Namaz Merkezli Bir Hayat By: reyyan Date: 21 Temmuz 2011, 10:30:17
Namaz Merkezli Bir Hayat
Nisan 2010 - 136.sayý
Mükerrem METE kaleme aldý, KAPAKTAKÝLER bölümünde yayýnlandý.
Namazda hayata ara verilir, tamamen kulluða yönelinir. Bunun için secde insanýn Allah’a en yakýn olduðu andýr ve namaz bütün ümmetlere farz kýlýnmýþtýr. Böylece insanýn yaratýlma sebebi olan kulluk namazla bütünleþmiþ, doðru yolda olanlar hayatlarýnýn merkezine kulluðu, kulluðun merkezine de namazý koymuþlardýr.
Dilimize Farsça’dan geçmiþ olan namaz kelimesi köken olarak “birine boyun eðerek veya diz çökerek saygý gösterme” anlamýna gelir. Arapça’da namazý ifade etmek için baþta “salât” olmak üzere “dua”, “zikir” gibi pek çok kelime kullanýlýr. Kur’an-ý Kerim’de de geçen bu ifadeler namazla ilgili çeþitli çaðrýþýmlara yol açar. Dua, namazýn Allah’a karþý bir yakarýþ olduðunu, zikir sürekli Allah ile birlikte olmanýn en etkili yolu olduðunu hatýrlatýr.
Allah Tealâ Zâriyat suresinin 56. ayetinde insanlarý ve cinleri ancak kendisine kulluk etmek için yarattýðýný ifade buyurur. Ýnsanoðlu yaratýldýðý ilk andan beri ibadetle yükümlüdür. Rabbi karþýsýnda eðilmek ve acizliðini ifade etmek durumundadýr.
Yüce Rabbimiz kullarýnýn bu görevi yerine getirmesi için pek çok ibadet þekli belirlemiþtir. Ancak namaz bütün sadeliðiyle kulluða yönelik olduðu için bu ibadetler arasýnda biricikliðini hep korumuþtur.
Namazda hayata ara verilir, tamamen kulluða yönelinir. Bunun için secde insanýn Allah’a en yakýn olduðu andýr ve namaz bütün ümmetlere farz kýlýnmýþtýr. Böylece insanýn yaratýlma sebebi olan kulluk namazla bütünleþmiþ, doðru yolda olanlar hayatlarýnýn merkezine kulluðu, kulluðun merkezine de namazý koymuþlardýr.
Hesap nereden baþlar?
Allah Rasulü s.a.v. Efendimiz buyurur ki:
“Kýyamet gününde kulun bütün amellerinden önce namazlarýna bakýlýr. Eðer namazý tam görülürse hem namazý hem de bütün amelleri kabul edilir. Þayet namazý eksik görülürse, namazý reddedildiði gibi diðer amelleri de reddedilir.” (Ebu Davud)
Namaz o kadar önemlidir ki adeta namaz bir yana her þey bir yanadýr. Tam bu nokta, çok ciddi þekilde düþünmemiz gereken bir noktadýr. Namazýn neden bu kadar önemli olduðunu kavramadan kýymetini bilmemiz mümkün olmaz.
Hepimiz kendimize göre bir hayat tarzý belirleriz. Bazý þeyleri önceler, bazý þeyleri de öteler ya da erteleriz. Yani olmazsa olmazlarýmýz vardýr, bir de olsa da olur olmasa da olurlarýmýz...
Mevlâmýz da bir hayat tarzý belirlemiþtir. Yapýlmasý gerekenleri, terk edilmesi gerekenleri bildirmiþ, bunlardan hangisinin hangisinden daha önemli olduðunu da belirtmiþtir. Kul dine yönelmekle bu ilahî hayat tarzýný seçmiþ olur. Dine yöneldiði zaman da seçtiði hayat tarzýnýn merkezinde namazý bulur. Namaz kýlmak ve onu her þeyden üstün tutmak bir anlamda þu demektir: “Allahým! Ben kendi bildiðime göre yaþamak yerine senin ermine uymayý seçtim. Emirlerini de kendimce yorumlamýyor, sana itaat ederken senin belirlediðin sýraya riayet ediyorum.”
Nasýl bir namaz?
Namazýn bütün ibadet þekillerini içinde barýndýrýyor olmasý, sadece namaz kýlýnsýn, baþka ibadete gerek yok manasýna gelmez. Olsa olsa namazýn biricikliðini, merkezî konumunu ve ulvî nimetlere eriþmede anahtar rolünü belirtir. Namazýn nimetlerinden yararlanmak için de sýradanlaþmýþ, adet haline getirilmiþ olmasý deðil belli özellikleri taþýmasý istenir. Hadis-i þerifte þöyle buyurulur:
“Bir müslüman, farz namazýn vakti geldiðinde güzelce abdest alýr, huþu içinde ve rükûunu da tam yaparak namazýný kýlarsa, büyük günah iþlemedikçe, bu namaz önceki günahlarýna kefaret olur. Bu her zaman böyledir.” (Müslim)
Yani kýldýðýmýz namaz sayesinde günahlarýmýzýn baðýþlanmasý için öncelikle abdeste, gönül huzuru ve tadil-i erkâna dikkat etmek, büyük günah iþlememek gerekir. Abdestin güzelce nasýl alýnacaðý hadis-i þeriflerde belirtilmiþtir ve bugün uyguladýðýmýz þekildedir. Fakat abdest alýrken ilahî huzura çýkmaya hazýrlýk yapýldýðý bilinciyle hareket etmek, abdest azalarýnýn nerede baþlayýp nerede bittiðine dikkat etmek ve sünnetlere uymak gerekir.
Namazda huþu, yani kalp huzuru için Allah dostlarý pek çok taným yapmýþtýr. Bu tanýmlara bakarak huþunun en azýndan namazda baþka bir þey düþünmemek olduðunu söyleyebiliriz. Tam huþuya ermek her zaman kolay olmasa da her mümin namaz kýlarken aklýyla, gönlüyle Rabbinin huzurunda olduðunu unutmamakla yükümlüdür.
Tadil-i erkân ise kýyam, rükû, secde ve oturuþlarýn tam olarak yapýlmasýdýr. Namazdaki hareketler tane tane olmalý alelacele oturup kalkýlmamalýdýr.
Yukarýda geçen hadis-i þerifteki büyük günahlara gelince... Bunlar hadis-i þerifte þöyle sýralanmýþtýr: Allah’ýn tekliðine, büyüklüðüne, kudretine ve otoritesine ortak kabul etmek yani þirk koþmak, büyücülük, adam öldürmek, cihaddan kaçmak, yetim malý yemek, faizcilik, namuslu kadýna iftira etmek...
Bu yedi büyük günah yanýnda alimlerimiz zina etmeyi, içki içmeyi, küçük de olsa bir günahý sürekli iþlemeyi de büyük günah saymýþtýr. Büyük günahlarý en iyi anlatan tasniflerden biri de hepimizin bildiði “54 farz”dýr.
Kötülüklerle inanan arasýnda set
Ankebut suresinin 45. ayetinde Mevlâmýz buyurur ki: “Þüphesiz namaz insaný hayasýzlýktan ve kötülükten alýkoyar.” Demek ki namaz kýldýðý halde kendisinde bir düzelme hissetmeyen, dinin yanlýþ saydýðý davranýþlara devam eden kiþiler namazlarýný gözden geçirmelidir.
Namazla diðer ibadetler ve hayýrlý iþler arasýnda bir yardýmlaþma vardýr. Yapýlan güzel davranýþlar kiþiyi namaza yönelttiði gibi, namaz kýlmak da kötülükleri engeller, hayra ve hakka yöneltir. Bu denge kurulurken dikkat edilmesi gereken þey, önceliklerin doðru belirlenmesidir. En büyüðünden en küçüðüne bütün hayýrlý ameller bir kurtarýcýdýr. Ýnsanýn kurtuluþuna bir köpeðe su vermesi bile vesile olabilir. Hiçbir þeyi küçük görmemek gerekir. Ama hayýrlar arasýnda tercih yaparken de ilâhi düzene uygun hareket edilmelidir.
Buna göre, namaz kýlmayan birinin “benim kalbim temiz demesi” anlamlý olmaz. Hatta insanlara hizmet ediyorum düþüncesiyle namazý hýzlý kýlmak veya sünnetleri terk etmek bile yanlýþtýr. Sonuçta hizmet olsun, ilim olsun bütün ibadetler Allah içindir ve neyin daha önemli olduðunu belirlemek Allah’ýn hakkýdýr.
Namazýn hakkýný vermek için göstereceðimiz özenin, harcayacaðýmýz zamanýn dünya ve ahiretimize zarar vermeyeceðinin garantisi, kainatýn yaratýcýsýdýr.