Tehdide Tehdid By: seymanur K Date: 29 Temmuz 2011, 15:22:52
Tehdide Tehdid
Beni dinleyin ey Kureyþ topluluðu! Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki ben size kurbanlýk olarak gönderildim, hadi ne istiyorsanýz onu yapýn. Ama bilin ki beni yolumdan engelleyemeyeceksiniz. Ben, Rabb'imin bana emrettiklerini yapmaya devam edeceðim. (Hz. Muhammed (s)
Kur'an ve Resulüllah aleyhinde yürüttükleri yoðun propagandalarýn, tehditlerin, baskýlarýn, iþkencelerin, tekliflerin bir iþe yaramamasý; Ýslâm davetini durdurmaya yetmemesi; Mekke'nin müþrik liderlerini çaresiz býraktý. Ne yapacaklarým, nasýl davranacaklarýný bilemez halde öfkelenmekten, öfkeden gözleri dönmüþ halde birbirleriyle dertleþmekten baþka bir þey yapamaz oldular. Aralarýndaki konuþmalarýn konusu hiç deðiþmiyordu; Kur'an, Ýslâm daveti ve Resulüllah. Resulüllah'ý yalnýz baþýna yakaladýklarý andaki tutum ve davranýþlarý, Mekke liderlerinin o zamanlardaki psikolojisini göstermesi açýsýndan oldukça önemlidir.Mekke eþrafý her zaman olduðu gibi yine Kabe yakýnýndaki Dâru'n Nedve'nin gölgeliðinde toplanmýþ, Resulüllah hakkýnda konuþuyorlardý. Konuþmalarý hep deðiþmeyen ifadeler çerçevesinde sürüp gidiyordu: 'Bu adama ve iþine sabrettiðimiz kadar hiçbir þeye sabretmedik. O akýllarýmýzý idraksizlikle suçladý. Atalarýmýzý aþaðýladý. Dinimizi deþtirdi. Birlik ve beraberliðimizi bölüp, daðýttý. Ýlâhlarýmýza hakaret etti. Biz ise O'nun bütün bu yaptýklarýna sabrettik'. Kur'an geçmiþten örnekler vererek açýklamýþtý ki, en önemli vasýflarý zorbalýk olan müþrikler, kafirler hep böyledirler. Kendilerinin temsil ettiði sistemi, hayat tarzýný reddedip, mevcudun dýþýnda inançlara sahip olan ve bu inançlarý doðrultusunda yaþayan, bunlarý yaparken de insanlardan hiçbirisinin haksýz olarak malmý gasbetmeyen, hiçbir insana kötü muamelede bulunmayan, iyilik, hayýr, güzellik temel ilkeleri olan insanlara her türlü baskýyý, zorbalýðý, iþkenceyi yaparlar ve hatta iþkencelerle öldürürler, buna raðmen kendilerini çok hoþgörülü kiþiler olarak takdim ederler. Her devrin zorba ve zalimlerinin M.7. yüzyýlýn Mekke toplumundaki temsilcileri olan Mekke ileri gelenleri de Resulüllah'a ve diðer müminlere yaptýklarý baský, iþkence ve her türlü zorbalýklarý sanki kendileri yapmamýþ gibi, sadece 'La ilahe illallah' dediði için Yasirleri, Sümeyyeleri bizzat kendileri iþkencelerle öldürmemiþler gibi, Resulüllah'ý ve temsil ettiði davasýný kastederek 'Biz çok sabýr gösterdik' diyerek kendilerini temize çýkarmanýn, vicdanlarýný rahatlatmanýn gayretini taþýyorlardý. Aslýnda bunlarý söylerlerken de kin, zorbalýk, zulüm gibi vasýflarýnýn daha nasýl baþka tarzlarda açýða çýkabileceðinin hesabýný yapýyorlardý. Bütün zorbalýk ve zulümlerine raðmen geliþip, yayýlmasýna engel olamadýklarý Ýslâm davetini yok edebilmenin, bu uðurda her þeyi yapmayý meþru görmenin arzusu içerisindeydiler. Fakat her istediklerini yapamýyorlardý. Bizzat mevcut sistemden, kendi haksýz menfaatlerinin dayandýðý sistemden kaynaklanan bazý engelleri vardý. Mekke'de bir iþ savaþýn patlak vermesinden çekmiyorlardý. Mekke liderleri Dâru'n Nedve'nin gölgeliðinde toplanmýþ, Resulüllah hakkýnda konuþurlarken, ResulüIIah'm gelmekte olduðunu gördüler. O aný ve takip eden süreci, henüz islâm'a girmediði için eþrafla birlikte oturan Abdullah b. Amr þöyle anlatýyor: 'Kureyþ ileri gelenleri Hýcr'de toplanýp, Resulüllah'ý kastederek, O'na çok sabýrlý davrandýklarýný konuþtuklarý sýrada Resulüllah göründü. Geldi ve Kabe'yi tavaf etmeye baþladý. Tavafý sýrasýnda Mekke ileri gelenlerinin yanlarýndan geçerken, toplantýda bulunanlar laf attýlar; aþaðýlayýp, küfrettiler. Müþriklerin bu hareketi Resulüllah'ý rahatsýz etti. Bunu ResulüIIah'm yüzünden anladým. Fakat bir þey söylemeyip tavafýna devam etti. îkinci defa geçerken müþrikler tekrar laf attýlar. Resulüllah rahatsýz oldu. Onlarýn bu söz ve hareketlerinin Resulüllah'ý rahatsýz ettiðini yine yüzünden anladým. Fakat Resulüllah bir þey söylemeyip tavafýna devam etti. Üçüncü defa geçerken tekrar laf atmaya baþladýlar. Bunun üzerine Re-sulüllah durdu ve müþriklere hitaben; 'Beni dinleyin ey Kureyþ topluluðu! Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki ben size kurbanlýk olarak gönderildim, hadi ne istiyorsanýz onu yapýn. Ama bilin ki beni yolumdan engelleyemeyeceksiniz. Ben Rabbimin bana emrettiklerim yapmaya devam edeceðim' dedi. Bu söz karþýsýnda orada bulunanlarýn hepsi donup kaldýlar. Adeta baþlarýna kuþ konmuþta da onu ürkütmek istemez gibi hareketsiz durumdaydýlar, içlerinden Resulüllah hakkýnda çok konuþanlardan birisi kendini toplayarak; 'Ey Ebûl Kasým! Boþ ver, býrak bunlarý, selâmetle git. Sen kendini bilmez cahil bir adam deðilsin' diyerek, yumuþak ve gönlünü alýcý sözler söyleyerek ResulüIIah'm oradan uzaklaþmasýný saðladý'. Müþrik terbiyesizliðine ve cüretkarlýðýna karþý Resulüllah'm tepkisi, Ýslâm davasý için kendisinin bir kurban gibi caný dahil her þeyini feda etmeye hazýr olduðu ifade etmek olmuþtu. Bu söz ve tavýr, ResulüIIah'm Ýslâm davasýndaki ýsrar ve samimiyetini göstermesi açýsýndan oldukça anlamlý ve önemliydi. Halbuki müþrikler tehditkâr bir tavýrla laf atmalarý karþýsýnda ResulüIIah'm korkacaðýný, belki de özür dileyeceðini ummuþlardý. Ancak hiç ummadýklarý bir cevapla, daha da önemlisi büyük bir tehditle karþýlaþýnca þaþýrýp, adeta yýldýrým çarpmýþ gibi donup kaldýlar. Korku ve þaþkýnlýk içerisinde ResulüIIah'm gönlünü almaktan baþka bir þey yapamadýlar. Ertesi gün durum biraz deðiþti. Bir gün önceki çaresizlik, þaþkýnlýk ve korkularýný hatýrladýkça birbirlerinden utandýlar. Ayný duruma tekrar düþmemek için birbirlerini ResulüIIah'm aleyhine davranýþlara teþvik etmeye çalýþtýlar. O günkü geliþmeyi yine olayýn tanýklarýndan Abdullah b. Amr anlatýyor: 'Ertesi gün Mekke ileri gelenleri yine Hýcr'da toplandýlar. Birbirlerine 'O'nun bize ne söylediðini, bizim de O'na ne söylediðinizi hatýrlýyor musunuz? O bize hoþlanmayacaðýmýz þeyler söyledi. Buna raðmen O'nu serbest býraktýk' diyerek birbirlerini kýnamaya baþladýlar. Onlar böyle konuþurlarken Resulüllah yine çýkýp geldi. Hemen yerlerinden kalkýp ResulüUah'ýn etrafýný çevirdiler. 'Demek sen þöyle þöyle diyorsun' diyerek söylediklerini tekrarlamaya baþladýlar. Resulüllah'ta 'Evet onlarý söyleyen benim' dedi. Bu sefer müþriklerden birisi Resulüllah'm yakasýný topladý. Bu sýrada Ebü Bekir koþarak gelip araya girdi ve 'Rabbim Allah'týr dediði için onu öldürecek misiniz?' diye baðýrmaya baþladý. Müþrikler Ebü Bekir'in de sakalý, saçýný çekip hakaret ettiler, fakat daha fazla bir þey yapmadan ayrýldýlar.[279]
[279] Ibn Ýshak, Siyer, 291-292; Ahmed, Müsned, 11/218; Ýbn Hiþam, es-Siretû'n-Nebeviyye, 1/309, 310; Taberî, Tarihu'r-Rusül ve'l-Mülûk, 11/223.