman'ýn bu cevabý üzerine, tüccarlar derin bir düþünceye daldýlar. Onun hakkýnda kötü düþünmekle ne kadar hatâ ettiklerini anlamýþlardý.
Hz. Osman, bundan sonra 100 deve yükü buðdayýnýn hepsini de Medine halkýna sadaka olarak daðýttý. Fakir ve yoksullarýn yüzünü güldürdü. Þehirdeki kýtlýk da böylece büyük ölçüde giderilmiþ oldu.
Þuurlu bir Müslüman, iþlediði bütün iþlerde Allah rýzâsýný ön plânda tutar.
Halkýn yardýmýna koþmayý, fakirlerin dertlerine derman olmayý, insanlara faydalý bulunmayý en büyük fazilet bilir...