Hal Dili
Pages: 1
Zanna Teslim Olmadan By: reyyan Date: 01 Aðustos 2011, 12:36:49
Hâl Dili



Temmuz 2009 127.SAYI


Abdullah S. DEMÝRTAÞ kaleme aldý, HÂL DÝLÝ bölümünde yayýnlandý.

Zanna Teslim Olmadan


Hicrî on üçüncü asrýn müceddidi olarak bilinen ve sâdât-ý kirâmýn büyüklerinden Mevlâna Halid Baðdadî k.s. anlatýyor:

Bir mürþit müritlerden birinden, gidip odasýný açmasýný ve düzenleyip hazýrlamasýný ister. Bir de kadýnlar tarafýnda bulunan þu þekilde elbisesi olan bir hanýmý çaðýrmasýný emreder ve der ki:

– Ben odaya girdiðim zaman o hanýmý da odaya al, kapýyý üzerimize kapat. Bir saat boyunca da içeriye kimseyi alma. Bir saat sonra kapýyý açabilirsin, der.

Mürit mürþidinin bütün dediklerini harfiyen yerine getirir. Nihayet kadýn odadan çýkar. Mürþit, müridinin kalben baðlýlýðýnýn devam ettiðini ve feyz talep eder halde huzurunda durduðunu görür ve der ki:

– Benim bu halimi gördükten sonra ne diye huzurumda duruyor, benden hâlâ feyz talep ediyorsun? Sence benim maneviyatýmda bir þey kalmýþ mýdýr?

Mürit:

– Evet. Önceki gibi sizden yine feyz alýyorum ve inanýyorum ki sizin yaptýklarýnýzda mutlaka bir hikmet var. Buna da her an þahit oluyorum. Çünkü sizden ayný tesir ve tasarrufu görüyorum, der.

Bu teslimiyet mürþidin hoþuna gider. Müridine o kadýný bulup kim olduðunu sormasýný emreder. O da hemen gider ve o hanýma kim olduðunu sorar. Haným der ki:

– Ben mürþidinin kýz kardeþiyim. Kardeþimi ziyaret etmek için gelmiþtim ve onunla yalnýz görüþmem gereken bir mesele vardý.

(Mevlâna Halid Baðdadî, Risâle-i Hâlidiyye)


Ýslâm Terazisi


Alimlerden Ali el-Havvas rh.a þöyle buyurur:

Tasavvuf yolu, altýnýn sarraf elinde iþlenmesi gibi Kur’an ve Sünnet’e uygun olarak iþlenmiþ ve düzenlenmiþtir. Çünkü bu yolda olanlar, bütün hareketlerinde din terazisiyle ölçülmüþ salih niyetler taþýrlar. Bunu ancak Ýslâmî ilimlerde derin bilgi sahibi olan kimseler bilir.

(Ýmam Þa’rânî, Tenbîhü’l-Mugterrîn)


Yolun Esaslarý


Sâdât-ý Kiram’ýn büyüklerinden Mevlâna Halid Baðdadî k.s. bir mektubunda þöyle der:

Tasavvuf yolu, Allah’a ulaþma yoludur. Bu yol Allah Tealâ’nýn rýzasýný ve Peygamber Efendimiz’in sevgi ve ahlâkýný kazandýrýr. Manen yükselmeye vesile olur. Bu yolun esaslarý þunlardýr:

Kurtuluþa eren topluluk olan Ehl-i Sünnet inancýna sahip olmak ve ona sýkýca sarýlmak,

Azimetleri tam bir titizlikle, ýsrarla ve büyük bir kararlýlýkla yapmak, mecbur kalmadýkça ruhsatlardan kaçýnmak,

Devamlý Allah Tealâ’ya yönelmek ve O’nun bizi kontrol ettiðini düþünmek,

Dünyanýn süsünden, hatta Allah Tealâ’dan baþka her þeyden yüz çevirmek, bunlarýn sevgisini kalbe koymamak.

Bir de hadis-i þerifte “ihsan” diye tabir edilen, Allah Tealâ’yý görüyormuþ gibi kulluk etmeyi ve O’nunla beraber olmayý alýþkanlýk haline getirmektir. Nitekim hadis-i þerifte þöyle buyrulmuþtur:

“Ýhsan, Allah’ý görüyor gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da þüphesiz O seni görüyor.” (Buharî, Müslim)

(Mevlâna Halid Baðdadî, Mektûbât, Sey-Tac Yay.)


Dünya Bir Deniz


Lokman a.s. bir gün oðluna þöyle nasihat eder:

– Yavrucuðum! Dünya derin bir denizdir. Þüphesiz bu denizde çok insan boðulmuþtur. Bu sebeple, bu dünya denizinde bineceðin gemi takva, geminin yükü Allah Tealâ’ya iman, yelkeni de Allah Tealâ’ya tevekkül olsun. Bu söylediklerime dikkat edersen umulur ki kurtuluþa erersin. Zira senin için bundan baþka kurtuluþ yolu görmüyorum.

(Mükâþefetü’l-Kulûb)


Öðrendiðini Hayata Geçir

Büyük alim Ýmam Kuþeyrî k.s. hicrî ikinci yüzyýlda Horasan ve Irak taraflarýnda yetiþen, evliyanýn büyüklerinden Davud Taî k.s.’yi tasavvuf yoluna sevk edenin Ýmam-ý Azam Ebu Hanîfe rh.a. olduðunu zikreder ve þöyle der:

Davud Taî, Ýmam-ý Azam’ýn meclisine devam ederdi. Bir gün Ýmam-ý Azam rh.a kendisine künyesi ile hitap ederek:

– Ebu Süleyman! Araç olan ilmi yeterince öðrendik, dedi. Davud Taî:

– Bundan sonra ne yapmam gerekiyor, diye sordu: Ýmam-ý Azam rh.a:

– Öðrendiðin ilimle amel et, buyurdu.

(Ýmam Kuþeyrî, Risâle)

Üç Kimse

Tâbiînin (sahabilerden sonraki neslin) tanýnmýþlarýndan büyük velî, Ebu Bekir Abdullah b. Müzenî rh.a þöyle der:
“Allah Tealâ üç kimseyi sever. Bunlar az yiyen, az uyuyan ve çok salih amel edip az istirahat eden kimselerdir.”

(Ýmam Gazalî, Ýhyâu-Ulûmi’d-Dîn)

Ýslâm Neden Zayýflar?

Büyük âlim Muhammed b. Fazl rh.a. þöyle der:

“Ýslâm’ýn zayýflamasýna þu dört sýnýf insan sebep olmuþtur:

1. Bildikleri ile amel etmeyenler,
2. Bilmedikleri þeyler ile amel edenler,
3. Bilmediklerini öðrenmeyenler,
4. Ýnsanlarýn ilim öðrenmesine engel olan kimseler.

(Risâle)


Ezanýn Manasý


Osmanlý’nýn son dönemlerinde yaþayan büyük veli ve alim Abdurrahman-ý Tâðî k.s. anlatýyor:

Gavs-ý Hizanî k.s. bize ezanýn manasýný ve iþitildiði vakit þöyle düþünmek gerektiðini öðretti.

Allahu Ekber: Allah ibadet ve taata ihtiyacý olmaktan yücedir.

Eþhedü en lâ ilâhe illallah: O’ndan baþka ibadete layýk yoktur.

Eþhedü enne Muhammeden Rasullullah: Peygamberlerin dediði haktýr ki, namaz kýlmak farzdýr. Kul için kýldýðý namazýn sevabý vardýr. Býrakýnca ise acýklý bir azap ve büyük mahrumiyet vardýr.

Hayye ale’s-salâh: Namaza gel ki o büyük sevaba kavuþasýn.

Hayye alel-felâh: Namaza gel ki acýklý azaptan kurtulasýn.

Ezanýn bu kýsmýnda þöyle demek gerekir: “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh”. Yani, yüce Allah’tan baþka itaat etmeye, azaptan kurtulmaya yardým eden yoktur.

Müezzinin tekrar “Allahu Ekber” demesi, yani Allah senin ibadetine muhtaç olmaktan yücedir, eðer dinleyiciyi biraz gevþekliðe sevk ederse de...

Lâ ilâhe illallah sözü; yani ibadete lâyýk olan yalnýz Allah’týr. O seni azaptan kurtaracaktýr. Ýþte bu güzel söz gevþekliði giderir.

(Minah, Sey-Tac Yay.)


Ýlk Gerekenler


Tasavvuf yolunun büyüklerinden Ýmam Kuþeyrî k.s. þöyle der:

“Üstadým Ebu Ali Dekkâk hazretlerinin þöyle dediðini iþittim: ‘Tasavvuf yoluna yeni giren müride ilk önce þunlar gereklidir:

Allah Tealâ’ya karþý saðlam bir itikat, kötü zan ve þüphelerden arýnmýþ bir kalp, sapkýnlýktan ve bid’atlardan uzak durmak, saðlam delillere dayalý salih amel.”

(Ýmam Kuþeyrî, Risâle)


Ynt: Zanna Teslim Olmadan By: saniyenur Date: 12 Aðustos 2011, 01:29:03
Tasavvuf yoluna yeni giren müride ilk önce þunlar gereklidir:

ALLAH Tealâ’ya karþý saðlam bir itikat, kötü zan ve þüphelerden arýnmýþ bir kalp, sapkýnlýktan ve bid’atlardan uzak durmak, saðlam delillere dayalý salih amel.”


Zann, gerçekten kalbin büyük hastalýðý,manevi ilerlemede perde. Rabbim bizi bu hastalýktan kurtarsýn inþ.
Ynt: Zanna Teslim Olmadan By: Canani Date: 14 Aðustos 2011, 16:40:15

Dilersen, öncelikle tavsiyelerimi dinle,
Daha sonra kesin kararýný ver kalbinle,
Vehimlerden uzak olan akide dirliðinle,
Muhabbet elzemliðinde, vefa kadriyle…

Öncelikle zahirimde sudur eden halimle,
Zahirin faniliðimde ki mazi derinliðinde,
Vakti gelince nasip olacak zafiyetlerinle,
Aranma hatadan arî kimliði, hasret sevgiyi…

Bil ki senden bir farkým yok akýl konusunda,
Tenlerin farklýlýðý ikimiz içinde hâsýl olunca,
Ýnsan kimliðinde, mükellefiyet icbar kýlýnca,
Kul olmak kalýyor açýkça ikimizinse karþýmýza…

Ben asla baðnazlýktan haz etmem bilmelisin,
Ruhsuz sözden, yurtsuz teraneden kaçarým,
Duruþu olmayaný, vefayý tanýmayaný sevemem,
Þekliyet için nefesi tere âmâda edene gülerim…

Bizim yöresel kültürse beþ haslet vardýr bilesin,
Hane sahibi bunu fevkalade önemseterek yürür,
Bunlar en temel yükümlülükler olarak ta bilinirler,
Evin, baðýn, mezarýn, aracýn ve bunlar içinde iþ yeri…

Evin, hane sýcaklýðýnda husule gelen hamiyet için,
Baðýn, efradýn topraðý tanýyarak öteni rüknü için,
Mezar, her an ölümü hissedip hesabýný bilmen için,
Aracýn, kalbinin refahý, hamiyetin ilzamý þükrü için…

Ýþ yeri, helal lokmanýn kazanýlmasýnda mizanýn için,
Aþký külfetiyle hikmetine ram eylemek zaruretiyle,
Sevdayý, hizmetin rýzasýnda telakki ederek gitmeyi,
Ölümde dirliði, dirlik içinde gizlenen birliði bilmelisin…

Severken de ölçülü olmayý bilerek hisleri nizam etmeli,
Nefsi heveslerin peþine düþmeden düþünmeyi bilmelisin,
Bilgiyi idrak etmeden, nasihat için bir sýraya girmemelisin,
Sen öncelikle kendini bilmelisin, ruhun nizamýyla yürümelisin…

Daha sonra sevdiðini, hatalarýyla sevmeyi becerebilmelisin,
Kendi enaniyetin yüzünden bir kul hakkýný ihlal etmemelisin,
Sevmeyi, karþýlýk beklemeden, ihsan içinde yeþerte bilmelisin,
Nedameti, taliplileri için vermelisin, keþke lerden arî olmalýsýn


Mustafa Cilasunun güzel bi  eseri..Rabbim bizleri zana düþmekten muhafaza buyursun amin....

radyobeyan