Sahibini Cennete Girdiren Ameller By: seymanur K Date: 09 Aðustos 2011, 11:16:32
SAHIBINI CENNETE GIRDIREN AMELLER
Muaz bin Cebel (r.a.)’den þöyle dediði rivayet edildi:“Ey Allah’ýn rasulü beni Cennete girdirecek ve cehennemden uzaklaþtýracak ameli bana haber ver dedim, buyurdu ki: Sen büyük bir þeyden sordun, o (þey)Allah’ýn kendisine kolay kýldýðý kimse için kolaydýr. Hiçbir þeyi ortak koþmadan Allah’a ibadet edersin, namazý kýlar, zekat verirsin, ramazan orucunu tutar ve haccedersin. Sonra buyurdu ki:Sana hayýr kapýlarýný göstereyim mi?Oruç kalkandýr, suyun ateþi söndürdüðü gibi sadaka hatayý giderir, geceleyin adamýn kýldýðý (teheccüt) namazý da (böyledir). Sonra þu ayeti okudu:(Korkuyla ve umutla rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için) vücutlarý yataklardan uzak kalýr ve kendilerine verdiðimiz rýzýktan Allah yolunda harcarlar. Yaptýklarýna karþýlýk olarak, onlar için ne mutluluklar hazýrlandýðýný hiç kimse bilemez) (Secde: 32/16-17), sonra buyurdu ki:
“Sana iþin baþýný, onun direðini ve uç noktasýný haber veryim mi?”
“Evet, ey Allah’ýn Rasulü” dedim. Buyurdu ki:
“Ýþin baþý Ýslam’dýr, onun direði namazdýr, zirvesi (ve noktasý) cihaddýr. Sonra buyurdu ki:Bütün bunlarýn özünü haber vereyim mi?”
“Evet, ya Rasulullah” dedim. Dilini tuttu ve:
“Buna engel ol” buyurdu.
“Ey Allah’ýn rasulü biz konuþtuðumuz þeyden sorumlu tutulacak mýyýz?” dedim. Buyurdu ki:
“Annen seni yitirsin ey Muaz, insanlarý yüzleri üstüne veya burunlarý üzerine cehenneme atan dillerinin kazandýðýndan baþka nedir?” Tirmizi rivayet etti ve hadis hasen, sahihtir dedi.2
(2)Hadis sahihtir, Ahmed, Tirmizi:(2619), Nesai, ibni Mace fitneler konusunda -fitnelerde dili korumak babýnda- Beyhaki, Abdurrazzek, ibni Ebi fieybe, Hennad bin Sirri Zühd’de, Tayalisi, Taberani Kebir’de ve Hakim ile ibniHibban tahric etti (Camiul usul: 10/326 ve sonrasý.)
Bu hadisi imam Ahmed, Tirmizi, Nesai ve ibni Mace Mamer rivayetiyle taric etti, o da Asým’dan bin Ebi’n-Necud’den o da Ebu Vail’den, o da Muaz b. Cebel (r.a.)’den rivayet etti. Tirmizi hasen, sahihtir, dedi. Dediði þeyde iki vecihten nazar vardýr. Birincisi her ne kadar yaþça ona yetiþse de onu dinlediði sabit olmamýþtýr. Muaz fiam’da, Ebu Vail ise küfedeydi, Ahmed gibi imamlar bu gibilerin iþitmediði hususunda delil getiriyorlardý. Ebu Hatim er-Razi Ebu Vail’in Ebud-Derda’dan hadis dinlemesi hususunda dedi ki:Yaþý onu görmeye uygunda kendisi Kufe’deydi, Ebu’d-Derda ise fiam’daydý. Yani ondan hadis dinlemedi.1
Ebu Zür’a Dimeþki bir topluluðun, Ebu Vail’in Ömer’i dinlediði hususunda durduklarýný hikaye etti, Muaz’dan dinlemesi daha da akla uzaktýr. Ýkincisi: Hammad bin Seleme Asým bin Necud’dan, o da fiehr bin Havþeb’den, o da Muaz’dan rivayet etti ve bunu imam Ahmed2 Muhtasar olarak tahric etti. Darekutni dedi ki: Doðruya en fazla benziyor, çünkü hadis farklýlýkla beraber þehr rivayetiyle biliniyor. Derim ki: fiehrin Muaz’dan rivayeti kesinlikle mürseldir ve þehr (bir Havþeb) güvenilir ve zayýf olduðu konusunda ihtilaflýdýr. Ýmam Ahmed fiehr rivayetiyle tahric etti o da Abdurrahman b. Ðamdan o da Muaz’dan rivayet etti, yine Ahmed Urve bin Nezzal bin Urve’den ve Meymun bin Ebi fiebib’ten tahric etti, her ikisi de Muaz’dan rivayet etti, Urve de Meymun’da Muaz’dan hadis dinlememiþtir. Muaz’dan baþka tahriclerde var, hepsi de zayýftýr.
“Beni cennete girdirip, cehennemden uzaklaþtýracak bir ameli bana haber ver” yirmi ikinci hadisin þerhinde gemiþti, Ebu Hureyre ve Ebu Eyyub’tan sabit çok vecihlerle Peygamber (s.a.v.) bu gibi bu gibi sorular sorulduðu bildirilmiþti ve Muaz hadisindekine benzer cevap vermiþti. Ýmam Ahmed’in Muaz’dan bir rivayetinde:
“Ey Allah’ýn Rasulü beni hasta eden ve üzen bir þeyden sana sormak istiyorum” dedi.
“Dilediðini sor” buyurdu.
“Beni Cennete girdirecek ameli bana haber ver, sana baþkasýný sormuyorum” dedi.
(1) Ýbni Ebi Hatim’in mürsellerinde geldiði gibi mürseldi.
(2) Ahmed Müsned’inde tahric etti, mürseldir.
Bu Muaz (r.a.)’ýn salih amellere verdiði önemi gösteriyor, amellerinde cennete girmeye sebep olduðunun delilidir. Allah Teala buyurdu ki:(Ýþte bu yaptýklarýnýz sebebiyle varis kýlýndýðýnýz cennettir) (Zuhruf: 43/72) “Sizden biriniz ameliyle cennete giremeyecektir”2 hadisi ise -Allah en iyi bilir- bundan murad: Ancak Allah fazlý ve rahmetiyle sebep kýlmasa kimse bizzat ameliyle cennete giremez, demektir. Amelin kendisi de Allah’ýn kuluna rahmetinden ve ikramýndandýr. Cennet ve onun sebepleri de hepsi Allah’ýn ihsan ve rahmetindendir. “Büyük þeyden sordun” sözü ise, iþaret edilen hadisn þerhinde, kendisine bu þekilde soranadama Peygamber (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu daha önce geçti:“Soruyu kýsa tutmuþsan da büyük ve uzun sordun.”3 Çünkü cennete girmek, ateþten kurtulmak gerçekten büyük bir iþtir, onun için Allah kitaplar indirdi, peygamberler gönderdi, Peygamber (s.a.v.) bir adama buyurdu ki:
“Namaz kýldýðýnda ne söylüyorsun?”
Allah’tan cennet istiyorum, cehennemden dolayý ona sýðýnýyorum” dedi.
“Senin de Muaz’ýn da dendenesi (dýn dýn etmesi, hafifçe sesle konuþup istemesi) güzel ol buyurdu.” Bununla dualarýnýn çokluðuna istemedeki gayretlerine iþaret ediyor. Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki:“Onun etrafýnda dönüyoruz.” Bir rivayette de:“Benim Muazýn mýrýldanmasý ancak Allah’tan cennet istemek, cehennemden sýðýnmaktan baþka nedir.”4 “Bu Allah’ýn kendisine kolay kýldýðý kimseye kolaydýr.”Baþarýnýn tamamýnýn Allah’tan olduðuna iþarettir. Allah kime hidayeti kolaylaþtýrýrsa hidayet bulur, kime kolaylaþtýrmazsa ona da nasip olmaz, Allah Teala buyurdu ki:(Artýk kim verir ve sakýnýsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazýrlarýz. Kim cimrilik eder, kendini müstaðni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu zora hazýrlarýz) (Leyl: 92/5-10)
(2) Hadis sahihtir. Ahmed, Buhari, Müslim, Nesai, ibni Hibban tahric etti. Buhari’nin lafzý:
“Sizden birinizi ameli cennete girdirmeyecektir.”
“Seni de mi?” dediler.
“Beni de, buyurdu. Ancak Allah’ýn beni rahmet ve fazlýna boðmasý müstesnadýr” buyrudu. (Camiul usul: 1/213).
(3) Tahrici önce geçti.
(4) Hadis sahihtir, Ahmed, Ebu Davud, ibni Mace Ebu Hureyre’den rivayetle tahric etti. Dendene:Adamýn bir þey konuþmasý, sesinin duyulup anlaþýlmamasýdýr. (Nihaye: 2/137)
Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki:“Amel ediniz, herkese yaratýldýðý þey kolay kýlýnacaktýr, saadet ehli ise saadet ehlinin ameli onlara kolaylaþtýrýlacaktýr, þekavet (cehennem) ehli ise onlara da þekavet ehlinin ameli kolaylaþtýrýlacaktýr, sonra ayeti okudu.”1 Peygamber (s.a.v.) duasýnda: “Beni hidayet et, hidayeti bana kolaylaþtýr.”2 diyordu. Allah peygamberi Musa (a.s.)’ýn duasýnda þöyle dediðini haber verdi: (Rabbim yüreðime geniþlik ver, iþimi bana kolaylaþtýr) (Taha: 20/25-26) Ýbni Ömer þöyle dua ediyordu: Ey Allah’ým kolaya beni muvaffak eyle, zordan beni uzaklaþtýr. Ýþaret edilen hadisin þerhinde cennete girmenin Ýslamýn beþ rüknüyle yapmakla olduðu daha önce getir. Onlar da:Tevhid, namaz, zekat, oruç ve hactýr.
“Hayýr kapýlarýný sana göstereyim mi?” Cennete girmeyi Ýslam’ýn farzlarýna baðlayýnca, daha sonra nafilelerden hayýr kapýlarýný gösterdi, muhakkak Allah velilerinin en üstünü farzlarý yerine getirdikten sonra nafilelerle Allah’a yaklaþanlardýr. “Oruç kalkandýr.” Bu söz Peygamber (s.a.v.)’de bir çok vecihlerle sabittir, imam Ahmed þu ziyadeyle tahric etti.”4 “Oruç kalkandýr ve cehennemden koruyucu kaledir.”
(1) Hadis sahihtir. Ali b. Ebi Talib’ten, Ahmed, Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, ibni Mace, Taberani Kebir’de ibni Abbas ve Ýmran b. Husayn’dan tahric etti onun baþka bir lafzý da var. Buhari, Müslim, Ebu Davud Ýmran bin Husayn’dan tahric etti onun baþka bir lafzý da var Buhari, Müslim, Ebu Davud Ýmran bin Husayn’dan tahric etti, þöyledir:“Herkes yaratýldýðý þey için amel eder veya kolay kýlýnan þey için amel eder”(Camiul usul:10/514-516,Camius Saðir: 1/48).
(2) Hadis sahihtir ibni Abbas’tan Ahmed, Ebu Davud, Tirmizi, ibni Mace Nesai, Buhari Edebul Müfred’de:(664-665) ve Hakim tahriç etti, ibni Hibban doðruladý.
(4) Ýmam Ahmed Müsned’de güzel bir isnadla tahric etti ve yine Beyhaki’de tahric etti (Terðib ve terhib s: 83, s. 279).
Osman b. Ebil As’dan rivayetle yine tahric etti, Peygamber (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu rivayet etti: “Sizden birinizin savaþa karþý kalkanýnýz gibi oruç cehenneme kalkandýr.”1 Cabir (r.a.) Peygamber (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu rivayet etti:“Rabbimiz azze ve celle buyurdu ki:Oruç kalkandýr, kul onunla ateþe karþý korunur.”2 Ýmam Ahmed ve Nesai Ebu Ubeyde (r.a.)’nin Peygamber (s.a.v.)’den þöyle buyurduðunu rivayet etti:“(Gýybet ve yalan gibi þeylerle) yaralamazsa oruç kalkandýr”3 Sahihayn’da tahric edilmiþ Ebu Hureyre hadisi þöyledir:“Oruç kalkandýr, sizin birinizin günü oruç olursa, kötü laf konuþmasýn, fasýklýk yapmasýn, cahillik etmesin, bir adam ona söverse, ben oruçluyum desin.”4
Selefin bazýsý dedi ki: Gýybet orucu parçalar, tevbe istiðfar onu geri yamalar (parçalar yeri onarýr), sizden biri parçalanmamýþ bir oruç tutabiliyorsa yapsýn. Ýbnu’l Mükender dedi ki:Oruçlu gýybet ederse (orucu) parçalar, istiðfar ederse yamalar. Bunu Taberani5 nazarlý bir isnatla Ebu Hureyre’den merfu olarak tahric etti:
“Onu parçalamadýkça, oruç kalkandýr. Onu ne ile parçalar?” denildi.
“Yalan ve gýybet ile” buyurdu. Kalkan:Kulun korunduðu þeydir, savaþta darbeden kendisini koruyan kalkan gibi, ayný þekilde oruçta sahibini dünyada günahlardan korur, Allah teala buyurdu ki:(Ey iman edenler!Sizden önceki ümmetlere farz kýlýndýðý gibi size de oruç farz kýlýndý. Umulur ki korunursunuz) (Bakara: 2/173) günahlara kalkan olursa, ahirette de cehhennme kalkan olur.
(1) Hadis sahihtir. Ahmed, Nesai, ibni Mace ve ibni Huzeyme tahric etti. (Terðib ve tertib:2/83).
(2) Hadisi kudsidir. Beyhaki ve Ahmed güzel bir isnadla tahric etti. (Terðib ve terhib:2/83, Mecmau’z Zevaid: 3/180).
(3) Hadis hasendir. Ahmed, Nesai, Darimi ve Beyhaki tahric etti. (Camiul usul: 10/279).
(4) Tahrici önce geçti.
(5) Taberani Evsat’ta tahriç etti. Heysemi dedi ki: Senedinde Rabi bin Bedir var o zayýftýr. (Mecmau’z Zevaid: 3/171).
Dünyada kimin günahlara kalkaný yoksa, ahirette de cehenneme karþý kalkaný yoktur. Ýbni Mirdeveyh Ali (r.a.)’den þöyle dediðini tahric etti: “Allah Zekeriyya oðlu Yahya’yý Ýsrailoðullarýna beþ kelime ile gönderdi” ve hadisi uzunca zikretti, içerisinde þu cümle de var:“Allah size oruç tutmanýzý emrediyor, bunun misali, savaþ için kalkan alýpta düþmanýnýn üzerine yürüyen adam gibidir, ne taraftan kendisine saldýrýlýrsa korkmaz.”
Baþka bir vecihle bunu Ali (r.a.)’den mevkuf olarak tahric etti orada da þöyle dedi:“Orucun misali silahýný kuþanmýþ (kýlýcýný keskinleþtirmiþ), düþmanýn kurþununun kendisine ulaþmayacaðýný zanneden adamýn misalidir, böylece oructa kalkandýr.”1 “Suyun ateþi söndürdüðü gibi sadaka dahatayý giderir.” Bu söz Peygamber (s.a.v.)’den baþka vecihlerle de rivayet edildi. Ýmam Ahmed ve Tirmizi tahric etti, Kab bin Ucra Peygamber (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu rivayet etti:“Oruç koruyucu kalkandýr. Ateþin suyu söndürdüðü gibi sadaka hatayý giderir.”2 Taberani ve baþkasý mana ile Enes’den merfu olarak tahric etti, Tirmizi ve ibni Hibban sahihinde Enes’den tahric etti, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki:“Gizli sadaka Rabbin gadabýný söndürür, kötü ölümü def eder.”3
Hüseyin oðlu Ali’nin geceleyin sýrtýnda ekmek taþýyýp fakirleri aradýðý ve þöyle dediði rivayet edilir:Muhakkak gecenin karanlýðýnda sadaka Rab azze ve cellenin gadabýný söndürür,4 Allah Telala buyurdu ki: (Eðer sadakalarý açýktan verirseniz ne ala!Eðer, onu fakirlere gizlice verirseniz, iþte bu sizin için daha hayýrlýdýr. Allah da bu sebeble sizin günahlarýnýzý örter). (Bakara: 2/271) Sadaka ile mutlak olarak veya gizli sadaka ile günahlarýn baðýþlanacaðýna delil gösterdi.
(1) (Bezzar, Ebu Nuaym ve Askeri Mevaiz’de tahric etti (Suyuti’nin Camiul Kebiri, ve Kenzul Ummal).
(2) (Ahmed Cabirden, Tirmizi Kab b. Ucra’dan tahric etti ve: Hasen garibtir dedi. (Camiü’t Tirmizi: 614).
(3) Tirmizi Enes’den tanric etti. (Tergib ve Terhib: 2/30).
(4) Ebu fiuaym Hayda’den tahric etti: 3/135 ve sonrasý).
“Gecenin içerisinde adamýn kýldýðý namaz.” Yani sadaka gibi ayný þekilde hatayý giderir, buna imam Ahmed’in1 Urve bin Nezzal’dan tahric ettiði þu hadis delildir, Muaz (r.a.) dedi ki: Peygamber (s.a.v.) ile Tebük savaþýndan geldim... ve hadisi zikretti, içerisinde þu cümle vardýr: “Oruç kalkandýr, sadaka ve gece kýyamý (gece ibadeti) hatayý giderir.”
Sahihi Müslim’de2 Ebu Hureyre (r.a.)’nin Peygamber (s.a.v.)’in þöyle buyurduðuna rivayet ettiði tahric edildi: “Farz (namaz)dan sonra namazýn en üstünü gece namazýdýr.” Sahabeden bir topluluktan rivayet edildi ki: Günahlardan dolayý insanlar ateþte yakýlýrlar, farz namazlarýna kalktýkça günahlarýný giderirler. Bu nazarlý çok vecihlerle rivayet edildi. Ayný þekilde gece namazý hatalarý giderir, çünkü o nafile namazlarýný en üstünüdür.
Tirmizi de Bilal (r.a) Peygamber (s.a.v.)’den þöyle buyurduðunu rivayet etti: “Sizin üzerinize gece namazý gerekmektirdir, çünkü o sizden önceki salihlerin adetidir, muhakkak gece namazý Allah azze ve celleye yaklaþmaya vesiledir, günahlardan men edicidir, kötülüklere kefarettir,” cesedden de hastalýðý kavucudur.”
Yine Ebu Ümame’nin (r.a.) Peygamber (s.a.v.)’den buna benzer rivayetini tahric etti, mevkuf daha sahihtir.4
Daha önce geçti gizli sadaka hatayý giderir, rabbýn gazabýný söndürür, gece namazý da böyledir.
(1) Ahmed Müsned’inde tahric etti.
(2) Hadis sahihtir, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai tahric etti. (Camiul usul 10/173).
(3) Hadis hasendir, Kütübü Sitte arasýnda Tirmizi yalnýzca tahric etti. (3544) Hakim, Beyhaki ve Tirmizi Ebi Ümame’den tahric etti, Ahmed, Tirmizi, Hakim ve Beyhaki Bilal’den, ibni Asakir Ebu’d Derda’dan, Taberani Selman’dan, ibni Sünni Cabir’den tahric etti (Camiu’s Saðir 2/65).
(4) Ebu Nuaym Hilye’de: (4/167 ve 5/36) merfu olarak, ve mevkuf olarak: (7/238)’de tahric etti. Mevkuf olarak sahih bir isnatla Abdurrezzak ve Taberani tahric etti.)
Sonra Resulullah (s.a.v.) þu ayeti okudu: (Korkuyla ve umutla raslerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için) vücutlarý yataklardan uzak kalýr ve kendilerine verdiðimiz rýzýktan Allah yolunda harcarlar. Yaptýklarýna karþýlýk olarak onlar için ne mutluluklar saklandýðný hiç kimse bilemez) (Secde: 32/16-17) Peygamber (s.a.v.) gece namazýný faziletini açýklamak için bu iki ayeti okudu.
Enes (r.a.) den rivayet edildi ki: Bu ayet yatsý namazýný beklemek hakkýnda nazil oldu, bunu Tirmizi tahric etti ve doðruladý2 yine bu ayet hakýnda þöyle dediði rivayet edilir: Akþam ile yarýsý arasýnda nafile kýlýyorlardý, bunu da Ebu Davud tahric etti.3
Bunun gibi Bilal’den rivayet edildi, Bezzar4 zayýf bir isnatla tahric etti. Bütün bunlar bu ayet lafzýnýn geneline girer, Allah kendisine dua için vücutlarý yataklardan uzaklaþaný övdü, bu Allah zikretmek ve dua için uykuyu terkedenleri de kapsar, akþamla yatsý arasýnda nafile kýlanlarý da, yatsý namazýný uyumadan kýlmak için bekleyenleri de kapsar, özellikle uyku ihtiyaç anýnda farzý yerine getirmek için nefisle mücadele etmek böyledir. Peygamber (s.a.v.) yatsý namazýný bekleyen kimse için þöyle buyurdu: “Siz namazý beklediðiniz müddetçe namazdasýnýz”5 buna uyuyup ta teheccüt için uykudan kalkan da dahildir, bu mutlak olarak nafilelerin en faziletlisidir, buna fecrin doðuþunda uykuyu terkedipte sabah namazýný kýlmayan kalkan da belki dahildir, özellikle uykunun aðýr bastýðý bir zamanda böyledir bunun için sabah ezanýnda müezzinin namaz uykudan hayýrlýdýr demesi meþru kýlýnmýþtýr.
“Gece içinde adamýn namazý” gecede teheccüdün en faziletli vaktini hatýrlatýlmasýdýr, o da: Gece yarýsýndan sonradýr.
(2) Tirmizi tahric etti: “Akþamla yatsý arasýnda uyanýyorlar ve namaz kýlýyorlardý.”
(3) Ebu Davud þu lafýzla sahih bir isnatla tahric etti:“Akþamla yatsý arasýnda uyanýyorlar ve namaz kýlýyorlardý.”
(4) Hadis zayýftýr, Bezzar þeyhi Abdullah bin fiebib’ten rivayetle Bilal’den tahric etti Heysemi Mecma’da: (7/90) dedi ki: Zayýftýr.
(5) Hadis sahihtir, Enes’ten rivayetle: Ahmet, Buhari, Müslim Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai tahric etti. (Camiul usul (5/394-395).
Nesai ve Tirmizi Ebu Ümame’den þöyle dediðini tahric etti: Denildi ki:
“Hangi dua daha fazla iþitilir (kabul görür)?”
“Gecenin sonuna doðru yapýlan ve farz namazlarýn arkasýndan yapýlan (duadýr)” buyurdu.
Ýbni Ebi’d Dünyada tahric etti lafzý þöyledir: Bir adam Peygamber (s.a.v.)’e geldi ve dedi ki:
“Namazýn hangisi daha faziletlidir?”
“Gece yarýsýndaki (namazdýr)” buyurdu.
“Hangi dua daha fazla kabul edilir?” dedi.
“Farz namazlarýn ardýndan yapýlan” buyurdu.1
Nesai tahric etti Ebu Zer (r.a.) dedi ki: Peygamber (s.a.v.)’e:
“Gecenin hangi (bölümü) daha hayýrlýdýr” diye sordum.
“Gecenin hayýrlýsý ortasýdýr” buyurdu.”2 Ýmam Ahmet tahric etti. Ebu Müslim dedi ki: Ebu Zer’re dedim ki:
“Gecenin hangi bölümünde kýyam etmek (gece namazý kýlmak) daha hayýrlýdýr.” Dedi ki:
“Bana sorduðun gibi Peygamber (s.a.v.)’e sordum buyurdu ki: “Gecenin ortasý veya gecenin yarýsýnda, bunu yapan azdýr.”3
Bezzar ve Taberani tahric etti. Ýbni Ömer (r.a.) dedi ki: “Peygamber (s.a.v.)’e gecenin hangi bölümünde duaya daha fazla icabet olur, diye soruldu. “Gecenin ortasýndakine” buyurdu. Bezzar rivayetinde þunu ekledi: “Son kýsmýndakine.”(4)
Tirmizi tahric etti Amr bin Abse Peygamber (s.a.v.)’in þöyle dediðini iþittim dedi: “Rabbim kula en yakýn olduðu (zaman) gecenin son kýsmýdýr, bu saatte Allah’ý zikredenlerden olmaya gücün yetiyorsa, böyle ol” buna Ýmam Ahmet’te doðruladý ve tahric etti lafzý þudur:
“Ey Allah’ýn Rasulü saatlarin hangisi daha faziletlidir?” dedim;
“Gecenin son bölümüdür” buyurdu.” Yine bir rivayette: “Gecenin son bölümünde duaya daha fazla icabet olunur” onun bir rivayetinde:
“Ey Allah’ýn Rasulü diðer saatlerden, Allah’a daha yolun olun saat var mýdýr?” dedim,
“Gecenin son bölümüdür” buyurdu.
Ýbni Mace’de bunu tahric etti, lafzý þöyledir:
“Gecenin yarýsýdýr.”
(1) Hadis munkatý muanandýr, Tirmizi, Nesai, Beyhaki ibni Adiy, Taberani Ebu Ümame’den tahric etti, o da Amr bin Abse’den rivayet etti, ibni Huzeyme ve ibni Hacer bunu doðruladý, Tirmizi hasendir dedi (Camiul Usul 6/178, Neylül evtar 3/56, Mecmau’z Zevaid: 2/264).
(2) Nesai Sünen’de, Buhari tarihinde tahric etti.
(3) (Hadis zayýftýr, Ahmed tahric etti, senedinde Muhacir bin Mahled var, o zayýftýr. Ebu Hatim dedi ki: Hadisi gevþektir. (Mizanus itidal: 4/394).
(4) Bezzar, Taberani (Kebir, Evsat ve Saðir’de) tahric etti. Heysemi Mecmau’z Zevaid’de dedi ki: (10/155). Bezzar ve Kebir’in adamlarý sahih rivayet adamlarýdýr).
Ýmam Ahmed bir rivayetinde Amr bin Abse’nin þöyle dediði rivayet etti:
“Ey Allah’ýn Rasulü, daha faziletti olan bir saat var mýdýr” dedim.
“Allah’a (rahmeti) geceleyin iner, (Allah) þirk haricindekileri baðýþlar” buyurdu.1 Denildi ki: Gecenin içi mutlak kullandýðý zaman ortasýdýr, eðer son kýsmý denilirse: Murad ikinci yarýnýn ortasýdýr, o da altý bölümün beþinci bölümüdür, o vakit ilahi rahmetin iniþ vaktidir.
“Sana iþin baþýný, direðini ve zirvesini haber vereyim mi?”
“Evet ya Rasulullah” dedim. Buyurdu ki:
“Ýþin baþý Ýslam, direði namaz, zirvesi cihaddýr.” Ýmam’a Ahmed’in fiehr b. Havþeb’den, onun da ibni Ðanm’dan onun da Muaz (r.a.) bana dedi ki:
“Eðer dilersen sana bu iþin baþýný, bu dini kývamýný ve zirvesini sana anlatýrým.”
“Evet” dedim.
“Allah’ýn Nebisi (s.a.v.) bana buyurdu ki: “Bu iþin baþý þeriki olmayan tek olan Allah’tan baþka ilah olmadýðýna þehadet etmen, Muhammed’in onu kulu ve rasulü olduðuna þehadet etmendir, bu iþin kývamý namazý dosdoðru kýlman ve zekat vermektir, onun zirvesi Allah yolunda cihaddýr. Ben insanlarla namaz kýlýncaya, zekat verinceye, Allah’tan baþka ilah olmadýðýna, Muhammed’in Allah rasulü olduðuna þehadet edinceye kadar savaþmakla emrolundum. Eðer hak müstesna buna yaparlarsa kanlarýný ve mallarýný korumuþlardýr ve hesaplarý Allah’a aittir.” Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Muhammed’in Allah rasulü olduðuna þehadet edinceye kadar savaþmakla emrolundum, eðer hak müstesna bunu yaparlarsa kanlarýný ve mallarýný korumuþlardýr ve hesaplarý Allah’a aittir.” Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Muhammed’in nefsi kudret elinde olan Allah yemin olsun ki: Farz namazdan sonra cennet dereceleri istenilen bir iþ uðrunda bir yüz yaralanýr, bir ayak tozlanýrsa Allah yolunda cihad gibidir, kulun mizaný Allah yolunda infak ettiði hayvanýn veya üzerinde Allah yolunda yük taþýnmasý için verdiði hayvaný (sevabýnýn aðýrlýðý kadar) (hiç bir iyilik) aðýr basmamýþtýr” ve; Peygamber (s.a.v.) üç þeyden haber verdi: Ýþin baþý, direði ve zirvesinden.
Ýþin baþý, iþin baþýyla Ýslamý kastediyor, bunu tefsiri baþka rivayette iki þehadet olarak gelmiþtir. O ikisi kabul etmeyen müslüman deðildir. Dinin kývamý, direði ise namazdýr, diðer rivayette: “Namaz kýlmak ve zekat vermektir”
Zirvesi ise -o en yücesi ve yükseðidir, cihaddýr- bu farzlardan sonra en faziletli olduðuna delildir.
(1) Hadis sahihtir. Ahmed, Tirmizi, Nesai, Ýbni Mace, Taberani “Dua” bölümünde tahric etti. Ýbni Huzeyme doðruladý. (Camiul Usul: 6/178).
Bu alimlerden imam Ahmed ve baþkasýnýn sözüdür. Ýmam Ahmed’in bir rivayetinde: “Muhammed’in nefsi kudret elinde olana yemin olsun ki: Namazdan sonra, cennet derecelerinden istenilen bir iþ uðrunda bir yüzün yaralanmasý, bir ayaðýn tozlanmasý, Allah azze ve celle yolunda cihad gibidir” rivayeti açýkça buna delildir.
Sahihayn’de Ebu Zer (r.a.)’in þöyle dediði rivayet edilir:
“Ey Allah’ýn rasulü amelin hangisi daha faziletlidir?” dedim. Buyurdu ki:
“Allah iman sonra Allah yolunda cihaddýr.”1 Ebu Hureyre (r.a.) Peygamber (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu rivayet etti: “Amellerin en faziletlisi Allah’a iman, sonra Allah yolunda cihaddýr.”2 Bu manada gerçekten çok hadis vardýr.
“Bütün bunlarý toplayan þeyi sana bildireyim mi?”
“Evet ya Rasulullah” dedim. Bunun üzerine kendi dilini tuttu ve:
“Buna engel ol” buyurdu. Bu dili korumanýn hayrýn temeli olduðunun delildir.
“Kim Allah’a ve ahiret gününe inanýyorsa ya hayýr söylesin ya da sussun”3 hadisinin þerhi esnasýnda bu mana üzerine kelam daha önce geçti. “Allah’a iman ettim, de sonra dosdoðru ol”4 hadisini þerhederkende daha önce geçti. Bezzar müsnedinde.”5 Ebi’l Yüsr’den tahric etti ki: Bir adam dedi ki:
“Ey Allah’ýn rasulü bana beni cennete gidirecek ameli bildir.” Buyurdu ki: Diline iþaret ederek bunu tut, ve bunu tekrarladý ve buyurdu ki:
“Annen seni kaybetsin, insanlarý burunlarý üzerine cehenme atan dillerinin kazandýðý deðil midir?” isnadý hasendir, dedi.
Dillerin kazandýðýndan muradi haram sözün cezasýdýr, çünkü insan sözü ve iþiyle iyilik ve kötülük diker. (S: 66) Sonra kýyamet günü diktiðine hasat eder, toplar, kim söz ve iþiyle hayýr dikerse iyilik toplar, kim söz ve fiile þer dikerse yarýn piþmanlýk toplar.
(1) Hadis sahih. Ahmed, Buhari, Müslim, Nesai, Ebu Zer’den tahric etti. (Camiu’l Usul: 10/338).
(2) Hadis sahihtir, Ahmed, Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai Ebu Hureyre’den tahric etti. (Camiu’l Usul: 10/337)
(3) Hadis sahihtir, daha önce geçti on beþinci hadistir.
(4) Hadis sahihtir, 21. hadistir.
(5) O: “Bezzar’ýn zevaidini keþfi” kitabýndadýr. (4/219-220) ve dedi ki: Ýsnadý güzel, metni garibtir.
Muaz hadisini zahiri, insanlarý cehenneme girdiren þeylerin çoðunun dilleriyle konuþtuklarý þey olduðuna delildir. Çünkü masiyet olan konuþmaya þirkte girer, o Allah katýnda en büyük günahtýr, bilgisizce Allah adýna söz söylemekte girer, bu da þirke yakýndýr, yalan þahitlikte girer, sihir, zina iftirasý, yalancýlýk, gýybet koðuculuk (laf getirip götürme). Ve diðer sözden hali olmayan masiyet filleride girer.
Ebu Hureyre (r.a.) hadisinde Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Ýnsanlarý cehenneme girdiren þeyin çoðu iki boþluktur: aðýz ve ferçtir.” Bunu Ýmam Ahmed ve Tirmizi tahric etti.1
Sahihayn’de Ebu Hureyre (r.a.)’ýn Peygamber (s.a.v.)’de þöyle buyurduðuna rivayet ettiði tahric edildi: “Adam içerisinde bulunan þey açýða çýkmadan bir kelime konuþur, o sebepten doðu ve batý arasý kadar cehenneme yuvarlanýr.” Bunu Tirmizi’de tahric etti lafzý þöyledir: “Bir adam sakýnca görmediði bir kelimeyi konuþurda, bu sebeble yetmiþ son bahar cehennem yuvarlanýr.”2
Malik Zeyd bin Eslem’den rivayet etti, o da babasýnda rivayet etti ki: Ömer Ebu Bekir (r.a.) dilimi çekersen huzuruna girdi. Ömer (r.a.) dedi ki: Dur, Allah sana maðrifet etsin. Ebu Bekir dedi ki: Bu beni tehlikelere götürdü.3 Ýbni Büreyde dedi ki: Ýbni Abbas’ý dilini tutup þöyle derken gördüm: Sana yazýklar olsun, hayýr þöyle ki ganimet bulasýn, veya kötü þeyden dolayý sustu ki selamette kal, yoksa bil ki piþman olursun. Dedi ki:
(1) Hadis sahih, Buhari, Müslim, Nesai, Ahmed, Tirmizi (2005) ibni Mace ve Hakim tahric etti. Tirmizi dedi ki: Bu hadis sahih garibtir. (Tergib ve Terhib: 3/536).
(2) Hadis sahihtir. Malik Muvatta’da, Buhari, Müslim, Tirmizi Ebu Hureyre’den tahric etti. Bu ibni Mace ve Tirmizi’nin lafzýdýr. (Camiu’l Usul: 12/337, 338). Tenvirul Havalik fierhu Muvatta Malik: 13/148-149).
(3) Hadisin isnadý sahihtir. Malik Muvatta’da, Ebu Ya’la ibnu’s Sünni, ibni Ebi Dünya tahric etti (Tenvirul Havalik: 3/151).
Ona Ey ibni Abbas niçin bunu söylüyorsun? denildi dedi ki: Kýyamet günü hayýr söyleyip, hayýr yazdýðý müstesna, cesedinde dilinden daha fazla öfkeleneceði veya kin duyacaðý þey yoktur.”1
Ýbni Mesud (r.a.) kendilinden baþka (hak) ilah olmayan Allah’a yemin ediyor ve diyordu ki: Yeryüzünde dilimden daha uzun süre hapse ihtiyaç duyan baþka bir þey yoktur.2 Hasan (Basri) dedi ki: Dil: Bedenin emridir, azalardan birine cinayet iþlerse iþler, affederse affeder.3
Yunus bin Ubeyd dedi ki: Diline önem veren kimsenin diðer amellerini de salih olduðunu gördüm4 Yahya bin Kesir dedi ki: Bir adamý konuþmasý salihse onu diðer amelinden de bilirim.5 Bir adamýn konuþmasý bozuk oldu mu, onu diðer amelinden de bilirim.
Mübarek bin Fedale Yunus bin Ubeyd (r.a.)’dan rivayetle dedi ki: Dil dýþýnda iyiliklerde baþka bütün iyiliklerin kendisine tabi olduðu bir þeyi göremezsin çünkü sen bir adam gündüz oruç tutar görürsün haramla oruç açar, gece namaz kýldýðýný gündüz yalan þahitlik yaptýðýný görürsün, fakat ancak hak konuþupta diðer amelinin buna zýt olduðunu göremezsin.6
(1) Hadis zayýftýr. Ahmed, Ebu Nuaym Hilye’de: (1/327-321) Abdul Vehhab’dan o da Saidi’l Cerir’i o da bir kýsým adamlardan þöyle dediðini rivayet etti: Ýbni Abbas (r.a.)’ý gördüm...
(2) Ýbni Mesud’dan Ebu Nuaym Hilye’de: (1/134) tahric etti.
(3) Hasan’dan: Ýbni Ebi’d Dünya, “susma” konusunda tahric etti.
(4) Ýbni Ebi’d Dünya “susma” konusunda tahric etti.
(5) Ebu Nuaym Hilye’de tahric etti: (3/68).
(6) Yunus bin Ubeyd’den Ebu Nuaym Hilye’de tahric etti: (3/20).