Kapaktakiler
Pages: 1
Ertelenen Kulluk By: reyyan Date: 31 Temmuz 2011, 21:44:06
Ertelenen Kulluk


Aðustos 2009 - 128.sayý


Taha YILDIZ kaleme aldý, KAPAKTAKÝLER bölümünde yayýnlandý.

Ýnsan kulluðu sonraki bir zamana erteledikçe bulunduðu durum müzminleþir, kendisini toparlamasý zorlaþýr. Atalarýmýz “bugünün iþini yarýna býrakma” derken bu gerçeðe de iþaret etmiþ oluyorlar.

Ýnsan ayaðýna gelen fýrsatý tepmek istemez. Gece geç saatte de olsa, müþteri gelmeye devam ediyorsa dükkanýný kapatmak aklýna gelmez. Ýþ sýrasýnda yemeðini bile ihmal eder. Bir araba, bir daire alacaðý zaman kýrk yere sorar. En güzelini en uygun fiyata almaya çalýþýr. Saðlýðýyla ilgili haberlere de son derece önem verir. Uzun yaþamak için yapmasý gerekenlere dikkat eder. Caný çekmesine raðmen, saðlýðýna zarar verir endiþesiyle boðazýndan kýsar, kolesterolüm artmasýn, kilo almayayým der. Nefsine hakim olamadýðýnda ise suçluluk duyar.

Esasýnda bütün bunlarda garipsenecek bir durum yok. Ýnsan ister ki saðlýklý bir hayatý olsun, kira derdinden kurtulsun, bir arabasý olsun, çocuklarý mutlu bir yaþam sürsün. Bütün bu isteklerini bir araya getirdiðinizde, onun aradýðýnýn sadece huzur ve mutluluk olduðunu anlarýz. Tuttuðu yol ne olursa olsun, dünya üzerinde yaþam süren herkesin hedefi budur.

Ýnsanýn mutlu bir hayat istemesinden tabii ne olabilir. Ýmkanlarý deðerlendirmesi, zarardan kaçýnmasý insan olmasýnýn bir sonucudur. Bu yüzden her insanýn hedefleri, ileriye dair emelleri vardýr. Hayalleri ve hedefleri olmayan insan yarýndan ümidini kesmiþ demektir.

Ýnsanýn bu çabasýný makul karþýlamamýzý gerektiren bir neden daha var: Hayata dair baþarýlar elle tutulur, gözle görülür sonuçlar doðurur. Bir daire veya bir araba almasý, çocuðuna iyi bir iþ imkaný saðlamasý gibi. Sonuçta, çabasýnýn ardýndan baþardýðýný düþündüðü þeyi kendisi de baþkalarý da görür. Onu mutlu eden iþte budur.

Bir yanýlgý


Buraya kadar anlattýklarýmýzda bir sorun yok. Ancak, insan bütün bir hayatýný böyle görülebilir sonuçlara göre düzenlerse, kendisi için son derece önemli bazý hususlarý göz ardý edebilir. Aþýrý derecede dünyevîleþtiði için varoluþ amacýndan uzaklaþmaya, sahip olduðu deðerlerden ödün vermeye, maddiyatýn peþinden sürüklenmeye baþlar. Bir müddet sonra öyle bir noktaya gelir ki, kulluðu ertelemeye baþlar, haram helal çizgisine dikkat etmez olur.

Dünyalýk elde ederek mutlu olma peþinde koþan insan mutluluðu hiçbir zaman tam olarak yakalayamaz. Çünkü isteklerin sonu yok ve sahip oldukça tatmin duygusu deðil, tatminsizlik büyüyor. Gerçek zenginliðin kanaat olduðu gerçeðini insanlýk bir kez daha yeniden öðreniyor.

Dünyadan nasibini unutmamakla birlikte maneviyata sarýlmanýn karþýlýðý da aslýnda peþin deðil midir. Görülüp izlenebilen sonuçlar doðurmaz mý. Elbette saðlam maneviyatýn da daha dünyada devþirilen meyveleri var.  Mesela Rabbine yaslanan, O’nunla daima irtibatlý bir insanýn kalbi huzurla doludur. Kendisiyle ve bütün mevcudatla barýþ halindedir. Bu halini kendisi de çevresindekiler de görür. Dünyanýn mihneti onu sarsamadýðý gibi, nimeti de þýmartmaz. Huzurdadýr, huzur halindedir. Yani bir bakýma gerçek özgürlüðe ulaþmýþtýr. Mutluluk da bu noktada gerçekleþir zaten.

Kýsaca, insanýn dünyalýk için kendini paralarken manevi hayatýný ihmal etmesi önce dünyasý için bir kayýptýr. Ve ne yazýk ki asýl büyük kaybýn da ebedi hayatta olmasýndan korkulur.

Kulluðu ertelemenin ahiretteki bedeli

Maneviyatýný ihmal eden insan bunun bedelini huzursuz bir yaþamla daha dünyada öder. Fakat asýl bedelin ölüm sonrasýnda olmasýndan endiþe etmek gerekir. Bir gün ömür birden bitiverdiðinde, boþ bir amel defteri gerçek felaketin ta kendisidir. Bu durumda huzursuz bir dünya hayatý yetmiyormuþ gibi ebedi hayatý da mahvolmuþ demektir.

Ölüm ansýzýn gelip çatacak, ikinci bir þans verilmeyecektir. Her gün ahirete uðurladýðýmýz nice insan bir daha dönmeyecek. Bunu gören akl-ý selim sahibi insanýn Allah’a kulluðu ertelememesi gerekir. Herhangi bir anda ölümle yüzleþeceðini düþünerek bir an önce Allah’a yönelmek gerekir.

Ertelenen kulluðun bizdeki en büyük göstergelerinden birisi de hacca gidenlerin büyük kýsmýnýn yaþlýlardan oluþmasýdýr. Geçmiþ yýllarda baþka ülkelerin hacýlarýyla bizimkiler arasýndaki bariz yaþ farký herkesin dikkatini çekerdi. Kendine çeki düzen verme, ibadete baþlama hususunda hacýlýðýn bir dönüm noktasý olarak görülmesi bizde haccý ertelemeye sebep oluyordu. Ne de olsa gençlikte dünyadan kâm alýnacak, elden ayaktan düþünce de dine diyanete sýra gelecekti.

Allah’a yönelmek hangi yaþta olursa olsun tabii ki çok büyük, çok mübarek bir adým. Fakat böyle bir erteleme gerçekten akla ziyan. Ýbadete baþlamayý hacca erteleyip, gidemeden vefat eden kaç kiþi vardýr acaba? (Burada ülkemizde hacý profilinin deðiþtiðinin, yaþ ortalamasýnýn hayli düþtüðünü belirtelim. Ayný deðiþim cami cemaati için de geçerli. Elhamdülillah.)



radyobeyan