Takip By: seymanur K Date: 26 Temmuz 2011, 11:45:44
Takip
Mekke müþrikleri, Mekke'ye dönmek için savaþ alanýný terk edip bir müddet gittikten sonra durdular. Birçok kiþi, savaþ alanýný terk etmekle, Müslümanlarýn tamamýný imha etmemekle hata ettiklerini söylüyor, bu yanlýþlýklarý nedeniyle birbirlerini kýnýyorlardý. Müslümanlarýn sadece güçlerini kýrdýklarýný, halbuki amaçn Müslümanlarý yok etmek olduðunu söylüyorlardý. Konuþmalar ve kmamakarar deðiþikliðine neden oldu. Uhud için yapýlan harcamalarýn ve emeklerin V, a eittiðini, yapýlmasý gerekenin, dönüp Müslümanlarý yok etmek olduðunu ifa-, etmeye baþladýlar. 'Medine'yi basalým tüm erkekleri kýlýçtan geçirelim, kadýnlarý kýzlarý esir alalým' görüþleri dile getirilmeye baþlandý.
Müslümanlar savaþ akþamý Medine'ye dönmüþlerdi. Müþrik liderler Mekke'ye gitmekle Medine'ye dönmek konusunda birbiriyle tartýþýrlarken, durumdan haberdar olan Resûlüllah, ertesi gün sabahýn erken bir saatinde 'Dün bibimle birlikte savaþa katýlmýþ olanlar dýþýnda kimse bize katýlmasýn' diyerek mücahitlerin harekete hazýr olmalarýný istedi. Þirk ordusu takip edilecekti. Müslümanlar bu haberi duyunca hiç tereddüt etmeden, yaralarýna, savaþýn yorgunluklarýna ve korkularýna aldýrmadan mescidin önünde toplandýlar. Çoðunun yarasýndan hâlâ kan akýyor, çoðu hâlâ yürümekte veya ayakta durmakta zorlanýyordu. Çoðu acýlarýndan ve üzüntülerinden sabaha kadar uyuyamamýþ, yaralarýný daðlamakla uðraþmýþtý. Buna raðmen hiç tereddüt etmeden, en ufak itirazda bulunmadan, herhangi bir gerekçe ileri sürmeden o hallerine raðmen Resulüllah'ýn isteðine uydular.
Akþam ayakta duramayan, atýndan inemeyen, mescide gelmekte zorlanan Resûlüllah zýrhýný giyinmiþ hâlde odasýndan çýktý. Atý getirildi. Atma bindi ve ordu hareket etti. Amaç Mekke ordusunu takip etmek, gerekirse savaþmaktý. Bu arada Abdullah b. Ubeyy Mekke ordusunu takip amaçlý harekâta kendilerinin de katýlmak istediklerini bildirdiyse de Resûlüllah bunu kesin bir dille reddetti. Uhud'da savaþa katýlmýþ olanlar dýþýnda hiç kimsenin bu harekâta katýlmayacaðýný bildirdi. Bu durumun tek istisnasý Cabir b. Abdullah'dý. O, savaþa katýlmayý çok istemesine raðmen, savaþa katýlamamýþtý. Çünkü, babasý savaþa katýlmýþ ve evde kendileriyle ilgilenecek birisine muhtaç yedi küçük kýz kardeþi vardý. Resûlüllah onun Mekke ordusunu takibe katýlmasýna izin verdi.
Resûlüllah'm komutasýndaki Ýslâm ordusu Medine'nin sekiz kilometre uzaðýn-daki Hamrâü'l Esed denen yere kadar gitti. Resûlüllah mücahitlerden odun toplamalarýný ve gece olunca herkesin topladýðý odunu birbirinden ayrý yerlerde yakmasýný emretti. O gece beþ yüz ayrý noktada ateþ yakýldý. Görüntü, çok büyük bir ordunun konaklamakta olduðunu düþündürecek bir görüntüydü.
Resûlüllah, yeni Müslüman olmuþ ve durumundan Mekkelilerin haberdar olmadýðý Ma'bed b. Ebû Ma'bed'i Mekke ordusuna gönderdi. Resûlüllah'm amacý, eðer Medine'yi istilâ etmek gibi bir niyetleri varsa, Mekke ordusunu bundan vazgeçirmekti. Ma'bed görevini baþarýyla yerine getirdi. Ebû Süfyan'ýn yanma giderek 'Muhammed ve adamlarý size çok kýzmýþlar. Þimdiye kadar görülmedik bir kalabalýkla peþinize düþtüler. Arkadaþlarýndan savaþa katýlmayanlar piþman olmuþ, onlar da Muhammed'e uymuþlar. Peþinizde sizi hezimete uðratmak için gelen güçlü bir ordu var' dedi. Ebû Süfyan kendi kararlarýnýn da geri dönüp savaþmak olduðunu soyleyince, Ma'betl bunun tamamýyla yanlýþ bir karar olduðunu, eðer biraz daha aðýr davranýrlarsa birazdan Müslümanlarý arkalarýndaki tepelerin üzerinde göreceklerini, yapýlmasý gerekenin bir an önce Mekke'ye dönmek olduðunu söyledi. Ma'bed'in ikna edici sözleri Ebû Süfyan'm Medine'yi basma kararýndan vazgeçirdi ve ordusunu aceleyle toplayýp Mekke'ye doðru hareket etti.
Mekke'nin þirk ordusu Medine'ye gitmekte olan bir ticaret kervanýyla karþýlaþtý. Ebû Süfyan kervan sorumlusuna Resûlüllah'a bir mesaj götürüp-götüremeyece-ðini sordu. Olumlu cevap alýnca da 'Muhammed ve adamlarýnýn kökünü kazýmak için yemden toplandýðýmýzý bildir' dedi. O þahýs bu haberi Resûlüllah'a ulaþtýrdýðý zaman Resûlüllah 'Allah bize yeter, O ne güzel dosttur! Onlarýn buna güçlen yetmez' dedi. îslâm ordusu üç gün Hamrâü'l Esed'de kaldý. Þirk ordusunu bekledi. Þirk ordusunun Medine'ye saldýrmayacaðý kesinleþince Medine'ye dönüldü.
Þirk ordusunun takip edildiði ve gerekirse savaþmanýn göze alýndýðý bu olay nedeniyle vahyolunan ayetlerde, Resûlüllah'm emrine herhangi bir itirazda bulunmadan ve hiçbir mazeret ileri sürmeden itaat eden Müslümanlar övüldüler. Allah onlarýn imanlarýna þahitlik yaptý. Onlarýn Resûlüllah'a itaatleri nedeniyle ödüllendirileceðini bildirdi: 'O (mü'min)ler ki, yaralý olduklarý hâlde Allah'ýn ve Resulünün çaðrýsýna uydular; onlardan iyilik edenler ve (þirkten/günahtan) korunanlar için pek büyük mükafat vardýr. Onlar ki, halk kendilerine: '(Düþmanýnýz olan) insanlar size karþý ordu toplamýþlar, onlardan korkun!' dediklerinde, (bu söz) onlarýn imanýný artýrdý ve 'Allah bize yeter, O, ne güzel vekildir' dediler. Bundan dolayý Allah'tan bir nimet ve bollukla geri döndüler, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadý. Allah'ýn rýzasýna uydular. Allah büyük kerem sahibidir.[276][276] Ali îmran, 3:172-174