Diðer Yazýlar
Pages: 1
Saffane bint Hatim By: hafiza aise Date: 11 Aðustos 2011, 18:58:40
KENDÝNÝ GÜZEL ÝFADE EDEN HANIM; SAFFANE BiNT HATiM (R.A)

Mart 2011 66.SAYI

ALLAH VE RASULÜ’NDEN MÝ KAÇIYORSUN, KENDÝNDEN MÝ?

Saffane (r.a) ile aðabeyi Adiyy bin Hatim (r.a) Tay Kabilesi’nin reisi Hatim’in çocuklarýdýr. Hatim Ýslam’a yetiþememiþti fakat bir Müslümanda olmasý gereken özelliklere sahipti.
Cömertti, vefakardý, tevazu ve iffet sahibiydi. Þarap içmeyi ve safahatý haram sayardý. Hz. Peygamber’in (s.a.v) doðumundan birkaç yýl sonra vefat etti. Yerine kabile reisi olarak oðlu Adiyy geçti.
Adiyy babasýnýn aksine atalarýnýn dinini býrakarak din olarak Hýristiyanlýðý seçti. Þam’daki Hýristiyanlarla da iyi iliþkiler kurdu.
Medine içine yerleþtirdiði casuslarý sayesinde Ýslam Devleti hakkýnda haberler alýyordu. Çünkü Medine Ýslam Devleti’nin büyümesinden endiþe ediyordu.
Adiyy Hýristiyan olsa da kabilesi içinde puta tapan amansýz Ýslam düþmanlarý bulunuyordu. Allah Rasulü (s.a.v) Hz. Ali’yi (r.a) bir birlikle Tay Kabilesi’nin putu Füls’ü yýkmasý için gönderdi. Casuslarý sayesinde bunu haber alan Adiyy yakýn arkadaþlarýyla birlikte Þam’a kaçtý. Hz. Ali (r.a) yüz elli kiþilik birlikle Tay Kabilesi’ne girdi ve putlarý yýktý. Adiyy’in nerde olduðunu kendilerinden öðrenmek ve Adiyy’i Medine’ye getirebilmek için Adiyy’in kardeþi Saffane de olmak üzere kabileden bazý kimseleri esir olarak Medine’ye götürdü.
Saffane kendisini koruyup savunacak bilgi, birikim ve cesarete sahipti. Allah Rasulü’nün (s.a.v) huzuruna çýkýp derdini anlattý: “Ey Muhammed, ben Tay Kabilesi eski reisi Hatim’in kýzýyým. Beni serbest býrakarak Arap kabilelerinin baþýma gelenlerden dolayý sevinmelerine engel olmaný istiyorum. Babam açlarý doyurur, yolda kalmýþlara yardým eder, izzet ve þerefini korurdu. Þimdi babam öldü kýlavuzum kayboldu. Ey Muhammed, bana lütufta bulun ki Allah da sana lütufta bulunsun.” Allah Rasulü (s.a.v) sordu: “Senin kýlavuzun kimdir?”
Saffane: “Adiyy bin Hatim’dir” dedi. Allah Rasulü (s.a.v) sordu: “Þu Allah ve Rasulü’nden kaçan Adiyy mi?”
Sonra Allah Rasulü (s.a.v) gitti. Ertesi gün tekrar geldi ve Saffane (r.a) ile aralarýnda bu tarz bir konuþma geçti. Üçüncü gün Allah Rasulü (s.a.v) þöyle dedi: “Seni serbest býrakýyorum. Lakin sana refakat edecek birileri gelene kadar bekle, acele etme!”

GÝT VE ANLAT!

Allah Rasulü’nün (s.a.v) yanýnda gördüðü muameleden hoþnut kalan Saffane (r.a) kendi arzusuyla Müslüman oldu. Birkaç gün sonra kabilesinden bir kervan geldi. Saffane (r.a) gidip kervaný Peygamberimiz’e (s.a.v) haber verdi. Allah Rasulü de (s.a.v) onlarla gitmesi için kendisine izin ve biraz da yol harçlýðý verdi.
Saffane (r.a) kendisiyle birlikte azat olunan yakýnlarýyla birlikte Þam’a aðabeyinin yanýna gitti. Aðabeyine anlattý: “Vallahi ben, senin bir an önce gidip Muhammed’e katýlmaný isterim. Eðer o gerçek bir peygamberse sen ona katýlmakta baþkalarýný geçtiðin için þeref ve izzette de baþkalarýný geçmiþ olursun. Yok, o peygamber deðil de sadece bir hükümdarsa sen de ona katýlmakla hükümdarlýðýný yeniden eline alýrsýn.” Kardeþi Saffane’nin sözleri aðabeyine gayet mantýklý geldi. Medine’ye bir gidip bakmak, görmek istedi. Medine’ye geldiðinde Hz. Peygamber’i (s.a.v) mescitte buldu. Adiyy’i güzel bir þekilde karþýlayan Hz. Peygamber (s.a.v) onu alarak evine götürdü. Eve giderken yolda ihtiyar bir kadýn ve çocukla karþýlaþtýlar. Kendisinden yardým isteyen kadýný yakýn bir alakayla dinledi Peygamber (s.a.v) ve kadýnýn iþini halletti, isteklerini yerine getirdi. Bunu gören Adiyy içinden o bir hükümdar deðil kesinlikle peygamberdir diyordu. Eve geldiklerinde baktý gördü ki tek bir yer minderi var. O mindere misafirini oturtan Allah Rasulü (s.a.v) kendisi kuru yere oturmuþtu. Bütün bu davranýþlarý ve sonrasýnda dile getirdiði Hýristiyanlýkla ilgili bilgileri Adiyy’e hep diyordu ki o bir peygamberdir.
O bir hükümdar deðil peygamberdir.
O peygamberdir.
Peygamber.
Kendinden önceki peygamberleri tasdik eden; Ýsa’yý tasdik eden, tanýyan, seven bir peygamberdir.
Ve ellerini ol mübarek ellere koyan Adiyy “Allah’tan baþka ilah yoktur” diyordu. “Muhammed de onun kulu ve elçisidir.”
Elleri ellerinde þahit tutarak Allah’ýn Rasulü’nü, Medine’yi þahit tutarak, yeri göðü ve zamaný þahit tutarak imanýný dile getiriyordu.
Þahit oluyordu, þahit yazýlýyordu. 

ÞÝMDÝ YÜZÜ DAHA BÝR AYDINDIR

Adiyy Müslüman olunca Hz. Peygamber’in (s.a.v) yüzü ay gibi parladý. Yýllar sonra Hz. Ömer (r.a) halifedir ve Adiyy (r.a) halifeye gelerek biat edeceði sýrada kendisini tanýyýp tanýmadýðýný soracaktýr. Halife Ömer þöyle diyecektir: “Seni nasýl tanýmam. Sen imanýyla peygamberin yüzünü aydýnlatan Tay Kabilesi’nin reisisin. Yine zekatýyla peygamberin yüzünü aðartan kabilenin reisisin. Ben seni çok iyi tanýrým ey Adiyy. Baþkalarý inkar ettikleri zaman sen iman etmiþtin. Baþkalarý arkalarýna dönüp gittikleri zaman sen ahde vefa etmiþtin.”
Daha sonra Allah Rasulü (s.a.v) Adiyy’i Ensar’dan bir arkadaþýnýn evine misafir olarak aldý. Adiyy bin Hatim (r.a) Medine’de kaldýðý süre içinde sabah namazýnda mescide gelir yatsýdan sonra kalkar giderdi. Bu süre içinde Peygamber’in (s.a.v) sohbetinden istifade ederek dini çok iyi öðrendi.
Allah Raslü (s.a.v) sonra kendisini tekrar kabilesine reis olarak görevlendirdi. Kardeþi Saffane (r.a) ile din hizmetinde bulundular ve kýsa sürede kabilenin tümü Müslüman oldu. Ve Tay Kabilesi Medine Ýslam Devleti’ne karþý görevlerini eksiksiz yerine getiren bir kabile oldu.
Peygamber’in (s.a.v) vefatýndan sonra baþ kaldýranlara raðmen Tay Kabilesi en ufak bir itaatsizlik göstermediði gibi Ebu Bekir (r.a) yanýnda asilerle de savaþtý.
Adiyy bin Hatim (r.a) Ebu Bekir (r.a) zamanýnda Halid bin Velid’in (r.a) yanýnda Suriye Seferi’ne, Hz Ömer (r.a) zamanýnda Irak’ýn Fethi’ne ve Kadisiye savaþlarýna katýldý.
Uzun ömürlü bir sahabi olan Adiyy bin Hatim (r.a) babasý gibi cömertti. Vefakardý. Feraset sahibi ve iyi bir devlet adamýydý.
Ýslam’a bu kadar hizmet etmesine, büyük bir kabilenin fert fert Müslüman olmasýna vesile olan da kýz kardeþi Saffane’nin önce Allah Rasulü’ne (s.a.v) sonra aðabeyine söylediði güzel, manalý sözler olmuþtu.
Saffane (r.a) kendini güzel ifade etmiþti. Aðabeyinin kalbine giden yolu da sözlerle bulmuþ, aðabeyini o sözlerle Allah Rasulü’ne (s.a.v) gitmeye teþvik etmiþti.

Söz var imaný götürür.
Söz var imaný getirir.
Kalp ile dil arasýnda bir yol vardýr.
O yol tehlikeli ama bir o kadar güzeldir.
Dikenlidir ama dikenler arasý güllüdür.
Dikenler batmadan güller dermek için bir rehberle gidilir.

Elvida ÜNLÜ


radyobeyan