Hz.Muhammedin Ýslam Daveti
Pages: 1
Ticaret Ve Evlilik By: seymanur K Date: 02 Aðustos 2011, 17:28:00
Ticaret ve Evlilik


Muhammed! Seninle, insanlar arasýndaki þerefin, güvenilen bir kimse olu­þun, iyi huylarýn ve doðruluðun nedeniyle evlenmek istiyorum. (Hatice bint-i Hüveylid)

Ebû Talib zengin deðildi. Babasýndan devraldýðý hacýlara yemek (rifâde) ve su (sikâye) ikramýnda bulunma görevlerinden yemek verme iþini dahi sürdüremiyordu. Hatta bu nedenle, bakýmýný üstlendiði ve bir evlat gibi baðrýna bastýðý yeðeni Mu­hammed aile bütçesine katkýda bulunmak için çobanlýk yapýyordu. Ücreti karþýlý­ðýnda bazý Mekkelilerin hayvanlarýný otlatýyordu. Çocukluk yýllarýnda bir süre ço­banlýk yapan Muhammed yaþý ilerleyip, gençlik çaðma eriþince, Mekkelilerin ço­ðunun yaptýðý gibi ticarete baþladý. Esasen ticarete yabancý deðildi. Küçük yaþtay­ken amcasý Ebû Talip'le birlikte Suriye bölgesine, daha sonra da diðer amcasý Zübeyr veya Ab bas'la Yemen'e gitmesi, ticarette tecrübeye sahip olmasýna imkân sað­lamýþtý. Sermayesi olmadýðý için, ticaret iþini emanet yöntemine göre yapýyordu. Bir süre Mekke'nin zenginlerinden Hüveylid'in kýzý Esma'mn adýna ticarî faaliyet­te bulundu.

Esma, becerikli ve dürüst birisi olan Muhammed nedeniyle, adýna yürütülen ticaretten iyi gelir elde etti. Ayrýca Muhammed'i yakýndan tanýma imkâný elde et­ti. O'nu, güvenilir bir tüccar arayan fakat aradýðý gibi birisini bulamayan ablasý Ha­tice ye tavsiye etti. Hemþehrileri tarafýndan, iffeti ve namusu nedeniyle 'Tâhire1 olarak isimlendirilen Hatice, kocasýnýn ölümü üzerine ticarî faaliyetleri ücret kar­þýlýðý, kiraladýðý kiþiler aracýlýðýyla yürütmekteydi. Fakat görevlendirdiði þahýsla hilekârlýklarý Hatice'ye zarar ettirmiþti. Güvenilir, hilekâr olmayan birisini arý­yordu. Kardeþi Esma'nýn tavsiyesi üzerine, ismini sýklýkla duyduðu, dürüstlüðü nedeniyle insanlarýn kendisinden övgüyle bahsettikleri Muhammed'le görüþmeye karar verdi.

Muhammed, Esma adýna yürüttüðü iþlerden elde ettiði gelirle ihtiyaçlarým kar­þýlayamadýðý veya Esma bir süre ticarî faaliyetlerini askýya aldýðý için, daha iyi ge­lirli veya yeni bir iþ arýyordu. Ebû Talib de Hatice'nin güvenilir bir adam aradýðý­ný duymuþtu. Bu durumu yeðeniyle görüþtü; 'Yeðenimi Biliyorsun ben yoksul bir adamým. Bir süredir devam eden kýtlýk ve sýkýntýlar dayanýlmaz bir hâl aldý. Sen Hü-veylid'in hýzý Hatice'nin yanýna git. O, bazý adamlarý kervanýnda ücret karþýlýðý gö­revlendiriyor. Ondan iþ iste. Senin gibi dürüst ve güvenilir bir adama çok ihtiyacý var. Herhalde seni geri çevirmeyecekür' dedi.

Muhammed iþ istemek için Hatice'ye gitti ve görüþtü. Mekke toplumunda say­gýyla anýlan Ebû Talib gibi birisinin ve Esma'nm referanslarýnýn yaný sýra, Mekke gençleri arasýnda akýllýlýðý ve dürüstlüðü ile ün yapmýþ olmasý, Muhammed'i Ha­tice için tercih edilir bir þahýs kýldý. O'nu, Mekke'de yürürlükte olamn üstünde bir ücretle ticarî faaliyetlerinden sorumlu kiþi olarak iþe aldý. Muhammed, Hatice adý ne Ýlk ticaret yolculuðunu Þam'a yaptý. Hatice, bu yolculuk sýrasýnda kölesi Mey-sere'yi de Muhammed'in yanma verdi ve muhtemeldir ki geçmiþteki olumsuz tec­rübelerinden dolayý Meysere'den adamýný gözetlemesini istedi. Muhammed, Hati­ce adýna çýktýðý bu ticarî yolculuktan beklenenin çok üstünde bir kârla Mekke'ye döndü. Doðruca patronuna gidip faaliyetlerini rapor etti ve gerekli ödemeleri yap­tý Hatice güvenilir ve becerikli bir adam bulduðu için çok sevindi. Bu nedenle de ücreti anlaþtýklarýndan daha fazla verdi. Sonra Meysere ile görüþtü. Meysere'nin anlatacaðý çok þey vardý; saatlerce Muhammed'in ne kadar becerikli, dürüst, fazi­letli bir kiþi olduðundan bahsetti. Meysere, aylarca süren yolculuðu sýrasýnda ya­kýndan tanýma imkaný bulduðu Muhammed'den büyük övgülerle bahsetmekten kendisini alamýyordu.

Muhammed, Hatice adýna yürüttüðü ticarî faaliyetleri sýrasýnda doðudan batýya birçok yere gitti. Gittiði yerler arasýnda, en az ikiþer kez olmak üzere Suriye ve Ye­men bölgeleri vardýr. Suriye bölgesinden Busrâ, Þam ve Kudüs, Yemen bölgesinden de Hubaþa ve Curaþ gibi þehirleri gördü. Ayrýca Umman bölgesindeki Muþakkar, Debâr ve Suhâr'a gitti. Buralardaki panayýrlara katýldý. Her ne kadar kaynaklarda Umman bölgesine bir kez gittiði belirtiliyorsa da, kuvvetle muhtemeldir ki bu böl­geye birçok kez gitti. Çünkü risâletin son yýllarýnda Ýslâm'a girdiklerini bildirmek için Medine'ye gelen Abdû'l Kays kabilesinin temsilcileriyle yaptýðý sohbet sýrasýnda oldukça ayrýntýlý þekilde Muþakkar, Debâr ve Suhâr bölgelerinden bahsetmesi üzerine þaþýran ve bunlarý nereden bildiðini soran heyet temsilcilerine 'Sizin top­raklarýnýzda çok gezdim [26] demiþtir. Hatta, muhtemeldir ki, deniz ötesi seyahate çýk­tý ve Habeþistan'a gitti; veya bazý aracýlar yardýmýyla Habeþistan'la ticarî iliþkileri ol­du. Tüm bu ticari faaliyetleri sýrasýnda farklý kültürleri, toplumlarý, insanlarý taný­ma imkâný elde etti. Ticarî faaliyetlerinde baþarýlý oldu. Dürüstlük, iþlerini yürütür­ken O'nun sahip olduðu deðiþmez özelliklerinden birisiydi. Hatice, Muhammed sa­yesinde daha da zenginledi. Zaman geçtikçe birbirlerinin ahlâkî meziyetlerini ve mükemmel þahsiyetlerini yakýndan tanýma imkânýna sahip oldular.

Hatice, zenginliði nedeniyle gözde bir duldu. Birçok kimse kendisiyle evlenme giriþiminde bulunmuþ, ama zenginliði veya gücü deðil, ahlâký ön planda tutan Ha­tice, bütün bu isteklere olumsuz karþýlýk vermiþti. Zira, önceki evlilikleri sýrasýn­da malmülk zenginliðinin deðil, güzel ahlâkýn önemli olduðunu anlamýþtý. Dul olmanýn sýkýntýlarýndan kurtulmak, sýcak bir yuva sahibi olmak için evlenmeyi o da düþünüyordu, ama ne var ki, aradýðý gibi birisiyle karþýlaþmamýþtý. Hatice, ilk zamanlar hiç aklýnda olmadýðý halde, zaman geçtikçe yakýndan tanýdýðý ve ahlâký­na hayran kaldýðý Muhammed'in aradýðý hayat arkadaþý olabileceðini düþünmeye baþladý. O'nun bu düþüncesi kavminin kendisi için bir sýfat olarak kullandýðý 'ta­bire isminin gereðine uygundu. 'Tahire'ye uygun olan ancak bir 'tahir'di ve 'tahif de Muhammed'den baþkasý deðildi.

Ahlâkî erdemlerle donanmýþ bir kadýn olan Hatice, Muhammed gibi 'en güve­nilir kiþi'yi [27] hiç tereddüt etmeden herkese tercih etti. Ancak zihnini kurcalayan bir soru vardý: 'Acaba Muhammed kendisiyle evlenmek ister miydi?' Bunu anlamak için Nufeyse ismindeki bir kadýn dostundan yardým istedi. Nufeyse'den Muham­med'in aðzýný aramasýný rica etti. Nufeyse, Muhammed'in aðzým aramalý ama ken­di düþüncesinden hiçbir þekilde haberdar etmemeliydi. Bunu sýkýca tembih etti; zira mahcup olmak istemiyordu. Nufeyse bir gün Muhammed'le konuþabileceði uygun bir ortam yakaladý ve hemen konuya girdi. Gördüðü kadarýyla evlenme ko­nusunda aðýr davrandýðým, halbuki yaþýnýn geçtiðini söyleyip; akýllý, dürüst birisi olmasýna, Mekke'nin saygýn bir ailesine mensup olmasýna raðmen niçin evlenme­diðini sordu. Muhammed, henüz bir evi geçindirecek imkâna sahip olmadýðýný söyledi. Açýkça anlaþýlýyordu ki, Muhammed'in evlenmeme nedeni, yeteri kadar ekonomik imkâna sahip olmamasýndan baþka bir þey deðildi. Eðer karþýsýna eko­nomik yetersizliðin söz konusu olmadýðý uygun bir aday çýkacak olursa evlenme­ye hazýrdý. Nufeyse duymak istediðini duymuþtu. Hemen bir teklifte bulundu ve zengin olduðu kadar güzel ve ahlâklý bir kimse ile evlenmek isteyip istemeyeceði­ni sordu. Muhammed, Nufeyse'nin dilinin altýnda bir isim olduðunu anladý; onun kim olduðunu öðrenmek istedi. Nufeyse hiç gizleme ihtiyacý hissetmeden Hati­ce'nin ismini verdi'. Muhammed þaþýrdý, onu hiç düþünmemiþti. Þaþkýnlýkla 'Nasýl olur? Mekke'nin bütün zenginlerinin evlenmek için can attýðý Hatice benimle evlenir mi? O kendisine talip olan herkesi reddetti" dedi. Nufeyse "Neden olmasýn! Sen bunu bana býrak. Ben bu iþi hallederim' diyerek ayrýldý. [28]

Hatice'nin evliliðin kesinleþmesi aþamasýndaki sözleri, Resulüllah'ý niçin tercih ettiðini dile getirmesi açýsýndan önemlidir. Hatice hayat arkadaþý olacak iþçisine þunlarý söyledi: 'Muhammed! Seninle insanlar arasýndaki þerefin, güvenilir bir kim­se oluþun, iyi huylarýn ve doðruluðun nedeniyle evlenmek istiyorum. [29] Sonuçta, iki ta­rafýn da tanýdýðý Nufeyse'nin giriþimleri, Ebû Talib, Varaka b. Nevfel gibi bazý bü­yüklerin devreye girmesiyle evlilik gerçekleþti. Maddî veya fizikî özelliklerin geri plana itildiði, iffet ve þerefin ön plana alýndýðý bu evlilikten eþine rastlanmaz mut­lu bir beraberlik doðdu  [30] Tahire' ve 'Emin'in beraberlikleri, evleneceklere örnek gösterilecek kadar mükemmel oldu ve bu þekliyle Hatice'nin vefatýna kadar yak­laþýk 25 yýl devam etti.



[26] Ahmed, Müsned, IV/206; Afzalur rahman, Siret Ansiklopedi si, 11/272.

[27] Resulüllah'ýn risâlet öncesinde, hemþehrileri arasýndaki sýfatý 'Ei-emin' idi; bu 'en gü­venilir hiþV anlamýna geliyordu.

[28] Ýbn Sâ'd, et-Tabakatü'l-Kûbra, 1/131.

[29] îbn Hiþam, es-Siretü'n-Nebeviyye, 1/201; Taberî, Tarihu'r-Rusül ve'UMülûk 11/197.

[30] Muhammed ve Hatice evlendikleri zaman kaç yaþmdaydýlar? Bu konuda kaynaklar arasýnda bazý ihtilaflar vardýr. Genel kabule göre, evlendikleri zaman Muhammed 25, Hatice ise 40 yaþýndaydý. Fakat diðer bazý rivayetler bu bilgilerin sanýldýðý kadar doð­ru olmadýðýný ifade etmektedir. Ayrýca Hatice'nin Muhammed ile evliliði sýrasýnda 40 yaþýnda olamayacaðý ile ilgili týbbî deliller de ileri sürülmüþtür. Çünkü, genel kabu­le göre, Muhammed'in Hatice'den altý, diðer bir rivayete göre sekiz çocuðu olmuþtur.

Çocuk sayýsý olarak altý esas kabul edilse dahi, Hatice eðer Muhammed'le evlendiði zaman 40 yaþýnda ise, bu yaþýn altý çocuk doðurmaya müsait olmayacak kadar yük­sek olduðu savunulmuþtur. Fakat imkânsýz olmadýðý da açýktýr. Resulüllah'ýn Hatice'den doðan çocuklarýnýn sayýsý konusunda da ihtilaf vardýr. An­cak, Hicri 8. yýlda Mýsýrlý Mariye'den olan Ýbrahim'in dýþýnda, diðer bütün çocuklarý­nýn Hatice'den olduðu kesindir. Ýlk çocuðunun kim olduðu konusunda da ihtilaf var­sa da, ilk çocuðun Kasým olmasý kuvvetle muhtemeldir. Zira Arap geleneklerine gö­re Kasým'm ismiyle künyelenerek 'Ebû'l Kasým' (Kasým'ýn babasý) olarak anýlmýþtýr. Fakat Kasým çok yaþamamýþ, küçük yaþta ölmüþtür. Kaynaklar, Kasým'm ölüm yaþý konusunda birbirlerine oranla kýsmen farklý bilgiler naklediyorlarsa da yaklaþýk iki yaþýnda ölmüþ olmasý kuvvetle muhtemeldir. Bazý kaynaklar, Resulüllah'ýn Hati­ce'den doðan üç erkek çocuðundan daha bahsetmektedirler. Bunlarýn isimleri Abdul­lah, Tayyib ve Talýir olarak ifade edilmektedir. Ancak genel kanaate göre Tayyib ve Tahir, Abdullah'ýn diðer isimleri olup; buna göre Kasým'la birlikte Resulüllah'ýn Ha­tice'den iki erkek ve dört kýzý olmuþtur. Yaþ sýrasýna göre kýz çocuklarýn isimleri þöy­ledir: Rukayye, Zeyneb, Ümm-ü Gülsüm, Fâtýma. Bu dört kýz da risâlet dönemine ka­dar yaþamýþlar ve Müslüman olmuþlardýr. Fâtýma hariç diðer üçü Resulüllah'ýn sað­lýðýnda vefat etmiþtir. Fâtýma ise Resulüllah'tan altý ay sonra vefat etmiþtir.



Ynt: Ticaret Ve Evlilik By: ceren Date: 26 Temmuz 2016, 21:55:49
Esselamu aleykum.Islamda ticareti þeriat kurallarina gore yapmaliyiz.Ve evliligide helal dairede yapip allahin rahmetine kavusmaliyiz inþallah....
Ynt: Ticaret Ve Evlilik By: yagmur_7-c Date: 27 Temmuz 2016, 14:25:46
Ve aleykum selam
Peygamber efendimiz sav ticaret karþiliginda kimse ile evlenmedi ...Bizler de Islam çerçevesi içinde nikahlanan ve helal evlilikler yapmayý nasip etsin inþallah ...Rabbim razý olsun inþallah...
Ynt: Ticaret Ve Evlilik By: Bilal2009 Date: 27 Temmuz 2016, 16:56:10
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Peygamberimiz ve Hz. Hatice validemizin evlilikleri ne kadar güzel ve huzurludur. Rabbim paylaþým için razý olsun.

radyobeyan