Orucun hikmeti By: hafiza aise Date: 30 Temmuz 2011, 15:01:09
ORUÇ
HZ. PEYGAMBERÝN (S.A.) ORUÇ TUTUÞU
A) ORUCUN HÝKMETÝ VE FARZ KILINIÞI
1— Orucun Hikmeti:
Oruçtan beklenen gaye, nefsi þehevî arzulardan alýkoymak, alýþkýn olduðu þeylerden koparmak ve þehevî gücünü düzene sokmak suretiyle onun, içinde mutluluk ve rahatýnýn zirvesi bulunan þeyi arama ve ebedî hayatý sözkonusu olan, kendisini arýndýracak þeyleri kabul etme istidadý elde etmesini saðlamadýr. Açlýk ve susuzluk nefsin hiddet ve þiddetini kýrar, açlýktan ciðerleri yanan yoksullarýn halini düþündürür. Yenen ve içilen þeylerin yollarýnýn daralmasýyla þeytanýn insandaki dolaþým alanlarý daralýr. Organlarda bulunan güçlerin dünya ve âhiret hayatýnda bu organlara zararlý olacak þekilde tabiatýn hükmüne boyun eðmeleri engellenmiþ olur. Oruç, her bir organý ve her bir gücü yatýþtýrýr, sahibine isyan edemez hale getirir ve organlar oruç gemi île gemlenir. Oruç, takva sahiplerinin gemi, muharible-rin kalkaný, iyilerin ve Allah'a yakýn olanlarýn riyazetidir. Diðer ameller arasýnda halisane olaný âlemlerin Rabbi için tutulan oruçtur. Çünkü oruçlu hiçbir þey yapmaz; yalnýzca þehvetini, yemesini ve içmesini Mâbud'u için terkeder. Oruç, Allah sevgisini ve rýzasýný tercih edip nefsin sevdiði ve lezzet aldýðý þeyleri terketmektir. Oruç, kul ile Rabbi arasýnda bir sýrdýr, O'-ndan baþkasý bu sýrdan haberdar olamaz. Kullar, görünüþte oruç bozucu þeyleri kiþinin terketmiþ olmasýna muttalî olabilirler. Ama yemesini, içmesini ve þehvetini Mâbud'u için terketmiþ olmasý hiçbir insanýn muttalî olamayacaðý bir þeydir. Ýþte orucun hakikati.
Orucun, görünen organlarýn ve iç güçlerin korunmasýnda, istilâ ettikleri vakit bu organ ve güçleri ifsad eden zararlý maddeleri kendisine çeken karýþýmdan onlarý muhafaza etmede ve onlarýn sýhhatine engel pis maddelerin boþaltýmýnda insaný hayrette býrakan bir tesiri vardýr. Oruç, kalbin ve organlarýn sýhhatini muhafaza eder; þehvet ellerinin onlardan çekip aldýklarý þeyi onlara geri iade eder. Oruç, takvaya en büyük yardýmcýlardandýr. Nitekim Allah Teâlâ buyuruyor ki: "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kýlýndýðý gibi, takva sahibi olasýnýz (Allah'a karþý gelmekten konmasýnýz) diye size de farz kýlýndý.[61]
Hz. Peygamber (s.a.): "Oruç kalkandýr." buyurdu.[62] Ve þehevî arzusu kabarýp da evlenmeye gücü yetmeyenlere oruç tutmayý emretti, orucu bu þehvetin kýrýcýsý olarak nitelendirdi.[63]
Sözün özü; saðlýklý akýllar ve düzgün fýtratlar tarafýndan orucun faydalarýna tanýk olununca Allah, kullarýna bir rahmet, bir ihsan, bir perhiz ve bir kalkan olmak üzere orucu meþru kýldý.
Allah Rasûlü'nün (s.a.) bu. konudaki tutumu, maksadý en muazzam þekilde elde etmeyi saðlayan, nefislere en kolay gelen en mükemmel bir tutumdur. [64]
[61] Bakara, 2/183.
[62] Buharî, 30/2, 30/9; Müslim, 1151 (163); Mâlik, Muvatta, 1/310; Ebu Davud, 2363; Ne-sâî, 4/163. Allah Rasûlü diyor ki: Allah (c.c): "Oruç dýþýnda insanoðlunun her ameli kendisi içindir. Oruç ise Benim içindir. Onun mükâfatýný Ben vereceðim." buyurdu. Oruç kalkandýr. Herhangi biriniz oruç tuttuðu gün kötü söz söylemesin ve gürültü çýkarmasýn. Þayet herhangi bir kimse kendisine söver yahut sataþýrsa 'Ben oruçluyum' desin. Muhammed'Ýn caný elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun aðýz kokusu kýyamet günü Allah katýnda misk kokusundan daha hoþtur. Oruçlunun iki sevinç aný vardýr: Ýftar ettiði zaman iftarýna sevinir, Rabbine kavuþtuðu zaman orucuna sevinir.
[63] Buharî, 30/10; Müslim, 1400; Ebu Davud, 2046; Tirmizî, 1081; Nesâî, 4/169, 6/56, 57. Allah Rasûlü buyurdu ki: Ey gençler! Evlenmeye gücü yetenler evlensin. Zira evlilik, gözü haramdan daha çok çevirici ve namusu daha iyi koruyucudur. Gücü yetmeyenler oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için hayalarýný kesmek yerine geçer.
[64] Ýbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, Ýklim Yayýnlarý: 2/41-42.