Sahabe Hayatýndan Tablolar
Pages: 1
Safiyye Bint Abdilmuttalib By: seymanur K Date: 07 Aðustos 2011, 10:25:23
SAFÝYYE BÝNT ABDÝLMUTTALIB

 

«Safiyye, Allah'ýn dînini korumak için müþrik bir erkeði öldüren ilk müslüman kadýndýr».

Erkeklerin, onun hakkýnda binlerce hesap yaptýðý bu doðru düþün­celi ve aðýrbaþlý hanýmefendi kimdir?

Ýslâm'da müþrik bir erkeði  öldüren  ilk kadýn olan bu kahraman haným sahabî kimdir?

Müslümanlara, Allah yolunda kýlýç kuþanan ilk süvariyi yetiþtiren bu kararlý kadýn kimdir?

Evet, bu kadýn; Kureyþ'in Haþim oðullarý sülâlesinden, Rasûlül-lah'ýn (s.a.v.) halasý Safiyye Binti Abdilmuttalib'tir.

Safiyye Bint Abdilmuttalib'i þeref her yönden sarmýþtý :

Babasý : Peygamber'in dedesi, Kureyþ'in lider ve efendisi Abdul-muttalib Ýbn Haþim'dir. Annesi : Rasûlüllarnn (s.a.v.) annesi Amine BintVehb'in kýzkardeþi Hale Bint Vehb'dir. Ýlk kocasý : Umeyye oðul-, larýnýn lideri Ebu Sufyan îbn-î Harb'în kardeþi el-Haris Ýbn-i Harb'dir. O vefat etmiþti.

Ýkinci kocasý : Cahiliyye arab kadýnlarýnýn hanýmefendisi, Ýslâm'da müminlerin annelerinin birincisi olan Hadîce Bint Huveylid'in kardeþi el-Avvam Ýbn-i Huveylid'dir.

Oðlu : Rasûlüllah'm (s.a.v.) yardýmcýsý ez-Zubeyr Ýbnu'I-Avvam'dýr.

Bu kadar þereften sonra gönüllerin iman þerefinin dýþýnda arzu ettiði baþka bir þeref var mýdýr?!

Kocasý el-Avvam Ýbn cuk oðlu ez-Zubeyr'i tü. Ona ata binmeyi ve ok ve yaylan düzelttirdi, maya çalýþtý. Korktuðunu cak þekilde dövdü. Hatta dan azarlanmýþtý.

-i Huveylid vefat ettiðinde ona, küçük bir ço-býrakmýþtý. Çocuðunu güçlükler içinde büyüt-harbetmeyi öðretti. Oyun oynatmak yerine, Onu her türlü korku ve tehlikenin içine sok-ve tereddüt ettiðini görünce, onu caný yana-kendisi bu konuda amcalarýnýn birisi "tarafý n-

Amcasý ona þöyle demiþti :

«— Çocuk böyle dövülmez... Sen onu bir anne gibi deðil de, kýz­gýn bir kimse gibi dövüyorsun. O da bunun üzerine þu þiiri söylemiþti :

«— Kim ona kýzdýðýmý söylerse, yalan söylemiþtir.

Ben onu sadece akýllansýn, askerleri yensin ve ganimet getirsin

dîye dövüyorum».

Allah, Peygamberini hidayet ve hak diniyle gönderip insanlara onu korkutucu ve müjdeci olarak yollayýnca ve ona, önce akrabalarýndan baþlamasýný emredince, Rasûlüllah (s.a.v.) Abdulmuttalib oðullarýnýn kadýnýný erkeðini, büyüðünü, küçüðünü toplayýp þu konuþmayý yaptý :

«— Ey Muhammed'in kýzý Fatýma! Ey Abdulmuttaüb'in kýzý Safiy-ye! Ey Abdulmuttalîb oðullarý! Ben Allah katýnda, sizin için hiçbir þey yapamam».

Daha sonra onlarý Allah'a iman etmeye davet etti ve peygamber­liðini tasdik etmelerini istedi...

Onlardan bir kýsmý ilâhî nura yöneldi, bir kýsmý da yüz çevirdi. Safiyye Bint Abdilmuttalib inananlarýn ve tasdik edenlerin iik kafilesi içindeydi.

Böylece Safiyye bütün þerefleri kendisinde toplamýþtý.

Safiyye Bint Abdilmuttalib oðlu ez-Zubeyr Ýbnu'l-Avvam'ia birlikte nûr kafilesine katýldý. Ýlk müslümanlarýn Kureyþ'ten gördükleri eziyet ve zulümleri o da gördü. Allah, Peygamberi'ne ve onunla birlikte mü'-minlere Medine'ye hicret izni verince, Haþimî sülâlesine mensup bu hanýmefendi bütün iyi hattralarýyla ve birçok övünecek durumlarýyla Mekke'yi geride býrakýp Allah'a ve Rasûlüllah'a (s.a.v.) diniyle hicret etmek üzere Medine'ye doðru yönelmiþti.

Bu büyük hanýmefendinin uzun ve bereketli ömrü o günlerde alt­mýþa doðru ilerlemekte olmasýna raðmen, savaþ meydanlarýnda, tari­hin daima hayret ve Övgüyle taptaze bir dille zikrettiði önemli davra­nýþlarý vardýr. Bunlardan sadece ikisi bize yeter. Birincisi Uhud'da, diðeri de Hendek'te.

Uhud'da, Allah yolunda savaþmak için müslüman askerleriyle bir­likte bazý kadýnlar da harbe katýlmýþtý. Safiyye su taþýyýp susayanlara veriyor, ok ve yaylarý düzeltiyordu.

Bunlarýn yanýnda onun baþka bir gayesi vardý. Bütün teferruatýyla harbi görmekti.

Bunun hayret edilecek bir tarafý yoktu! Çünkü harp meydanýnda kardeþinin oðlu Allah'ýn Rasûlü Muhammed vardý.

Kardeþi, Allah'ýn aslaný Hamza Ýbnu Abdilmuttalib vardý...

Allah'ýn Peygamberi'nin yardýmcýsý, oðlu ez-Zubeyr Ýbnu'i-Avvam vardý...

Ve harpte sarýldýðý,..

-bunlarýn hepsinden önce ve üstünde  seve seve Ecrini Allah'tan dileyerek yolunda hicret ettiði... Arasýndan.cennetin yolunu gördüðü Ýslâm'ýn sonu vard

Müslümanlarýn Rasûlüllah'ýn (s.a.v.) yanýndan daðýlýp etrafýnda birkaç kiþinin kaldýðýný...

Ve müþriklerin Peygamber'e ulaþtýklarýný, öldürmek üzere olduk­larýný görünce, su tulumunu yere attý...

Yavrularýna saldýrýlan diþi aslan gibi yerinden fýrlayýp kaçmakta olanlardan birinin elinden mýzraðýný kaptý, onunla saflarý yararak ve yüzlerine vura vura ilerledi. Müslümanlarýn arasýnda þöyle kükrü-yordu :

— Yazýklar olsun size! Rasûlüllah'ý (s.a.v.) yalnýz mý býraktýnýz?»

Rasûlüllah (s.a.v.) onun gelmekte olduðunu görünce, kardeþi Ham-za'yi yere serilmiþ bîr halde ve müþriklerin iðrenç þekilde onun or­ganlarýný koparmýþ olduklarýný görmesinden çekindi. Oðlu ez-Zubeyr'e iþaret  etti  :

«— Annene koþ... Annene koþ.. Ez-Zubeyr!»

Ez-Zubeyr annesine koþtu ve þöyle dedi :

«— Anne! Oradan uzaklaþ... Anne! Oradan uzakiaþ!»

«— Çekil! Annesiz kalasýca».

«— Rasûlüllah (s.a.v.] senin geri dönmeni emrediyor».

«— Niçin? Kardeþimin organlarýnýn koparýldýðýný haber aldým. Bun­lar Allah yolunda olmuþtur».

Rasûlüllah (s.a.v.) ez-Zubeyr'e :

- Ez-Zubeyr! Onu serbest býrak, serbest býrak» dedi.

Çarpýþma durunca, Safiyye kardeþi Hamza'nýn baþýnda durdu. Onun karnýnýn deþilip ciðerinin çýkarýldýðýný, burnunun ve kulaklarýnýn kopa­rýldýðýný, yüzünün biçimsîz bir hale sokulduðunu gördü ve onun için maðfiret diledi. Þöyle diyordu :

«— Bunlar Allah yolunda oldu:

Allah'ýn takdirine razý oidum.

Vallahi sabredeceðim, Allah'tan onun için ecir dileyeceðim».

Bu, Safîyye Bint Abdilmuttalib'in Uhud'daki davranýþýdýr.

Hendek'teki davranýþýnýn, mayasý, deha, zekâ, kahramanlýk ve ih­tiyat olan enteresan bir hikâyesi vardýr...

Geliniz, tarih kitaplarýnýn anlattýðý þekilde onu öðrenelim.

Rasûlüllah'ýn (s.a.v.) þöyle bir adeti vardý : Bir harbe karar verdi­ðinde, koruyucularý yokken Medine'den birisinin kötülük etmesinden çekindiði için kadýn ve çocuklarý kalelere býrakýrdý.

Hendek harbinde hanýmlarýný, halasýný ve bazý müslüman kadýnla­rýný Hassan Ýbn-i Sabit'in atalarýndan miras kalan kalesine býrakmýþtý. Bu kale, Medine'nin en saðlam ve alýnmasý en güç kalelerinden bi­risiydi.

Müslümanlar Hendeðin etrafýnda, Kureyþ ve yandaþlarýyla kar­þýlaþmaya hazýrlandýðý ve düþmanla savaþ sebebiyle kadýn ve çocuk­larla meþgul olamadýklarý sýrada Safiyye Bint Abdilmuttalib sabah ka­ranlýðýnda hareket halinde bir karaltý gördü. Ýyice kontrol ettiðinde, bir yahudinin kaleye gelip bilgi toplamak ve kaiedekileri araþtýrmak için oralarda dolaþtýðýný gördü.

Safiyye onun; kalenin içindeki kadýn ve çocuklarý koruyacak erkek bulunup bulunmadýðýný öðrenmek için gelen bir yahudi casusu olduðu­nu anladý. Kendi kendisine þöyle dedi  :

«— Benî Kureyza yahudileri Rasûlüllah'la (s.a.v.) yaptýklarý anlaþ­mayý bozdular ve müslümanlara karþý Kureyþ. ve yandaþlarýna yardým ettiler. Bizi onlara karþý savunacak hiç müslüman erkeði yok? Rasû­lüllah'la (s.a.v.) yanýndakiler ise düþmana karþý savaþmaktadýrlar.

Eðer Allah'ýn düþmaný bizim gerçek durumumuzu kavmine götüre-bilirse, yahudîler kadýnlarý ve çocuklarý esir alýrlar ve böylece müs-lümanlarýn baþýna belâ olurlar».

Safiyye hemen eþarbýný baþýna sardý. Elbiselerini beline topladý. Omuzuna bir direk aldý. Kalenin kapýsýna kadar indi. Sabýr ve ustalýkia kapýyý araladý. Kapýnýn aralýðýndan dikkat ve temkinle Allah'ýn düþma­nýna bakmaya baþladý. Onun, iþini bitirebileceði bir pozisyonda oldu­ðuna kanaat getirince, kesin ve ihtiyatlý bir saldýrýda bulundu. Baþýna direkle vurdu ve onu yere fýrlattý... Arkasýndan birinci darbeyi ikin­cisi ve üçüncüsüyle destekledi ve nihayet iþini bitirdi, onu öldürdü.

Bundan sonra yanýna gidip býçaðýyla baþýný kesti ve kalenin tepe­sinden fýrlattý. Adamýn baþý kalenin eteklerinden yuvarlandý ve aþa­ðýda beklemekte olan yahudilerin önünde durdu.

Yahudiler arkadaþlarýnýn baþýný görünce,   birbirlerine  þöylediler

«— Muhammed'in kadýn ve çocuklarý koruyucusu?   býrakmadýðýný kesin olarak öðrendik».

Geldikleri yoldan geri döndüler...

Allah, Safiyye bint-i Abdilmuttaiib'den razý olsun. O, müslüman kadýnýnýn nadide bir örneði idi. O, kendi kendini eðitti ve eðitimini saðlam yaptý.

Öz kardeþinin öldürülme felâketi  ile karþj karþýya geldi de ona güzelce sabretti.

Musibetler onu sýnadýðýnda, karþýsýnda ihtiyatlý, akýllý ve cesur ka­dýný gördü...

Tarih temiz sayfalarýnda þöyle yazmýþtýr  :

Safiyye bint-i Abdilmuttalib, Ýslâm'da müþrik bir erkeði öldüren ilk kadýndýr.[1]


 

 

[1] Safiyye Bint Abdilmuttaiib hakkýnda geniþ bilgi için aþaðýdaki eserlere bakýnýz

1- Usdu'l-ðabe, Vll/174

2- Et-Tabakqtu'I-Kubra, VIH/41

3- Siyeru a'lâmi'n-nubela, 11/193

4- El-Ýsabe, s.   348

5- El-ÝStîob, ÝV/345

6- Semtu'l-leâlî,  1/18

7- Hayatu's-Sahabe, 1/154 ve fihristlere bakýnýz.

8- Ýbn Hîþam  es-Sîretu'n-nebeviyye, fihristlere  bakýnýz.

9- Zeylu Tarîhi't-Taberî, fihristlere bakýnýz,

10- EJ-Kâmi! fi'i-tarih, fihristlere bakýnýz.

11- El-Kehhale, A'lamu'n-nisa, 11/341-346

12- EI-Belâzuri, Futu hu'[-buldan.

13- Ebu'I-ferac,  el-Eðanî, fihristlere bakýnýz.

14 - El-Ebþîhî,   el-Mustatraf,  fihristlere  bakýnýz.

15- Ýbn Kuteybe, el-Maarif, fihristlere bakýnýz.

Dr. Abdurrahman Re’fet el-Bâþâ, Sahabe Hayatýndan Tablolar, Uysal Kitabevi: 1/299-304.


radyobeyan