Diðer Yazýlar
Pages: 1
Cahil Sofilik Olur mu? By: reyyan Date: 23 Temmuz 2011, 12:53:49
Cahil Sofilik Olur mu?


Þubat 2010 - 134.sayý

Mehmet ILDIRAR kaleme aldý, DÝÐER YAZILAR bölümünde yayýnlandý.

Allah ve Rasulü’nün bildirdiði gibi Ýslâm’ý yaþamadan tasavvufî bir hayattan söz edilemez. Bunun için ehl-i tasavvuf olan kiþilerin, mürþidin manevi terbiyesi altýnda seyr-i süluklarýný tamamlarken dinin emir ve yasaklarýna ve Rasulullah s.a.v.’in sünnet-i seniyyesine uymalarý gerekir.

Mürit, yani isteyen, talep eden kiþi, Allah’ýn hükümlerine sarýlýp O’nun yolunda ilerlemeyi talep eden kiþidir. Ýslâm’ý, Rasullullah s.a.v.’in bildirdiklerini bilmeden, Allah’ýn hükümlerine teslim olmadan, ibadet ve taati ciddiye almadan mürit olunmaz. Yolunda olunanýn yolunda ilerlemeyi istemeden, O’nu istemesi samimi olmaz. Bir mürit, mürþit eli tuttuktan sonra hemen dinini öðrenmesi, eksiklerini tamamlamasý gerekir.

Þam’da doðup yine orada vefat etmiþ olan fýkýh alimlerinin büyüklerinden Ýbn Abidin hazretleri, zahir ilim eðitimini tamamladýktan sonra tasavvufta da eðitimini tamamlamýþtýr. Büyük bir ilme sahip olarak Mevlâna Halid hazretlerinin halifesi olmuþtur.

Ýbn Abidin hazretleri, kadýn olsun erkek olsun, her müslümanýn dinini muhakkak öðrenmesi gerektiðini buyurmuþtur. Bir mümin hangi iþi yapacak, hangi ibadeti ifa edecekse onunla ilgili bilgiyi öðrenmesi farzdýr.

Þu halde ilk iþimiz, dinimizi öðrenmek için sýký bir gayret içerisine girmektir. “Her kime hikmet verildiyse ona pek çok hayýr verilmiþ demektir.” (Bakara, 269) ayetindeki hikmet kelimesini tefsir alimleri fýkýh ilmi olarak tefsir etmiþlerdir. Bunun içindir ki ilimlerin en hayýrlýsý fýkýh ilmidir. Fýkýh ilmi ibadet, taat, alýþveriþ, insanlar arasý münasebetler, miras gibi hususlarý içine alýr.

Allah’tan korkan, takva sahibi bir fýkýh alimi, durmaksýzýn ibadet eden zahitten üstündür. Tasavvufta adý geçen riya, ucub, ihlâs gibi meselelerin fýkýh ilminde de hükmü bulunduðundan, bunlarýn hükümlerini bilmek de farzdýr.

Ýbn Abidin hazretleri bir eserinde þöyle buyurmaktadýr: “Ýhlâsý elde etmek için kalp bilgilerini öðrenmek de farzdýr. Tasavvufî hayat, ahlâk-i hamide (övülmüþ, güzel ahlâk) olarak ihlâsý, samimiyeti, dürüst, mert olmayý, niyetin her türlü kötü fikirden arýndýrýlýp doðru olmasýný emreder. Tam bir muhabbet ve marifeti istediði gibi, düþük, kötü ahlâk olan harama yönelmeyi, ucubu, hasedi ve riyayý yasaklar.”

Hangi meselenin haram, hangisinin helal olduðu ayet-i kerime ve hadis-i þeriflerle bellidir. Niyet, ihlâs, marifet, iman-ý kâmil, muhabbet gibi hususlar emredilmiþtir. Gösteriþ, kendini beðenmek, baþkasýnýn elinde olaný kýskanmak, haset etmek, cimrilik gibi hususlar yasaklanmýþtýr.

Emredilmiþ veya yasaklanmýþ olan bu hususlarýn bilinmesi de farzdýr. Çünkü bir kiþi ibadetinde, bilhassa Allah rýzasý için yaptýðý bütün iþlerde riyakârlýk yapar, göstere göstere yapýp insanlarýn takdiri peþine düþerse ya da kendini ibadeti bol iyi kullardan görüp baþkalarýný küçümserse yaptýðý amelin sevabýndan mahrum olur.

Böyle bir hataya düþmemesi için ucub ve kibiri, yani kendini beðenme ve büyüklenmenin ne olduðunu, Allah ve Rasulü’nün bu konuda bizden ne istediðini bilmesi gerekir. Ýnsan, Allah’ýn kuludur, Allah’ýn rýzasý için yaþar. Bu yüzden doðru niyetli, ihlâslý ve yapacaðý ameller için bilgili olmak zorundadýr.

Mümin alýþveriþi, nikâh ve talâký da bilmelidir. Evlilik kurumunun saðlýklý bir þekilde devam etmesi için nikâha, boþanmaya dair meseleler öðrenilmelidr.

Ýbn Abidin hazretleri, cahil kimselerin iman dairesinden çýkartacak kelimeleri, hatalý sözleri sýk kullanmalarýnýn muhtemel olmasýndan dolayý, imanýn her gün yenilenmesinin, nikâhýn da ayda bir iki kez iki þahit huzurunda tazelenmesinin icap ettiðini söylemiþtir.


radyobeyan