Diðer Yazýlar
Pages: 1
Yolcu Yolunda Gerek By: reyyan Date: 31 Temmuz 2011, 22:00:51
Yolcu Yolunda Gerek


Aðustos 2009 - 128.sayý


Mehmet ILDIRAR kaleme aldý, DÝÐER YAZILAR bölümünde yayýnlandý.

Tasavvuf, bir yolculuktur. Kötü halden iyi bir hale, günahtan sevaba, güzel iþlerden daha güzel iþlere yolculuktur. Bu yolculuðun mekâný kalp, aracý zikir ve tefekkürdür.

Allah’ý zikretmenin ve tefekkürün faydalarý anlatýlmakla bitmez. Zikreden þahýs takva kapýsýný açar, þeytanýn vesvesesinden kurtulur. Takva, Allah Tealâ’nýn emir ve yasaklarýna itibar etmek, yaþayýþý ile O’nun hükümlerine baðlanmaktýr.

Yaþayýþý Allah’ýn hükümlerine baðlý olup rýzkýnýn temini, ihtiyaçlarýnýn karþýlamasý için gayret gösterenin hayatý güzel olur. Aile hayatý da, diðer insanlarla irtibatý da huzur içinde yaþanýr. Bunun aksi durum ise þerre, huzursuzluða yol açar.

Alimlerin açýklamasýna göre her insana cennete girebilecek kabiliyet verilmiþtir. Þerden kurtulmak insanýn elindedir. Bu da takva ile, tevbe ile olur. Kimse “Bahtým kötüymüþ, kötü bir surette yaratýlmýþým, kaderim beni iyiliklerden uzak kýlmýþ.” diyemez.

Bir insan kâfir olsa, münafýk olsa, günahlarý daðlar kadar olsa, halis ve samimi bir tevbe ile doðru yolu bulabilir. Hatta velî, kâmil bir insan olabilir. “Ey insan! Seni yaratýp düzgün ve dengeli kýlan, ölçülü bir biçimde istediði gibi bir þekilde birleþtiren, ihsaný bol Rabbine karþý seni aldatan nedir?” (Ýnfitar, 6-8) ayet-i kerimesindeki düzgün ve dengeli kýlmanýn manasý budur.

Dengenin baþýnda nefs ve ruh arasýndaki denge gelir. Ruh, Allah’ýn nuraniyetinden yaratýldýðý için muhabbet-i ilâhiye ve itaatle mükelleftir.

Nefs ve ruh, kötülük ve takvaya çaðýran iki varlýktýr. Bu ikisi sayesinde iki güç meydana çýkar ki birisi akýl diðeri hevadýr. Akýl, Allah’ýn cevheri ile, heva ise nefsin silahlarýyla donatýlmýþtýr. Bu iki güce bütün insanlar tabidir.

Tercihini akýldan, ruhtan yana kullananlara Allah’ýn yardýmý gelir. O kul için Allah’a kulluk etmek mutluluk vericidir, ilâhi muhabbete, ilim ve güçlü bir inanca sahip olur.

Tercih hevadan, þeytandan yana olursa Allah’a itaat yerine isyan meydana gelir ve bu kimse dalalete düþer. Kalp, þeytanýn aldatmacalarýnýn mekâný olur. Ýlmin yerini kibirli bir cehalet alýr.

Allah Tealâ yollarýný göstermiþ, seçme hakkýný da insana vermiþtir. Seyr ü sülûk insanýn iþini kolaylaþtýracak, onun yolunu aydýnlatacaktýr. Ýnsan hayatýn gaile ve sýkýntýlarýndan kurtulup bir nebze nefes almak istiyorsa Allah’ýn zikrinden daha fazla insaný huzura götürecek bir þey yoktur.

Zikir ve fikir, müminin kalbini iþletir. En ücra köþelerde, en kavgacý, en þerli insanlar arasýnda bulunanlar bile, zikir ve fikirle, “Ben yalnýz deðilim. Ýslâm ve imanýn nuruyla þu dað gibi çirkinlikler arasýnda, kalbime teveccüh eden, dualarýmý duyan, günahlarýmý affeden bir Rabbim var.” diyerek kimsesizliðini, her türlü sýkýntýsýný unutur. “Zikrettiðim Yaratýcý’nýn sayýsýz kullarý, her tarafta salih ve kâmilleri bulunur. Benim gibi Allah’ý zikredenlerin derdinin dermaný çoktur.” diyerek yalnýzlýðýný unutur. Allah’ýn nuraniyet ve azametine yönelerek O’na sýðýnýr ve þükreder.

Kalbin böyle korkularýndan kurtulup huzura ermesi için Allah Tealâ’ya, O’nun dostlarýna dost olmak gerekir. Dost olmak ise, kalbi arýndýrýp, nefsi temizleyip takva yolunu seçen, zikir ve fikirle Allah Tealâ’ya itaat eden her insan için mümkündür.


radyobeyan